Tefekkur-u Mevt olumu duşunmek ve onu gunde bir defada olsa beş dakika kadar hatırlamak, bizim tarikatımızın değişmez bir prensibidir.
Olumu tefekkur etmek, olumu hatırdan cıkarmamak muride herşeyden once dunyanın kendisi icin bir gurbet evi bir gurbet diyarı olduğunu hatırlatır. Bunu surekli hatırlayan bir murid de o gurbet evinde kendisine sılada lazım olacak şeylerin peşine koşar, boş heva ve heveslerin isteğine cevap vermez.
Olum halini duşunmekten uzak olan bir murid, olumu unutur butun emelleri dunyaya bağlar. O gurbet evinden hic ayrılmayacakmış gibi dunya ve dunyalıklar, boş heva ve heves ve de malayani işlerden kendini ayıramaz. Bu tefekkur-u mevtin (olumu duşunmenin) zahiri manasıdır.
Batini manasına gelince: burada da murid, “Mutu gable ente mutu” yani olmeden evvel olumu tadın, olmeden evvel olun, dusturunu kendisine ilke denir. Bu ne demektir?
Muridin nefs-i emmaresinin ruhuna hoş gosterdiği kotu hasletlerinden sıyrılması, silkinip ayrılması demektir. Muridin yaptığı ibadet ve taatleri, ruhuna gıda şekline gelerek o ibadet ve taatler kendisini gunahlardan sakındırmalıdır. Ahlakını ve ruhunu terbiye edebilmelidir.
Ahlak ve ruh terbiye edildikce tum işlenen ameller ruha gıda haline gelir ve tabiatıyla o ruhda, yavaş yavaş kotu hasletlerinden sıyrılarak, ayrılarak, yani yavaş yavaş o ruhda, kibir, riya, zulum, hased, kin vs. vs. gibi kotu hasletlerden ayrılarak yerini tevazuya, adalete, alcak gonulluluğe ve tevekkule bırakacak olması demektir. İşte olmeden once olum, nefsin kotu huylarını yok etmek, oldurmek demektir.
Nefsin bu kotu haseletleri yok oldukca ruh kendi oz benliğini, bulur kendi ozune doğru yukselmeye başlar.Haliyle o ruhun sahibi murid de, ceşitli manevi mevki ve makamlara nail olur.
İşte tefekkuru mevtin zahiri ve batını manalarını ve faydalarını boyle ozetledikten sonra tefekkurun yapılış yani munferid derslerde ve toplu zikirlerde tefekkur-u mevt'in yapılma, duşunme şekli nasıldır? Biraz da ondan bahsedelim.
Gozler kapatılarak kendimizi sekaret halinde olumle penceleşir bir vaziyette duşunuruz. Daha sonra da Allah-u Teala (CC) Hz.leri’nin emri olan olume teslim oluruz. Yakınlanmız uzerimizdeki elbiselerden bizi soyup imam efendiye teslim eder. İmam efendi cesedimizi bir guzel yıkayıp temizledikten sonra kefenleyip tabuta koyarak camii onundeki musalla taşınaa taşınırız.
Sonra cemaat namazımızı kılar ve omuzlarda bizi kabristana taşırlar. Kur'an'lar okunmaya başlar, bu arada ceset de tabuttan cıkrılarak ebedi istirahatgah olan o daracık kabre yerleştirilir. Uzeremiz ilk once bir sıra tahtayla, daha sonra da yaradılışımızdaki Allah-u Teala (CC) Hz.leri’nin kullandığı hammedde olan toprak ile kapatılır. Artık bizim icin bir yardımcı, bir dost, bir yaranın bulunmayacağı bir yolculuk başlamıştır. Burada tek dost ve tek yardımcı Allah'tır (CC).
Daha sonra Munker ve Nekir (AS) sorgu sual melekleri gelir. “Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin ne? Kitabın ne? Kıblen neresi?” diye kabir sorularını sorarlar. Biz de Allah-u Teala (CC) Hz.leri’nin yardımı, Hz. Resulullah (SAV) Efendimiz’in şefaati, Pirimiz Abdulkadir-i Geylani (KS) Efendimiz ve meşayihlarımızın himmeti ile bir bulbul misali bu sualleri cevaplandırırız. Kabrimiz genişler, Allah-u Teala (CC) Hz.leri’nin emri ile cennet bahcelerinden bir bahceye donuşur. İşte o guzel yerde kıyametin kopmasını bekleriz.İşte muferid dersler ve de toplu zikirlerimizde tefekkuru mevt gozler kapalı bu şekliyle hatıra getirilir.
Tum bunlardan maksat odur ki, kişi dunyada kalacağı kadarıyla dunya ile ilgilenmeli, gideceği yer olan ahiret hayatı icin gerekli calışmaları yapmalıdır. Bir gun gelecek, bu can bedenden cıkacak. Kişi amelleriyle baş başa kalacak. Kimi yuzlerin ak, kimi yuzlerin de kara olacağı o dehşetli gunde, Cenab-ı Allah (CC) Hz.leri’nin huzurunda alnımız, yuzumuz ak olsun istiyorsak, devamlı tefekkur etmeli, olumun bizi de bir gun bulacağını unutmamalıyız.
Bir şiir:
OLUM GERCEK! OLUM HAK!
Olunce ardımdan ağlamasın hic kimse
Siz beni, ben de sizi sevdimse
Ey dostum! Bana dua et, ve gulumse
Olum gercek! Gidiyorum.. Olum Hak!
Olum beni de buldu ansızın
Meğer sıra bendeymiş, kabrimi kazın
Mezar taşıma da şu yazıyı yazın:
"Ey Yolcu! Dur! İbret nazarıyla bir BAK!"
Bunları ardımdan ibretle okuyun..
Kulak verin feryadıma, beni duyun..
Kur'an meyvasından her an YASiN soyun
Sonra da gonderin bana, tabak tabak...
Yolculuk haddinden de kısa surdu
Bu yolu Laz'ı da gecti, Cerkez'i, Kurd'u
Bu ana kadar herkes yaşadı, hurdu...
Bu durak son durak! Bu konak son konak!
Kul Ahmet artık hepten gulsuz kalıyor
Ebediyyen yalnız, bulbulsuz kalıyor
Sorgu sualler gece-gunduz yağıyor
Yağmur misali ustune, sağnak sağnak!
__________________
TefekkUr-Ul Mevt (OlUmU DUŞUnmek)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●17 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- TefekkUr-Ul Mevt (OlUmU DUŞUnmek)