Bugun nasıl bir gun olacak? Yaygın anlayış, bu sorunun cevabını meteoroloji uzmanından bekler. Fakat bu, bir hava raporundan daha fazlasını isteyen ve meteoroloji bultenlerinden daha fazla ratingi hak eden bir sorudur ve herkes icin hergun ayrı bir cevabı vardır.

Bu soruya hayatın en onemli sorusu da diyebiliriz. Omurler gunlerden yapıldığına gore, gunlerimizin iceriği, omrumuzun iceriği demektir. Şoyle de sorulabilir:

Dunku gunumuz nasıl gecti?

Bu soruya vereceğimiz cevap, butun bir hayatın eğilimini yansıtacak ve ciddî bir değişim olmadığı takdirde omrumuzun nasıl gececeğine dair genel bir cizgi ortaya cıkaracaktır. Bu yuzden, pek coğumuz hakkında “Bugun nasıl bir gun olacak?” sorusunun cevabı “Dunku gibi” olur ve cok fazla meraka değer bulunmaz.

Fakat dun, bizim icin bilinen ve artık değiştirilmesi mumkun olmayan bir zaman dilimidir. Bugun ise henuz bilinmeyen bir gelecektir ve bize cok onemli fırsatlar sunabilir. Onun icin, bugunumuzun, butun bir omur icin harcanacak meraka değer bir potansiyeli vardır.

Bugunun değerini kavrayabilmek icin, onun hakkında bilmediklerimize gecmeden once, bildiklerimizi sıralayalım:

Birincisi: Bugun ne olacaksa Allah’ın ilim ve iradesiyle olacak, Onun kudretiyle vucuda gelecektir.

İkincisi: Olmuş ve olacak herşey gibi, bugunun hadiseleri de ardında Onun sonsuz hikmetini saklar.

Ucuncusu: Ondan gelen herşey hikmetli olduğu kadar guzeldir de: ya bizzat, ya sonucu itibarıyla. Bu uc noktayı yaşanan bir iman olarak benliğine sindirmiş olan bir insan icin, yeni bir gun, acılmaya hazır, surpriz dolu bir armağan paketi demektir. İnanan adam bilir ki, o paket doğrudan doğruya Yer ve Gokler Rabbinden bizzat kendisine gonderilmiştir (birinci madde). Ve bu paketin icine tesadufen karışmış hicbir şey yoktur. Yeni gunun 86400 saniyesi, butun surprizleriyle birlikte, o armağan paketinin icine bir maksatla, bir hikmetle konmuştur (ikinci madde). Ustelik bu, bir isminin bir parıltısıyla koca bir Âlemi baştan başa guzelliklerle donatan EsmÂ-i Husn sahibinden gelen bir armağan paketidir; onda guzellikten başka birşey bulunmaz (ucuncu madde). Bu bilgilerle ve bu imanla donanmış bir insan icin, başka hangi şey yeni bir gunu karşılamaktan daha cok meraka değer?

Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, bu armağan paketi bilincli bir şekilde acılmadığı takdirde, getirdiği hicbir şey ele gecmez. Zira sonuc itibarıyla onun hikmetini de, guzelliğini de ortaya koyacak olan, insanın imanlı bakışı ve iradeli davranışıdır.

- Eğer Rabbinin ona gonderdiği armağan paketindeki guneş butun gun birşeyler anlattığı halde o bir kez olsun donup de buna bakmamışsa;

- Eğer Rabbinin ona gonderdiği gun icinde kuşlar cıvıldaşıp cicekler gulumserken o bunların farkına bile varmamışsa;

- Eğer Rabbinin eserleriyle baş başa kalacak ve onların tesbihatını doya doya dinleyecek fırsatlar da bu armağan paketi icinde ayağına kadar geldiği halde o bunlardan yuz cevirmişse;

- Eğer bu armağan paketinden cıkan surprizler arasında bir şukur, bir fikir, bir sabır, bir zikir, bir guler yuz, bir bağış, bir affediş, bir yardım gibi nice rıza vesilesi fırsatlar insanın onunden gelip gectiği halde o bunlardan birini olsun avlayamamışsa, bunda armağan paketini acmasını bilmeyenden başka kimin kusuru vardır?

Her yeni gun, Yer ve Gokler Rabbinin bize bir armağanıdır. İnanan adam, onu merakla bekler, bir surpriz paketini acar gibi merakla acar, merakla yaşar. Bu merak, onun omur dakikalarını doyumsuz hazlara donuşturur. Zira hayatın en guzel tarafı, onun bilinmezliğindedir. Herşeyi bilenin bilgisi icinde olduğumuzu bilmek, bize bilgi olarak yetmez mi?

Geri kalan, armağanları birbiri ardınca toplamak ve iman hakikatlerinden alınan dersi her nefeste soluyabilmekten ibarettir.
__________________