Halife Bagdat´taki sarayin balkonunda oturuken, basvezirinin buyuk bir heyecanla kosarak gelmekte oldugunu gormus. bu heyecanin nedenini merak etmis ve gelir gelmez yanina alinmasini istemis.
Basvezir gelir gelmez Halifenin ellerine sarilmis ve aglamakli bir sesle yalvarmaya baslamis:
"Ne olur Halifem bana izin verin, hemen buradan gideyim!"
"peki ama neden" diye sormus Halife.
"Az once saraya gelmek icin buyuk meydandan geciyordum. O sirada birinin bana baktigini hissettim. Dondum. Ve onu gorudm. Olumu gordum. Orada durmus bana bakiyordu!"
Halife iyice meraklanmis:
"Olumu mu gordun, nasil olur?"
"Oydu halifen! Gorur gormez tanidim. Simsiyah giysileri var
di, boynuna yine siyah bir atki takmisti. Gozlerini bana dikmisti... Ne olur bana izin verin, en iyi atimi alayim Semerkand´a gideyim. Hemen yola cikarim, karasnlik basmadan orda olurum... "
Halife pek inanmamis:
"Eminmisin olumu gordugune" diye tekrar sormus.
"Eminim halifem! Simdi seni nasil goruyorsam onu da oyle gordum. Sizin siz oldugnuzdan emin oldugum gibi onun da olum oldugundan eminim..."
Basvezirini Cok seven halife pek inanmamasina ragmen gitmesine izin vermis. Vezir hemen en iyi atina atlamis, havav kararmadan once semerkand´da olmak icin dortnala uzaklasmis.
Veziri Gittikten Sonra Halifenin ici rahat etmemis. Zaman zaman yaptigi gibi kiyafet degistirmis, sarayin arka kapisindan cikip halkin arasina karismis. Yabanci bir gezgin gibi, kendisini tanimayan insanlari arasindan gecip buyuk meydanin bir kosesinde durmus ve o anda olumu gormus.
Gorur gormez tanimis o da. Kendisine bakan Halifeyi goren olum yavas yavas yaklasmaya balamis. Yuruken ara ara duruyor, bir yasli adamin sirtina dokunuyor, sirtindaki yuklerin altinda bukulmus kadinin kolunu tutuyormus. Meydanda kosusan cocuklar bazen fazla yakinina gelince onlara degmemek icin hafifce cekiliyormus.
Halife olume dogru yurumeye baslamis. olumun kendisine bakisindan, tanidigini anlamis. Krsi karsiya gelince Olum hafifice egilmis, Halifeyi selamlamis. Halife onun kulagina egilmis:
"Sana birsey sormak istiyorum."
"Seni dinliyorum Halife."
"Basvezirim sabah saraya gelirken ona dik dik bakmis ve korkumussun. O hem genctir hem sagliklidir. Senin baksindan cok korkmus."
Olum sakin bir sesle cevap vermis:
"Ben onu korkutmak istemedim, korkutacak bakislarla da bakmadim. Cunku onu aramiyordum. Meydanda tesedufen karsilastik ve ben onu gorunce sasirdim. Gozlerimde sadece bu saskinlik vardi."
"Neden sasirdin?" diye sormus Halife.
"Sasirdim cunku onu burada Bagdat´ta gormeyi hic beklemiyordum. Onun Semerkand´da oldugunu saniyordum. Onunla randevumuz bu aksam hava kararirken, Semerkand´da..."
Kaynak: Bir Yudum Hikaye kitabı. Yazar Asim Yıldırım.
__________________