

Evrimciler, bu hayali formları aramak icin 140 yıldır fosil tabakalarını alt ust etmektedirler. Milyonlarca omurgasız fosili, milyonlarca balık fosili vardır, ama hic kimse tek bir tane bile ara form fosili bulamamıştır. Evrimci paleontolog Gerald T. Todd, bu gercek karşısında şu caresiz soruları sıralar: "Kemikli balıkların her uc sınıfı da, fosil tabakalarında aynı anda ve aniden ortaya cıkarlar... Peki ama bunların kokenleri nedir? Bu denli farklı ve kompleks yaratıkların ortaya cıkmasını ne sağlamıştır? Ve neden kendilerine evrimsel bir ata oluşturabilecek canlıların izlerinden eser yoktur?"
Evrimci senaryo, omurgasızlardan evrimleşen balıkların, bir sure sonra da karada yaşama imkanı olan amfibiyenlere donuştuğunu iddia eder. (Amfibiyenler, kurbağalar gibi hem suda, hem karada yaşayan hayvanlardır.) Ama tahmin edilebileceği gibi bu senaryonun da hicbir delili yoktur. Yarı balık-yarı amfibiyen bir canlının yaşadığını gosteren tek bir fosil bile bulunamamıştır. Omurgalı Paleontolojisi ve Evrim kitabının yazarı olan unlu evrimci Robert L. Carroll, bu gerceği "Erken amfibiyenlerle balıklar arasında ara form fosillerine sahip değiliz" diyerek istemeden de olsa ifade etmektedir.
Kısacası hem balıklar, hem de amfibiyenler, yeryuzunde hicbir ataları olmadan, bir anda ve bugunku halleriyle ortaya cıkmışlardır. Allah, balıkları ve amfibiyenleri kusursuz olarak yaratmıştır.
Metamorfoz Mucizesi
Kurbağalar once su icinde doğar, bir sure burada yaşar, daha sonra ise "metamorfoz" adı verilen değişimle birlikte karaya cıkarlar. Bazı insanlar ise, metamorfozu "evrim"in bir delili ya da orneği zannederler. Oysa, gercekte metamorfozun evrimle hicbir ilgisi yoktur.
Evrim teorisinin one surduğu tek gelişme mekanizması, mutasyonlardır. Metamorfoz ise, mutasyon gibi tesadufi etkilerle gercekleşmez. Aksine bu değişim, kurbağanın genetik bilgilerinde en baştan kayıtlıdır. Yani bir kurbağa ilk doğduğunda, onun bir sure sonra değişim gecirip karada yaşamaya uygun bir vucuda sahip olacağı bellidir. Evrimcilerin "sudan karaya geciş" iddiası ise, tamamen suda yaşamak icin tasarlanmış bir genetik bilgiye sahip olan balıkların, rastgele mutasyonlar sonucunda, tesadufen kara canlılarına donuştuğu şeklindedir.
Metamorfoz gercekte evrimi destekleyen değil, curuten bir delildir. Cunku metamorfoz surecine en ufak bir hata karışsa, canlı olur ya da sakat kalır. Metamorfozun mutlaka kusursuz olarak tamamlanması şarttır. Bu denli kompleks ve hataya izin vermeyen bir surecin, evrimin iddia ettiği gibi rastgele mutasyonlarla ortaya cıkması ise imkansızdır. Metamorfoz, gercekte yaratılıştaki kusursuzluğu gozler onune seren bir mucizedir.
Pul Sorunu
Balıktan surungene uzanan hayali evrim şemasındaki onemli celişkilerden biri de bu canlıların derilerinin yapısıdır. Balıkların tumunun derisi pulludur, amfibiyenler ise pulsuzdur. Amfibiyenlerden evrimleştiği one surulen surungenler ise pulludurlar. Bu canlılar arasında evrimsel bir ilişki olduğu varsayılırsa, pullar nasıl ve neden balıklarda varken amfibiyenlerde kaybolmuş surungenlerde tekrar ortaya cıkmıştır? Evrimciler bu soruyu cevaplayamazlar.
Metamorfoz Gercekte Evrimi Destekleyen Değil, Curuten Bir Delildir
Dollenmiş kurbağa yumurtalarından cıkacak yavrular, bir sure sonra neredeyse tum golu veya akarsuyu kaplayacak sayıya ulaşacaklardır.
Yumurtadan cıkan kurbağa yavrusu, metamorfoz oncesinde suda yaşamak icin yaratılmış, balık benzeri bir canlıdır. Bunlar aynı balıklar gibi solungaclarıyla oksijen alırlar. Bu aşamadaki kurbağalara iribaş denir.
Metamorfozla birlikte kurbağanın yapısı değişir. Kusursuz bir donuşum sonucunda karada yaşamaya uygun bir canlı haline gelir.
__________________