Aziz Muminler!
Hicri 1438 yılının Muharrem ayını idrak ediyoruz. Muharrem ayı, Efendimiz (s.a.s)’in “hurmete şayan bir ay”1 olarak nitelediği, sayısız lutuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir aydır. Muharrem ayı, aynı zamanda yureklerimizde derin yaralar acan elîm Kerbel hÂdisesine tanıklık eden aydır.
Kardeşlerim!
Hz. Huseyin Efendimiz ve coğu ehl-i beyt-i Mustafa’dan olan 70 kişi, KerbelÂ’da hunharca katledilerek şehadet şerbetini icmiştir. Hz. Huseyin ki; Peygamberimizin, “Benim dunyadaki ciceğim, reyhanım”2 diyerek, “cennet genclerinin efendisi”3 olarak bizlere takdim ettiği iki guzide torunundan biridir. Hz. Aliyyu’l-Murtaza’nın, Hz. Fatımatu’zZehra’nın yavrusu, ciğerparesidir. Bu vesileyle şehadetinin 1336. yılında seyyid-i şuheda Hz. Huseyin Efendimiz başta olmak uzere Kerbel şehitlerini ve bugune kadar hak, hakikat, adalet, ahlÂk ve fazilet icin; din, iman, vatan ve millet icin can veren butun şuhedayı rahmet ve minnetle yÂd ediyorum. Allah, butun şehitlerimize gani gani rahmet eylesin!
Kardeşlerim!
KerbelÂ, İslam ummetinin, butun muminlerin asırlardır dinmeyen ortak huznu ve kederidir. Dunyanın neresinde bulunursa bulunsun; mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, kalbinde iman taşıyan, Resûl-i Ekrem’e, ashabına ve ehl-i beyt-i Mustafa’ya muhabbet besleyen her muminin ortak acısı ve elemidir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bugun bize duşen, KerbelÂ’yı doğru okumak, doğru anlamaktır. Onu tarihte yaşanmış bir kıssaya, sıradan bir hÂdiseye donuşturmemektir. Bu muessif olaydan ders ve ibret cıkarmaktır.
KerbelÂ’yı anlamak, her şeyden once Hz. Huseyin ve arkadaşlarının, uğruna canlarını verdikleri yolun, Kur’an’ın yolu, Muhammed Mustafa (s.a.s)’in yolu olduğunu bilmektir. Onların, uğruna canlarını feda ettikleri yuce değerleri anlayıp yaşamaktır. Tıpkı onlar gibi hak ve hakikate, ahlak ve erdeme, izzet ve onura sevdalı olmaktır.
Kardeşlerim!
Bugun KerbelÂ, hepimize taze bir bilinc aşılamalıdır. KerbelÂ, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalıdır. Rabbimizin, “Allah’a ve Resûlune itaat edin, birbirinizle cekişmeyin. Sonra icinize bir korku duşer de heybet ve kuvvetiniz elden gider.”4 mesajı gereği KerbelÂ, bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir.
Bugun bizlere duşen, tarihin sayfalarında yolumuzu kaybetmek değil, tarihten ibret alarak istikametimizi belirlemektir. Bugun KerbelÂ’nın bizlere yuklediği gorev ve sorumluluk,gonul kapılarımızı ardına kadar birbirimize acmaktır.Yureklerimizi sahrÂ-ı KerbelÂ’ya donuşturmemektir. Peygamberimiz (s.a.s)’in “Ey Allah’ın kulları! Kardeşler olun!”5 cağrısına samimiyetle kulak verip aramızdaki kardeşlik ahdini yenilemektir.
Kardeşlerim!
Bugun de uzulerek şahit oluyoruz ki İslam coğrafyasında hala KerbelÂlar yaşanıyor. Hala kardeş kanı akıtan, kardeşlerine Kerbel zulmu yaşatan zalimler var. Bugun, insanlığın gozu onunde, insanlığın en buyuk medeniyet merkezlerinden biri olan Halep acımasızca bombalanıyor. Halep’te ve pek cok İslam beldesinde her gun onlarca masum insan, tıpkı KerbelÂ’da olduğu gibi hunharca katlediliyor. Enkaz altından cıkarılan cocukların, kadınların, masumların bedenleri, aslında insanlığın enkaz altında kaldığını bizlere gosteriyor. Zira insanlık, butun bu vahşeti, dehşeti, katliamları sessizce izlemeye devam ediyor.
Kardeşlerim!
Bu elîm hÂdiseler karşısında daha fazla basirete, daha derin ferasete ihtiyacımız var. Ortak değerlerimizi yuceltip, hilkatte eş, dinde kardeş; sevincte, kederde bir olduğumuzu bir kez daha ilan etmeye ihtiyacımız var.
Hutbemizi Hz. Huseyin Efendimizin şu duası ile bitirmek istiyorum: Allah’ım! Sana hamdlerin en guzelini arz ediyorum. Allah’ım! Atamızı peygamber kıldığın icin sana şukrediyorum. Allah’ım! Bize Kur’Ân’ı gonderdiğin ve onun derinliğini oğrettiğin icin sana hamd ediyorum. Allah’ım! Bize hakkı goren goz, hakkı duyan kulak ve hakkı duşunen kalp verdiğin icin sana şukrediyorum. Allah’ım! Bizi sana şukreden kullarından eyle! Bizi zalimlerden berî, muminlere velî eyle!
1 Muslim, SıyÂm, 203.
2 Tirmizi, MenÂkıb, 30.
3 İbn MÂce, Sunne, 11/4.
4 EnfÂl, 8/46.
5 BuhÂrî, Edeb, 57.
kaynak:diyanet
__________________