BİSMİLLAHİRAHMANNİRAHİM

Selamın aleykum arkadaşlar konuyu yanlış yere actıysam ozur dilerim


İslam Dinimizin dinozor hakkındaki goruşu nedir ?

Kuran hidayet kitabıdır ve bu hususta yardımcı olacak her konu onda yer almaktadır. Kuran-ı Kerimin konuları anlatma yontemi, bu konuların ince ayrıntılarına değinmeden onların temeline ve geneline işaret etmektir. Bu şekilde olması cuzi ve ayrıntılı konu ve hukumlerin cok fazla olmasından dolayıdır.[1]
Kuran-ı Kerimde, ceşitli varlıklar, bitkiler[2] ve hayvanlar diye ikiye ayrılmasına, karada yaşayan canlıların yuruyen hayvanlar ve kuşlar[3] diye kısımlandırılmasına ve yeryuzunde yuruyen hayvanların surungenler ve dort veya iki ayağı uzerinde hareket edenler[4] diye kısımlandırılmasına şahidiz, aynı şekilde bazı haşere, balık ve diğer canlıların isimleri anılarak onlar hakkında değerli bilgiler verilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de dinozorların yaşayışı hakkında hicbir şey gecmemektedir ve İslam dini de bu konuya değinmemiştir. Kur’an-ı Kerim bu tur konularda, her ilmin bilim adamlarına saygı gostererek kendi hukumlerini bu bilim adamlarının bulgularına gore duzenlemektedir.
Hayvanların, bitkilerin ve maddelerin ince ayrıntıları ve ceşitleriyle ilgili konular tabiat ilminin icinde yer almaktadır ve bunun gibi konularda bu ilme bakılmalıdır. Bu yuzden dinozorlarla ilgili bilgiler icin, arkeoloji ve turu tukenmiş hayvanlarla ilgili kitaplara veya bu konuyla ilgili muzelere bakılmalıdır.
Acıklandığı uzere Kur’an-ı Kerim ve diğer İslami kaynaklarda tabiata, ondaki guzelliklere ve ceşitli varlıklara cok fazla değinilmiştir ve onlardan ilahi nimet ve nişaneler ve Allah’ın azamet ve kudretinin gostergeleri olarak bahsedilmiştir. Cunku Allah’ı tanımanın yollarından birisi de O’nun yarattığı şeyler hakkında tefekkur etmektir. Bu yuzden insanların daha kolay kavrayabilmeleri icin gozleri onundeki hayvanlardan daha cok bahsedilmiştir.
Eğer ilim, dinozorlar gibi turu tukenmiş olan tarihi hayvanların ozellikleri ve gecmişleri hakkında bizlere bilgiler sunabilirse, bu aslında Allah’ın azametini anlamada O’nun sayısız nişanelerinden bir nişanenin ispatlanması demektir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şoyle buyurmaktadır:
“De ki: Yeryuzunde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gercekten Allah her şeye kadirdir.”[5] Numune tefsirinde bu ayetin acıklanmasında şoyle yazmaktadır: Gunumuzde bu gibi ayetler bilim adamlarına daha derin ve ince anlamlar verebilir. Bilim adamları okyanusların ve dağların derinliklerine ve yeryuzunun ceşitli yerlerine giderek oralardaki fosil veya başka şekillerde olan ilk hayvan kalıntılarını inceleyip yeryuzundeki hayatın başlangıc sırlarından birisini cozebilir ve Allah’ın azamet ve kudretini ve aynı şekilde hayatı yeniden yaratabileceğini anlayabilirler.[6]
Bazı dinlerin oğretileri bazen ilmi konularla (ozellikle tabiat ilmi ve yaratılışla ilgili konularla) celişmektedir ve bu yuzden de ilimi dilin dini dilden ve ilmi hayatın dini hayattan ayrı olduğunu veya dini dilin manasız olduğunu ve bunun gibi konular ortaya atılmıştır. Ama bunların tersine İslam’ın ve Kur’an’ın oğretileri hicbir ilmi konularla celişkisi yoktur ve Peygamber (s.a.a.)’in zamanında bircok ilmi buluşlar ve gelişmelere işaret edilmiştir. İslam dini ilim ve Âlinim makamına değer vermekte ve onların goruşlerine saygı gostermektedir ve aynı şekilde bircok ilmi buluşlardan faydalanarak hayatın başlangıcı ve olumden sonraki hayatı ispatlamada delil olarak kullanmıştır.
Ama ilmi acıdan ispatlanmış hayvanların, necis veya pak, helal veya haram olduklarına dair hukumler, İslam dininde “gercek konular” diye konu edilmiştir; yani konusu farz edilen genel kaideler şeklinde hukumleri acıklanmıştır. Bu anlattıklarımıza gore eğer gecmişte dinozorlar yaşamışsa veya dinozorlar icin soylenen ozelliklere sahip olan bir hayvan ortaya cıkacak olursa, İslam dini bu hayvan hakkında bir goruş sunmamış olsa da, muctehitler fıkıh kaide ve kurallarına gore bu hayvan hakkındaki hukumleri eksiksiz bir şekilde insanlara sunabilirler. Cunku muctehitler bu gune kadar gecmişi olmayan yeni karşılaşılan bircok konunun hukmunu deliller ışığında ortaya koymuşlardır. Dunyanın yaratılmasının ardından ilk insanların yer yuzunde yaşamaya başlaması arasında belli bir sure gecmiştir. Bu sure icerisinde bu varlıklar dunya uzerinde yaratılmıştır. Bunun hikmetine gelince, bugun yeryuzunde insanlığın kullandığı enerji kaynaklarının coğu dinazor gibi buyuk mahlukların fosillerinin urunudur. Cenab-ı Allah yeryuzunun asıl sahipleri gelmeden once onlar icin yeryuzunde herturlu ihtiyacı gorecek ortamı hazırlamıştır.
Dinazorların olmesine gelince, bu mahlukların yaşamasına Cenab-ı Allah izin verseydi, bu devasa mahluklar insanlık icin buyuk bir tehlike arzederdi. Bu nedenle vazifesini yapan bu yaratıklar, Allah'ın hikmetinin neticesi olarak vazifeden terhis edilerek bÂki ruh konumuna gecmişlerdir
__________________