Op. Dr. Ali Hatay

Uroloji Uzmanı - Biga/Canakkale

BİSMİLLAHİRRAHMANİRAHİM

El-hamdu lillÂhi Rabb’il Âlemîn ves-salÂtu vesselÂmu al Muhammedin ve al Âlihî ve eshÂbihî ecmaîn ...

Daha once Hakses Mecmuası’ nda makale şeklinde yayınlanan istibra mevzuu nedeniyle bircok musluman kardeşimizin yarasına parmak basmış olduk. Bir cok tebrikler aldık. Yine bu kardeşlerimizin umumi arzuları ve devamlı istekleri uzerine bu makalelerimizi kitap haline getirmeye karar verdik. Bu hususta yakın ilgi ve alÂkalarını eksik etmeyen Gonca Yayınevi sahibi Sayın Hasan Başpehlivan’ a, kitabından faydalandığım Hocamız Ekrem Doğanay’ a ve beni bu hususta teşvik eden İsmail Coşar Hocamıza teşekkurlerimi sunar, Allah(c.c) onlardan razı olsun derim.

Gayret bizden,tevfik Allah’ (c.c) tandır.



1-İSTİBRANIN LUGAT MANASI

İstibra; B-R-A harflerinden tureyen, istifal babından bir fiildir. BRA temizlemek, Âri olmak, kurtuluşa ermek manalarına gelen sulasi bir fiil kokudur. Beraat gecesi bu kokten turemiş bir kelime olup, kurtuluşa erilen gece demektir. Hukukta beraat etti, kurtuldu, temize cıktı yerine kullanılır.

Bilindiği gibi istifal babı isteyiş olcusune belirten bir babtır. Dolayısıyla istibra;temizlemeyi, kurtulmayı istemek ve bunun icin gayret gostermek demektir. İstibranın ıstılah manası ise şoyledir: Ayırmak, uzak etmek, kucuk abdest bozduktan sonra idrarından kurtulmak, ondan temizlenmek, idrar eserinin tamamen kesilmesini beklemektir.

Fıkıh ile ilgili diğer manası ise, nikaha alınan dul bir kadının gebe olup olmadığına kanaat getirmek icin kadını bir Âdet gorunceye kadarki surede beklemek, bu da kadının rahminin cocuk yonunde boş olduğuna, temiz olduğuna kanaat getirme anlamındadır. (1) Bizim burada acıklamaya calışacağımız, istibranın birinci manasıdır.

2-TARİFLER

Buyuk ve kucuk abdest bozulduktan sonra temizlenmeye istinca denir.Yani istinca, necasetten temizlenmeyi istemektir. İstibra da, istinca icinde mutÂlaa olunur. İdrardan ve necesatten temiz olma, kurulanma demektir (2-3). İstintar; idrarı son damlaya kadar cıkarmak icin ıkınmak ve gayrettir (4).

3-KONUNUN ONEMİ

Erkeğin istibra yapması farzdır (5). Kadının istibra yapmasına gerek yoktur (acıklaması ileride gelecektir). İstibra yapmadan, idrarın son damlalarını cıkarmadan hemen alınan bir abdest sonunda veya abdest alma esnasında cok az da olsa idrar damlasının cıkması veya idrar cıkış deliğinde bir yaşlılık gorulurse, abdest bozulur (6).

Dikkat edilirse "yaşlılık gorulurse" diyoruz, "yaşlılık hissedilirse" demiyoruz cunku yaşlılık her zaman icin hissedilmesi mumkundur. Bilhassa vesveseli kişilerin bunlara dikkat etmesi gerekir. İdrar deliğinde yaşlılık yani ıslaklık olduğunu anlamak icin tenÂsul uzvunun ucuna kuru bir taş veya kurutma kağıdı konulur; eğer bu konulan şey ıslanırsa ıslaklık var demektir.

Abdestin idrar yonunde bozulma keyfiyetinde idrar damlası ile delik ucunda ıslaklık aynıdır (7). Bu şekilde alınan bir abdest ile yapılacak ibadetler, ozellikle namaz sahih olmaz. Abdest alınmadan yapılan ibadet de gecersiz olur. Abdest, namazın en onemli şartı olduğundan dolayı namaz kılınmamış sayılır. Bu bakımdan konu son derece onemlidir.



5-İSTİBRA FARZDIR

İdrar sızıntısının kesildiğinden kalbi kanaat getirinceye kadar yapılması gereken istibra farzdır (8). Şayet kalbi idrarın kesildiğinde kanaat getiriyor ve bu durum kendisinde vesveseye sebebiyet vermiyorsa vacib, istibradan sonra birşey cıkmayacağına kat’î bir sûrette emin ise, istibra yapması menduptur.

Abdestini titizlikle alıp, namazını huşû ve hudû icerisinde kılmak isteyen muslumanın bu konuya cok dikkat etmesi gerekmektedir cunku kişi idrardan korunmassa en başta namazı, sonra da diğer ibÂdetleri bÂtıl olur ve gunaha girer. Dolayısıyla istibra yapmadığı icin buyuk gunaha girmiş olur.



Bu hususta hadis-i şerifler soyledir:

"İdrardan cok iyi korununuz cunku kulun kabirde en once hesaba cekileceği şey odur." İstibraya onem vermeyen namazına onem vermemistir. Bu lÂkaydılık kişiyi cehenneme surukler (10).

"Muhakkak ki, sizden birinize kabrinda azab edilir. Şuphesiz bevlettiği zaman istintar etmezdi denilir". (11) İstintar’ ın ne manaya geldiğini biraz evvel acıklamıştık. İdrarın son damlasını cıkarmak icin caba harcamak demektir.

''Sizden biriniz idrarını yaptıktan sonra zekerini uc defa kuvvetle ceksin.'' (12) Abdullah b.Abbas:''Resulullah bir kabrin yanından gecerken azab goren iki insan sesi duydu. - Bunlar azab goruyorlar. Hem azab gormeleri buyuk birşey icin değil; Biri idrarından istibra etmezdi, diğeri de koğuculuk ederdi.'' (13).

Bu Hadis-i Şeriflerden anladığımıza gore, kişi ibadetlerine ne kadar dikkat ederse etsin ihlas ile yaparsa yapsın hatta Hz.Saad b. Muaz gibi duzeyde bir sahabi olsa da istibraya dikkat etmezse Allah(c.c) onun cezasını kabir azabı şeklinde veriyor.

İşte orneği; "Eğer kabrin sıkmasından bir kimse kurtulsaydı muhakkak ki Sa'd kurtulurdu. VallÂhi oyle bir şiddetle sıkıştırıldı ki, onun tesiriyle eğe kemikleri birbirine gecti. (Bu durum) onun sidiğin eserinden sakınmamasındandır.'' (14).

Taberi' nin İbn-i Omer’ (r.a) den rivayet ettiği bir hadiste soyle buyurulur: ''Bir adam kabre kondu, hemen iki melek ona gelip ''Muhakkak biz sana bir darbe vuracağız'' dediler. Hemen oyle bir vuruş vurdular ki, kabir ateşle doldu. Bundan sonra onu bıraktılar. Nihayet ayılıp korkusu gidince Meleklere sordu: - Bana bu darbeyi hangi sucumdan dolayı vurdunuz ? - Şuphesiz sen bir defa abdestsiz namaz kıldın. Bir de mazlum bir adamın yanından gectin de sen ona yardım etmedin - cevabını verdiler (15).

Burada anlatılan musluman bir kişidir. Zira abdestsiz namaz kılmak insanı kufre goturur. Demek ki kişi, abdestine dikkat etmemiştir, istibraya ehemmiyet vermemiştir. Abdestsiz namaz kılındığından dolayı azÂba mÂruz kalmıştır.

6-MUSLUMANLARIN İSTİBRA’ YA DİKKAT ETMELERİ GEREKMEKTEDİR

Namaz kılan muslumanların istibraya cok dikkat etmesi gerekir. Bugun ekseri muslumanlar namaz kılmıyorlar, kılanların coğu da istibraya dikkat etmedikleri icin namazları sahih olmuyor. Bu sebeble abdestsiz namaz kılanlar bir hayli fazladır. Hatta bircok imam bu duruma lÂkayd kaldığıı icin ve kendi namazları sahih olmadığı gibi cemaatin namazını da ifsat ederek buyuk bir vebal altına giriyorlar. İdrardan sakınmayıp İstibra yapılmadan alınmıs bır abdestle namaza durup imam arkasında namaz kılanın cemaate nasıl zarar verdiğini şu Hadis-i Şerif bize gosteriyor.

''Resulullah (s.a.v) bir sabah namazını kıldırırken şupheye duşup yanıldı. Namaz kılınca soyle buyurdu:

''-Bir takım kimselere ne oluyor ki, bizimle beraber namaz kılıyorlar da taharetlerini guzel yapmıyorlar. Bize Kur’Ân’ ı karıştırıp okuyamaz hale getiren ancak işte onlardır.'' (16).

''Bizim namazımızı karıştıranlar ancak abdestsiz gelen kimselerdir. Her kim namaza gelirse abdestini guzel alsın.'' (17).

Bilmemek ozur sayılamıyacağına gore, gonul huzuru ile sahih bir namaz kılmak ve icimizdeki vesveseleri atmak icin bu hususa cok dikkat etmemız gerekmektedir. İstibra yapmayı ilmihal kitablarımız yeterince ele almamaktadır. Bazı ilmihal kitapları istibrayı kurulanma olarak tarif etmişlerdir ve bu hususta fazla malumat vermemişlerdir. Halbuki tenasul uzvunu yıkadıktan sonra kurulanmayı, idrar kesilmesini sağlamak icin yapılan gayretleri kapsayan istibra ile aynı manaya almak mumkun değildir (18) cunku istibra idrar damlasının sızıntısını gidermek veya kesmektir.

Yurumek, oksurmek sol tarafa yatıp uyumak şeklinde istibranın yapılacağı kaydeden fıkıh kitapları (19) bunların yapılmasının ne kadar zor olduğunu ve pratik olmadıklarını hesaba katmamaktadırlar cunku buna gore tuvaletteki kişinin yapabileceği istibra usûlu ancak oksurmektir. Yurumek ve sol tarafa yatıp uyumak uygulanabilir metodlar değildir. Ustelik ic camaşıra damlayacağından dolayı sık sık bunu değiştirme gibi bir mahsurları da vardır. Diğer yandan uyumak cemaati kacırmak gibi diğer bir mahsuru da beraberinde getirir. ;İc camaşıra damlayan idrar, avucici buyukluğunden kucuk olursa kılınan namaz mekruh olur. Bu olcuden buyuk idrar, namazı ifsad eder (20). Cok defa oksuruk istibra icin yeterli değildir.

7-İDRARDAN KORUNMAK

İdrardan gereği gibi korunmak icin şu tedbirlerin alınması gerekir;

1-İdrar sıcramasını onlemek icin bir cukurun tam ortasına ya da tuvalet deliğinin tam ortasına yapılmalıdır. (En iyisi oturarak idrar yapmaktır)

"Sizden biriniz idrar yapmak istediği zaman, idrarı icin musait bir yer bulsun." (21). Bu sebeble banyoda yıkanırken idrar yapmak mekruh gorulmuştur Redd-ul Muhtar’ da ''Kendi abdest aldığı yere bevl etmesi mekruhtur.'' (22) kaydı vardır.

Ebu Davud' tan nakledilen bir hadis soyledir. ''Sakın biriniz hamamda yıkandığı yere bevletmesin (idrar yapmasın) cunku umumiyetle vesvese bundan doğar.'' Bu hukum idrara akacak yol olmadığı ve zemin sert olduğu zamanki durumdur. Banyo yapan kimse, idrardan uzerine bir şey sıcradığını zanneder ve bundan vesvese alır. Ruzgara karşı idrar yapmak da boyledir.

Bu arada şunu da hatırlatalım. Klozet denilen alafranga tuvaletlere ayakta olmamak şartı ile idrar yapmanın bir mahsuru olmaması gerekir fakat bu tuvaletlere oturarak, bağırsakların tam boşalaması sağlanamadığından, hele umumi yerlerdeki klozetler veneryen hastalıkları (cinsel yoldan bulaşan, zuhrevi hastalıklar) bulaştırma bakımından mahzurludur.



2-Ayakta idrar yapmamalıdır Ozursuz olarak ayakta idrar yapmak mekruhtur. Bu hususta Peygamberimiz (a.s) şoyle buyurur:

Hz.Aişe (r.anha) ''Kendisine Kur’Ân nÂzil olmaya başlandığından beri, Resulullah (a.s) ayakta bevl etmemistir.'' (23).

Yine İmam Ahmed’ in,Tirmizi’ nin (Cilt:1, Sayfa: 226), NesÂi’ nin (307 nolu hadis-i şerif) ve ibn-i Mace’ nin tahric ettiği hadiste Aişe (r.anha) demiştir ki:

"Size Nebiyy-i Azam’ (s.a.s) ın ayakta bevl ettiğini kim haber verirse inanmayın, mutlaka oturarak abdest bozardı." (24).

Abdullah İbn-i Mesud (r.a) şoyle rivayet etmiştir: "Şuphesiz ki ayakta abdest bozmanda cefadandır'' (25)

Hz.Cabir’ den (r.a): “Rasûlullah (a.s) ayakta idrar yapmayı yasakladı'' (26)

Bazı Âlimler de ayakta yapmayı caiz gormuştur ve ayakta idrar yapmaya ruhsat vermişlerdir. Dayandıkları isnat şu hadistir:

Hz.Huzeyfe’ den (r.a) ''Birgun Peygamber(a.s) bir kavmin copluğune vardı ve oraya bevletti" (27).

Ayakta idrar yapmayı mekruh goren ulemÂ, bu hadis-i şerif karşısında şu tevili yapmışlardır:

1- Kadı İyaz’ ın beyanına gore uzun zaman oturan Efendimiz’ i (a.s) bevli sıkıştırmış ve uzağa gidememiş hemen ayakta bevlini yapmıştır

2-Resulullah (a.s) dizindeki veya belindeki bir hastalıktan dolayı idrarını ayakta yapmıstır

3-Coplukte (oturmak icin) musait bir yer bulamamıştır.

4-Bir ihtimal de, ayakta idrar yapmanın caiz olduğunu gostermek icin yapmıştır.

Bu Hadis-i Şeriflerden cıkarılan sonuclara gore, ayakta idrar yapmak mekruhtur. Bu mekruhiyet kerahet-i tahrimiyye olmayıp kerahat-i tenzihiyyedir.

- - - - - - - - - - -



Comelerek idrar yapmanın tıbbi yararı şoyledir:

Comelince karın kasları kasılır, dizler karına tazyik yaparlar; dolayısıyla mesane baskı altında kalır. İşeme sonucunda mesane tam boşaldığından mesanede artık idrar kalmaz. Mesane tam boşalır. Bu ise idrar yolları ve mesane taşlarının oluşmasını onlediği gibi, prostat hastalığı olanlarda şikayetlerin azalmasında da etkili olur. Comelerek idrar yaparken hafif sol tarafa meyil edilmelidir. İleride goruleceği gibi idrar yollarının anotomisine (yapısına) en uygun olan bu pozisyonda idrar yolarının ve mesane tam boşalması mumkun olmaktadır

8-İSTİBRADA VESVESE

İstibra yapmama hususunda insanlar muhteliftir. Herkes kendi durumuna vakıftır. Bazı kimselerin idrar akıntısı hemen kesilir. Bu kimselerin abdestini hemen almaları caizdir. Bazılarının akıntıları daha fazla surer. Bunların istibra yapmaları farzdır.

Herşeye rağmen evham yapıp vesveseye duşenlerin yapacakları bir korunma caresi de şudur: Bir kağıt parcasını ya da bir pamuk parcasını bukerek tenasul uzvunun dış deliğinden itibaren yarım santim iceri koymaktır. Pamuk dış taraftan gorulmemelidir. Zira idrar yaşlılığı pamuğun dışarısına sıcrayacak olursa abdesti bozar. Her idrar yaptıktan sonra pamuk değiştirilir. Tek mahsuru, pamuk veya kağıt parcasında mikrobik hastalıklar bulaşabilir veya nadir olsa da bu maddelerin kalıntısının idrar torbasına kacması sebebeyle ceşitli hastalıklara sebep olur.

Uygulanan istibradan sonra ic camaşıra su serpmek vesveseyi kıran diğer bir uygulama ceşididir. Hissedilen yaşlılığın serpilen sudan ileri geldiği kanaatı hasıl olur. İstibra konusunda bizim tavsiye edeceğimiz ve kesin sonuc veren ''sıvazlama metodu'' na gecmeden once idrar yollarının anatomisine goz atmanın yerinde olacağı kanaatindeyiz.

9-İDRAR YOLLARI ANATOMİSİ

İdrar, bobrekten suzuldukten sonra gobek altında mesane denen idrar torbasında toplanır. İdrar torbası ile idrarı cıkaran delik arasında uretra denen işeme kanalı bulunur. İşte, istibranın tatbik ettiği organ bu olup uzunluğu erkekte 16-18 cm ve kalınlığı 8 mm capındadır. Kadında 2,5-4 cm uzunluğunda ve 8 mm capındadır. Kadının işeme kanalının kısa olması ve yapısal doğrultusunun duz olmasından dolayı kadınların istibra yapmaları gerekmez cunku kısa boyu ve yer cekimi kuvvetiyle icerisinde idrar kalıntısı olmaz. Bu sebeble kadınlar idrar yaptıktan sonra biraz beklerler. Taharet yapıp kurulanırlar. Boylece idrar damlaması olmaz fakat erkekte durum farklıdır. Zira idrar yolunun yapısından dolayı idrar yaptıktan sonra idrar kanalında her zaman idrar kalıntısı bulunur.

İdrar kanalının bir diğer gorevi ise meniyi (sperma) dışarı atmaktır. Cinsel faaliyet ve ureme ile ilgili bu hÂdise cinsel organların idrar atım yollarıyla ilgilidir (Bu sebeple, erkeklerde boşalmadan hemen sonra gusletmek yerine, bir sure beklemek veya daha da iyisi tuvalete gitmek ve bu şekilde meninin idrar yolundan tam olarak tahliyesi, temizlenmesi gerekir. MÂlumdur ki, guslu olmayanın ne namaz abdesti olur ne de ibÂdeti).

İşeme kanalı idrar torbasından hemen sonra prostat (kestanecik) denen salgı bezinın icerisine girer. Daha sonra aşağıya doğru ilerler. Burada yonu dikeydir. Sonra aşağı ve one doğru seyreder ve tenasul organının icerisine girer. İdarr cıkış deliğinde sonlanır. İdrar atım kanalında dort dar ve uc geniş yer vardır. Normal hallerde idrarın akmasını engelleyen iki adet buzucu kas bulunur. Bunlardan birisi mesanenin hemen cıkışında diğeri de prostat girişindedir.

Bilhassa prostat girişinde olan dış buzucu kas, idrar atılışında onemli vazife gorur. Bu kasın hastalıklarında veya beyin, omurilik gibi norolojik hastalıklarda, kuvvetli oksurme, ağır kaldırma gibi zorlama hareketlerinde idrar tutamama şikayetleri olur. İdrar, damlalar halinde kendiliğinden akar. Bu durumda ozurlu namaz kılma durumu gundeme gelir.

Not: (Ozurlu durumlarda; her namaz vakti icin ayrı abdest alınır ve bu abdest ile tum ibadetler yapılır. Abdest alındığı anda bile, abdesti bozacak akıntı olması (bu akıntı idrar, dışkı, yara yerinden kan, irin vb. sızıntı da olabilir) abdesti bozmuş olmaz. Tekrar edersek, en onemli ve tek husus; her namaz vakti icin ayrı abdest almaktır vesselam)

İşte, işeme kanalının bu yapısal dogrultusu ve buzucu kasların fonksiyonu nedeniyle idrar kanalında, her zaman bir miktar bakiye idrar kalır ve istibra yapılmasını gerekli kılar.

10-ERKEK TENASUL UZVUNDAN GELEN SIVILAR

Erkek tenasul uzvundan (zeker) dort nevi sıvı gelir

1-idrar

2-Vedi: İdrar yaptıktan sonra gelen sarı kalın idrar damlasıdır; idrarın bittiğini gosterir. Bir hastalık alÂmeti değildir.

3-Meni: Kirli beyaz renkte koyu katı kıvamda, hamur kokusundadır. Ureme işleriyle ilgili tohum hucrelerini taşır.

4-Mezi: İdrar atım yolundakı bezlerin ve prostat dokusunun salgısından meydana gelir. Genelde buyuk abdesti bozduktan sonra makata fazla dokunduğumuzda gelir. İnce, beyaz, miktarı az, saydam bir sıvıdır. Cinsel heyecandan sonra akar. Bazen de bu salgıyı meydana getiren bezlerin iltihaplanması veya uşutme, ağır kaldırma gibi hareketlerden sonra gelebilir. Bekar erkeklerde sık sık gelen bu sıvı normal bir akıntıdır. Meniden farkı, şehvetle ve tazyikle dışarı atılmamasıdır ve bu sebeple guslu de gerektirmez.

Bu dort sıvının hepsi normal abdesti bozar. Sadece meninin gelmesi gusul abdesti almayı gerektirir. Diğerlerinin akması guslu gerektirmez(26). Bu sıvıları tanımayan bircok gencin, meziden dolayı gusul abdesti alarak hergun yıkanma sebebi ile uşutmelerine şahit olmuşuzdur.

11-İŞEME FONKSİYONU

İdrar yapma isteği gelince, karın kasları kasılarak idrar kesesine baskı yapmak suretiyle mesanenin kasılmasına neden olur. Beyinden gelen sinirsel emirlerin ve omurilikteki işeme merkezinin sinirsel uyarımlarıyla mesane cıkışı buzucu kası gevser ve idrar işeme kanalına gecer ve buradan dışarıya tazyik ile atılır. İdrar bitince bu olayların tersi olur. Mekanızma geriye doğru calışır. Buzucu kas kasılır, mesane ile işeme kanalının irtibatını keser. Bu sırada tenasul organının kokundeki kaslar bir-iki defa kasılarak kanal icerisindeki kalıntı idrarı, ileri sevkederek dışarı atmaya calısır fakat bir miktar idrarın kanalda kalmasına mani olamaz.

İşte yapılacak istibranın amacı, bu kalan idrarı dışarı atmaktır. Bazı kimselerde bu kanal biraz beklemekle boşalır. Bazı kimselerde ise kesilmez damla damla akmaya devam eder. Bu kalıntı idrarın kesilmesinden once abdest alınırsa, daha sonra idrar damlayacağı icin abdest bozulur ve kılınacak namaz sahih olmaz.

12-SIVAZLAMA METODU

İstibra amacı icin yapılan sıvazlama metodu soyle uygulanır:

İdrar yaptıktan sonra biraz beklenilir. Bu arada istinca yapılır (buyuk abdestten temizlenme). İstinca daima istibradan once yapılmalıdır cunki istincada taharetlenirken refleks olarak buzucu kas gevşer ve bir miktar idrar idrar kanalına gecer. Boylece daha once istibra ile boşaltılan idrar kanalı yenıden artık idrar ile dolar. Sonra bir iki defa oksurulur. Oksurmekle karın kasları kasılır ve mesaneye baskı artar. İdrar kalıntıları dışarı atılır. Bundan sonra sol elin işaret orta ve yuzuk parmakları orta parmak hafif ileride olacak şekilde makattan (dubur) itibaren one doğru erkeklik torbasının arka ve altına kadar, orta hatta baskı ile sıvazlanır. İşaret ve yuzuk parmakları yanlardan kanalı sıkıştırararak orta parmağa yardımcı olur. Dolayısıyla işeme kanalındaki artık idrar tenasul organına gecirilir.

İkinci kademede tenasul uzvu kokunden idrar cıkış deliğıne kadar parmak ucları torbanın arka yuzundeki işeme kanalını kavrayarak tazyikle ileri doğru sıvazlanır.

En son olarak tenasul uvzunun baş kısmı, baş ve işaret parmağı ile sıkılır ve kalıntı idrar damlaları dışarı atılır. Bu işlem bir kac defa tekrar edilir ve idrar cıkış deliği su ile yıkanıp bir havlu ile kurutulur. Artık tenasul uzvuna el vurulmaz cunki refleks olarak idrar mesaneden idrar kanalına gecebilir ve artık idrar oluşturur. Bu da damlamaya sebebiyet verir.

İstibra bitmiştir. Artık idrar damlaması olmaz zira işeme kanalı boştur. Şeytanın vesvesesine aldanmak doğru değildir. Kanalda idrar kalmamıştır. Bu nedenle idrar damlaması da olmayacak demektir. Artık tuvaletten cıkılıp gonul rahatlığı ile abdest alınıp, namaz kılınabilir.



KAYNAKLAR

1-Yeni Lugat Sh.290, Abdullah Yeğin

2-El-Mavarid Sh.82, Mevlut Sarı

3-Yeni Kumus Sh.19, Bekir Topaloğlu

4-Kamus Trcumesi,Asım Molla

5-Buyuk İslam İlmihali Sh.60, Omer Nasuhi Bilmen

6-Age Sh.60

7-Redd-ul Muhtar aled Durru'l Muhtar Sh.594, Ahmet Davutoğlu

8-Nimet’ul İslam, M. Zihni Efendi Sh.43

9-İbn-i Mace, 348 nolu hadis-i şerif

10-CÂmi-us Sağir ve Şerhi Sirac-ı Munir

11-Kamus Tercumesi, Asım Molla

12-İbn-i Mace 326 nolu hadis-i şerif

13-Sahihi Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih, Cilt 1 Sh.175

14-Sunen-i NesÂi, 4/101-102

15-RÂmuz-u'l EhÂdis Udhile kelimesi

16-Sunen-i NesÂi, 2.cuz/156

17-CÂmi-us Sağir "innema" kelimesi Ebu Ravhu'l Kelami’ den

18-Nimet’ul İslam, Sh.42 Sonmez Yayınları

19- Redd-ul Muhtar Sh.593, 1. cilt Nimet’ul İslam Sh.43

20-Nimet’ul İslam, Sh.97

21-Musned; İmam Ahmed Ebu Davud Sunen 3 nolu hadis-i şerif

22- Redd-ul Muhtar Sh.593

23-Sunen-i Ebu Davud 1/93

24-Sunen-i Tirmizi Cild 1 Sh. 112

25-İbn-i Mace, Hadis No:300

26-Sunen-i Tirmizi C:1 Sh. 19/20

27-Tirmizi C:1, Sh. 19

ALINTI
__________________