

Muminler ahirette cennetle birlikte hayatları boyunca buyuk bir caba gostererek sakınmaya calıştıkları cehennem azabından kurtulmuş olmanın sevincini yaşayacaklardır. Bunun yanında cennette melekler tarafından selam sozleriyle karşılanıp orada en guzel şekilde ağırlanacaklarını duşunmek de inananlara derin bir haz verir. Hem Allah (cc)'ın meleklerini gorecekler, hem de onlar tarafından ebedi yurtları olan cennetlere sokulacaklardır. Kuran-ı Kerim'de muminlerin cennetteki karşılanışları şoyle haber verilmektedir:
Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şoyle derler

Muminlerin cenneti duşunerek heyecanlanmalarının bir sebebi de hic kuşkusuz ki orada kendilerine sunulacağı vaat edilen nimetlerin benzersizliğidir. Ancak bunlardan daha da heyecan verici olanı ise onların hayatları boyunca buyuk bir şevkle arzuladıkları sonuca kavuşacak, Rabbimiz'in rızasını kazanacak olmalarıdır. Allah (cc), "One gecen Muhacirler ve Ensar ile onlara guzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, icinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte buyuk 'kurtuluş ve mutluluk' budur." (Tevbe Suresi, 100) ayetiyle muminleri mujdelemektedir.
Başka bir ayette Allah (cc) şoyle buyurmaktadır:
Allah, mumin erkeklere ve mumin kadınlara icinde ebedi kalmak uzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde guzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en buyuktur. Işte buyuk kurtuluş ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 72)
Cennet nimetlerinin bir bolumu, Kuran'da muminlere bildirilmiştir. Muminler, cennetlerde tum sevdikleriyle, dostlarıyla birlikte olacaklardır. Orada gelmiş gecmiş tum peygamberlerle, şehitlerle, sıddıklarla, Rabbanilerle ve salih muminlerle dostluk edecek ve sonsuza kadar da sadece Allah (cc)'ın razı olduğu bu insanlarla birlikte yaşayacaklardır. Orada sevgiyi ve dostluğu olabilecek en yoğun şekilde tadacak ve asla bıkkınlığa kapılmayacaklardır. Oradaki herkes guvenilir, herkes Allah (cc)'a sadık ve herkes guzel ahlaklı olacaktır. Kotu ahlak ozelliklerinden hicbirini gormek mumkun olmayacak, kin, ofke, haset gibi cahiliye tavırları sonsuza kadar yok olacaktır.
Orada inananlar sonsuza kadar sadece nefislerinin hoşuna giden nimetler icerisinde huzur ve keyifle ağırlanacaklardır. Tum insanlar olabilecek en guzel suretleriyle yaratılacak ve dunyadaki tum insani kusurlarından arınmış olacaklardır. Cennette hicbir şey dunya hayatının kurallarına bağlı olmayacak, tum sebepler ortadan kalkacak ve yepyeni bir hayat ve yepyeni nimetler yaratılacaktır. Koşkler, tahtlar, doşekler hepsi muhteşem guzellikte olacak; baldan ırmaklar, devşirilmesi kolay, hicbir şekilde yemişleri eksilmeyen meyve ağacları ve daha insanın isteyebileceği niceleri olacaktır.
Daha da onemlisi cennette insan aklının dunyadayken kavramakta zorluk cektiği sonsuzluk yaşanacaktır. Yuzlerce, binlerce, milyarlarca, trilyonlarca, katrilyonlarca yıl değil, trilyon kere trilyon yıl da değil, hic bitmeyen, sonu gelmeyen sonsuz bir hayat olacaktır. İnsanın dunyada sahip olduğu bıkkınlık, sıkılma gibi hisler de alınmış olacak ve insan sonsuza kadar yaşadığı her andan buyuk bir keyif duyacaktır.
İşte dunya hayatında, cennette karşılaşmayı umdukları bu nimetleri duşunmek muminlere buyuk bir zevk ve heyecan verir. Bir an once bu nimetlere kavuşma heyecanı ile daha da şevklenir ve Allah (cc)'ın cennete layık kullarından olabilmek icin daha fazla caba harcarlar. Kuran'da emredildiği gibi, "... eni goklerle yer kadar olan cennete kavuşmak icin..." (Al-i İmran Suresi, 133) hayırlarda yarışır ve one gecenlerden olmaya gayret ederler.
__________________