Bismillahirrahmanirrahim



İslam alimlerinin acıklama ve cağrısı:



Allah’a hamd, gonderilmişlerin en hayırlısına salat ve selam olsun. Duşmanlık ancak zalimler, guzel akıbet ise ancak muttakiler icindir.



Biz aşağıda ismi gecen İslam Ummetinin alim, davetci, duşunur, siyasetci ve aydınları olarak Lubnan ve Filistin’de yaşanan olaylarla ilgili olarak sorumluluğumuzun bir gereği ve tarihe tanıklık etme adına şu bildiriyi sunuyoruz:



Bizler oncelikle Arap ve İslam halklarımıza, ceşitli cemiyet ve kuruluşlarımıza sonra Arap ve İslam ulkelerinin yoneticilerine, ozgur ulke halklarına ve yoneticilerine en son olarak da birtakım şeytani emeller uğruna dunyayı yakıp yıkmaktan cekinmeyen İsrail ve Amerika ile onların işbirlikcilerine ve uşaklarına sesleniyoruz:



1-Bizler, haksız saldırı ve işgale karşı direnen Lubnan ve Filistin halkına tam ve mutlak desteğimizi ilan ediyor ve tum Musluman halkalarını Lubnan ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, mumkun olan tum yolları kullanarak maddi ve manevi olarak onlara yardım etmeye, destek vermeye ve bu konuda dini olculeri yerine getirmeye cağırıyoruz.



Şu an zulmun, katliamın, surgun ve kuşatmanın en merhametsiz turlerine maruz kalan Filistin ve Lubnan halkalarına yardım etmek en oncelikli bir farizadır. Her iki halk da bu kahramanca direnişiyle aslında dinin ve ummetin mukaddesatını, kişilik ve kimliği ile yakın ve cıkarlarını savunmaktadır.



Bizler Filistin ve Lubnanlı kardeşlerimizi selamlıyor, onlara duşman karşısında sabır, sebat ve zafer diliyoruz. Cenabı Hakkın şu kavlini hatırlatıyoruz:



“Kendileriyle savaşılanlara, zulme uğramış olmaları sebebiyle, savaş izni verildi. Şuphesiz ki Allah, onlara yardıma mutlak suretle kadirdir.” (Hacc, 39).

“O (duşman) topluluğu takip etmekte gevşeklik gostermeyin. Eğer siz acı cekiyorsanız onlar da, sizin cektiğiniz gibi acı cekmektedirler. Ustelik siz Allah'tan, onların umit etmedikleri şeyleri umuyorsunuz. Allah ilim ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 104).

Ve : “Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mumin toplumun kalplerini ferahlatsın.” (Tevbe, 14)

2- Bizler ummetin tum kesimlerini, hicbir istisna yapmaksızın kendisini yok etmek isteyen duşmana karşı gayretlerini birleştirmeye, saflarını sıklaştırmaya, ihtilaf ve cekişmeleri bırakmaya cağırıyoruz. Şu an duşman mezhep ve meşrebine bakmaksızın ummet olarak hepimizi hedef almış durumdadır. Irak topraklarında yaşanan kor mezhep catışmalarını başka alanlara taşımak caiz değildir. Doğru olan fitneyi cıkış mahalline hapsetmek ve orada yok etmektir. Halk ve idareciler nezdinde biriliği sağlamak zorundayız. Olayların vahametini kavramalı ve bilincli olmalıyız. Meşru tum vasıtaları kullanarak ummetin değişik taife ve kesimleri arasındaki ayrılıkları gidermeye calışmalıyız.

Yuce dinimiz ve ali cıkarlarımız bize duşmanla carpışma anında gucumuzu kıracak, duşmanın işini kolaylaştıracak, durumu aleyhimize cevirecek her tur tefrikayı yasaklamaktadır.

“Hakikaten bu, bir tek ummet olarak sizin ummetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Oyle ise bana kulluk edin.” (Enbiya ,92)

“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf,4).

“Allah ve Rasulune ittat edin, birbirinizle cekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da gucunuz gider. Bir de sabredin. Cunku Allah sabredenlerle beraberdir.” ( Enfal, 46).


3-Arap ve İslam ulkelerinin yoneticilerini halkaları ve gelecekleri konusunda Allah’tan korkmaya, Dinleri ve Rableri ile barışmaya, Allah’tan başka her turlu bağımlılıktan ve tebiyetten kurtulmaya, işgalci duşmana guvenmekten kacınmaya, duşmanın ve şer guclerin baskılarına boyun eğmemeye cağırıyoruz:

Hakk Teala şoyle buyurdu: “Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan cıkaranları ve cıkarılmanız icin yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” (Mumtehine, 9)

Ey Musluman ulkelerin liderleri! Ummetin gucu Rabbine itaatte, dinine bağlılıkta, duşmana karşı birlik olup tek bir beden hissini yaşamaktadır. Haclı Siyonist tufanın zararlarında ancak Allah’ın ipine sarılarak ve ummetin birliğini temin ederek korunabiliriz. Bu tufan onlenemez ise zararını hepimiz cekeriz fakat bu durumda hukumetlerin zararı, halkın zararından daha buyuk olur.

Ey Musluman yoneticiler sizleri Allah icin uyarıyor ve tarihten ders almaya cağırıyoruz. Yaptıklarınızı ne halk ne de tarih unutmayacaktır. Sizden onceki liderlerden de mi ibret ve ders almazsınız ?!

Bizler sizlerden İsrail ile yaptığınız gizli acık tum siyasal ve ekonomik ilişkileri kesmenizi ve bizlere olum, yıkım, zillet ve tefrikadan başka hicbir şey getirmeyen ‘Barış Evhamları’ndan vazgecmenizi istiyoruz.

Aynı şekilde sizleri ulama heyetleri ve fetva komisyonlarının Siyonist oluşumu tanımanın, Filistin topraklarından bir avucunun bile duşmana tesliminin ve duşman İsrail ile ilişkileri normalleştirmenin haram olduğunu bildiren fetvalarına uymaya cağırıyoruz. Biliniz ki gasp/işgal edilen haklarımızı ancak Cihad ve direniş ile elde edebiliriz. Aynı şekilde sizleri diğer ulkeler ve ozellikle ABD ve BM ile ilişkilerde başta Filistin davası olmak uzere temel meselelerimizin gerekleri doğrultusunda hareket etmeye davet ediyoruz.

Ayan beyan ortadadır ki, İsrail varlığını ve zulmunu ancak ABD’nin ve onun kontrolundeki BM’nin mutlak desteği ile surdurmektedir. İsrail’in yaptığı her şeyden aynı şekilde ABD’de sorumludur.

4-Beşer olarak aynı geminin icinde bulunduğumuzun bilinci ile tum dunya ulkelerini ve halkalarını, İsrail ve ABD’nin bu insanlık dışı saldırılarını kınamaya ve buna karşı durmaya ve tum beşeriyetin ortak geleceğini, dunya barışını tehdit eden bu saldırıların onlenmesinde bizlere yardımcı olmaya davet ediyoruz. Bu iki devletin yonetiminde diğer tum din, inanc ve milletlere duşmanlık guden son derece aşırı guruplar bulunmaktadır. Şundan eminiz ki bu aşırı grupların onune gecilmediği takdirde tum yeryuzu kan ve gozyaşına bulanacaktır. Bilinmeli ki dunya bugun Hulagu ve Hitler’den daha beter saldırganlarla karşı karşıyadır.

Bizler İslam Ummeti olarak barış ve dayanışma elimizi, bizlere duşmanlık gutmeyen herkese uzatıyoruz. Zulmun giderilmesi ve haklarımızın geri alınmasında yanımızda yer alacak olan halkaları hicbir zaman unutmayacağız. Bunu dinimizin bir gereği olarak soyluyoruz:

“Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan cıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adil davranmanızı yasaklamaz. Cunku Allah, adaletli olanları sever.” ( Mumtehine, 8)



5- Amerika ve İsrail’e gelince: Biz onlara Allah’ın zalimlerden intikamının şedid olduğunu hatırlatıyoruz. Kendilerinden onceki zalimlerden ders ve ibret alsınlar. Şuphesiz Allah zalimlerden uzak değildir.

“Rabbin, haksızlık eden memleketleri yakaladığında, onun yakalayışı işte boyle şiddetlidir. Cunku onun yakalaması acıklı ve cetindir.” (Hud, 102)

Şu bilinsin ki bizler Allah’ın izniyle halkımıza, değerlerimize ve dinimize yonelen her tur saldırıyı puskurtmeye ve zulmu gidermeye guc sahibiyiz.

“De ki: Siz bizim icin ancak iki iyilikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah'ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şuphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz” (Tevbe, 52).

Zulum geceleri ne kadar uzun surerse sursun elbette bir gun zafer şafakları sokecektir.

“(Ey muminler! ) Yoksa siz, sizden once gelip gecenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara oylesine dokunmuş ve oyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki muminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara, 214).


Bizden zorla gasbettiklerinizi/işgal ettiklerinizi elinizde tutamayacaksınız. Zaman ne kadar uzarsa uzasın, bu hal devam etmeyecek ve ummet haklarına sahip cıkacaktır. Gecmişte ve yakın zamanda yaşanan Haclı Seferleri ve somuru hareketlerini ve Filistin direnişimizi hatırlayın.

Allah’ın izniyle ummet haklarına sahip cıkacak ve zulmu bitirecektir:

“Şuphesiz ki yeryuzu Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vÂris kılar. Sonuc (Allah'tan korkup gunahtan) sakınanlarındır."(Araf, 128)

Bizler savaş, fitne ve ırkcılık cığırtkanlığı yapmayız fakat bununla beraber zulme teslimiyet ve zilleti de asla kabul edemeyiz.

Buradan yeryuzundeki akıl sahibi Yahudiler ile ozgur ve akıllı Amerikan vatandaşlarına da sesleniyoruz: Sapkın dini hurafeler, somuru ve siyasal hedefleri uğruna tum bir beşeriyeti felakete surukleyen liderlerinizin onune gecin! Onlara engel olun!

Liderleriniz sizlerin Musluman halkalarla olan gelecek ilişkilerinizi tahrip ediyor, duşmanlık tohumları ekiyorlar, gelecek nesiller bu cinayetlere engel olmadığınız icin sizlerden nefret edeceklerdir.

Bizler ozgurluk, adalet ve bağımsızlık davetcileriyiz.

Bizler iman, guven ve barış davetcileriyiz.

Bu değerleri benimseyenlere elimizi uzatıyoruz. Fırsat gecmeden once bu cağrımıza kulak verecek yok mu?!.

Not : Alıntıdır. Bildirinin bulunduğu sayfaya oradan da orjinal metne ve imzalara ulaşmak isterseniz BURAYA tıklayınız.

Ben metinekinci olarak bu bildiriye tamamen katıldığımı ve manen de olsa bu bildirinin altına imzamı attığımı buradan siz dostlarıma ve tum dunyaya ilan ediyorum. Bu bildiride yazılanlara katılan dostlarımın bildiriyi mumkun olduğunca cok din kardeşi ile paylaşmasını ve "İslami Bakış"ın gercekte nasıl olması gerektiğini mumkun oldukca cok kişiye eriştirmesini rica ediyorum.
__________________