Turkiye'nin 9 Ekim gunu başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na Batılı ulkelerin tepkilerinin beklenilenden daha sert olduğu gozleniyor. Bircok Avrupa Birliği (AB) uyesi ulke, Turkiye'yi operasyondan dolayı kınarken, BM Guvelik Konseyi'nde yer alan 5 Avrupalı ulke de konseyi acil gundemle toplantıya cağırdı. Batı'nın operasyona ilişkin kaygıları 'insani bunalım, siyasi surecin tıkanması, Suriye'nin toprak butunluğu ve IŞİD ile mucadele' başlıklarında toplanıyor.
[h=3]BATI'NIN TEPKİLERİ NASIL?[/h] Turkiye, 'Barış Pınarı' adını verdiği askeri harekatın başlamasından sadece birkac saat once başta BM Guvenlik Konseyi uyeleri olmak uzere NATO ve AB icinde yer alan bircok ulkenin buyukelcilerine Dışişleri Bakanlığı'nda, savunma ataşelerine de Savunma Bakanlığı'nda bilgilendirme toplantıları yaptı. Toplantılarda, Turkiye'nin sınır otesi operasyonunu meşru mudafaa hakkını tanıyan BM Şartı'nın 51. Maddesi ve BM Guvenlik Konseyi'nin terorle mucadele ile ilgili cok sayıdaki kararlarına dayandırdığı kaydedildi.
Operasyonun tamamen 'terorle mucadele kapsamında' olacağı, 'guvenli bir bolgenin kurulmasının' hedeflendiği ve 'sivillere zarar gelmeyeceği' belirtilirken, Turkiye'nin bu askeri harekatının Suriye'nin toprak butunluğune zarar vermeyeceği tam tersine guvence altına alacağı bildirildi.
Turkiye'nin bu bilgilendirmesine karşın Batılı ulkelerin operasyonun gerekliliği, amacları ve kapsamı konusundaki eleştirileri giderilemediği değerlendiriliyor.
Operasyonun hemen ardından BM Guvenlik Konseyi'nin daimi uyeleri Fransa ve İngiltere'nin liderliğinde Avrupalı gecici uyeler Almanya, Belcika ve Polonya'nın Guvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya cağırması dikkat cekici bir gelişme olarak goruldu.
[h=3]AVRUPA OPERASYONU KINADI[/h] ABD Başkanı Donald Trump'ın da ilk aşamada yeşil ışık yaksa bile Turkiye'nin operasyonunu onaylamadığını ifade etmesi Guvenlik Konseyi'ndeki tavrının Turkiye aleyhine olabileceği yorumuna neden oldu. Almanya, Fransa ve Hollanda'dan gelen kınama mesajlarının yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in operasyonun durdurulması cağrısını yaparken bu bolgeye Suriyeli multecileri yerleştirmek isteyen Turkiye'nin hicbir koşulda mali destekte bulunulmayacağını soylemesi dikkat cekti.
AB Guvenlik ve Dış Politika Yuksek Temsilcisi Federica Mogherini de yaptığı acıklamada, operasyonun durdurulmasına isterken, 'Turkiye'nin onerdiği şekilde oluşturulacak bir guvenli bolgeye Suriyeli multecilerin dondurulmesi planının uluslararası normlar acısından uygulanmasının olanaklı olmadığını' kaydetti.
Turkiye'nin operasyonun gelecek hafta toplanacak AB liderler zirvesinde gundeme gelmesinin buyuk olasılık olduğu ongoruluyor.
Dort temel kaygı
Batılı ulkelerde yapılan değerlendirmelerde, Turkiye'nin başlattığı operasyona ilişkin 4 temel kaygı one cıkıyor:
İnsani bunalım: Turkiye'nin bircok ulkeyle paylaştığı guvenli bolge haritalarına gore Suriye'nin kuzeydoğusunda kalan kısımda 760 bin kişi yaşıyor. Bu bolgede daha fazla istikrarsızlığa sebep olabilecek askeri catışmaların sivil halk uzerinde olumsuz etkisi olabileceği hesap ediliyor.
BM'den yapılan acıklamalarda da "en kotu" senaryoya gore hazırlık yapıldığını acıklanması bu kaygıyı somutlaştıran bir değerlendirme olarak goruluyor.
Siyasi surec tıkanabilir: 2011'den bu yana suren Suriye ic savaşının siyasi yollarla sonlandırılması acısından en onemli gelişmelerden biri Suriye rejimi ve muhalefetini bir araya getirecek olan Anayasa Komitesi'nin kurulduğuna ilişkin BM acıklaması olmuştu.
150 kişiden oluşacak olan ve Suriye rejimi, muhalefet ve sivil toplumunun eşit olarak temsil edileceği Anayasa Komitesi'nin Ekim ayı sonunda Cenevre'de bir araya gelmesi ongoruluyor. Turkiye'nin askeri operasyonunun siyasi sureci tamamen sona erdirmese bile gucleştireceği ve Suriye rejiminin anlamlı bir sonuc icin masaya oturması riske atacağı değerlendirmesi yapılıyor.
Suriye'nin toprak butunluğu: Turkiye'nin acıklamalarına karşın, bolgedeki durumun Turkiye'nin sınırlarına donuk ispat edilebilir bir guvenlik sorunu yaratmadığı duşuncesinde olan bircok Batılı ulke, Barış Pınarı Operasyonu'nun uluslar arası hukukun gereklerini karşılamadığı duşuncesinde.
Yapılan değerlendirmelerde, Turkiye'nin daha onceki operasyonları kapsamında Suriye topraklarında askeri guc bulundurduğu, Turk yetkililerin mevcut operasyon alanı olarak Irak sınırına kadar cok geniş bir bolgeyi gundeme getirdiği ve bunun da geniş bir acıdan bakıldığında Suriye'nin toprak butunluğune ilişkin kaygıları tetiklediği belirtiliyor.
IŞİD ile mucadele: Kaygıların ortaklaştığı bir başka unsur da Turkiye'nin operasyonun IŞİD ile mucadeleye sekte uğratabilecek olması. ABD Başkanı Trump'ın acıklamalarının tersine IŞİD'in daha tam olarak ortadan kaldırılmadığı, ayrıca tutuklu IŞİD uyeleri ve ailelerin akıbetinin belirsiz bir hale geldiğini duşunen Batılı ulkeler, Turkiye'nin IŞİD ile bu surecte ne kadar etkin bir mucadele gercekleştireceği konusunda kaygıları olduğunu saklamıyorlar.
'Sınırlı bir operasyon olmalı'
Bu kaygılarını dile getiren Batılı ulkeler, Turkiye'nin operasyonun kapsamına gore tepkilerin de daha sertleşebileceği uyarısında bulunuyorlar. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in acıklamasında dile getirdiği gibi "olculu" ve sınırlı bir operasyon gercekleştirilmesi durumunda Batı'nın da tepkisinin mevcut durumda kalacağı, ancak operasyonun genişlemesi durumunda yaptırımları da kapsayacak şekilde tepkilerin gelişebileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Batı'nın Suriye'nin kuzeydoğusuna operasyonla ilgili 4 kaygısı var
Gündemdeki Konular - Haberler0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Batı'nın Suriye'nin kuzeydoğusuna operasyonla ilgili 4 kaygısı var