GENEL BİLGİLER;
Karadeniz Bolgesinin İc Anadolu’ya acılan kapısı olan Corum İli , Anadolu kultur mozaiği icerisinde eşsiz bir konuma sahiptir.
Gunumuzden 7 bin yıl oncesine ait kulturel verilere rastlanan Corum’da, ilk organize devleti kuran Hititlerin ilk başkenti Hattuşa bulunmaktadır.
Hattuşa Anadolu’nun kalbinde, UNESCO tarafından Dunya Kultur Mirası Listesine alınmış ulkemizdeki 9 değerden biridir. Hitit uygarlığı en az Mısır Uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlıktır. Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması metin tabletleri Boğazkoy’de bulunmuştur.
Hititlerin diğer onemli kult (dini) merkezlerinden sayılan, arkeolojide Arinna olarak bilinen Alacahoyuk Oren Yeri; 13 Kral Mezarı , Hatti Tunc Guneş Kursu ve Sfenksli Kapıları ile gorulmeye değer tarihi bir yerdir. Ulu Onder Buyuk Ataturk’un bizzat direktifleriyle ilk milli kazılarımızın başlangıc noktası olması ile de onem arzeder.
Ortakoy İlcesindeki Şapinuva oren yeri de buyuk bir Hitit kenti olup, hala surmekte olan kazı calışmalarında bol miktarda yazılı belge ortaya cıkarılmıştır.
Ayrıca, 1990 yılında başlatılan ve kongre dili Turkce olan "Hititoloji Kongresi" her uc yılda bir duzenlenmekte olup, 6 yılda bir de Corum’da gercekleştirilmektedir. Bu kongreye dunyanın bir cok yerinden bilim adamı katılmaktadır.
Hitit uygarlığının yanısıra, her biri sanat şaheseri olan Selcuklu ve Osmanlı Donemine ait; cami, kopru ve kalelerle suslu Corum, yayları ve İncesu Kanyonu gibi doğal guzellikleri ile de gorulmeye değer bir yerdir.
Meşhur leblebisi, Osmancık ve Kargı’da uretilen kaliteli pirincleri dunyaca tanınmaktadır.
İLCELER
Corum (merkez), Alaca, Bayat, Boğazkale, Dodurga, İskilip, Kargı, Lacin, Mecitozu, Oğuzlar, Ortakoy, Osmancık, Sungurlu, Uğurludağ.
Muzeler
Corum Muzesi
İl merkezinde Endustri Meslek Lisesi yanında yer almaktadır. Hicri 1332 yılına tarihlenen bina, yapıldığı bugunden bu yana hastane ve okul olarak kullanılmıştır. 1989 yılından itibaren Corum Muzesi olarak kullanılmak uzere restorasyonuna başlanmış ve halen restore işlemi devam etmektedir. Muzede Gec Kalkolotik (M.O. 4500) donemden itibaren kronolojik olarak Eski Tunc Cağı, Asur Ticaret Kolonileri Cağı, Eski Hitit, Hitit İmparatorluk, Firig, Helenistik, Roma ve Bizans Donemi eserlerinin sergileneceği arkeolojik salon ile Corum yoresine ait Etnoğrafik eserlerin sergileneceği Etnoğrafik salonu acma calışmaları devam etmektedir.

Alacahoyuk Muzesi
Alaca İlcesi, Alacahoyuk beldesinde yer almaktadır. Corum Muze Mudurluğune bağlı olarak hizmet veren muzede ; Alacahoyuk kazılarında elde edilen Kalkolotik, Eski Tunc Cağı, Hitit ve Frig Donemine ait eserler ile yoreden derlenen Etnoğrafik eserler sergilenmektedir.Corum'a 45 km. uzaklıktadır. Alacahoyuk'te ilk yerel muze 1940 yılında teşhire acılmış, 1982 yılında ise yeni binasına taşınmıştır. İki katlı olan muzenin ust katında Hamit Zubeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık salonları bulunmaktadır. Kazı başkanlarının isimlerinin verildiği bu salonlarda Alacahoyuk ve Pazarlı kazısında elde edilen eserler sergilenmektedir.

Boğazkoy Muzesi

Corum’a 84 km. uzaklıktaki Boğazkale ilcesinde yer almaktadır. Corum Muze Mudurluğune bağlı olarak hizmet veren muzede Boğazkoy-Hattuşa kazılarında acığa cıkartılan eserler ile cevreden elde edilen eserler sergilenmektedir.
12 Eylul 1966 yılında acılan Muze, Boğazkoy (Hattuşaş) kazılarında acığa cıkan ve cevreden muzeye gelen eserlerin depo ve sergilemesinin yapıldığı mahalli bir muze konumdadır.
Hitit Donemine ait eserlerin ağırlıklı olduğu muzede ; Kalkolitik, Eski Tunc, Hitit, Frig, Roma ve Bizans donemlerine ait eserler de sergilenmektedir.
Orenyerleri
Alacahoyuk Orenyeri Corum’un 45 km guneyinde, Alaca İlcesinin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup, Boğazkoy’e 34, Ankara’ya ise 210 km uzaklıktaki Alacahoyuk Koyu yerleşim alanı icerisindedir. Hoyuk, bilim alemine ilk kez 1835 yılında W.C.HAMİLTON tarafından tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren Orta Anadolu’yu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur.
Eski Tunc ve Hitit Cağında cok onemli bir kult ve sanat merkezi olan Alacahoyuk’te 4 uygarlık cağı bulunmaktadır. Gec Kalkolotik cağını Eski Tunc, Hitit, Frig, Roma ve Bizans donemleri takip eder. Orenyerinde Hitit İmparatorluk donemine ait Sfenksli Kapı, şehrin batısındaki Poternli Kapı ve mimari eserler ile Hatti uygarlığının aydınlanmasına cok katkıları olan Alacahoyuk Eski Tunc Cağı haneden mezarları ile yerel muzesi, Boğazkoy ve Yazılıkaya’yı ziyaret edenler icin aynı gun gezilebilecek onemli bir orenyeridir.

Hitit İmparatorluk donemine tarihlenen kalker temel uzerine andezit bloklarla inşa edilmiş iki kule arasında yer alan Sfenksli Kapı’nın genişliği 10 metredir. O, bir yolla bağlandığı buyuk mabedin anıtsal gecididir. Dış girişin iki yanındaki buyuk soğe bloklarının dış yuzleri Sfenks protomları ile susludur. Kulelerin dış ve ic yuzlerinde yer alan kabartmalar Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir kult festivalini yansıtmaktadır.
Alacahoyuk kazıları , Orta Anadolu’nun kuzey bolgesinin kesintisiz stratiğrafisini veren tek merkez olması ve ozellikle 13 kral mezarı ile eski Tunc donemine, monimental mimari kalıntılarıyla Hitit donemine ışık tutması acısından dunya arkeoloji literaturunde onemli bir yere sahiptir.

Boğazkoy Orenyeri Boğazkoy ( Hattuşa ) Orenyeri , Corum ilinin 82 km guneybatısında yer almakta olup, Ankara’ya uzaklığı ise 208 km’dir. Hitit devletinin eski cekirdek bolgesinin merkezinde bulunan Boğazkoy ( Hattusa ) orenyeri Budakozu Cayı vadisinin guney ucunda , ovadan 300 m. Yukseklikteki sayısız kaya kutleleri ve dağ yamaclarının bolunmesiyle cevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaclarla sınırlandırılmıştır. Şehir kuzeye doğru acık olup, kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla cevrilidir. Arkeolojik kazılarda gun ışığına cıkarılarak restore edilen ve artık bir acık hava muzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar, Boğazkoy Tarihi Milli Parkı’nın da odak noktasını oluşturmaktadır. Hattuşa 1986 yılında, UNESCO tarafından Dunya Kultur Mirası Listesine alınmıştır. Ayrıca burada bulunan civi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCO’nun “Dunya Belleği Listesinde” yer almaktadır.


Hattuşa’nın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından gezilmiş ve dunyaya tanıtılmıştır. Bu buluş aslında yalnızca Hattuşa’nın keşfi değil , tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da tanımlanabilir. 1893-94’de Ernest Chantre’nin birkac sondaj yapmasına ve ilk civi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki donemde pek cok bilim adamı ve gezgin Hattuşa’yı ziyaret eder. Muze-i Humayun muduru Osman HAmdi Bey, 1906’da muzesi adına Makridi’nin sorumluluğunda Boğazkoy kazılarını başlatmış, zamanın civi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckler’i de kazı heyetine alarak , burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit etmişlerdir. 1931-1939 yılları arasında ve 2.Dunya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952’de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitusu tarafından surdurulmektedir.


Antik Kapadokya bolgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gun ışığına cıkartılıp restore edilen ve acık hava muzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazkoy’deki kalıntılar, Boğazkoy Tarihi Milli Park’ın temelini oluşturmaktadır. Yuz yıldır surdurulen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazkoy cevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik cağda (M.O. 6000) olduğunu ortaya koymuştur. Eski Tunc Cağı’nda da surekli yerleşmenin gorulduğu Hattuşa’da bu donemi Asur Ticaret Koloni devri izler. Yazılı belgelere gore M.O. 2. binin başlarında Kuşar’lı Anitta Hattuşa Kralı Pijusti’yi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler. Anitta’nın lanetine rağmen şehir M.O. 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından başkent olarak secilir. Hititlerin M.O.1200’de şehri ceşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Cağı (Karanlık Cağ) başlar. Bu donemi M.O. 9.yuzyılda Frig Cağı daha sonra Helenistik, Galat ve Roma/Bizans cağları takip eder.
Boğazkale Yazılıkaya Boğazkale, Hattuşa'nın 1.5 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hattuşa’nın en buyuk ve etkileyici olan kutsal mekanı, şehrin biraz dışında yer alan, yuksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır. Ozellikle ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarında kullanıldığı sanılan bu Acıkhava tapınağında, ulkenin onemli Tanrı ve tanrıcaları alay halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir.
Yazılıkaya Acıkhava tapınağında tabii kayalığa yapılmış olan, A odası olarak adlandırılan buyuk galeri ile, B odası olarak adlandırılan kucuk galeri yer almaktadır. Buyuk galeri’nin ( A Odası ) batı duvarı Tanrı kabartmalarıyla, doğu duvarı ise tanrıca kabartmalarıyla bezelidir. Ayrı bir girişi bulunan Kucuk Galeriyi ( B Odası ) girişin iki yanında bulunan aslan başlı , insan govdeli cinler korumaktadır. B odasının batı duvarında sağa doğru ilerleyen 12 tanrı, doğu duvarında ise Kılıc Tanrısı ile Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV.Tudhalia yer almaktadır.
Ortakoy Şapinuva Corum’un 53 km guneydoğusunda yer alan Ortakoy ilcesinin , 3 km guneyindedir. Ortakoy Hitit şehri ,Yeşilırmak Nehrinin uzerinde bulunduğu ve Kelkit’ten başlayan Koyulhisar-Reşadiye-Niksar uzerinden Amasya’ya doğru gelişen vadinin hemen sonunda yer almaktadır.Şehir derince bir vadinin kuzey yamaclarındaki bir plato uzerine kurulmuştur.
1990 yılında Prof. Dr.Aygul Suel ve Dr.Mustafa Suel başkanlığında kazı calışmaları başlatılmıştır.1994 yılında Ortakoy’un Hitit Cağı’ndaki adının Şapinuwa olduğu tesbit edilmiştir. Bu onemli Hitit şehri Hitit Devleti’nin başkentlerinden biridir.

Yapılan calışmalarda monumental yapılar gunışığına cıkarılmıştır.Bu binalarda şu ana kadar sayıları dort bini aşan Hitit civi yazılı tablet arşivleri ele gecirilmiştir. Bunların coğunu Hititce metinler oluşturur. İcerik olarak birbirleriyle ilişkileri, paleografileri ve buluntu durumlarına gore, Ortakoy –Şapinuva tabletlerinin buyuk bir kısmının aynı doneme ait oldukları, Boğazkoy ve Maşat Hoyuk belgeleri ile olan ilişkileri nedeniyle de bu tabletlerin Orta Hitit doneminin sonlarına tarihlendiği acıklanmıştır.

Eskipazar Orenyeri
Alaca ilcesinin 5 Km Batısında,Alaca-Sungurlu yolu uzerindeki hoyuk,Boğazkoy’un 25 Km Kuzeydoğusunda, Alacahoyuk’un ise 20 Km Guneydoğusunda yer almaktadır. Yapılan calışmalar sonucunda Hoyukte kesintisiz bir iskanın varlığı tespit edilmiş olup,Hoyukte eski Tunc,Hitit,Frig,Roma ve iki safhalı Helenistik doneme rastlanmıştır.
Hoyukun Kuzeydoğu ve Batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk cağı şehir surunun temelleri bulunmuş,dikdortgen planlı,avluları taş doşeli binalar Boğazkoy ve Alacahoyukteki binalardan farksız olarak ,Hitit uslubunda inşaa edilmişlerdir.Hoyukun Guneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan eski Hitit donemi mahallesinin yanmış evlerinden cok sayıda toprak eserler elde edilmiştir.Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kult vazoları burasının dini bir merkez olduğu goruşunu kuvvetlendirmiştir.Hoyukte Hitit tabakaları altında yer alan eski Tunc cağı tabakalarında yapılan calışmalarda ,bir evin tabanı altında altın ve gumuş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır.Gumuş vazolar,Suriye şişesi,gumuş merasim baltası ,değişik tiplerde altın iğne,boncuk,kupe ve bileziklerden oluşan define,bir taraftan Alacahoyuk,Kultepe,diğer taraftan Truva ,Poliochni ve Kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup bu buluntular Ankara Medeniyetler Muzesinde sergilenmektedir.


Yoruklu (Huseyindede Tepesi)
İlimiz Sungurlu ilcesi,Yoruklu kasabası Huseyindede tepesi olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır.Yapılan calışmalar sonucunda Eski Hitit donemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parcalarına yine aynı doneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanmıştır.Elde edilen parcaların restorasyon calışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu,diğerinin ise daha kucuk ve boyun uzerinde tek filiz halinde Hitit dini torenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tespit edilmiştir.Bu tasvir bantı uzerindeki en onemli sahneyi ise boğa uzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır.İnandık vazosu tipinde olan ve uzerinde 4 tasvir bantı olan buyuk vazonun ağız kenarında kucuk bir tekne ve başları ice bakan dort boğa başı yer almaktadır.Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini torenlerini anlatmaktadır.Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan calışmalarda Eski Hitit donemine ait olan (formlarını daha onceden bilinen) Matara bicimli kap ve yuvarlak ağızlı yuksek boyunlu testiler de elde edilmiştir. 1998 yılındaki calışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya cıkan Eski Hitit Donemine ait mimari takip edilmiş olup, ileri ki donemlerde kazı calışmalarına devam edilecektir.



Lacin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı
Corum’un yaklaşık 27 km. kuzeyinde, Kırkdilim mevkiinde oldukca sarp, kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi uzerinde, kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı koşesinde yer almaktadır.
Komutan İKEZİOS’a ait hellenistik donem kaya mezarı olup, M.O. II.yuzyıla tarihlenmektedir. Cay seviyesinden 65 m. Yukseklikteki kaya mezarının yamuk bicimli bir podyum zemini vardır.Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda, oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar onundeki podyuma gecilmektedir.
Mezar odasının kapısı uzerinde “İKEZİOS”yazısı okunmaktadır. Mezar odası kareplanlı olup , girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş olu şekilleri vardır.



İskilip Kaya Mezarı
İskilip merkezinde bulunan Osmanlı donemine ait 100 m yukseklikteki tabi bir kaya uzerine inşa edilmiş, kalenin guney ve guneydoğu eteğinde Roma donemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Guneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sutunlu dikdortgen bir girişi vardır.Yuvarlak sutun govdeleri yukarı doğru inmektedir. Başlıklarda bulunan bilezikler uzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sutun başlıkları uzerindeki ucgen alınlık icerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figuru bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıc, diğerinin elinde kadeh mevcuttur. Mezar odası icerisinde iki adet olu sekisi bulunmaktadır.
Kuleler ve Kaleler
Saat Kulesi: l894 yılında Corum’lu Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından yaptırılmış olup, yuksekliği 27.5 m.dir. İlimizin tarihi bir simgesidir.



Corum Kalesi: Selcuklu mimari ozelliği taşıyan Corum Kalesinde halen iskan mevcuttur. Şehrin guneyinde yuksek bir tepe uzerinde kurulmuştur. Kare planlı olup, 80x80 ebatındadır. Yuksekliği 7.35 m. Duvarların genişliği 2.40 metredir. Kalenin kapısı kuzeyde olup, 2.70x3.30 m. Olcusundedir. Kalenin icerisinde buyuk bir mescit bulunmaktadır. Kalenin kitabesi olmadığı icin kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Danişmend veya Selcuklu Donemine tarihlenen kalede duzgun kesme taş, moloz taş, Roma ve Bizans donemine ait devşirme taşlar kullanılmıştır.



İskilip Kalesi: Yuz metre yukseklikte, uc tarafı kayalık uzerine inşaa edilmiştir. Guneye bakan bir kapısı, kale icinde sol tarafta bir zindan odası vardır. Dort tarafında burclar bulunmaktadır.



Osmancık Kalesi: Yuksek bir tepe uzerine kurulmuş olan kalenin surlarının uzunluğu 250 m. Yuksekliği 30 m.dir İlk defa kimler tarafından yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Roma Devrinde yapılmış olduğu sanılmaktadır. Kaleden Kızılırmağa gizli yollar mevcuttur. Kale duvarı orgulerinde Horasan harcı kullanılmıştır. Kale icinde kayalar oyularak yapılmış bir hamam harabesi mevcuttur. Kalenin on kısmında bir kitabe, gozlemci yeri, kapısı ve burclardan kalıntılar bulunmaktadır.



Sungurlu Saat Kulesi: l892 yılında kaymakam Edip Bey tarafından yaptırılmıştır. İnşaat malzemesi olarak kesme taş kullanılan saat kulesi, kaide ve sac orgu kısmı dahil sekiz kısımdır. Saat celik halat ve 50 kğ.lık kovalar vasıtasıyla calışmaktadır
Tarihi Corum Evleri
Corum’un eski evleri Turk toplumunun geleneksel yapısı ile butunleşmiştir.Sozkonusu evlere; Corum’un Cepni, Karakecili, Devane gibi eski mahalleleri ile İskilip, Sungurlu ve Kargı’da rastlanılmaktadır.
NE YENİR?
Leblebisi ile unlu olan Corum, yoresel yemekler bakımından oldukca zengindir.
İlin ozgun yemekleri arasında Mayalı , (Sac Mayalısı, Tava Mayalısı) , Yanıc , Cızlak , Kombe, Oğmac, Hingal, Haşhaşlı Corek, Borhani (Hamurlu, Yumurtalı, Mantarlı) Helise, Cullama, Madımak, Tirit , İskilip Dolması , Keşkek, Kara Cuval Helvası, Hedik, Teltel, Has Baklava sayılabilir.
NE ALINIR?
Corum ilinden alınabilecek şeylerin başında, şehrin sembollerinden olan , Corum leblebisi ve bakır hediyelik eşya gelmektedir.
Ayrıca, İskilip’te ağac oyma işleri, Alaca Buyuk Camili Koyunde kilim, Ortakoy İlcesi Karahacip beldesinde kilim, heybe, patik, corap ve el orgu urunlerini bulmak mumkundur.
Osmancık ve Kargı’da uretilen pirincler de, farklı lezzetleriyle mutlaka tadılması onerilen urunlerdendir.
YAPMADAN DONME
Alaca hoyuk, Bogazkale Muze ve Oren yerlerini ziyaret etmeden
Kargı ve Abdullah Yaylalarını, Osmancık Başpınar ve Karaca Yaylalarını, İskilip Elmabeli ve Bayat Kurtcacimeni Yaylalarını gezmeden,
Ortakoy İncesu Kanyonuna gitmeden,
Bakır El Sanatlarını gormeden,
Corum Mantısı, Keşkek ve İskilip Dolması, Gul burma ve Has Baklavasını tatmadan,
Corum Leblebisi almadan,
...Donmeyin

turizm.gov.tr den alıntı yapıalrak duzenlenmiştir.
__________________