Hırs; bir şeye karşı aşırı duşkunluk, şiddetli istek anlamındadır. Rûhun kuvvetlerinden birisi de şehvettir ki, kendine tatlı gelen şeyleri ister. Bunun orta miktÂrına iffet, nÂmûs denir ki, insan, tabiatının muhtÂc olduğu şeyleri, İslÂmiyete ve insanlığa uygun olarak yapar. Bunun luzûmundan fazlasına şereh yani hırs ve fucûr denir ki, helÂlden olsun, harÂmdan olsun, her istediğini, başkalarının zararına da olsa elde etmeye calışır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İki ac kurt bir koyun surusune girdiği zaman yaptıkları zarardan, mal ve şohret hırsının insana yapacağı zarar daha coktur.)
(Âdemoğlu helÂk olsa, ihtiyÂrlasa bile, onda hırs ve emel, istek yine kalır.)

HELAL-HARAM DEMEDEN!..
İmÂm-ı GazÂlî hazretleri buyuruyor ki:
“Hırslı insan, helÂl harÂm demeden her istediğine kavuşmak, başkalarının zararına da olsa, beğendiği şeyleri toplamak, ister. Hırs veya tamah, kalb hastalıklarındandır. Hırs ve tamahkÂrlığın en kotusu insanlardan bir şeyler beklemektir.”
Abdullah İsfehÂnî hazretleri de;
“İbÂdetlerden lezzet alamamanın sebeplerinden biri de harÂm ve şupheli yemeklerdir. Eğer yenilen lokma şupheli ise, ondan, hırs, şehvet, haset, adÂvet, duşmanlık ve riy doğar” buyurmuştur.
İnsanın bedeni, birbirine zıt olan dort maddeden meydana gelmiştir. Bu maddelerin her biri, başka şeyler istemekte ve başka şeylerden kacınmaktadır. İnsanın şehvÂnî istekleri, işte bu bedenindeki maddelerden doğmaktadır. Gadab etmesi, ofkelenmesi, herhangi bir şeyi istememesi de, hep bu bedenindeki maddelerden ileri gelmektedir. Bu konuda İmÂm-ı RabbÂnî hazretleri buyuruyor ki:
“Nefis itminana kavuşunca yani îmÂn edince, İslÂmiyete karşı gelemez, baş kaldıramaz. Butun varlığı ile, Rabbine donmuştur, Ona tutulmuştur. Onun rızÂsını kazanmaktan başka, hicbir duşuncesi yoktur. Ona itÂat ve ibÂdet etmekten başka bir duşuncesi yoktur. Once, mahlûkların en kotusu olan nefis, şimdi itmînÂn kazanmış ve Allahu teÂlÂyı rÂzı ederek, Âlem-i emrin latîfelerinden ustun olmuştur. Arkadaşlarının şefi olmuştur. Zaten Peygamber efendimiz;
(CÂhillikte en ileride olanınız, İslÂm Âlimi olunca, en ileriniz olur!) buyurmuştur.
Bundan sonra, insanda İslÂmiyete uymamak, başkaldırmak gibi şeyler gorulurse, bunlar cesedi meydÂna getiren maddelerden hÂsıl olur. Gadab, şehvet, hırs gibi aşağı duşunceler bu maddelerden ileri gelmektedir. Bir şeye duşkun olmak, cimrilik, bayağı işler hep onlardan doğmaktadır. Hayvanlarda nefis yoktur. HÂlbuki bu kotulukler, hayvanlarda daha cok vardır. Resûlullah efendimiz;
(Kucuk cihÂddan donduk, cihÂd-ı ekbere geldik!) buyurması, cok kimselerin dediği gibi nefisle cihÂdı değil, belki cesed ile cihÂdı bildirmiştir. Cunku nefisleri itmînÂna kavuşmuş, Rablerinden rÂzı olmuş, Rableri de o mubÂrek nefislerden rÂzı olmuştur. Bu nefisler İslÂmiyetten ayrılamaz, Rablerine karşı başkaldıramazlar. Cesedi meydÂna getiren maddelerin İslÂmiyete uymuyor gorunen arzûları ve başkaldırmaları, dah iyisini yapmayı istememeleridir. İzin verilen şeyleri yapmalarıdır. Azîmeti yani en iyisini terk etmeleridir. Yoksa, harÂm işlemeyi ve farzları, vÂcibleri terk etmeyi istemezler.”

"BENİM İKİ KOLEM VAR!.."
Ebu'l-AbbÂs-ı Mursî hazretleri şoyle anlatır:
“Mevki ve makam sÂhibi, varlıklı, zengin bir kimse, buyuklerden birisine;
-Sana iyilikte bulunabilirim. Arzu ve ihtiyaclarını bana bildirebilirsin der. O zÂt da;
-Sen, bana boyle soyluyorsun ama, benim iki tÂne kolem var. Ben onlara hÂkimim ve onlar benim emrim altındadır. Sen ise, bu ikisinin hÂkimiyeti altındasın. Onlar sana hukmediyorlar. Ben, o iki şeyi kahrettim. Seni ise, o ikisi kahretti. O iki şeyden birisi şehvet, diğeri ise hırstır. Şehvet; nefsin, aşırı ve zararlı istekleridir. Hırs; azgınlık, kızgınlık, sonu gelmeyen arzu demektir. YÂni sen, benim kolelerimin kolesisin. Kolelerimin kolesi olan birine ihtiyaclarımı bildirip, ondan fayda ve menfaat beklemem doğru olur mu? buyurur.”
Netice olarak hırs, dinimizin menettiği kotu huylardandır. Ebû Halîm Habîb bin SÂlim RÂî hazretlerinin buyurduğu gibi:
“Kalbini hırs kutusu ve mideni harÂm kabı yapma! İnsÂnoğlu bu ikisinden helÂk olur. Bu ikisine dikkat eden kurtulur.”
__________________