Buyuk İslÂm Âlimi İmam-ı Gazali (rahmetullahi aleyh) buyuruyor ki: Zevkler uc turludur.
1- Yabani hayvanlarla muşterek aldığımız zevkler...
2- Diğer hayvanlarla birlikte duyduğumuz tatlar...
3- Aklımızla kalbimizle ruhumuzla kavuştuğumuz hazlar...
MÂlum yırtıcı hayvanlar hırpalamaktan, parcalamaktan zevk alırlar. Bu zevk insanlarda da mevcuttur. Rakiplerini ezmekten, galip gelmekten, hizaya sokmaktan, intikam almaktan keyif duyarlar. Boylelerinden cekinilir, dedikleri yapılır, haliyle mal mulk ve itibar sahibi olurlar.
İkinci grup butun hayvanatın peşinde koştuğu tatlardır. Yemek, icmek, uyumak, nefsani arzularını tatmin gibi... Kediler, kopekler, yılanlar, cıyanlar hepsi bunun peşinde koşarlar... Bu tatlar gecicidir, olunce son bulurlar. Ruhunu teslim eden biri icin guzel yiyeceklerin, konforlu mekÂnların bir mÂnÂsı yoktur. Saldırma, galip gelme arzusu da biter, zaten bunu yapacak mecÂli kalmaz..
dunyevi tatlar zamanla bıkkınlık verir, usandırırlar. Ac olan sofraya başka oturur, tok olan başka... Sabah akşam baklava sunarsanız, kimse memnun olmaz.
Ancak aklımızla kalbimizle aldığımız lezzetler kalıcıdır, onlara doyulmaz.

"İMÂNIN TADINI ALAN!.."
Hadis-i şerifte buyruluyor ki: "İmanın tadını tadan kişi; Allahu teÂlÂyı mÂbud olarak bilir, İslÂm dinini din olarak secer, Muhammed aleyhisselÂmı da peygamberi olarak kabul eder.
Yahya bin Muaz rahimehullah buyuruyor ki: Bazı insanlara cok acıyorum. Geliyorlar dunyaya, belli bir sure yaşıyorlar, fakat en kıymetli lezzetleri tadamadan gidiyorlar.
Soruyorlar:
-Nedir o kıymetli lezzetler?
-Marifetullahtır. Allahu teÂlÂyı tanımak, Allah aşkıyla yanmak. Ki bunlar hayatta iken dahi cennet hayatı yaşarlar. Cennetleri goğuslerindedir, nereye giderlerse yanlarında taşırlar...
Rabbimiz İnfitar Sure-i celilesinde "Şuphesiz iyiler Naim cennetindedirler. Şuphesiz gunahkÂrlar da cehennemdedirler" buyuruyor.
Dikkat ederseniz "ileride buralara girecekler" buyurmuyor. Şu anki hallerini bildiriyor. Rabbini tanımayanın da cehennemi goğsundedir, nereye giderse ondan ayrılmaz.
Eğer bir cocuğa deseler ki sana ev, arsa, iş hanı tapusu verelim, hatta mebus yapalım...
Soracaktır: "Mecliste oyuncak var mı?"
Yok derseniz bozulur: "Ya ben ne yapacağım orada?"
Bir cocuğa insanlara tahakkum etmenin zevkini anlatamazsınız, o top topac peşindedir hÂlÂ...
Kalben alınan tatları da ehli bilir ancak.
***
Kalbî lezzetlerden biri de ilimdir. Ama dille tadılmaz, elle tutulmaz, hırsızlar calmaz. Diğer mallar gibi bekciye, polise, alarm tesisatına ihtiyac duymaz. Azalmaz, bilakis harcandıkca artar. Olumle de kaybolmaz
Altının değeri, az olmasındandır. Dağlar taşlar altın olsa kim donup bakar? Kuruşla satsalar kimseler almaz.
İşte 72 bid'at fırkasının alabildiğine yayıldığı gunumuzde de hak yolda yuruyenler azaldı, garip kaldılar. Asrımızda Ehl-i sunnet itikadına sahip olanlar, dunyanın en bahtiyar insanlarıdırlar.
Manevi lezzetlerin en guzeli İslÂm Âlimlerinin kaleme aldığı kitapları dağıtmak, bir genci duymadığı bilgilerle donatmak, bir gunahkÂrın cehennemden kurtulmasına vesile olmaktır.

HAYAT, HAYALDİR!..
Omru neşe icinde gecen dilediği gibi yiyen, icen, dilediğini satın alabilen, dilediği yerde tatil yapabilen biri, emirlere uymamış yasaklardan sakınmamış ise cehenneme atılacak.
Zebaniler soracak: "Sen hic guzel gun yaşadın mı?"
Onlara "Hayır" diye cevap verecek: "Bir gunum dahi keyif ile gecmedi dunyada!" Hepsini ama hepsini unutacak...
Bir mumin de İslÂmiyete uymaya calıştı ama aşağılandı, hırpalandı, horlandı. Omru hastalıklarla, sıkıntılarla gecti ve nihayet vefat etti... Cennet nimetlerini gordukten sonra melekler ona da soracak: "Sen hic cile cektin mi hayatında?"
O kadar buyuk bir sevinc icinde olacak ki sıkıntılarını hatırlamayacak. "Hayır" diye cevaplayacak: "Ben elem nedir bilmem!"
Boşuna dememişler: "Hayat hayaldir!"
__________________