Namazı hissederek kılmak icin:

1. Herşeyden once namazı ciddiye almak gerekiyor.
2. Namazın hayatımızda yapacağı derin etkinin bilincinde olmalı ve bu etkiyi elde etmek bizim namaz kılarken motivasyonumuzu oluşturmalı.
3. Namaza başlamadan once ruhi bir on hazırlık yapmak gerekiyor. Namaza birden başlamak konsantrasyonu yakalamak icin bir engeldir. Yani seccademizi serdiğimizde o an Rabbimizin huzuruna cıkmak icin hareket ettiğimizi aklımıza getirmeliyiz.
4. Kılacağımız namazın belki son namazımız olabileceğini duşunmeliyiz.
5. Namaza durduğumuz vakit kimin manevi huzuruna girdiğimizi idrak etmeliyiz. Huzurunda durduğumuz varlığın yuce şanını ve azametini duşunmeliyiz..
6. Boyle bir varlığın huzuruna cıkabilmenin ne kadar mutluluk verici bir olay olduğunu hatırlamalıyız ve hissetmeliyiz.
7. Okuduğumuz ayet ve duaların anlamlarını ezberlemeli ve onları duşunmeliyiz. Ayet ve dualardaki anlamlar bizim namaz esnasındaki duşuncelerimizi/aklımızın faaliyetini yonlendirmeli.
8. Dunyevi duygu ve duşuncelere gecit vermemeye hassasiyet ve titizlik gostermeliyiz. Zihnin başka şeylere takılması oranını her namazımızda daha bir aşağıya indirmeliyiz. Namazın buyuk oranı % 80, giderek %90, % 95, % 99 konsantrosyonlu gecmeli. İdeal olanı hedeflemek namazı ne kadar ciddiye aldığımızın gostergesi olacaktır. Bu konuda, Rabbimize yaklaşma, Onun hoşnutluğunu elde etmek icin konsantrosyonu yakalama konusunda hırslı olmalıyız.
9. Namazdaki bedensel hareketlerin anlamını bilmeliyiz. Kıyam, ruku, secde gibi hareketlerin başlı başına sembolik anlamları vardır, bu hareketleri yaparken salt bu anlamları duşunurek o hareketleri gercekleştirmenin bizim namazımıza katacağı bircok ulvi duygu ve duşunceler vardır. Buna paralel olarak okunan dua, ayet ve tesbihlerin anlamları idrak edilerek okunduğunda elde edeceğimiz manevi hazzı duşunun. Araya şeytanın vesvesesinin karışması icin bir boşluk bırakılmamış olacak. Aksi takdirde rukua varırken bu rukunun anlamını o an duşunmezseniz aklınızın (o an) başka şeylere dalması kacınılmaz olabilir. Bu anlık dalgınlık rukuda iken okuduğunuz tesbihatın anlamını duşunmekten sizi mahrum edebilir. Bu ikinci dalgınlık ve gaflet ucuncusune yol acabilir ve ila ahir. Namaz kesintisiz bir zikir eylemidir. Saniyelerinizi Allahı zikretmekle gecirmezseniz şeytan namazınıza mudahele eder. Bu olay ciddi bir konsantrasyonu ve bunu başarma konusunda yuksek bir iradeyi gerektirir.
10. Bir insanın Allahla olan ilişkisinin ne kadar guclu olduğunun en onemli gostergelerinden birisidir namaz. Eğer namazınızdan memnun değilseniz Allahla sağlam bir rabıta(irtibat) kuramamışsınız demektir. Bu durum ise eğer muminlerden isek bizi kaygılandırmalı, bizi endişeye duşurmeli. Bu endişeyi duymak ise namazı dosdoğru kılma konusunda bizi yeniden motive eder ve gayrete getirir.
11. Sabah namazları bu bağlamda en cok onemsenmesi gereken namazlardır. Eğer her iki uc gunde(veya her iki uc haftada) bir sabah namazlarını kacırıyorsak namaz denen olgu bizim kalbimize daha henuz sinmemiştir. Allah icin uykusunu bolup kalkamayan insanların Onunla sağlam bir sevgi ilişkisi kurdukları iddia edilemez.
12. Namazı dosdoğru kılmak bir surectir. Bugunden yarına mutmain edici bir seviye yakalamak mumkun olmayabilir. Ancak bu konuya ozen gosterirsek, her kıldığımız vakit namazından sonra bir muhasebe yapıp bir dahaki vakit namazında bir oncekisinde yaptığımız gafletleri, hataları tekrarlamamaya karar verebilirsek, ve ikinci vakit namaza durmadan once de bu aldığımız kararı yeniden hatırlayıp namaza durabilirsek bu konuda kalbimizdeki samimiyetin derinliğine gore mesafe alırız.
13. Bizi namaz konusunda gerileten unsurlardan bir tanesi namazı bir alışkanlık ve mekanik bir olgu haline donuşturmemizdir. Namaz kendi ozunu ve canlılığını alışkanlık olduğu zaman kaybeder. Her kılınan namazı apayrı bir OLAY gibi algılayabilirsek ve gercekten bu ruh haliyle namaza durursak alışkanlık, monotonluk ve mekaniklikten kurtulmuş oluruz.
14. Namazda ağlamak manevi duyguların ic dunyamızdaki tıkanıklıkları aşıp dışarıya yol bulduğunun bir gostergesidir ve bu haliyle manevi gelişim konusunda bir kilometre taşıdır.
-Onlara ayetlerimiz okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.- ayetini hatırlayalım. Allah icin en son ne zaman ağladık ? Namaz ağlamanın en uygun ve munbit zeminidir. Ağlamak icin bircok sebep var: Allahın şanının ve buyukluğunun azametini tefekkur ederek ağlamalıyız, gunahlarımızı hatırımıza getirip bunların verdiği utanc duygusundan dolayı ağlamalıyız, musluman olmanın, Ona hak yolda ibadet edebilmenin sevinciyle ağlamalız....
15. Namaz kılarken Rabbimizim bizim o anki haleti ruhiyemizi gorduğunu, bizi gozlemlediğini, gaflet icinde kılıp kılmadığımıza baktığını hatırlayın. İster misiniz ki Yuce Allah sizi bu halle kendi huzurunda gorsun. Onun huzurundayken aklımızı başka şeylerle meşgul etmek suretiyle Ona karşı ne kadar cok ayıp ettiğimizi hic duşundunuz mu ? Biz gercekten O’na borcluyuz, namazı dosdoğru kılma konusunda bizim bir gonul borcumuz var. Ona karşı halis duygular icinde namazımızı eda edemiyorsak vay halimize.
16. Namazı hissederek kılma konusunda her birimizim yapabileceği ve yaptığı bircok guzel tecrubeler vardır. Namazlarımızı muhasebe ederken işin bu metodik boyutuyla ilgili de surekli yeni dersler ve metodlar cıkarmaya calışalım, namazı daha doğru nasıl kılabilirim sorusuna surekli yeni cevaplar uretebilmeliyiz. Herkesin bu konuda mutlaka değerli tavsiyeleri vardır. Bunları paylaşırsak hepimiz biribirimizden faydalanmış ve Allaha daha fazla yaklaşma konusunda ilerlemiş oluruz.
17. Ne kadar yavaş kılarsak o kadar huşu icinde kılmak mumkun olur.
İnsanın nefsi namazdan hoşlanmaz. Fakat ruhu tadına varınca mest olur.
Nefis engelini aşmanın yolu namazı suratli kılmamaktır. Nefis bizi once namazı hızlı kılmaya sevkediyor hemen başlar başlamaz. Bu ilk hamlesini durdurabilirsek onun şevkini kırmış oluruz. Gerisi daha kolay olur. Bir deneyin...
18. Kişinin namaz konusunda kendisini elestirmesi ve rahatsız olması samimiyetine isarettir.
Nice insan var kalbinde hic rahatsizlik duymuyor bu konuyla ilgili. Kalbdeki pişmanlik kişinin imanına delalet eder. Dolayısıyla burada bina edilebilecek bir zemin var demektir.
Bu zemin uzerine birşey bina etmek icin ise bazı metodları da bilmek gerekir.
Mesela uzerine bina edeceğiniz zeminin bu ağırlığı kaldırabilecek kadar guclu olmasi gerekir.
Tıpkı bunun gibi İman da oncelikle guclendirilmeli eğer namaz gibi disiplinli ve surekli bir eylemi uzerine bina etmek istiyorsan. Kuran imanın artabileceğinden bahsediyor.
Kuran'da Allah "Indirdigimiz ayetler onlarin imanlarını artırır" buyuruyor. O halde yapılacak ilk iş:
"Kurani anlayarak surekli okumak". Anlaşılmayan bir Kuran insanın imanını nasıl artırsın ?
Kuranla hemhal olmak bir nevi Allah'ın emirlerini yerine getirmek icin bir enerji kaynağıdır.
19. Namazdan zevk alabilmek, namazda surekliligi beraberinde getirir. Bunun icin
20. Kılınan namaz bir yuk olarak algılanmamalı.
21. Namazda okuduğumuz ayet ve duaların manaları ezberlenmeli ve okunurken anlamı uzerinde dusunulmeli.
22. Namaz esnasında gercekten kimin huzurunda el bağladığımızı duşunmeliyiz. Kainatı yaratan Allah'ın huzurunda bulunmaktan daha guzel bir duygunun olmayacağını surekli hatıra getirmek gerekir.
23. Akla gelen dunyevi duşuncelere karşı uyanık olup bunları def etmenin mucadelesini vermeliyiz. En buyuk engeller de zaten bu tur aklın başka yerlere gezintiye cıkmasıdır. Bunu gemleyebilmeliyiz. Konsantrasyonumuzu namaza toplamalıyız.
24. Allah'ın buyukluğunu, azametini ve diğer sıfatlarını aklımıza getirip Allah'ı sıfatlarını namazımızda duşunmeliyiz.
25. Namazda istikrarlı olmak icin hayatımızın diğer alanlarında da Allah'ın isteklerine gore yaşama konusunda bir kararımız olmalı. Yani hayatımızı İslam'ı yaşama arzusu kuşatmalı, aksi takdirde sadece bir-iki farzı yerine getirmek tad vermez, bunların etkisi gecici olur.
26. Bakışımızı kendi kalb dunyamıza, ic alemimize yoneltmeliyiz. Allah'la icten bir ilişki kurup bu ilişkiyi guclendirme hususunda derinleşmeliyiz. O zaman namaz da zevk vermeye başlar, hayatımızdaki gercek yerini alir.
27. Allah'a olan sevgimizi guclendirecek konular uzerinde duşunmeliyiz. Mesela onun nimetlerini -kendi bedenimizdeki(kalp, goz, kulak, vs.) ve dış alemdekiler (yiyecekler, su, vs..)- surekli hatırlamalıyız.
28. Allah'ı cok seven bir kişi namazından gafil olmaz ve namazı bırakmaz. Bu yuzden sevgimizi guclendirirsek namazdaki azim de ister istemez guclenecek.
Sevgi ise sevilen varlık cokca anılırsa, duşunulurse guclenir.
O varlık nicin sevilmeli, sebepleri duşunulduğunde sevgi de ister istemez gucleniyor:
Onun bizi var etmiş olması, varlık olmak, ruh, bilinc, akıl sahibi bir benlik olmak bile Allaha omur boyu sukran dolusu bir kalp taşımak icin yeterli.
29. İbadetin maksadı ruh boyutu olduğu icin, bu alanda ne kadar derinleşirsek o nisbette doğruda ilerlemiş oluruz. Yani maksadda derinleşmek aşırılık olamaz. Aracta 'derinleşmek' aşırılığa goturur. Mesela 'Allah sevgisini' ele alalım, Allah'a derin bir sevgi beslemenin eleştirilecek bir tarafı olabilir mi ?
Tıpkı bunun gibi, namazda da aslolan ayetlerin belirttiği gibi 'huşuyu' yakalamaktır. Namazın amacı budur 'Secde et ve Allah'a yaklaş' (Alak, 19)
30. İnsanlar kolaya kacıp ibadetleri şekillere hapsetmişler. İbadetin ruhunu yakalamak zihnen ve kalben enerji sarfetmeyi ve mucadele etmeyi gerektirdiğinden bunu herkes goze almaz. Halbuki herşeyin bedeli vardır. Bedelsiz hicbir kazanım olmaz.
31. Peygamberimizin soylediği soylenen bir sozunde şoyle geciyor:
Namaz gozumun nurudur.
Gunluk hayatta bircok meşguliyet var. Namaz ibadetimiz bunların arasında eda edilmektedir. Bundan dolayı diğer işler gibi monoton, rutin ve ruhsuz bir hal alma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Namaz bu işlerin icinden sadece biri haline gelirse namazımız gercek namaz olmaktan cıkar.
Halbuki namaz gunumuzun akışı icinde gunde 5 kere heyecan verici, en onemli işimiz huviyetine kavuşmalı. Bunu aynen bu şekilde namaza başlamadan once duşunmeli ve hissetmeliyiz. Kendi kendimize telkin suretiyle: ‘Şimdi gunumun en muhim işini icra etmek uzereyim.’ demeliyiz. Bu bilincle kılmaya başlarsak devamı da buyuk ihtimal bilincli olur. Yani başı da ve sonu da iyi hazırlanmalı namazın.
Kısacası, namaz gundelik işlerimizin arasında da ‘gozumuzun nuru’ olmalı.
Namaz an’ında bedeni hareketlerimizin(rukuya gidiş, secdeye varış vs.) ne kadar normal akışa uyup uymadığını, yani hızlılaşıp hızlılaşmadığını gozlemlemeliyiz. Bunun amacı namaz baştan savma ve yuvarlamanın onune anında gecmektir.
Bunu cağrıştıran bir durum gorursek hemen eski haline dondermeliyiz. Normal akışa geri dondukten sonra daha once calan alarm’da oluşan artı bilincle namazı devam surdurmeliyiz.
Boylece gozlemlemiş olduğumuz aksaklıkları hayra tebdil etmiş oluruz, daha bilincli kılmak icin bu hataları da vesile olarak kullanmış oluruz.
Kısaca namaz anında
‘aksaklıklar + bunları gozlem + sonuc cıkarmak/daha duyarlı hale gelmek + sonuna kadar bu duyarlılıkla kılmaya devam’
suretiyle namazı daha duyarlı kılma imkanımız doğar.
32. Namazı monotonluktan kurtarmanın bir yolu da namaz vaktini duşunerek namaza başlamaktır. Elbette hangi vaktin namazını kıldığımızın farkındayız. Bunu kasdetmiyorum.

Mesela sabah namazını ele alalım:

‘Sen, onların soylediklerine sabret. Guneşin doğmasından once de batmasından once de Rabbini ovgu ile tesbih et. 20/130

Şimdi namaza başlarken

-ayetin bu emri aynen bu kalıbıyla aklımıza gelmeli ve

-o an Rabbimizin buyruğunu yerine getirmek uzere kalktığımızı hatırlamalı ve

-bunu tabiattaki durumla (guneşin doğmasından once) irtibatlandırmalıyız

Boylece yaptığımız eyleme ayrı bir canlılık katmış oluruz.

Tabiattaki durumdan maksat yaptığımız bu işin boyutunu gostermesi acısından onemli. Guneş gibi muazzam bir yıldızın hareketine bağlı olarak siz Allah’a ibadet ediyorsunuz. Guneş de Allah’a secde etmektedir. Siz de onunla bir şekilde bağlantılı olarak aynı eylemi gercekleştirmektesiniz. Burada kainatla butunleşerek Yuce Allah’a yonelme hissi uyanmaktadır.

Bu tarzı her namaz vaktinde boyle tekrarlamalıyız.

Her vaktin kendine gore farklı bir hususiyeti de var. Bu da monotonluğa karşı bir ozelliktir.

Bu suretle yapılan namaz eylemine bizim daha bir onem atfetmemiz ve daha canlı ikame etmemiz sağlanabilir. İnşaallah.

33. Namazı kılarken okuduğumuz ayet, dua ve tespihlerin her cumlesinden sonra kısa bir tefekkur suresi bırakılmalı.
Boylece hem namazı hızlı kılma zaafından korunuruz hem de daha duyarlı ve bilincli kılarız. Bu tefekkur suresinde ayet ve duaların manasını duşunmek gerekir.
Burada onemli olan husus, her cumleye ayrı bir surenin ayrılmasıdır. Yoksa butun olarak manasını duşunerek kılmaya calışsak bile bazı cumleleri yine de monotonluk ve gaflet icinde okuyup geciyoruz. Ama bilincli bir şekilde duraklarla okumak daha farklı olacaktır.

Ornek verecek olursak:

Subhane Rabbiyel Azim, dediğimiz zaman 'Allah'ı her turlu noksan sıfatlardan tenzih ederim' cumlesi tefekkur edilmeli, burada vurgu 'tefekkur' kelimesi uzerindedir. Yoksa salt 'anlamak' yetmez. Tefekkur 'derin duşunmek' demektir.
Bu cumleyi ruku'da 2. sefer tekrarladığımızda da aynı şekilde bir tefekkur suresi ayrılması gerekir. Ve ila ahir.

Hatta Fatiha'dan sonra 'Amin'(Allah'ım kabul et) kelimesine bile bir tefekkur suresi borcluyuz. Her tefekkurun ifade edilen manaya gore bir ruh hali oluşmalı kişinin icinde.
'Amin' orneğinde kalırsak, edilen Fatiha duasından sonra tum kalbimizle (Allah'ın kabul et) diyebilmeli ve onun duaları kabul eden olduğunu hatırlayarak umitle dolmalıyız...

Namazda en cok tekrarlanan tesbih ifadesi 'Allah'u Ekber'dir. En cok tekrarlanan olmasından dolayı en cok gaflete geldiğimiz bir ifade olabilir.
Bu yuzden her 'Allah'u Ekber' nidasından sonra bir tefekkur suresi mutlaka bırakılmalı.

34. Namaz omur boyu eda edilecek hepimizin onemini idrak ettiğimiz onemli bir farizadır.
Bu nedenle konuya uzun vadeli, butun bir omrumuzu gozonunde bulundurarak yaklaşmalıyız.
Yani namaz konusundaki gelişimimizi kısa vadeli gozlemlemek ve muhasebe etmek değil, butun omrumuzu gozonunde bulundurarak kendimize bazı hedefler koymalıyız.
Bu cumleden olarak:

Omrumuzden gecen her yıl namaz konusunda ayrı bir derinlik edinmeyi kendimize hedef olarak koymalıyız.

Kendimize şu soruları soralım:

Kac seneden beri namaz kılıyoruz ?

Bunca seneler namaz hususunda ne kadar derinleşebildik ?

Eğer vereceğimiz cevap menfi ise, aklımızı başımıza toplayıp senelik hedefler

belirlemeliyiz.

Bunu da Rabbimize karşı duyduğumuz haya duygusundan dolayı yapmalıyız.

35. Namazda hızlı ve acele kılmayı onlemenin yolu:
Hepimiz bu zaafa yakalanabiliriz. Ancak aceleye getirdiğimizi farkettiğimiz zaman namazın daha onemli olduğunu hemen aklımıza getirelim.
Hatta delilleriyle birlikte aklımıza getirelim. Neden namaz o an' icin daha onemli ?
Ondan sonra insan tekrar sukunete kavuşuyor.

36. Ruku ve secdede ne duşunmeli ?:
Namazın en onemli rukunları olan ruku ve secdeyi hakkıyla değerlendirmek gerekir.
Her ikisinde de Allah'ı tesbih ettiğimizi unutmamalıyız.
Tesbih Allah'ın kudretini, şanını yuceltmek demektir.
Ruku ve secde an'ında Allah'ın gucunu, yuceliğini, azametini, sonsuz ilmi ve merhametini tefekkur etmeliyiz.
Zira soylediğimiz tesbih cumleleri: Subhane Rabbiyel azim/a'la 'Allah'ı her turlu noksanlık ifade eden ozelliklerden tenzih etmek demektir.'
Yani ruku ve secdeye gittiğimiz zaman, Allah'ı, biz bu şekilde duşunmeliyiz.
Ancak bu şekilde hakkıyla tesbih etmiş oluruz.
37. Namazda Başlangıcın Onemi:
Hep namazda gafletimizi şikayet ederiz.
Buna karşı aşağıdaki tavsiyeleri uygulamak insana cok şey kazandıracaktır.
Namaza Euzu-Besmele ile başlamanın onemine kısaca parmak basmak istiyorum:

Euzu billahi mineşşeytanir racim = Kovulmuş olan şeytandan Allah'a sığınırım

diyerek namaza başlamak okuyacağımız ayetleri bilincli okumanın hazırlığını yapmak demektir.

Euzu-Besmele gaflete karşı bir kalkandır.

Kişi, kendisini namaz icinde meşgul edebilecek olan kovulmuş şeytandan Allah'a sığınmak suretiyle,

a) Allah'ın yardımını taleb etmiş oluyor,

b) Bu duşmana karşı teyakkuza geciyor, onun oyun bozucu fonksiyonunu hatırlamak suretiyle.

Bismillahir Rahmanir Rahim = Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla/adına

demek suretiyle, kul yapacağı eylemin halisane olduğunu vurguluyor, bu hususta riyaya vb. gayri meşru niyetlere kapılmayacağına azmetmiş oluyor.

Artı, Allah'ın rahman ve rahim sıfatlarını anmak suretiyle O'nun merhametine kendisini teslim ederek namazı derin bir saygı ve sevgi ile kılmaya kendini hazırlamış oluyor.

Namaza (veya herhangi bir başka eyleme) başlangıc iyi/başarılı olursa, kişinin iradesine bağlı olarak devamının da iyi olması daha cok muhtemeldir ve daha kolaydır.

Başlangıc kotu olursa, daha Fatiha'nın ilk okuduğumuz ayetlerinde aklımız başka yerlere kayarsa, bunun farkında olacağımızdan motivasyonumuz da kırılarak devamında da aynı gaflet halini yaşamak mukadder olabilir.

Bu yuzden başından sonuna zihni ve kalbi bir disiplinle namazlarımızı ikame etmeliyiz.

Goreceksiniz, cook cook şeyler kazanacaksınız.

Rabbinize yaklaşmanın size vereceği manevi huzur ve lezzet sizi bu yolda daha da kamcılayacaktır. O halde onumuzdeki ilk vakit namazında bu tavsiyeleri uygulayalım ....

38. Namazı tekrar etmek:

Eğer kılınan namazdan tamamen tatminsiz ayrılıyorsak yeniden kılmak lazım. Eğer tekrar aynı durum yaşanırsa, biraz teneffus edip yeniden kılmak lazım.
Namaz şaka değil, ciddi bir meseledir. İlk mucadele hep zor olur.
Buradaki vurguyu kalın puntoyla ifade ettim, yoksa tamamen eksiksiz kılana kadar yeniden kılalım demiyoruz.
'Ruhi tatmin' bu konuda bir olcudur.
39. Namaz oncesi dua:
Namaza başlamadan (iftitah tekbiri getirmeden ) once namazı dosdoğru kılma konusunda kısa bir dua etmek:
'Allah'ım, namazımı dosdoğru kılmamı nasip eyle' vb. şekilde.
Ondan sonra tekbir getirip namaza başlamak kişiyi namazda bir nebze dahi olsa daha dikkatli kılabilir.
Bir deneyin...
40. Kısa kısa tavsiyeler:İc duygularımızı dinlemek. İnsan aklı kılınan namazın doğru veya yanlış olduğunu bilir.
Namazı vaktinde kılmak.
Ayetleri biraz sesli okumak.
Namaz icin ozel hazırlık vakti ayırmak. (Misal olarak her namaz icin 05-10 dak.)
Okunan ayetlerin anlamını ezberlemek ve okuma esnasında kendini ona vermek.
Namazda okumak icin yeni Kur'an ayetleri ezberlemek (arapca + meal olarak)
Namazlarda surekli olmak.
Namazı yavaş kılmak. Ayetleri duşunme zamanı ayırmak.
Namazları cemaat ile kılmak.
Namazdan sonra davranışları kontrol etmek. Davranışlarımızda iyiye doğru bir değişim var mı, yok mu diye.
Namazdan sonra birdahaki namaza kadar gundemi belirlemek. Namazdan sonraki motivasyonu (enerjiyi) bir işe kanalize etmek.
Namaz vakitlerine gore ozel vakitlerimizi / gunumuzu tayin etmek.

__________________