[IMG]http://img460.**************/img460/6639/logosonoy7.gif[/IMG]
İNSANLARA SUNULAN BİR NİMET: YAĞMUR
[IMG]http://img446.**************/img446/8229/bulutst0.jpg[/IMG]
Her yıl gokyuzune buharlaşan ve tekrar yeryuzune yağmur olarak duşen su miktarı “sabit”tir: 16 milyon ton. Bu sabit miktar, Kuran’da “belli bir miktar su”yun gokten indirilmesi olarak haber verilmektedir.
"O Allah ki gokten bir olcu ile su indirir." (Zuhruf Suresi, 11)
Her an milyonlarca metre kup su, okyanuslardan atmosfere, oradan da karalara taşınır. İnsan yaşamı, ancak bu dev su dolaşımı sayesinde surebilmektedir. Eğer bu dolaşımı biz organize etmeye kalksaydık, kuşkusuz Dunya'nın tum teknolojisini biraraya getirsek dahi başaramazdık. Ancak buharlaşma yoluyla, hayatımızın birinci şartı olan su, bize masrafsız ve zahmetsiz bir bicimde verilmektedir. Her yıl okyanuslardan 45 milyon metre kup su buharlaşır. Buharlaşan su, bulutlar haline sokulup ruzgarlar vasıtasıyla karalara taşınır. Boylece her yıl 3-4 milyon kilometre kup su, okyanuslardan karalara, yani bize ulaşmış olur.
Kısacası, bizim hicbir şekilde dolaşımını kontrol edemediğimiz ve onsuz birkac gunden fazla yaşayamayacağımız su, bizlere ozel olarak gonderilmektedir. Kuran'da, bunun insanın "şukretmesi" icin en acık işaretlerden biri olduğunu Allah şoyle haber vermektedir:
"Şimdi siz, icmekte olduğunuz suyu gordunuz mu? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şukretmeniz gerekmez mi?" (Vakıa Suresi, 68-70)
YAĞMURUN BİR OLCUYE GORE İNDİRİLMESİ
Kuran'da, Zuhruf Suresi'nin 11. ayetinde yağmur, "olcu" ile inen bir su olarak şoyle tarif edilmektedir:
"O Allah ki gokten bir olcu ile su indirir." (Zuhruf Suresi, 11)
Gercekten de yağmur yeryuzune şaşmaz bir olcu icinde inmektedir. Yağmurun sahip olduğu olculerden birincisi duşuş hızıyla ilgilidir. Yağmur damlasıyla aynı ağırlık ve buyuklukteki bir cisim 1200 metreden bırakıldığında giderek hızlanacak ve yere yaklaşık 558 km/saatlik bir hızla duşecektir. Eğer yağmur damlası da bu yukseklikten aynı şekilde duşecek olsaydı, bu durumda tum ekinler tahrip olacak, yerleşim alanları, evler ve arabalar hasar gorecek, insanlar gerekli tedbirleri almadan yuruyemeyeceklerdi.
Fakat boyle bir olay hicbir zaman yaşanmaz; yağmur damlaları ne kadar yuksekten duşerlerse duşsunler, yeryuzune ulaştıklarında ortalama hızları sadece saatte 8-10 km'dir. Bunun sebebi ise, yağmur damlasının atmosferin surtunme etkisini artıran ve yere daha yavaş duşmesini sağlayan bir bicime sahip olmasıdır. Eğer yağmur damlası farklı bir şekilde olsaydı veya atmosferin surtunme ozelliği bulunmasaydı, her yağmur yağışında yeryuzunun nasıl bir felaketle karşı karşıya geleceğini anlamak icin şu rakamlara bakmak yeterli olacaktır:
"Yağmur bulutlarının minumum yuksekliği 1200 metredir. Bu seviyeden duşen tek bir damlanın yaptığı etki, 1 kilogramlık bir ağırlığın 15 cm yukseklikten aşağı bırakılmasına eşittir. Ancak 10.000 metre yukseklikte de yağmur bulutları bulunabilmektedir ki, bu kez tek bir damla, 1 kilogramlık ağırlığın 110 cm yukseklikten aşağı bırakılmasına eşit bir etki gosterecektir."
Diğer taraftan yeryuzunde bir saniyede 16 milyon ton su buharlaştığı hesaplanmıştır. Bu aynı zamanda, bir saniyede Dunya'ya yağan yağmur miktarıdır. Bir yıl icinde bu miktar 505 x 1012 tona ulaşmaktadır. Yani su surekli bir cevirim dengesiyle, "bir olcuye gore" donup dolaşmaktadır.
Yağmurun icerdiği olculer bu kadarla kalmamaktadır. Orneğin, yağmurun indiği atmosfer katmalarında ısı, sıfırın altında 40°C'ye kadar duşmektedir. Ancak su burada asla buz kalıplarına donuşmez. Bunun sebebi atmosferdeki suyun "saf su" niteliğinde olmasıdır. Bilindiği gibi saf suyun bir ozelliği cok duşuk ısılarda bile donmamasıdır.
YAĞMURUN OLUŞUMU
Yağmurların oluşması icin gerekli evrelerin neler olduğu ancak hava radarlarının keşfiyle ortaya cıkarıldı. Buna gore yağmur 3 evreden gecerek oluşuyordu: Birincisi ruzgarın oluşması, ikincisi bulutların meydana gelmesi, ucuncusu yağmur damlacıklarının ortaya cıkışı. Kuran'da yağmurun oluşması ile ilgili olarak aktarılanlar da, soz konusu bulgularla buyuk bir paralellik gostermektedir:
"Allah ruzgarları gonderir, boylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gokte yayıp dağıtır ve onu parca parca kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp cıktığını gorursun. Sonunda Kendi kullarından dilediğine verince hemen sevince kapılıverirler." (Rum Suresi,48)
BİRİNCİ EVRE: "Allah ruzgarları gonderir..."
Okyanuslardaki kopuklenme ile oluşan sayısız hava kabarcığı surekli patlamakta ve su damlacıkları surekli gokyuzune fırlamaktadır. Tuzca zengin bu damlacıklar daha sonra ruzgarlarla taşınır ve atmosferde yukarı doğru yol alırlar. Aerosol adı verilen bu kucuk parcacıklar, su tuzağı işlevi gorur ve yine denizlerden yukselen su buharını kendi cevrelerinde minik damlalar halinde toplayarak bulut damlalarını oluştururlar.
İKİNCİ EVRE: "...boylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gokte yayıp dağıtır ve onu parca parca kılar..."
Tuz kristallerinin ya da havadaki toz zerreciklerinin etrafında yoğunlaşan su buharı sayesinde bulutlar oluşur. Bu bulutlar icerisindeki su damlacıkları cok kucuk olduklarından (0.01 ila 0.02 mm capında) havada asılı kalırlar ve goğe yayılırlar. Boylece gok bulutlarla kaplanır.
UCUNCU EVRE: "...nihayet onun arasından yağmurun akıp cıktığını gorursun."
Tuz kristallerinin veya toz zerreciklerinin etrafında biraraya gelen su parcacıkları iyice yoğunlaşır yağmur damlalarını oluştururlar. Boylece havadan daha ağır bir konuma gelen damlalar buluttan ayrılır ve yağmur şeklinde duşmeye başlarlar.
YAĞMUR SUYUNUN TATLI OLMASI
Bilindiği gibi, yağmur suyunun kaynağı buharlaşmadır ve buharlaşmanın %97'si "tuzlu" okyanuslardan olmaktadır. Oysa yağmur suyu tatlıdır. Yağmurun tatlı olmasının sebebi Allah'ın koyduğu başka bir kanundur. Bu kanuna gore, su, ister tuzlu denizlerden, ister mineralli gollerden, ya da camurların icinden buharlaşsın yanında başka hicbir yabancı madde taşımaz. "Biz, gokten tertemiz su indirdik..." (Furkan Suresi, 48) hukmu gereği, duru ve tertemiz bir bicimde yere iner.
Kuran'da, yağmurun "tatlı" oluşuna da Allah şoyle dikkat cekmektedir:
"Şimdi siz, icmekte olduğunuz suyu gordunuz mu? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şukretmeniz gerekmez mi?" (Vakıa Suresi, 68-70)
"...Size tatlı bir su icirmedik mi?" (Murselat Suresi, 27)
"Sizin icin gokten su indiren O'dur; icecek ondan, ağac ondandır (ki) hayvanlarınızı onda otlatmaktasınız." (Nahl Suresi, 10)
YAĞMURUN OLU BİR BELDEYİ CANLANDIRMASI
Kuran'da Allah, yağmurun "olu bir beldeyi diriltme" işlevine bircok ayette dikkat ceker:
"...Biz gokten tertemiz bir su indirmekteyiz. Onunla olu bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bircoğunu onunla sulamak icin." (Furkan Suresi, 48-49)
Yağmurun, canlılar icin kacınılmaz bir ihtiyac olan suyu yeryuzune bırakmasının yanında bir de gubreleme ozelliği vardır.
Denizlerden buharlaşarak bulutlara ulaşan yağmur damlaları, olu toprağı "canlandıracak" bazı maddeler icerirler. Bu "canlandırıcı" ozellikli yağmur damlalarına 'yuzey gerilim damlaları' adı verilir. Yuzey gerilim damlaları, biyologların deniz yuzeyinin mikro katmanı dedikleri ust kısımda oluşurlar; milimetrenin onda birinden daha ince olan bu yuzeysel zarda, mikroskobik alglerin ve zooplanktonun bozulmasından gelen pek cok organik artık vardır. Bu artıkların bazıları, deniz suyunda cok az bulunan fosfor, magnezyum, potasyum gibi elementleri ve ayrıca bakır cinko, kobalt, ve kurşun gibi ağır metalleri secip ayırarak, kendi iclerinde toplanırlar. Yeryuzundeki tohum ve bitkiler, yetişmeleri icin gereksinim duydukları cok sayıdaki madensel tuzları ve elementleri işte bu yağmur damlalarında bulurlar.
Kuran'da, bir başka ayette Allah bu olayı bize şoyle bildiriyor:
"Ve gokten mubarek (bereket ve rahmet yuklu) su indirdik; boylece onunla bahceler ve bicilecek taneler bitirdik." (Kaf Suresi, 9)
Yağışlarla toprağa inen bu tuzlar, verimi artırmak icin kullanılan geleneksel gubrelerin bazılarının (kalsiyum, magnezyum, potasyum v.b.) kucuk ornekleridir. Bu tur aerosellerde bulunan ağır metaller ise, bitkilerin gelişiminde ve uretiminde verimlilik artırıcı elementleri oluştururlar.
Kısacası, yağmur onemli bir gubredir. Fakir bir toprak, yalnızca yağmur aracılığıyla gelen bu gubrelerle bile, yuzyıllık bir sure icinde bitkiler icin gereken tum elementleri kazanabilir. Ormanlar da, yine bu deniz kokenli aerosoller yardımıyla gelişir ve beslenirler. Bu yolla, her yıl kara parcalarının toplam yuzeyi uzerine 150 milyon ton gubre duşmektedir. Bu doğal gubreleme işleyişi olmasaydı, Dunya uzerinde cok daha az bitki olacak, hayat dengesi bozulacaktı.
Yuce Rabbimiz’in belli bir miktar suyu gokten indirmesi, bu suyun icilebilecek tadda olması, olu bir beldeyi canlandırması şuphesiz O’nun bize verdiği buyuk bir nimettir.
“Gormuyor musun; gercekten Allah, gokyuzunden su indirdi de onu yerin icindeki kaynaklara yurutup-gecirdi. Sonra onunla ceşitli renklerde ekinler cıkarıyor. Sonra kurumaya başlar, boylece onu sararmış gorursun. Sonra da onu kurumuş kırıntılar kılıyor. Şuphesiz bunda, temiz akıl sahipleri icin gercekten oğut alınacak bir ders (zikr) vardır.” (Zumer Suresi, 21)
KAYNAK: Kuran ve Bilim
Yeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle...
[IMG]http://img370.**************/img370/5258/altlogoeb6.gif[/IMG]
__________________
İnsanlara Sunulan Bir Nimet: Yağmur
Dini Bilgiler0 Mesaj
●14 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İnsanlara Sunulan Bir Nimet: Yağmur