Bu kritik donemde, bize duşen gorev Lubnan’a atılan İsrail bombalarının aslında bize de atıldığını unutmadan, sağduyumuzu koruyabilmektir. İsrail’in yaptığı katliamı kınarken, anti-semitizm tuzağına duşmemektir. Tum dunyanın kutuplaştığı bir donemde gri renkleri koruyabilmektir.

Sizlere “1. Dunya Savaşı’nda Arapların nasıl da Turkleri arkadan vurduğunu, Arap tarihcilerin aslında Osmanlı donemini nefretle andıklarını” hatırlatanlar cıkacak. Onlar, muhtemelen size Hizbullah’ın aslında Şii bir orgut olduğunu, aslında butun Sunni dunyaya Şiiliği yaymak icin mucadele ettiklerini de anlatacak. (bkz. Hurriyet 30-07-06) Muhakkak, “Turkun Turkten başka dostu yoktur, bırak Lubnan’ı da sen yanı başındaki PKK’yla uğraş” diyenler de olacak. Ancak, biliniz ki, bu savaş sadece Hizbullah’a ya da Araplara acılmış bir savaş değildir. Artık en batılısından, en kara lumpenine, ateistinden muhafazakarına bu toplumun butun fertleri, bir Batılının gozunde once “Musluman” olduğunu fark etmeli.

Yine biliniz ki, bugunku korkunc manzaradan tum Batı medeniyetleri sorumlu değilse bile, ABD-İsrail ittifakının Orta doğu halklarına tecavuzunu herhangi bir batı organizasyonunun (BM, AB vs.) durdurması mumkun gorunmemektedir. Donuşum, ancak ‘oteki’lerin uyanmasıyla ve grilerin kendi renklerini korumasıyla mumkundur. Lakin, bu savaşı ongorenlerin hesaba katmadıkları, ‘mutedil’ Muslumanların bu savaşa ‘dur’ diyebilme olasılığıdır. Son olarak, unutmamız gerekir ki, herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da (CC) bir hesabı vardır.

not : ALINTIDIR. YAZININ TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ.
__________________