KKTC Turizm ve Cevre Bakanı Fikri Ataoğlu, izolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC'de yaşayanların yapacak hicbir şeyinin olmadığını belirterek, "Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya calıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nufus dediğimiz nufus, ana vatanın onunde bir takoz olarak durur. Ana vatanın onunde takoz olma niyetimiz yok." dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) buluşmaları kapsamında gazetecilerle bir araya gelen Ataoğlu, Kıbrıs'ta bircok yatırımcının yatırım yapmak icin aldığı ama yatırım yapmadığı araziler olduğunu anımsatarak, "Hic kimse kusura bakmasın, o araziler yatırım icin alınmışsa ve uzun yıllardır bu yatırımlar yapılmamışsa, yatırımcılar tarafından pazarlanmaya calışılıyor ise biz o yatırımları iptal ederiz" dedi.
Ataoğlu, bu soylemlerinden sonra tepki aldığını, ancak kendisinin yatırım yapmak isteyenlerin ellerindeki arazileri alma niyetinin olmadığını vurguladı. O araziler alınırken pazarlanmak icin değil yatırım yapmak icin alındığını aktaran Ataoğlu, bugun o arazilerin yuzde 80'i icin sozleşme imzalanıp, belirlenen tarih icerisinde yatırım yapılacağına dair sozlerini aldıkları bilgisini verdi.
Ataoğlu, canta ellerinde diyar diyar gezip Kıbrıs'ı tanıtmak icin uğraştıklarını ifade etti. Konaklama sayılarında gecen yıla oranla yuzde 30'luk artış olduğuna dikkati ceken Ataoğlu, sozlerine şoyle devam etti:
"Geceleme oranında yuzde 42'lik bir artış var. 2016 ile 2017'yi kıyasladığımızda yuzde 50'lik artış hedeflemiştik ve yuzde 50'lik artışa son surat gidiyoruz. Yatak sayımız 22 bin civarında. Hava ve deniz yoluyla gelen yolcu sayısında yuzde 12'lik artış var. Kara yoluyla girişlerde yuzde 11,3 artış var. Konaklamada ocak ve temmuzdaki doluluk oranı bir onceki yıla gore yuzde 28 civarında artmış."
-Gezdiğim yerlerdeki acentelerin onunde Yunan adalarının reklamlarını gorduğumde ağrıma gidiyor
Bakanı Ataoğlu, attıkları her adımdan sonra Rumlarla karşı karşıya kaldıklarını ve ciddi kavgalar verdiklerini soyledi. Dunya Sağlık Orgutu icerisindeki yerlerini alırken de yine karşı karşıya kaldıklarını belirten Ataoğlu, onlara sağlıkla siyaseti karıştırmamalarını ve kendilerinin de uye olmalarını soylediklerine işaret ederek, "Oyle de oldu. 54'uncu uye ulke Kuzey Kıbrıs, 55'inci uye ulke Guney Kıbrıs. Bizim sayemizde onlar da Dunya Sağlık Konseyi icerisinde yerlerini almış oldular" dedi.
Ataoğlu, şu anda sağlık turizminden pay almaya başladıklarını ama hedefledikleri noktada olmadıklarını dile getirdi. "Gezdiğim yerlerdeki acentelerin onunde Yunan adalarının reklamlarını gorduğumde ağrıma gidiyor. Hicbir acentenin onunde, 'Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız' diye herhangi bir reklam gormedim." diyen Ataoğlu, KKTC diye bir ada olduğunu belirterek, bu adaya sahip cıkılması cağrısında bulundu.
Ataoğlu, izolasyonların ve ambargoların ne kadar ciddi şekilde KKTC'yi etkilediğinin bilindiğine dikkati cekerek, AB ile ilgili calışmaların uzun yıllardır devam ettiğini hatırlattı. İzolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC'de yaşayanların yapacak hicbir şeyi olmadığını vurgulayan Ataoğlu, "Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya calıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nufus dediğimiz nufus, ana vatanın onunde bir takoz olarak durur. Ana vatanın onunde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nufus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın onunde takoz olmayalım." diye konuştu.
-Direkt ucuş olayında sıkıntı var
Fikri Ataoğlu, İsrailli turistler ile ilgili, "Turkiye uzerinden o kadar uğraş vermiş olmamıza rağmen başaramadık. Rum kesiminden şu anda getiriyoruz. Cok mu rahatım. Değilim. Her zaman her yerde olduğu gibi Rumlarla bir gun karşı karşıya kalacağımın bilinci icerisindeyim." dedi.
Bugun Guney Kıbrıs'ın turizminin iyi olduğunu ve bu nedenle kendileriyle cok fazla uğraşmadıklarını aktaran Ataoğlu, ancak yarın Guney'deki turizm boşluk yaratmaya başladığında, boşlukları doldurmak icin yine kendilerinin getirdikleri turistlere ve o turistlerin ulkesine saldıracaklarını dile getirdi.
Bunlar bugune kadar rahat durmadı, bundan sonra hic durmaz
Devlet destekli veya ozel sektor destekli bir hava yolu şirketinin kurulmasının ne zaman gundeme geleceği ile ilgili bir soru uzerine Ataoğlu, "Yeni hava yolu şirketi Kuzey Kıbrıs olarak yapılır mı? Şu anda boyle bir calışma yok. Oyle bir calışma olursa iyi mi olur? Elbette iyi olur, ben altına imzamı koyarım. Tabii ki buradaki butun girişimlerin yapılması, butun izinlerin alınmasından sonra." değerlendirmesinde bulundu.
Ataoğlu, direkt ucuş olayında sıkıntı olduğunu, direkt ucuşların denendiğini ama cok buyuk cezalarla karşı karşıya kalındığını anımsatarak ama bu şekilde de mutlu olduklarını kaydetti.
Yatırım noktasında iptal edilen lisansların olup olmadığının sorulması uzerine Ataoğlu, şunları anlattı: "Arazilerde herhangi bir iptal yapılmış değil. Eylul ayına kadar bir sure tanındı. Bu sure sonunda ilgili firmaların almış oldukları araziler, şartsız, herhangi bir hak talep etmeden iptal edilip bunlar ihale usuluyle yeniden yeni yatırımcılara acılacak. İsimleri deşifre etmeyelim, yatırım yapmalarını istiyorum. Ben kimsenin elinden arazinin alınmasını ve başka birine verilmesini istemiyorum.
Tek bir isteğim var; alan arkadaşlarımız bu almış oldukları arazilere bir an once yatırımlarını yapsınlar, yatak sayımızı artıralım. Bafra Bolgesi'nde onumuzdeki ay sonu veya en gec ondan sonraki aybaşında eğlence mekÂnlarının oluşturulması planlanıyor. Bafra Bolgesi'nde bu yatırımlar gercekleştirildiği takdirde ciddi şekilde turist ve istihdam yaratılacak."
-Yabancıların ulkemize gelip yatırım yapmasına ihtiyacımız yok. Biz kendi kendimize yeteriz
Bakan Ataoğlu, eğlence mekÂnlarını oluşturmadaki en buyuk amaclarının hem esnaftan hem de bolgeye giden turistlerin yakın AVM olmamasından dolayı gelen şikÂyetleri gidermek olduğunu soyledi.
"Bu girişim eğlence merkezleri diye adlandırdığımız barların, diskoların ve kucuk kucuk alışveriş yerlerinin oluşmasıyla alakalı." diyen Ataoğlu, bu calışma bitince buralardaki yerlerin ihaleyle belirleneceğini dile getirdi.
Ataoğlu, bu eğlence yerlerini kendilerinin rahatca yapabileceğini belirterek, "Yabancıların ulkemize gelip yatırım yapmasına ihtiyacımız yok. Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki biz adamıza sahip cıkalım. Eğlence merkezlerini biz kendi kendimize yaparız." dedi.
Doğu bolgesindeki Dipkarpaz'da iyileştirme calışmaları olduğunu dile getiren Ataoğlu, bu calışma sonrası bolgede daha farklı bir turizm konsepti uygulanacağını, hem bolge yerel yonetimi ile hem de bolgedeki STK'lar ile yaptıkları goruşmeler sonucunda gelen talepleri değerlendirdiklerini anlattı.
Ataoğlu, bu calışmalar sonrası bu bolgelere 10-15 katlı oteller değil, koy tarzı turizm yatırımı yapmayı duşunduklerini, bunun calışmalarının surduğunu aktardı.
- Ucak sıkıntımız var
Ataoğlu, "Kapalı Maraş acılırsa yatak kapasitesi kaca cıkacak?" sorusu uzerine, şu anda Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın Kapalı Maraş konusunda bir calışması olduğunu kaydederek, Denktaş tarafından daha once de burasının yeniden yapılanması, mulk sahiplerinden gelenlerin gelmesi, gelmeyenlerin ise malları icin ihaleye cıkılması yonunde bir cağrı yapıldığını hatırlattı.
Bu soylenilenlerin aynen devam ettiğini dile getiren Ataoğlu, "Bu siyasi bir olay. Ben pazar gunu denizden butun bolgeyi boydan boya gezip brifing aldım. Otellerin son durumları belli değil. Bir kısmı tekrar yapılıp icine girilecek gibi. Bazılarında tahribat cok yuksek. Burada apart otel cok yoğun. Son testler yapılmadan bir şey soyleyemeyiz." diye konuştu.
Ataoğlu, Girne'de yeni otel yapılıp yapılmayacağı sorusu uzerine, o bolgenin artık dolduğunu, mevcut alt yapının yeni yatırımı kaldıramayacağını soyledi.
Ucak fiyatlarının yuksek olduğu, yeni bir havayolu şirketinin kurulması gerektiği ve bu konuda hazır bir projenin bulunduğu yonundeki bir yoruma karşılık Ataoğlu, yuksek bilet fiyatlarından ve yetersiz sefer sayısından kendisinin de şikÂyetci olduğunu, THY'nin ve Pegasus'un son donemde iki ilave sefer koyduğunu ve Atlasjet'in ucak kapasitesini artırdığını anlattı.
Ataoğlu, ancak Borajet'in devreden cıkmasıyla bu ilave seferlerin yeterli gelmediğini kaydederek, "Ucak sıkıntımız var. Hazır olan bir şirket varsa, elinizden gelen bir konu varsa biz yardımcı olmaya hazırız." diye konuştu.
Kıbrıslı iş adamı Asil Nadir'in Gecitkale Havaalanı'na kargo ucaklarının gelmesiyle ilgili projelerinin bulunduğunu anlatan Ataoğlu, Nadir'in bu projelere ilişkin calışmalarını surdurduğunu aktardı.
- Universitelerimizde 106 ulkeden 100 bin oğrenci var
Ataoğlu, Turkiye turizmi icin tavsiyelerinin sorulması uzerine, son iki yıldır turizmde kayıplar yaşandığını anımsatarak, bu sıkıntıların giderilmesi icin fiyat politikasında değişikliğe gidildiğini, bunun uzerine eski kaliteli turistin artık fazla gorulemediğini soyledi.
KKTC'ye en cok hangi ulkeden turist geldiğine ilişkin soruya karşılık Ataoğlu, İngiltere, Almanya, Orta Avrupa, Hollanda, Avusturya, Belcika, İran, Azerbaycan ve İsrail'den ulkelerine turist geldiği bilgisini verdi.
Ataoğlu, ulkelerinde 106 ulkeden 100 bin universite oğrencisi bulunduğunu belirterek, bu oğrencileri gonullu turizm elcisi olarak kabul ettiklerini, oğrencilerin kaldığı surecte onların muzeleri ve oren yerlerini rehberler eşliğinde ucretsiz gezmelerini sağladıklarını anlattı.
- Kıbrıs'a gidilmesi yonunde kampanya başlatılabilir
Ataoğlu, Turkiye'den KKTC'ye iletilen suyun dağıtımı konusunda ihale surecinin devam ettiğini, suyun hanelere dağıtılması sonrası tarımsal sulamada da kullanılacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudus'un ziyaret edilmesi yonunde cağrıda bulunduğunu, boyle bir cağrının KKTC icin yapılmasının nasıl olacağının sorulmasına karşılık Ataoğlu, bunun cok guzel bir fikir olduğunu, bunun icin Turkiye'deki muhataplarını ve ilgilileri ziyaret etmek isteyebileceklerini soyledi.
Ataoğlu, KKTC'de tam donanımlı hastanelerin bulunduğunu, sağlık konusunda sıkıntı yaşanmadığını vurguladı.
KKTC'den gecmişten gelen bir carpık yapılaşma olduğunu kabul ettiklerini dile getiren Ataoğlu, imar planlarının yapılmaya başlandığını, ilk olarak Girne İmar Planı'nın onaylanacağını aktardı.
Ataoğlu, İstanbul'da KKTC Tanıtım Gunleri etkinliği duzenleneceğini kaydederek, geniş caplı bir organizasyon olacağı bilgisini verdi.
Kıbrıs'ta kongre turizminin yaygın olduğunu ifade eden Ataoğlu, "Limak Holding'in yılın son aylarında acmayı planladığı otelin kongre olarak 2017 Nisan-Mayıs aylarına kadar dolu olduğunu duydum. Kongre turizminde son derece iyiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
- Tarımla ilgili ciddi teşvik var
Ataoğlu, adada balık ciftliği bulunduğunu belirterek, buradan ciddi şekilde balık ihrac edildiğini vurguladı.
Tarımla ilgili ciddi teşvikleri ve calışmaları bulunduğunu kaydeden Ataoğlu, sulama sistemi devreye girince adadaki arazilerden daha yuksek verim alınabileceğini anlattı.
Ataoğlu, gecen yıl ulkeye 1 milyon turist geldiğini hatırlatarak, bu yılki hedeflerinin 1,5 milyon olduğunu, şu anda 800-900 bin rakamını yakaladıklarını, 7. ay icin bu rakamın cok iyi olduğunu aktardı.
Bakan Ataoğlu, son donemde muhafazakÂr turizmin hızla yukseldiği yonundeki bir yorum uzerine, Kıbrıs'ta muhafazakÂr kesime yonelik otel yatırımları bulunduğunu soyledi.
Kıbrıs'a sahip cıkılması yonunde cağrıda bulunan Ataoğlu, "Kendi adanıza sizi bekliyoruz. Biz oranın bekcisiyiz."
TurizmAktuel

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) buluşmaları kapsamında gazetecilerle bir araya gelen Ataoğlu, Kıbrıs'ta bircok yatırımcının yatırım yapmak icin aldığı ama yatırım yapmadığı araziler olduğunu anımsatarak, "Hic kimse kusura bakmasın, o araziler yatırım icin alınmışsa ve uzun yıllardır bu yatırımlar yapılmamışsa, yatırımcılar tarafından pazarlanmaya calışılıyor ise biz o yatırımları iptal ederiz" dedi.
Ataoğlu, bu soylemlerinden sonra tepki aldığını, ancak kendisinin yatırım yapmak isteyenlerin ellerindeki arazileri alma niyetinin olmadığını vurguladı. O araziler alınırken pazarlanmak icin değil yatırım yapmak icin alındığını aktaran Ataoğlu, bugun o arazilerin yuzde 80'i icin sozleşme imzalanıp, belirlenen tarih icerisinde yatırım yapılacağına dair sozlerini aldıkları bilgisini verdi.
Ataoğlu, canta ellerinde diyar diyar gezip Kıbrıs'ı tanıtmak icin uğraştıklarını ifade etti. Konaklama sayılarında gecen yıla oranla yuzde 30'luk artış olduğuna dikkati ceken Ataoğlu, sozlerine şoyle devam etti:
"Geceleme oranında yuzde 42'lik bir artış var. 2016 ile 2017'yi kıyasladığımızda yuzde 50'lik artış hedeflemiştik ve yuzde 50'lik artışa son surat gidiyoruz. Yatak sayımız 22 bin civarında. Hava ve deniz yoluyla gelen yolcu sayısında yuzde 12'lik artış var. Kara yoluyla girişlerde yuzde 11,3 artış var. Konaklamada ocak ve temmuzdaki doluluk oranı bir onceki yıla gore yuzde 28 civarında artmış."
-Gezdiğim yerlerdeki acentelerin onunde Yunan adalarının reklamlarını gorduğumde ağrıma gidiyor
Bakanı Ataoğlu, attıkları her adımdan sonra Rumlarla karşı karşıya kaldıklarını ve ciddi kavgalar verdiklerini soyledi. Dunya Sağlık Orgutu icerisindeki yerlerini alırken de yine karşı karşıya kaldıklarını belirten Ataoğlu, onlara sağlıkla siyaseti karıştırmamalarını ve kendilerinin de uye olmalarını soylediklerine işaret ederek, "Oyle de oldu. 54'uncu uye ulke Kuzey Kıbrıs, 55'inci uye ulke Guney Kıbrıs. Bizim sayemizde onlar da Dunya Sağlık Konseyi icerisinde yerlerini almış oldular" dedi.
Ataoğlu, şu anda sağlık turizminden pay almaya başladıklarını ama hedefledikleri noktada olmadıklarını dile getirdi. "Gezdiğim yerlerdeki acentelerin onunde Yunan adalarının reklamlarını gorduğumde ağrıma gidiyor. Hicbir acentenin onunde, 'Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız' diye herhangi bir reklam gormedim." diyen Ataoğlu, KKTC diye bir ada olduğunu belirterek, bu adaya sahip cıkılması cağrısında bulundu.
Ataoğlu, izolasyonların ve ambargoların ne kadar ciddi şekilde KKTC'yi etkilediğinin bilindiğine dikkati cekerek, AB ile ilgili calışmaların uzun yıllardır devam ettiğini hatırlattı. İzolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC'de yaşayanların yapacak hicbir şeyi olmadığını vurgulayan Ataoğlu, "Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya calıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nufus dediğimiz nufus, ana vatanın onunde bir takoz olarak durur. Ana vatanın onunde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nufus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın onunde takoz olmayalım." diye konuştu.
-Direkt ucuş olayında sıkıntı var
Fikri Ataoğlu, İsrailli turistler ile ilgili, "Turkiye uzerinden o kadar uğraş vermiş olmamıza rağmen başaramadık. Rum kesiminden şu anda getiriyoruz. Cok mu rahatım. Değilim. Her zaman her yerde olduğu gibi Rumlarla bir gun karşı karşıya kalacağımın bilinci icerisindeyim." dedi.
Bugun Guney Kıbrıs'ın turizminin iyi olduğunu ve bu nedenle kendileriyle cok fazla uğraşmadıklarını aktaran Ataoğlu, ancak yarın Guney'deki turizm boşluk yaratmaya başladığında, boşlukları doldurmak icin yine kendilerinin getirdikleri turistlere ve o turistlerin ulkesine saldıracaklarını dile getirdi.
Bunlar bugune kadar rahat durmadı, bundan sonra hic durmaz
Devlet destekli veya ozel sektor destekli bir hava yolu şirketinin kurulmasının ne zaman gundeme geleceği ile ilgili bir soru uzerine Ataoğlu, "Yeni hava yolu şirketi Kuzey Kıbrıs olarak yapılır mı? Şu anda boyle bir calışma yok. Oyle bir calışma olursa iyi mi olur? Elbette iyi olur, ben altına imzamı koyarım. Tabii ki buradaki butun girişimlerin yapılması, butun izinlerin alınmasından sonra." değerlendirmesinde bulundu.
Ataoğlu, direkt ucuş olayında sıkıntı olduğunu, direkt ucuşların denendiğini ama cok buyuk cezalarla karşı karşıya kalındığını anımsatarak ama bu şekilde de mutlu olduklarını kaydetti.
Yatırım noktasında iptal edilen lisansların olup olmadığının sorulması uzerine Ataoğlu, şunları anlattı: "Arazilerde herhangi bir iptal yapılmış değil. Eylul ayına kadar bir sure tanındı. Bu sure sonunda ilgili firmaların almış oldukları araziler, şartsız, herhangi bir hak talep etmeden iptal edilip bunlar ihale usuluyle yeniden yeni yatırımcılara acılacak. İsimleri deşifre etmeyelim, yatırım yapmalarını istiyorum. Ben kimsenin elinden arazinin alınmasını ve başka birine verilmesini istemiyorum.
Tek bir isteğim var; alan arkadaşlarımız bu almış oldukları arazilere bir an once yatırımlarını yapsınlar, yatak sayımızı artıralım. Bafra Bolgesi'nde onumuzdeki ay sonu veya en gec ondan sonraki aybaşında eğlence mekÂnlarının oluşturulması planlanıyor. Bafra Bolgesi'nde bu yatırımlar gercekleştirildiği takdirde ciddi şekilde turist ve istihdam yaratılacak."
-Yabancıların ulkemize gelip yatırım yapmasına ihtiyacımız yok. Biz kendi kendimize yeteriz
Bakan Ataoğlu, eğlence mekÂnlarını oluşturmadaki en buyuk amaclarının hem esnaftan hem de bolgeye giden turistlerin yakın AVM olmamasından dolayı gelen şikÂyetleri gidermek olduğunu soyledi.
"Bu girişim eğlence merkezleri diye adlandırdığımız barların, diskoların ve kucuk kucuk alışveriş yerlerinin oluşmasıyla alakalı." diyen Ataoğlu, bu calışma bitince buralardaki yerlerin ihaleyle belirleneceğini dile getirdi.
Ataoğlu, bu eğlence yerlerini kendilerinin rahatca yapabileceğini belirterek, "Yabancıların ulkemize gelip yatırım yapmasına ihtiyacımız yok. Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki biz adamıza sahip cıkalım. Eğlence merkezlerini biz kendi kendimize yaparız." dedi.
Doğu bolgesindeki Dipkarpaz'da iyileştirme calışmaları olduğunu dile getiren Ataoğlu, bu calışma sonrası bolgede daha farklı bir turizm konsepti uygulanacağını, hem bolge yerel yonetimi ile hem de bolgedeki STK'lar ile yaptıkları goruşmeler sonucunda gelen talepleri değerlendirdiklerini anlattı.
Ataoğlu, bu calışmalar sonrası bu bolgelere 10-15 katlı oteller değil, koy tarzı turizm yatırımı yapmayı duşunduklerini, bunun calışmalarının surduğunu aktardı.
- Ucak sıkıntımız var
Ataoğlu, "Kapalı Maraş acılırsa yatak kapasitesi kaca cıkacak?" sorusu uzerine, şu anda Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın Kapalı Maraş konusunda bir calışması olduğunu kaydederek, Denktaş tarafından daha once de burasının yeniden yapılanması, mulk sahiplerinden gelenlerin gelmesi, gelmeyenlerin ise malları icin ihaleye cıkılması yonunde bir cağrı yapıldığını hatırlattı.
Bu soylenilenlerin aynen devam ettiğini dile getiren Ataoğlu, "Bu siyasi bir olay. Ben pazar gunu denizden butun bolgeyi boydan boya gezip brifing aldım. Otellerin son durumları belli değil. Bir kısmı tekrar yapılıp icine girilecek gibi. Bazılarında tahribat cok yuksek. Burada apart otel cok yoğun. Son testler yapılmadan bir şey soyleyemeyiz." diye konuştu.
Ataoğlu, Girne'de yeni otel yapılıp yapılmayacağı sorusu uzerine, o bolgenin artık dolduğunu, mevcut alt yapının yeni yatırımı kaldıramayacağını soyledi.
Ucak fiyatlarının yuksek olduğu, yeni bir havayolu şirketinin kurulması gerektiği ve bu konuda hazır bir projenin bulunduğu yonundeki bir yoruma karşılık Ataoğlu, yuksek bilet fiyatlarından ve yetersiz sefer sayısından kendisinin de şikÂyetci olduğunu, THY'nin ve Pegasus'un son donemde iki ilave sefer koyduğunu ve Atlasjet'in ucak kapasitesini artırdığını anlattı.
Ataoğlu, ancak Borajet'in devreden cıkmasıyla bu ilave seferlerin yeterli gelmediğini kaydederek, "Ucak sıkıntımız var. Hazır olan bir şirket varsa, elinizden gelen bir konu varsa biz yardımcı olmaya hazırız." diye konuştu.
Kıbrıslı iş adamı Asil Nadir'in Gecitkale Havaalanı'na kargo ucaklarının gelmesiyle ilgili projelerinin bulunduğunu anlatan Ataoğlu, Nadir'in bu projelere ilişkin calışmalarını surdurduğunu aktardı.
- Universitelerimizde 106 ulkeden 100 bin oğrenci var
Ataoğlu, Turkiye turizmi icin tavsiyelerinin sorulması uzerine, son iki yıldır turizmde kayıplar yaşandığını anımsatarak, bu sıkıntıların giderilmesi icin fiyat politikasında değişikliğe gidildiğini, bunun uzerine eski kaliteli turistin artık fazla gorulemediğini soyledi.
KKTC'ye en cok hangi ulkeden turist geldiğine ilişkin soruya karşılık Ataoğlu, İngiltere, Almanya, Orta Avrupa, Hollanda, Avusturya, Belcika, İran, Azerbaycan ve İsrail'den ulkelerine turist geldiği bilgisini verdi.
Ataoğlu, ulkelerinde 106 ulkeden 100 bin universite oğrencisi bulunduğunu belirterek, bu oğrencileri gonullu turizm elcisi olarak kabul ettiklerini, oğrencilerin kaldığı surecte onların muzeleri ve oren yerlerini rehberler eşliğinde ucretsiz gezmelerini sağladıklarını anlattı.
- Kıbrıs'a gidilmesi yonunde kampanya başlatılabilir
Ataoğlu, Turkiye'den KKTC'ye iletilen suyun dağıtımı konusunda ihale surecinin devam ettiğini, suyun hanelere dağıtılması sonrası tarımsal sulamada da kullanılacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudus'un ziyaret edilmesi yonunde cağrıda bulunduğunu, boyle bir cağrının KKTC icin yapılmasının nasıl olacağının sorulmasına karşılık Ataoğlu, bunun cok guzel bir fikir olduğunu, bunun icin Turkiye'deki muhataplarını ve ilgilileri ziyaret etmek isteyebileceklerini soyledi.
Ataoğlu, KKTC'de tam donanımlı hastanelerin bulunduğunu, sağlık konusunda sıkıntı yaşanmadığını vurguladı.
KKTC'den gecmişten gelen bir carpık yapılaşma olduğunu kabul ettiklerini dile getiren Ataoğlu, imar planlarının yapılmaya başlandığını, ilk olarak Girne İmar Planı'nın onaylanacağını aktardı.
Ataoğlu, İstanbul'da KKTC Tanıtım Gunleri etkinliği duzenleneceğini kaydederek, geniş caplı bir organizasyon olacağı bilgisini verdi.
Kıbrıs'ta kongre turizminin yaygın olduğunu ifade eden Ataoğlu, "Limak Holding'in yılın son aylarında acmayı planladığı otelin kongre olarak 2017 Nisan-Mayıs aylarına kadar dolu olduğunu duydum. Kongre turizminde son derece iyiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
- Tarımla ilgili ciddi teşvik var
Ataoğlu, adada balık ciftliği bulunduğunu belirterek, buradan ciddi şekilde balık ihrac edildiğini vurguladı.
Tarımla ilgili ciddi teşvikleri ve calışmaları bulunduğunu kaydeden Ataoğlu, sulama sistemi devreye girince adadaki arazilerden daha yuksek verim alınabileceğini anlattı.
Ataoğlu, gecen yıl ulkeye 1 milyon turist geldiğini hatırlatarak, bu yılki hedeflerinin 1,5 milyon olduğunu, şu anda 800-900 bin rakamını yakaladıklarını, 7. ay icin bu rakamın cok iyi olduğunu aktardı.
Bakan Ataoğlu, son donemde muhafazakÂr turizmin hızla yukseldiği yonundeki bir yorum uzerine, Kıbrıs'ta muhafazakÂr kesime yonelik otel yatırımları bulunduğunu soyledi.
Kıbrıs'a sahip cıkılması yonunde cağrıda bulunan Ataoğlu, "Kendi adanıza sizi bekliyoruz. Biz oranın bekcisiyiz."
TurizmAktuel
__________________