İspanya pazarından Turkiye’ye incoming operasyonları yapan Delicias Travel & Incentives Genel Muduru İskender Cayla, sektorun sıcak gundem başlıklarını TurizmGuncel’e değerlendirdi. Turkiye’de kurulan Tanıtım Ajansı’nı İspanya’daki karşılığı Turespana ile karşılaştıran İskender Cayla, ilginc bilgiler paylaştı.

2019 sezonunun 2918’e ve ondan onceki senelere gore cok daha iyi olduğunu belirten İskender Cayla, sezonun iyi gitmesine en buyuk katkıyı sektorun ic dinamiklerini yaptığını ifade etti. Cayla, ‘’Turizm sektoru derken de altını cizerek soyluyorum, incoming yapan turistim şirketleri. Turkiye’ye turist getiren şirketlerin inanılmaz calışmasıyla, son 2-3 yıldır dunyadaki algımızı değiştirmeyi başardık.’’ dedi.
‘’En buyuk katkıyı diziler ve THY yaptı’’
Bu konuda acentelere en buyuk yardımı Turk dizilerinin yaptığını kaydeden İskender Cayla, bir diğer faktorun de THY olduğunu soyledi. Cayla, yurt dışından Turkiye’ye duzenlenen inceleme ve basın gezilerine THY’nin onemli katkılar sunduğuna dikkat cekti.
‘’Kultur ve Turizm Bakanlığı son 2-3 yıldır golgede kaldı’’
Son 2-3 yıldır Turizm Bakanlığı’nın golgede kaldığını belirten Cayla, ‘’Bizim beklentimiz, ozellikle son bir senedir cok daha buyuktu Bakanlıktan. Turizm Bakanlığı yurt dışındaki fuarlara katılma konusudur destek oluyor onumuzu acıyordu. Fakat bu sene tam tersini yaşıyoruz. Kimden cıktığını bilmiyorum ama, ‘fuarlar kotudur, işe yaramaz’ gibi bir duşunce ortaya cıktı. Orneğin Barselona’daki incentive Fuarı bizim icin en onemli fuar ve biz fuara bu yıl nasıl katılacağımızı hala bilmiyoruz.’’ diye konuştu.
‘’Incetive, turizm gemisinin onundeki fenerdir’’
Incentive fuarlarının sektor icin onemine dikkat ceken Cayla, şunları soyledi:
‘’Turizm sektorunu bir gemi olarak duşunurseniz, incentive onun onundeki fenerdir. Senin 6 ay, bir sene sonra hangi urunu kac paraya satacağını; hangi tarihlerde hangi hangi dolulukları yakalayacağını bildiğin verileri sana incentive sağlar. Dolayısıyla fuara katılmama duşuncesi, bu işi hic anlamamış olmanın urunudur.
İkincisi dunyadaki luks turizm en onemli fuarı Cannes’deki luks seyahat fuarı. İlk başta bu fuara da katılım sağlanmayacağı soylendi, sonra kısıtlama getirildi. Daha sonra bir oldu-bitti ile ‘şu kadar şirket fuara katılabilir’ dendi. Biz bu fuara yaklaşık 10 yıldır katılan bir firmayız. Bu fuarda birebir goruşmeler yapılıyor. Her 30 dakikada bir karşınıza başka birisi yabancı acente geliyor ve siz ona ulkenizi, ulkenizdeki luks turizm segmentinin ne kadar geliştiğini anlatıyorsunuz. Once fuara katılmama kararı alıyorsunuz sonra bunu kısıtlıyorsunuz. Bu benim iki onemli gosterge. Bakanlığın gorevi turizmcinin onunu acmak, engel cıkarmak değil.’’
‘’Yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplumuz’’
Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un goreve gelmesinin uzerinden yaklaşık 13 ay gectiğini belirten İskender Cayla, son 13 aydır Turkiye’nin yurt dışında aktif olarak tanıtıldığını gormediğini ifade etti. Cayla, ‘’Bizim sıkıntı yaşadığımız son 3-4 senede rakiplerimiz cok ilerledi. Biz ise hala onları yakalayacağız, onları gececeğiz gibi birtakım soylemler icerisindeyiz fakat bunun gereğini yapmıyoruz. Yapay zekadan, big datadan bahsediyoruz. Bununla ilgili bir calışma başlatıldı mı hayır. Turizm sektoru bunun kısa surede yapılmasını istiyor ancak konuyla ilgili herhangi bir calışma yok. Bizde işler hala deneme-yanılma veya ticari olarak sonuc alıp alamama yontemiyle gidiyor. Cunku biz yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplum olduk.’’ diye konuştu.
‘’Paradan cok paranın nasıl harcanacağı onemli’’
Kultur ve Turizm Bakanlığı’nca kurulan Turkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile ilgili de değerlendirme yapan cayla, şu noktaların altını cizdi:
Ulkenin tanıtımı ve pazarlanması anlamında butce elbette onemli. Bugune kadar dunyalar kadar para harcandı ve bugune kadar yapılan her şeye yanlış demek doğru değil. Ayrıca paradan cok, o paranın nasıl harcandığı onemli. Fikir daha onemli. Sizin bulmuş olduğunuz fikirler yontemler onemli. Parayı topladınız, nasıl bir tanıtım yapacaksınız. Ben bugune kadar bunun izlerini goremedim.
‘’Acenteler yurt dışında yalnız bırakıldı’’
Daha once de bakanlık bunyesinde bir tanıtım butcesi vardı. Buna da sektorden insanlar geliyordu ve son kararı bakanlık veriyordu. Karar sektorle birlikte alınıyordu. Bu insanlar değişmedi, sektor değişmedi. Kurumlar aynı. Ben şuna bakıyorum; elde hic mi bir şey yoktu da tanıtım konusunda son bir senede bir şey yapılmadı? Ben yapıldığını pek gormedim acıkcası. Bir bakıyorsunuz fuarlar kısıtlanmış, bir bakıyorsunuz yurt dışındaki tanıtım ve pazarlama calışmalarında acenteler yalnız bırakılmış. Ben burada ciddi bir calışma gormedim.
İkinci olarak, Tanıtma Ajansı denince birtakım ornekler, ozellikle de İspanyolların Turespana’sı, veriliyor. Biz bu konuyu yıllardır dile getiriyoruz. İspanya’daki Turespana başka bir şeydir, Exceltour başka bir şey.

‘’Turespana turizm şirketlerinden kesinlikle para almıyor’’
Ozellikle Turespana’dan bahsetmek gerekir. Cunku Turespana tamamen devlete ait bir oluşum ve butcesinin tamamını da devletten alır. Turespana bir vergi almaz; oteller, acenteler veya diğer turizm şirketlerin Turespana’ya kesinlikle para vermemektedir. Turespana tamamen devletin butcesinden aktarılan kaynaklarla faaliyet gosterir. Mesela Turespana’nın 2019 butcesi icin İspanya hukumeti 89 milyon Euro ayırmış. Fakat İspanyol hukumetinin ulke turizminin koordinasyonu icin ayırdığı para toplam 335 milyon Euro. Bunun sadece 89 milyon eurosu İspanya’nın tanıtımı icin calışan Turespana’ya verilmiş.
‘’Barselona orneğine yerel yonetimler var’’
Ben şaşırarak izliyorum. Bizim sektorun icindeki insanlar bile cıkıp Ajans icin Turespana orneğini veriyor. Turespana orneği bu değil ki? Barselona’daki orneği yapıyorum derseniz o başka ama orada da yerel yonetimler var, ticaret odaları var, sanayi odaları var, deniz ticaret odaları var, ozel sektor var... Orada parayı yerel yonetim topluyor ama bu parayı turistten elde ettiği konaklama vergisinden sağlıyor. Avrupa’nın pek cok şehrinde bu var.
‘’Ciro uzerinden para almak ticaretin ruhuna aykırı’’
Tanıtım Ajansı ile ilgili bana gore yanlış olan şu; ciro uzerinden para almak bir kere ticaretin ruhuna aykırı. Şu anda turizm sektoru bir hareket icinde olduğu icin buradan bir para toplamak istemiş olabilirler ama bence bu doğru bir yol değil. Turizmin iyi senesi var, kotu senesi var. Gectiğimiz 3 senenin zararlarını turizm sektoru daha kapatamadı ki. Bana gore doğru olan, Ajans butcesinin turizmciden ciro uzerinden alınacak vergiyle değil, gelen turistin konaklama tesislerine yapacağı odeme uzerinden olması.
Şu anda bir yapı kuruldu, bu yapı fikir uretecek ve toplanan para o fikirler doğrultusunda harcanacak. Ancak bizim burada yurt dışındaki orneklerden uzaklaştığımız goruluyor.’’
Seyahat acentelerinin Tanıtım Ajansı’dan dışlandığına donuk eleştiriler sonrası Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, ‘’Acentelerden eleştiri aldık. Dediler ki, 'tanıtım ve pazarlama bizim işimiz', 20 yıl oncesinin dunyasında yaşasaydık haklı olabilirlerdi. Gunumuz dunyasında bu artık boyle değil. Tanıtımı, yeni iletişim materyallerini kullanan uzmanlar yapıyor.'' şeklindeki değerlendirmesini sorduğumuz Cayla, sorumuza şu yanıtı verdi:
‘’Talihsiz bir acıklama’’
‘’Buna katılmak mumkun değil. Ben Turkiye’deki katma değeri en yuksek turistik urunleri pazarlayan bir seyahat acentesiyim. Dolayısıyla pazarlama şekli surekli olarak değişiyor. Bundan 20 sene once sosyal medya yoktu. 20 sene once internet bile doğru duzgun kullanılmıyordu. Sayın bakanın bu saptamasına kesinlikle katılmıyorum. Biz şu anda fuarları kullanıyoruz, daha cok sosyal medyayı, gerekiyorsa broşuru ve muşteri memnuniyeti gibi en onemli silahımızı kullanıyoruz. Yabancı basında Allah’ın gunu olumsuz haberler cıkarken, biz yurt dışında surekli bunu olumlu haberlere cevirmek icin mucadele ediyoruz. Dolayısıyla ‘20 sene once olsaydı...’’ acıklaması cok talihsiz olmuş. Biz, her donem guncellenmiş yontemlerle calışan şirketleriz. Aksi taktirde zaten ayakta kalamazdık.’’
‘’İspanya’da belgesiz pazarlanan oda sayısında patlama yaşandı’’
Bakan Ersoy, Tanıtım Ajansı’nın bir diğer rolunun de, Turkiye turizmindeki charter ve paket tur hakimiyetini kırmak, munferit gelişleri arttırmak olduğunu belirtmişti. Cayla bu planla ilgili olarak ise, ‘’Yurt dışındaki gelişmeleri yeterince incelememişler. İspanya bunu aşağı-yukarı 2009 senesinden beri ‘Urban Turizm’ adıyla yapıyor. İcinde Barselona ve Madrid’in de olduğu 22 şehir belirlediler. Bu turizm tamamen başıboş bırakılmış bir turizm haline donuşuyor. 2009 senesinde İspanya’nın bu 22 şehrinde belgesiz pazarlanan oda sayısı 9, belgeli yatak sayısı da 300 bin civarındaydı. 2017 senesine geldiklerinde, belgeli yatak sayısı 313 bin oldu, belgesiz, online sistemler uzerinden satılan yatak sayısı da 340 bini gecti. Dolayısıyla burada bir kaos var. Yolcunun ulkeye getirdiği şey var, getirmediği şey var. Bugun İspanya kendi yaptığı turizmin bazı noktalarından şikayetci ve bunu duzeltmek icin calışıyor. 80 milyonu aşkın bir turist potansiyeline ulaştılar ancak bunun ulke geneline yayamıyorlar. Cunku İspanya’da olmayan şey, bizdeki gibi incoming yapan seyahat acentelerini dinamizmi. değerlendirmesinde bulundu.
TURSAB’ın cıktı cıkacak denilen ancak bir turlu cıkmayan yasasıyla ilgili de goruş belirten İskender Cayla, yasanın iceriğine tam olarak vakıf olmadığını, yasayla ilgili katıldığı bir toplantıda da yasanın iceriğinin cok fazla konuşulmadığını, en azından azından dijital turizmin konuşulmadığını soyledi.
‘’Acentelerin gucunu kırmak bu ulkeye fayda sağlamaz’’
‘’Seyahat acentelerinin ikincilleştirilmesi doğru bir şey değil’’ diyen Cayla, seyahat acentelerinin gucunun kırılmasının da doğru olmadığını kaydetti. Cayla, ‘’Acenteler Turkiye turizminin en zor zamanlarında en fazla mucadeleyi yapan bir beyin gucudur. Acentelerin bazı cevreler tarafından ‘ne olacak ki, bir masa bir telefon’ denilerek kucumsediğini, ‘ne olacak transfer yapıyorlar, tur yapıyorlar’ olarak gorulduğunu uzulerek izliyorum. Bunun doğru olmadığının, bunun arkasında inanılmaz bir birikimin, bilgi hakimiyetinin ve calışılan pazarlarla ilgili buyuk bir deneyimin olduğunun bilinmesi gerekir. Dolayısıyla burada biraz haksızlık yapılıyor ve bunun da yasaya yansımasını istemiyorum. Otellerin tur ve transfer yapmasına ‘zaten yapıyorlar’ diye bakılamaz. Doğru bir şey yapmıyorlar. Seyahat acentelerini gucunu kırmak bu ulkeye fayda sağlamaz. İleride seyahat acentelerinin dinamizmi kaybolduğunda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.’’ dedi.
‘’Ben Turk turizminin onunu acmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın’’
Gectiğimiz gunlerde muzelere yapılan zammı da eleştiren Cayla, ‘’Siz kalkıp kimseye haber vermeden muzelere zam yapıyorsunuz. Ve karta yuklenen bir sistem var. 40 kişilik grup gidiyor rehberin uzerinde para yoksa, 30 kişi giriyor, 10 kişi dışarıda kalıyor. Ne yapacak rehber o 10 kişiye rezil mi olacak? Dolayısıyla yapmaları gereken şey, yapılacak zammın onceden acentelere bildirilmesiydi. ‘Ben Turk turizminin onunu acmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın.
turizmguncel

2019 sezonunun 2918’e ve ondan onceki senelere gore cok daha iyi olduğunu belirten İskender Cayla, sezonun iyi gitmesine en buyuk katkıyı sektorun ic dinamiklerini yaptığını ifade etti. Cayla, ‘’Turizm sektoru derken de altını cizerek soyluyorum, incoming yapan turistim şirketleri. Turkiye’ye turist getiren şirketlerin inanılmaz calışmasıyla, son 2-3 yıldır dunyadaki algımızı değiştirmeyi başardık.’’ dedi.
‘’En buyuk katkıyı diziler ve THY yaptı’’
Bu konuda acentelere en buyuk yardımı Turk dizilerinin yaptığını kaydeden İskender Cayla, bir diğer faktorun de THY olduğunu soyledi. Cayla, yurt dışından Turkiye’ye duzenlenen inceleme ve basın gezilerine THY’nin onemli katkılar sunduğuna dikkat cekti.
‘’Kultur ve Turizm Bakanlığı son 2-3 yıldır golgede kaldı’’
Son 2-3 yıldır Turizm Bakanlığı’nın golgede kaldığını belirten Cayla, ‘’Bizim beklentimiz, ozellikle son bir senedir cok daha buyuktu Bakanlıktan. Turizm Bakanlığı yurt dışındaki fuarlara katılma konusudur destek oluyor onumuzu acıyordu. Fakat bu sene tam tersini yaşıyoruz. Kimden cıktığını bilmiyorum ama, ‘fuarlar kotudur, işe yaramaz’ gibi bir duşunce ortaya cıktı. Orneğin Barselona’daki incentive Fuarı bizim icin en onemli fuar ve biz fuara bu yıl nasıl katılacağımızı hala bilmiyoruz.’’ diye konuştu.
‘’Incetive, turizm gemisinin onundeki fenerdir’’
Incentive fuarlarının sektor icin onemine dikkat ceken Cayla, şunları soyledi:
‘’Turizm sektorunu bir gemi olarak duşunurseniz, incentive onun onundeki fenerdir. Senin 6 ay, bir sene sonra hangi urunu kac paraya satacağını; hangi tarihlerde hangi hangi dolulukları yakalayacağını bildiğin verileri sana incentive sağlar. Dolayısıyla fuara katılmama duşuncesi, bu işi hic anlamamış olmanın urunudur.
İkincisi dunyadaki luks turizm en onemli fuarı Cannes’deki luks seyahat fuarı. İlk başta bu fuara da katılım sağlanmayacağı soylendi, sonra kısıtlama getirildi. Daha sonra bir oldu-bitti ile ‘şu kadar şirket fuara katılabilir’ dendi. Biz bu fuara yaklaşık 10 yıldır katılan bir firmayız. Bu fuarda birebir goruşmeler yapılıyor. Her 30 dakikada bir karşınıza başka birisi yabancı acente geliyor ve siz ona ulkenizi, ulkenizdeki luks turizm segmentinin ne kadar geliştiğini anlatıyorsunuz. Once fuara katılmama kararı alıyorsunuz sonra bunu kısıtlıyorsunuz. Bu benim iki onemli gosterge. Bakanlığın gorevi turizmcinin onunu acmak, engel cıkarmak değil.’’
‘’Yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplumuz’’
Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un goreve gelmesinin uzerinden yaklaşık 13 ay gectiğini belirten İskender Cayla, son 13 aydır Turkiye’nin yurt dışında aktif olarak tanıtıldığını gormediğini ifade etti. Cayla, ‘’Bizim sıkıntı yaşadığımız son 3-4 senede rakiplerimiz cok ilerledi. Biz ise hala onları yakalayacağız, onları gececeğiz gibi birtakım soylemler icerisindeyiz fakat bunun gereğini yapmıyoruz. Yapay zekadan, big datadan bahsediyoruz. Bununla ilgili bir calışma başlatıldı mı hayır. Turizm sektoru bunun kısa surede yapılmasını istiyor ancak konuyla ilgili herhangi bir calışma yok. Bizde işler hala deneme-yanılma veya ticari olarak sonuc alıp alamama yontemiyle gidiyor. Cunku biz yapay zekaya değil doğal zekaya inanan bir toplum olduk.’’ diye konuştu.
‘’Paradan cok paranın nasıl harcanacağı onemli’’
Kultur ve Turizm Bakanlığı’nca kurulan Turkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile ilgili de değerlendirme yapan cayla, şu noktaların altını cizdi:
Ulkenin tanıtımı ve pazarlanması anlamında butce elbette onemli. Bugune kadar dunyalar kadar para harcandı ve bugune kadar yapılan her şeye yanlış demek doğru değil. Ayrıca paradan cok, o paranın nasıl harcandığı onemli. Fikir daha onemli. Sizin bulmuş olduğunuz fikirler yontemler onemli. Parayı topladınız, nasıl bir tanıtım yapacaksınız. Ben bugune kadar bunun izlerini goremedim.
‘’Acenteler yurt dışında yalnız bırakıldı’’
Daha once de bakanlık bunyesinde bir tanıtım butcesi vardı. Buna da sektorden insanlar geliyordu ve son kararı bakanlık veriyordu. Karar sektorle birlikte alınıyordu. Bu insanlar değişmedi, sektor değişmedi. Kurumlar aynı. Ben şuna bakıyorum; elde hic mi bir şey yoktu da tanıtım konusunda son bir senede bir şey yapılmadı? Ben yapıldığını pek gormedim acıkcası. Bir bakıyorsunuz fuarlar kısıtlanmış, bir bakıyorsunuz yurt dışındaki tanıtım ve pazarlama calışmalarında acenteler yalnız bırakılmış. Ben burada ciddi bir calışma gormedim.
İkinci olarak, Tanıtma Ajansı denince birtakım ornekler, ozellikle de İspanyolların Turespana’sı, veriliyor. Biz bu konuyu yıllardır dile getiriyoruz. İspanya’daki Turespana başka bir şeydir, Exceltour başka bir şey.

‘’Turespana turizm şirketlerinden kesinlikle para almıyor’’
Ozellikle Turespana’dan bahsetmek gerekir. Cunku Turespana tamamen devlete ait bir oluşum ve butcesinin tamamını da devletten alır. Turespana bir vergi almaz; oteller, acenteler veya diğer turizm şirketlerin Turespana’ya kesinlikle para vermemektedir. Turespana tamamen devletin butcesinden aktarılan kaynaklarla faaliyet gosterir. Mesela Turespana’nın 2019 butcesi icin İspanya hukumeti 89 milyon Euro ayırmış. Fakat İspanyol hukumetinin ulke turizminin koordinasyonu icin ayırdığı para toplam 335 milyon Euro. Bunun sadece 89 milyon eurosu İspanya’nın tanıtımı icin calışan Turespana’ya verilmiş.
‘’Barselona orneğine yerel yonetimler var’’
Ben şaşırarak izliyorum. Bizim sektorun icindeki insanlar bile cıkıp Ajans icin Turespana orneğini veriyor. Turespana orneği bu değil ki? Barselona’daki orneği yapıyorum derseniz o başka ama orada da yerel yonetimler var, ticaret odaları var, sanayi odaları var, deniz ticaret odaları var, ozel sektor var... Orada parayı yerel yonetim topluyor ama bu parayı turistten elde ettiği konaklama vergisinden sağlıyor. Avrupa’nın pek cok şehrinde bu var.
‘’Ciro uzerinden para almak ticaretin ruhuna aykırı’’
Tanıtım Ajansı ile ilgili bana gore yanlış olan şu; ciro uzerinden para almak bir kere ticaretin ruhuna aykırı. Şu anda turizm sektoru bir hareket icinde olduğu icin buradan bir para toplamak istemiş olabilirler ama bence bu doğru bir yol değil. Turizmin iyi senesi var, kotu senesi var. Gectiğimiz 3 senenin zararlarını turizm sektoru daha kapatamadı ki. Bana gore doğru olan, Ajans butcesinin turizmciden ciro uzerinden alınacak vergiyle değil, gelen turistin konaklama tesislerine yapacağı odeme uzerinden olması.
Şu anda bir yapı kuruldu, bu yapı fikir uretecek ve toplanan para o fikirler doğrultusunda harcanacak. Ancak bizim burada yurt dışındaki orneklerden uzaklaştığımız goruluyor.’’
Seyahat acentelerinin Tanıtım Ajansı’dan dışlandığına donuk eleştiriler sonrası Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, ‘’Acentelerden eleştiri aldık. Dediler ki, 'tanıtım ve pazarlama bizim işimiz', 20 yıl oncesinin dunyasında yaşasaydık haklı olabilirlerdi. Gunumuz dunyasında bu artık boyle değil. Tanıtımı, yeni iletişim materyallerini kullanan uzmanlar yapıyor.'' şeklindeki değerlendirmesini sorduğumuz Cayla, sorumuza şu yanıtı verdi:
‘’Talihsiz bir acıklama’’
‘’Buna katılmak mumkun değil. Ben Turkiye’deki katma değeri en yuksek turistik urunleri pazarlayan bir seyahat acentesiyim. Dolayısıyla pazarlama şekli surekli olarak değişiyor. Bundan 20 sene once sosyal medya yoktu. 20 sene once internet bile doğru duzgun kullanılmıyordu. Sayın bakanın bu saptamasına kesinlikle katılmıyorum. Biz şu anda fuarları kullanıyoruz, daha cok sosyal medyayı, gerekiyorsa broşuru ve muşteri memnuniyeti gibi en onemli silahımızı kullanıyoruz. Yabancı basında Allah’ın gunu olumsuz haberler cıkarken, biz yurt dışında surekli bunu olumlu haberlere cevirmek icin mucadele ediyoruz. Dolayısıyla ‘20 sene once olsaydı...’’ acıklaması cok talihsiz olmuş. Biz, her donem guncellenmiş yontemlerle calışan şirketleriz. Aksi taktirde zaten ayakta kalamazdık.’’
‘’İspanya’da belgesiz pazarlanan oda sayısında patlama yaşandı’’
Bakan Ersoy, Tanıtım Ajansı’nın bir diğer rolunun de, Turkiye turizmindeki charter ve paket tur hakimiyetini kırmak, munferit gelişleri arttırmak olduğunu belirtmişti. Cayla bu planla ilgili olarak ise, ‘’Yurt dışındaki gelişmeleri yeterince incelememişler. İspanya bunu aşağı-yukarı 2009 senesinden beri ‘Urban Turizm’ adıyla yapıyor. İcinde Barselona ve Madrid’in de olduğu 22 şehir belirlediler. Bu turizm tamamen başıboş bırakılmış bir turizm haline donuşuyor. 2009 senesinde İspanya’nın bu 22 şehrinde belgesiz pazarlanan oda sayısı 9, belgeli yatak sayısı da 300 bin civarındaydı. 2017 senesine geldiklerinde, belgeli yatak sayısı 313 bin oldu, belgesiz, online sistemler uzerinden satılan yatak sayısı da 340 bini gecti. Dolayısıyla burada bir kaos var. Yolcunun ulkeye getirdiği şey var, getirmediği şey var. Bugun İspanya kendi yaptığı turizmin bazı noktalarından şikayetci ve bunu duzeltmek icin calışıyor. 80 milyonu aşkın bir turist potansiyeline ulaştılar ancak bunun ulke geneline yayamıyorlar. Cunku İspanya’da olmayan şey, bizdeki gibi incoming yapan seyahat acentelerini dinamizmi. değerlendirmesinde bulundu.
TURSAB’ın cıktı cıkacak denilen ancak bir turlu cıkmayan yasasıyla ilgili de goruş belirten İskender Cayla, yasanın iceriğine tam olarak vakıf olmadığını, yasayla ilgili katıldığı bir toplantıda da yasanın iceriğinin cok fazla konuşulmadığını, en azından azından dijital turizmin konuşulmadığını soyledi.
‘’Acentelerin gucunu kırmak bu ulkeye fayda sağlamaz’’
‘’Seyahat acentelerinin ikincilleştirilmesi doğru bir şey değil’’ diyen Cayla, seyahat acentelerinin gucunun kırılmasının da doğru olmadığını kaydetti. Cayla, ‘’Acenteler Turkiye turizminin en zor zamanlarında en fazla mucadeleyi yapan bir beyin gucudur. Acentelerin bazı cevreler tarafından ‘ne olacak ki, bir masa bir telefon’ denilerek kucumsediğini, ‘ne olacak transfer yapıyorlar, tur yapıyorlar’ olarak gorulduğunu uzulerek izliyorum. Bunun doğru olmadığının, bunun arkasında inanılmaz bir birikimin, bilgi hakimiyetinin ve calışılan pazarlarla ilgili buyuk bir deneyimin olduğunun bilinmesi gerekir. Dolayısıyla burada biraz haksızlık yapılıyor ve bunun da yasaya yansımasını istemiyorum. Otellerin tur ve transfer yapmasına ‘zaten yapıyorlar’ diye bakılamaz. Doğru bir şey yapmıyorlar. Seyahat acentelerini gucunu kırmak bu ulkeye fayda sağlamaz. İleride seyahat acentelerinin dinamizmi kaybolduğunda ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.’’ dedi.
‘’Ben Turk turizminin onunu acmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın’’
Gectiğimiz gunlerde muzelere yapılan zammı da eleştiren Cayla, ‘’Siz kalkıp kimseye haber vermeden muzelere zam yapıyorsunuz. Ve karta yuklenen bir sistem var. 40 kişilik grup gidiyor rehberin uzerinde para yoksa, 30 kişi giriyor, 10 kişi dışarıda kalıyor. Ne yapacak rehber o 10 kişiye rezil mi olacak? Dolayısıyla yapmaları gereken şey, yapılacak zammın onceden acentelere bildirilmesiydi. ‘Ben Turk turizminin onunu acmak istiyorum’ diyen biri bana bunu anlatsın.
turizmguncel
__________________