B i s m i l l  h i r r a h m a n i r r a h i m
EsselÂmu aleykum.

Konu : Neden Şeker Bayramı?…


Yuce Allah’a imanı olan kendini bilen ben Musluman’ım diyen herkes; gozumuzun gorduğu kulağımızın işittiği ve tv. kanallarındaki her şeyin dikenlerini ve taşlarını ayırt etmek zorundayız. Cunku Musluman dediğimiz inanclı kesim yani bizler bir takım uyduruk sozlerle orneğin ; İrtica, Gerici , Yobaz , Cağ dışılık, Cağdaşlık gibi soluğanlarla yıllarca uyutulmuşuz. Doğrusu ben butun bu uyduruk sozlerden bir şey anlamış değilim. Ama cok iyi bildiğin bir şey var ki oda İslÂm aleyhinde olanlar hal Kuran’ın Hikmetlerine hic erişememiş olmalarıdır.

Cunku Yaklaşık on beş asırdan bu yana Kura’nı Kerimde ki buyruklardan hic biri bugunku yaşantımıza hic ters duşmemiştir. Tersini bekleyenlerin elleri hep boş kalmıştır. Bu demek oluyor ki İnsanoğlunun şimdi ve ileride ulaşacağı medeniyetler Kuranı Kerimi bundan boyle hic aşamayacaktır.

İşte şu mubarek Âyeti kerime bizlere en doğru yolu gostermektedir :
“Hakkında bilgin olmayan işlerin ve davranışların ardına duşme, cunku kulak, goz ve gonul (kalp) bunların hepsi yaptığından sorumludur.” (İsr sûresi 36. Âyet)

Yani hakkında bilgi sahibi olmadığın eylemlerin peşinden gitme. Yukarıdaki Âyetin Arapca aslındaki “Takfu” buyruğunun asıl anlamı ; aynen kalıp gibi karda bıraktıkları ayak izini takip edercesine bilgisizce onların yaptıklarını taklit etme.

İslÂm dini konusunda bilgin var ise iyiyi kotuyu ayırt edebilirsin. Eğer yoksa moda dersin kolaylıkla cıplaklığı kabul edersin, gobeğini acarsın, dans etmek icin kendini yabancıların kollarına teslim edersin, dışarıdaki hayasızlıkları da cağdaşlık olarak gorursun, Allah diyemezsin Tanrı dersin, bikini ise doğal giysin olur, cevrem beni dışlar korkusu ile başını ortmezsin, hacca gitmezsin, hac parasıyla da hayır yapmayı daha uygun olacağını sanırsın, kurban kesmezsin, parasını da kesilmesi icin vekalet vererek guvenilir yerlere değil de, hayır verilmemesi gereken yerlere vererek hayır yaptığını sanırsın, Ramazan Bayramına da şeker bayramı dersin.

Sanki bir ay boyunca muminler, Allah’ın rızasını kazanmak icin değil de şeker yemek icin oruc tutmuş gibi gosteren zihniyetin dediğini onaylarsın ve diğerleri…

İşte bu yuzden ulkemizdeki bazı dış guclerin uzantıları, kendilerini taklit etsinler diye, İslÂm’ı yaşamaya calışan cocuklarımızın kaliteli bir dini eğitim ve genel kultur sahibi olmalarının onunu kesmek icin her turlu gayreti gosteriyorlardı. Demokrasi, ozgurluk, insan hakları, hurriyet kavramları ise keyiflerine gore bazen var olurdu bazen de yok oluverirdi.

Ayrı goruşlere sahip olmalarına rağmen, konu İnanc aleyhtarlığı olunca nasıl olduğunu anlamadan bir bakarsın hepsi bir birlerine destek oluverirlerdi, cunku gaye İslÂmiyet’in yukselişinin onunu kesmektir.

Nefislerine ve şeytanlarına yenik duşenler ; kulakları, kalpleri, vicdanları muhurlenmiş, şeytanlarının isteğine kanarak sadece kalıcı olmayan dunyalarına, nefislerine ve bedenlerine hizmet etmiş, esas bÂki olan Allah’a, ahiretlerine ve ruhlarına hic hizmet etmemiş, olum sonrasına hic yatırım yapmamış insanlar…

İslÂm’ın aleyhinde şeriat, irtica, gerici, yobaz, cağdaşlık sloganlarıyla İslam ve Muslumanlık ilerlerse insanlar geri kalır diyen ve bu kelimeleri maksadı dışında kullanan zavallı mahluklar.

Ama siz eski yoneticilerden bazıları İrtica ve benzeri sozlerle İnananları yıllarca Kuran’dan ve İslam’dan uzaklaştırma politikası izlediniz. Cocuklarımızın hem genel kultur hem de meslek eğitimi almamaları icin turlu engeller getirdiniz. O tarihlerde İmam hatip okullarını guncelleştirmeniz gerekirken katsayılarını duşurerek adeta kapattınız.

Sizi yarın hesaba cekecek Yaratanımızın buyruklarını oğrenmesinler diye Kuran kurslarını kapattınız. Şu yaştan once yuce Allah’ın buyruklarını oğrenemez dediniz. Coğu; din eğitiminden yoksun, Allah ve peygamberden bihaber, haram, helÂl, iyi, kotu tanımayan, her turlu provokasyona acık bir genclik var ettiniz.

Siz Allah’ın buyruklarını irtica olarak gormeye devam ederken dış guclerde icimizdeki uzantılarından destek alıp Turk Milleti’ni yıllarca irtica, cağdaşlık sloganları ile oyaladılar. Kendileri ise atom, hidrojen, elektron, proton dediler ve teknolojik olarak geliştiler. Apollo dediler aya cıktılar, uydular fırlattılar, gozlem istasyonları kurdular.

Butun Dunyayı gozler hale geldiler, tekelleri altına almadıkları yer kalmadı. Radara gorunmeyen ucak dediler, ellerindeki teknik donanımı kullanarak insanları yurtlarından ettiler. Yer altı ve yer ustu zenginliklerine el koyarak canlarına kıydılar. İstedikleri gibi at koşturuyorlar.

Peki onceki yoneticilere soruyorum: butun bunlar olurken siz ne yaptınız? Hic bir şey yapamadınız. İki kelime ile bu milletin kalkınmasının onunu kestiniz. Peygamber Efendimiz s.a.v. gelmeden onceki irtica devrinde olan her şey, kız cocuklarını diri diri gommeleri dışında, maalesef hepsini geri getirdiniz.

Onlar, İrtica devrinde kız cocuklarını diri diri gomuyorlardı. Siz ise kız cocuklarının başı ortulu diye okutmuyor yani cahil kalmalarını istiyorsunuz. Aynen cahiliye devrinde olduğu gibi ve bu durumdan memnun oluyordunuz. Her gundeme geldiğinde aleyhinde olmaya devam ediyorsunuz.

Bakalım cahiliye mi? Yoksa başka bir devirde mi yaşıyoruz?
Kotu evlerde ve yollarda fuhşa hazır bekleyenler. İcki, viski, uyuşturucu her yeri sarmış. Barlar, meyhaneler, dansozler. Plajlarda ve bazı yıldızlı otellerdeki cıplaklıklar ceşit ceşit. Giyinik cıplak kıyafetleri ile bedenlerini yabancı gozlerin istifadesine sunan kadınlar ceşit ceşit.

Cenabı Allah’a itaat oğretilmemiş insanların gozler onunde aleni, sokaklarda ve parklarda hic cekinmeden sergiledikleri cirkin goruntuler ceşit ceşit. Kumarlar, piyangolar, cekilişler, lotolar, totolar, yarışlar ve diğer şans oyunları ceşit ceşit. Faiz borcları batağından intihar edenlerin sayısı belli değil.

Hırsızlıklar, kap kaclar… Gorulduğu gibi her yerde ahlÂki cokuntu cÂhiliye devriyle aynen ortuşuyor.
Hic kimse yukarıdaki ahlaki cokuntulere medeniyet ve cağdaşlık iddiasında bulunamaz.

CenÂbı Allah insanlar cahiliye devrini yaşarken iyi ki Peygamber Efendimiz s.a.v.’i gondermiş ve Medine de, Medine isminden tureyen İslam medeniyetini getirmiştir. Yoksa butun bu cirkinliklerin ve irtica’nın icinden muminler sıyrılıp cıkamayacaklardı.

“Nitekim kendi icinizden size Âyetlerimizi okuyan, sizi kotuluklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size oğreten bir Resûl gonderdik.” (Bakara sûresi 151. Âyet)

Muminlerin kesinlikle bu irticanın icinde yerleri yoktur. Zaten mumin kişi bunların icinde yer alamaz. Onun kulturune, eğitimine ve edinmiş olduğu ahlÂka tamamen aykırıdır. Eğer bu toplumdaki bazı insanlar suc makinesi haline geldiyse bilinsin ki ; Allah ve Peygamber buyruklarını yitirdikleri icindir.

“Ey imÂn edenler; Allah’a itaat edin, peygambere ve sizden olan emir sahiplerine (yoneticilere) de itaat edin.” (Nis sûresi 59.Âyet)

“Ailene (ve ailende sorumlu olduğun kişilere) namazı emret, uzerinde sabır ile dur (uygulanmasını sağla). Biz senden rızık istemiyoruz. Biz seni rızıklandırırız. Guzel sonuc takv ile olur.” (TÂh sûresi 132.Âyet)

Yuce Rabbim muminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın. Hepimize Dunyanın ve ahiretin guzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. me Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşcakalın… Mekkavi…
__________________