İnsanların bircoğunu, kendileri farkında olmadıkları halde etkisi altına almış batıl bir din vardır. Bu, kendini acıkca tanıtmayan, gizli bir dindir. Hicbir yazılı kuralı yoktur. Adı bile konmamıştır. Fakat insanların hareket ve tavırlarını, duşuncelerini kontrolu altına alır. Pek cok kimse şuurunda dahi olmadan hayatları boyunca bu dinin kurallarını uygular, bu dinin emir ve yasaklarına gore yaşarlar. Bu batıl din, Muslumanlık, Hıristiyanlık veya Musevilik değildir. Bu batıl dine uyan kimseler sorulduğunda belki, "Ben Muslumanım" ya da "Ben Hıristiyanım" diyebilirler. Bazı kişiler de dinsiz hatta ateist de olabilirler. Fakat her biri, aslında bu gizli dinin mensubudur.

Bu batıl din, başlangıcta insanların onune bir butun olarak konulup kendilerine teklif edilmez. İnsanlar bu dini, dunyaya geldiklerinden itibaren aldıkları uzun telkinler sonucunda benimserler. Bu nedenle, hareket, duşunce, tavır, hatta mimiklerinin bile bu dinden kaynaklandığını fark etmezler.

Bu batıl din, kendisine bağlananlara hedef olarak "adam olma"yı gosterir. "Adam olmak", bu dinin değer yargılarını benimsemek, kurallarını, yasaklarını ve davranış bicimlerini uygulamak, karakter ozelliklerini uzerinde taşımak demektir. Toplumda kabul gormek, yadırganmamak, belirli bir yere gelebilmek icin adam olmak şarttır. Bu din sonuc olarak "adam olma"nın dinidir. Biz de bu dine kısaca, "adamlık dini" adını vereceğiz. Adamlık dini, insanları samimiyetsizliğe, yapmacık ve zorlama tavırlara iter. Bu batıl dine tabi olan kimseler, coğunlukla iclerinden geldiği gibi rahat ve doğal davranamazlar. İcinde bulundukları ortama uygun olduğunu duşundukleri davranış bicimlerini, konuşma kalıplarını, yuz ifadelerini kullanır, hemen her durumda rol yaparlar. Buna karşın, kendilerinin son derece doğal ve normal bir yaşam surduklerini zannederler.

Bu batıl sistem, sonucta, kendine karşı bile samimi olamayan, yapmacık, sahte bir kişiliğe sahip insan modelleri uretir. Her yonden sıkıntı ve azap verici olan boyle şeytani bir dinin toplumun butun kesimlerini etki altına almasının en onemli nedeni, az once belirttiğimiz gibi, adının konmamış oluşudur. Bu şeytani dinin mensupları dinlerini yargılamayı, terk etmeyi ya da değiştirmeyi akıllarının ucundan bile gecirmezler. Cunku icinde bulundukları sistemin bir din olduğundan habersizdirler. Tabi oldukları sistemi, "hayatın gercekleri, değişmez kuralları" olarak gormeyi de bir erdem zannederler.

İnsan, icinde bulunduğu bu durumu terk etmedikce, adamlık dininden kopup ayrılmadıkca İslam'ı gercek manasıyla kavrayamaz ve yaşayamaz. Cunku İslam'ın temel şartlarından biri samimiyet ve doğallıktır. Bir insanın İslam'ı yaşaması ve dolayısıyla gercek mutluluk ve kurtuluşa ulaşması, ancak Allah'a, kendine ve diğer insanlara karşı son derece samimi olmasıyla mumkun olabilir. İman, ancak samimiyet zemini uzerine kurulur. Adamlık dininin etkisinden kurtulmak icinse, oncelikle bu şeytani dini teşhis ve tarif etmek gerekir.

Bu batıl dinin ozelliklerini incelerken kendini de tartması ve gozden gecirmesidir. Cunku her ne kadar kimse ustune alınmak istemese de, adamlık dini herkesin uzerinde belirli bir etki yaratmış olabilir. İnsan hayatının her anına mudahale eden bu karanlık dinden kurtulmak icin de, oncelikle dikkat ve samimiyet gerekmektedir.

ADAMLIK DİNİNDE FLORT PSİKOLOJİSİ
Lise doneminde başlayan ya da bu donemden bir sure sonra devreye giren bir diğer adamlık dini kulturu ise flort psikolojisidir. Flort donemi, cıkarcı ve bencil bir bicimde yetiştirilen genc kadın ve erkeklerin carpık bir kadın-erkek ilişkisi kurmaya başladıkları ve bir sonraki aşama olan carpık evlilik anlayışına hazırlandıkları donemdir.

Bir kıza kendisiyle flort etmesini ya da yaygın deyimle "cıkmasını" teklif eden bir erkek hareket tarzı, konuşma uslubu, sıkıntıları, kaprisleri, gezilen yerleri ve yakınlaşma tarzıyla, tumuyle belirlenmiş bir paket programı karşı tarafa teklif ediyor demektir. Bu programın, karşılıklı guvensizliğe dayalı, uygulandığında her iki tarafı da kucuk duşurecek, şahsiyetlerini kaybettirecek bir yapısı vardır. Bu ilişki modeli, yıllardır insanlar arasında temel kaidelerini koruyarak, sadece zamanın şartlarına gore gidilen yer ve kıyafetler, uslup ve tavırlar farklılaştırılarak uygulanır.

Flort donemi yaşanırken iki tarafın da icinde bulunduğu ruh hali, kafa yapısı, olaylara bakış acısı aynıdır. Zaten boyle bir donemin yaşanabilmesi icin ilk şart bu donemin gerektirdiği ruh hali icinde olmaktır. Normal bir ruh hali icinde bu sistemin gerektirdiği tavırları takınmak imkansızdır. Bu ozel psikoloji, iki tarafın da sadece duygularının hakim olduğu, aklın ve ahlaki değer yargılarının gecerli olmadığı bir ortamda yaşanabilir.

Beraberliğin başlayıp başlamamasına karar verilirken en buyuk pay, etrafa bu beraberlikle ne kadar gosteriş yapılabileceğidir. Beraber olunan kişi sevilmese bile, etrafa rahat rahat gosterilecek birinin bulunması, gidilen bir yere yalnız gidilmemesi onemlidir. Cıktığı birinin olmaması ise o kişi icin utanc vericidir. Her iki taraf da karşı tarafı kendisine bağlamak icin kendi şahsiyetlerini kullanmaz, durust olmazlar. İkinci bir kişiliğe burunup onunla hareket ederler.
__________________