ARAPCA OZLU (HİKMETLİ) SOZLER


1- Âdemoğlu, kendisine yasaklanan şeylere karşı cok hırslıdır.


إبْنُ آدَمَ حَريصٌ عَلَى ماَ مُنِعَ مِنْهُ

2- Sen kotuluğu terket ki, o da seni terk etsin.


اُتْرُكِ الشَّرَّ يَتْرُكْهُ

3- Dilin seni hapsetmemesi icin, sen onu hapset!


إحْبِسْ لِساَنَكَ لِئَلاَّ يَحْبِسَكَ

4- Susan (sessiz) kopekten ve durgun akan sudan sakın!


إحْذَرِ الْكَلْبَ الصَّامِتَ وَالْمَاءَ الرَّاكِدَ

5- İhsan, dili keser. (İhsan, iyilik; dille gelecek zararları engeller)


الإحْسَانُ يَقْطَعُ اللِّسَانَ

6- Edeb, altından daha değerlidir.


الأدَبُ خَيْرٌ مِنَ الذَّهَبِ

7- Bedava sirke, baldan tatlıdır.



أحْلَى مِنَ الْعَسَلِ الْخَلُّ بِلاَ شَئٍ

(Bu ifadede, Mubteda ile Haber arasında takdîm-te'hîr vardır. Mubteda-i Muahhar الْخَلُّ kelimesidir, Haber de أحْلَى kelimesidir.)

8- Tavuk, horoz gibi oterse kesilir!

إذَا صَاحَتِ الدَّجَاجَةُ صِيَاحَ الدِّيكِ فَلْتُذْبَحُ

9- Hastalık teşhis edilirse, tedavi kolaylaşır.

إذَا عُرِفَ الدَّاءُ سَهُلَ الدَّوَاءُ

10- Kapın alcaksa, eğilmek zorundasın.

إذَا كَانَ بَابُكَ قَصِيرًا فَلاَ مَقَرَّ لَكَ مِنَ الإنْحِنَاءِ

11- Kimsenin olmadığı vadide tilki vali olur.

إذَا كَانَ الْوَادِى خَالِيًا يَكُونُ الثَّعْلَبُ وَالِيًا

12- İnsanların en akıllısı, onlardan (en guzel şekilde) ozur dileyendir.

أعْقَلُ النَّاسِ أعْذَرُهُمْ لِلنَّاسِ

13- Evden once komşu al.

إشْتَرِ الْجَارَ قَبْلَ الدَّارِ

14- İnsan, (kendisine yapılan) iyiliğin kuludur.

الإنْسَانُ عَبْدُ الإحْسَانِ

15- Yerin kulağı vardır.

إنَّ لِلْحِيطَانِ آذَانًا

(حِيطَانِ kelimesi, حَائِط kelimesinin coğul şeklidir; "duvar" anlamına gelir. Motamot anlamı; "Hic şuphesiz duvarların kulakları vardır" şeklindedir. Atasozu olarak bu ifade, "yerin kulağı var" şeklindedir)

16- HayÂsız kadın, tuzsuz yemek gibidir.

إمْرَأةٌ بِلاَ حَيَاءٍ كَطَعَامٍ بِلاَ مِلْحٍ

17- İnsaf, dinin yarısıdır.

الإنْصَافُ نِصْفُ الدِّينِ

18- BelÂ, soylemeye bağlıdır.

إنَّ الْبَلاَءَ مُوَكَّلٌ بِالْمَنْطِقِ

(Cok bel okuyan/soyleyen, belÂya uğrar)

19- İlmin başı acı, sonu tatlıdır.

أوَّلُ الْعِلْمِ مُرٌّ وَآخِرُهُ حُلْوٌ

20- Sinirlenmenin başı delilik, sonu da pişmanlıktır.

أوَّلُ الْغَضَبِ جُنُونٌ وَآخِرُهُ نَدَمٌ


__________________