Zikir anmak, hatırlamak, unutmamak ve yad etmek gibi manalar taşır. Ancak, ondaki gizli mana sevmek, yuceltmek ve ozlemektir. Zikrin aslı, gonulden masivayı yani Allahu Teal dışındaki her şeyi cıkarıp O’nu sevmektir.

En buyuk ibadetlerden biri de namazdır. Ondaki tek hedef de butun azalarla Allah’ı zikretmektir. “Beni zikretmek icin namaz kıl” (TÂhÂ/14) ayeti, namazdaki asıl hedefin rukû ve secde değil, butun bunları yaparken Yuce MevlÂ’yı zikretmek, dil ve hal ile O’nu yuceltmek olduğunu ifade ediyor.

Bir de şu ayeti duşunelim: “Namaz kıl. Muhakkak ki namaz, insanı kotuluklerden ve hoş olmayan hallerden alıkoyar. Hic şuphesiz Allah’ın zikri en buyuktur.” (Ankebut/45) Kulun Yuce Allah’ı zikretmesi her şeyden buyuktur. Yaptığı zikre karşılık olarak Yuce Allah’ın kulunu zikretmesi ise hicbir şeyle olculemeyecek kadar buyuk bir saadettir. Allahu TealÂ’nın “Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim” (Bakara/152) mujdesi her ceşit zikri icine alır. Allahu Teala’yı zikretmek icin bu mujde yeter.

Rasulullah A.S. Efendimiz zikrin yerini ve değerini şoyle ifade eder:

“Size amellerinizin en hayırlısını, Rabbimiz katında en temiz olanını, derecenizi en cok yukseltenini; altın ve gumuş infak etmekten, duşmanla karşılaşıp onları oldurmenizden veya şehit duşmenizden daha hayırlı olanını haber vereyim mi: Allahu TealÂ’yı zikretmek.” (Tirmizî, İbn-i Mace, Ahmed, Hakim)

Bir defasında yine Rasulullah A.S. Efendimiz’e, “Hangi cihad, hangi namaz, hangi oruc, hangi zekÂt, hangi sadaka, hangi hac daha faziletlidir?” diye sorulduğunda, hepsi icin şu cevabı vermiştir: “Bunlardan hangisinde Allahu Teal daha fazla zikrediliyorsa, o en faziletlisidir.” (Ahmed, İbn-i Mubarek, Tebaran&#238

Bir ibadetin maddi şartlarda yapılması onun hedefinin zikir olmasını değiştirmez. Bilakis zikri ceşitlendirip hayatın her alanına yayar ve manasını derinleştirir. Kurban keserken yapılan zikrin manası ve tadı ile, oruc tutarken yapılan zikrin tadı ve manası aynı değildir. İkisi de bir zikir sebebidir. İkisi de kalbi Allah’a bağlama yoludur. Diğer ibadetleri de boyle duşunmeliyiz. Şu hadis-i şerif konumuzu anlamak icin yeterlidir:

“KÂbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında koşmak, şeytan taşlamak ancak Allah’ı zikretmek icin emredildi.” (Ebu Davud, Tirmiz&#238

Eğer, “Hangi zikir daha faziletlidir?” diye bir soru sorulursa cevap aynıdır: Kalbin en fazla uyanık olduğu ve ihlÂsla Yuce Rabbini yucelttiği zikir en faziletli olandır.

Muminler her yaptıkları amelin başında, icinde ve sonunda kalplerini kontrol etmeli. O amelle kalbinin ne derece uyandığına ve Yuce Allah’a ne kadar bağlandığına bakmalıdır.
__________________