Tûl-i emel
Bu duygu insana hic olmeyecekmişlik hÂli verir. Oyle ki, hic olum ve hesap gunu gelmeyecek sanılır. Zevk ve safa surmek icin cok yaşamayı istemek hÂli ağır basar. Bu aldatmanın onu Lokman Sûresi 34’uncu ayetle kesilebilir. Rabbimiz şoyle buyuruyor: “Hic kimse nerede oleceğini bilmez.” Oyleyse olume ve hesaba her an hazır olmalıyız.
Nefse uymak
Biz Rab olarak Allah’ı (cc) kabul etmişiz. Şeytanın isteği olan rab ve ilah olarak “nefsimiz”i tercih etmekten uzak olmalıyız. Allah’a inanıyoruz derken, hareketlerimizi şeytan ve nefsimiz belirlememelidir. Casiye Sûresi 23’uncu ayetteki, “Nefslerinin arzularını ilah edinenleri gormedin mi?” ifadeleri bizim icin ders olmalıdır.
Ucb
Hadis-i şerifte cimrilik, nefse uymak ve ameline guvenmenin (ucb) insanı helake surukleyeceği ifade edilmektedir. Biz eğer cennete gireceksek amellerimiz sayesinde değil, “lutf-u ilahi” sayesinde gireceğiz. Yoksa, değil cenneti kazanmak, bir nefeslik sıhhatin bile karşılığını amellerimizle odeyemeyiz. Her hÂl u kÂrda Rabbimize borclu olduğumuzu bilmeli, bu edeb uzere yaşamalıyız.
Kibir/edepsizlik
“Kalbinde zerre kadar kibir olan, cennete giremez.” hadis-i şerifi bizi şeytanın en cok kullandığı tuzak olan kibirden uzak tutmalıdır. Hele bir Muslumana karşı kibir gosterisi asla affedilmeyecek bir davranıştır.
Rabbimiz, “Allah, kibredenleri sevmez.” (Nahl 23), buyuruyor. Bu ayet de bize umit fısıldamalı: “Allah katında en keremliniz, en cok takva ehli olanınızdır.” (Hucurat 13)
Haset
Haset, bir hadis-i şerifin işaretiyle bir ateşin odunu yediği gibi amelleri ve hasetci insanın psikolojik halini yiyip bitirmektedir. Herkesin rızkı, lokmalarının sayısı ilahi takdirle bellidir. (Zuhruf- 32) Ona bereket katacak olan, halimize şukretmek, başkalarının malına, mulkune ve kabiliyetlerine goz dikmemektir.
Riya
Bir işi sırf Allah rızası icin yapmak ihlası, insanların rızası icin yapmak da riyayı oluşturur. Riya, “desinler” icin yapılan şeyleri icine alır ve şeytanın en onemli tuzakları arasındadır. Binbir badireyi atlatıp namaz vb. gibi ibadetlerle huzura durmuş bir mu’mini kazanma kuşağında kaybettirip, neyi var neyi yok elinden alıp, iflas ettirmektedir. Cunku riya ile yapılan amelin kimseye faydası yoktur. Bu derdin ilacı, Kehf Suresi 110’uncu ayetteki ilahi emirdir: “Rabbine kavuşmayı dileyen, salih amel işlesin. İbadette O’na hicbir şeyi ortak koşmasın!”
Cimrilik-Tamah-Hırs
Tamah, mal toplama, biriktirme hırsıdır. Cimrilik ise, harcanması gereken yerde para harcamaktan kacınmaktır. Hırs, bir şeyi kazanmak icin calışmak değil, kazanamadığında isyan edip kahrolmak, kazanmak icin hicbir ahlaki kural tanımamaktır.
“Her canlının rızkı Allah’ın uzerinedir.” (Hud 6). O yuzden telaşa gerek yoktur. Bir yerlere istiflemek yerine comertce harcamak gerekir. Cunku Efendimiz, “Comertlik iman sağlamlığından ileri gelir. İmanı sağlam olan cehenneme girmez. Cimrilik, imandaki şupheden ileri gelir, boyle kimse de cennete giremez!” buyuruyor...
alıntı (ailem)
__________________
Şeytanın Hileli Tuzaklarından Nasıl Kurtulabiliriz?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●18 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Şeytanın Hileli Tuzaklarından Nasıl Kurtulabiliriz?