..
PEYGAMBER ALEYHİSSELAM ve sahabeleri bir gaza yolundaydılar. Sahabelerden bazıları acıkmıştı. İclerinden Selman-ı Farisî’yi, kendisinden yiyecek birşeyler istemek uzere, Allah’ın Resulû’nun huzuruna gonderdiler. O, arkadaşlarının istekleri uzere, Peygamber Aleyhisselam’ın yanına doğru yola cıktı. Geride kalanlardan bazıları, onun arkasından konuşmaya başladılar:

“Bu, ağzına kadar suyla dolu bir kuyunun başına varsa, o kuyunun suyunu kurutur da, eli boş doner!”

Arkasından soylenenlerden habersiz olan Selman, Peygamber Aleyhisselam’ın yanına vardığında, arkadaşlarının isteklerini iletti. Peygamber Aleyhisselam ise, ona hic beklemediği bir cevap verdi:

“Git arkadaşlarına soyle, onlar yemeklerini yediler.”

Bu cevaba cok şaşıran Selman, arkadaşlarının nasıl olup da kendisinin gidişinin ardından yiyecek bulduklarının merakı icinde, onların yanına dondu ve sordu:

“Siz yiyecek bulmuş ve yemişsiniz!”

“Hayır!” dediler. “Biz ağzımıza koyacak bir lokma olsun, bulmuş değiliz!”

Arkadaşlarının bu cevabı uzerine hayreti ve şaşkınlığı daha da artan Selman, işin aslını oğrenmek uzere tekrar Peygamber Aleyhisselam’ın huzuruna dondu ve işin aslını O’ndan sordu.

Peygamber Aleyhisselam, kendisine şoyle cevap verdi:

“Onlara soyle! Sen buraya gelirken arkandan konuşup, gıybetini edip, senin etini yediler. Bu onlara yeter! Daha ne yemek istiyorlar?”

*Gıybet: Orada bulunmayan biri hakkında hoşuna gitmeyecek şeyler soyleyip ileri geri konuşma. Soylenenler o kişide varsa, konuşanlar gıybet etmiş olur. Yoksa, o zaman hem gıybet, hem iftira etmiş olur ki, iki kat gunahtır
__________________