Uzerinde en cok carpıtma yapılan ''Allah'a ve Resul'e itaat edin(Nisa/59)'' - ''Resul ne verdiyse alın(Haşr/7)'' ayetleri bizleri resulun olumunden 230 yıl sonra yazılmaya başlanan kitaplara değil Kuran'a yonlendirmektedir. Allah ve resulu iki ayrı hukum kaynağı değildir. Resul'e uymak demek; Allah'ın resul aracılığıyla gonderdiği kuran hukumlerine uymak demektir. Peygamberin Allah'tan ayrı hukumler koyduğunu iddia etmek onun ilah olduğunu iddia etmektir. Hz. Muhammedin kendisi de bizzat Kuran'a tabi olmuştur. Bunu kendi ağzıyla da soylemektedir.

Araf Suresi 203: "..Ben, yalnızca bana Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu (kuran), Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir topluluk icin bir hidayet ve bir rahmettir."

Ayette gorulduğu gibi Resul'un kendisi de diğer muslumanlar gibi sadece Kuran'a uymaktadır. Kuran indiği doneminde yaşayanlar bir sorunları olduğunda peygamber'e danışırlardı ve hukum bildiren ayet inerdi. Hatta o kadar cok soruyla geldiler ki maide suresi 101.ayet nazil oldu.

'' Ey iman edenler, size acıklandığında sizi uzecek şeyleri sormayın; Kur'an indirildiği zaman sorarsanız, size acıklanır. Allah onu affetti. Allah bağışlayandır, (kullara) yumuşak olandır.(Maide Suresi 101)

Bu ayet gereksiz fıkıh soruları sormamaları gerektiğini bildirdi. Aksi halde hukum gelecek ve serbest olan bir konu gunahı olan bir konuya donuşecektir. Allah kuranda her konuyu acıkladığını bildirmektedir. ''Kuran yetersizdir'' demek ''Allah'ın kitabı eksiktir'' demektir.

Kehf Sure 54: Andolsun, insanlara bu Kur'an'da her tur orneği ceşitli şekillerde acıkladık.
Nahl suresi 89:''..Biz Kitabı sana, her şeyin acıklayıcısı, muslumanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir mujde olarak indirdik.
__________________