İslÂm dini beş şart uzerine bina edilmîştir. Bunlar oruc tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek ve kelime-i şahadet getirmektir.

İslam’ın bir ruknu Ramazan ayında oruc tutmaktır. Musluman oruc tutmakla nefsini terbiye ve tezkiye ederek, onun tahakkumunden ve azgınlığından kendisini korur. Ayrıca cektiği aclık elemi ile kalbinde fakirlere karşı bir merhamet hissi inkişaf eder.

İslÂm’ın bir diğer şartı namaz kılmaktır. Her gun beş vakitte Allah’ın huzuruna durup ruku ve secde ile acz ve kusurunu idrak ile ubudiyetini gostermektir. Namaz kulli bir ibadet ve kulli bir şukurdur. Her Muslumanın uzerine farzdır. Peygamberimiz, “Namaz dinin direğidir, (Tirmizi, İman-8) buyurmuştur.

İslam’ın rukunlerinden birisi de haccdır. Mali durumu ve sıhhati yerinde olan muminlere omurlerinde bir defa, şer’an tayin edilen belli bir zamanda Kabe’yi ziyaret etmesi farz kılınmıştır. Farz olan bu ibadetin en buyuk hikmetlerinden birisi Muslumanlara dunya capında bir goruşme ve tanışma zemini hazırlamasıdır.

İslÂm’ın bir şartı da zekat vermektir. Cenab-ı Hakk, zenginlere mallarından dinin tayin ettiği belirli bir miktarını Musluman olan fakirlere, Allah rızası icin, vermelerini farz kılmıştır. Zenginlerin fakirlere verdikleri bu mallara zekat denir. Bu şer’an fakirin hakkıdır. İslÂmiyet, Muslumanları zekat dışında da fakirlere yardım etmeye teşvik etmiştir. Bunlara da sadaka denir.

Bir insanın Musluman olabilmesi icin kelime-i şehadet getirmesi gerekir. Bu şahadetin manası şoyledir: “Allah’tan başka hak mabut olmadığına, Hazret-i Muhammed’in de onun kulu ve elcisi olduğuna şahadet ederim.”

Bu şahadetin birinci kısmı, “Allah’ın varlığını ve birliğini, ortağı ve benzeri olmadığını”, ikinci ruknu ise “Hazret-i Muhammed’in (a.s.m.) Allah’ın kulu olup insanlara hem imanın esaslarını ve İslÂmın şartlarını tebliğle vazifeli olduğunu” ifade eder.
__________________