--------------------------------------------------------------------------------

Hakimin uc kusuru

Hz. Omer, hilafeti zamanında Hımıs ileri gelenlerine bir mektup yazıp, cevredeki fakirlerin kendisine bildirilmesini isteyerek yardım edeceğini bildirdi. Hımıs'lılar Şam ve civarında bulunan fakirlerin bir listesini Halife Hz. Omer'e arzettiler. Hz. Omer gelen listeyi acıp baktığında listenin başında kadı olarak tayin ettiği Sa'd bin Amir'in ismini gorup listeyi getirenlere hakiminin mali durumunu sordu. Onlar, (Hakimimiz hakikaten gayet fakirdir. Elinde avucunda olanı fakir fukaraya dağıtıyor, ruşvet olacağı korkusundan, bizim de en kucuk bir hediyemizi bile kabul etmiyor) dediler.

Hz. Omer sordu:

- Allah'tan bu kadar korkan hakiminizin hoşunuza gitmeyen tarafları da var mı?

Evet diyerek kusurlarını şoyle sıraladılar:

1- Vazifesine sabah namazından sonra başlaması gerekirken kuşluk vakti başlıyor.

2- Evine cekilir aramıza girmez.

3- Haftada bir gun, evinden dışarı bile cıkmaz. Kapısı arkasından kilitlidir.

Hz. Omer, onlara bir kısım erzak ve giyecek vererek gonderdi. Hakim Sa'd bin Amir'i de bunların sebebini oğrenmek uzere huzuruna davet etti.

Hakim, Hz. Omer'in huzuruna gelince durumu anlattı:

Birinci kusurum; ailem hasta olduğundan evin butun işlerini bizzat kendim goruyorum ve bu sebepten vazifemin başına ancak kuşluk vakti gelebiliyorum.

İkincisi ise; akşam olunca gun boyu yaptığım işlerin muhasebesini yapıyor acaba yaptığım işlerde bir kusurum var mı diye onu tetkik ediyorum.

Ucuncusu; sırtımdakinden başka giyecek elbisem yoktur. Haftada bir gun giydiğim camaşırlarımı yıkıyor temizlik işleri ile meşgul oluyorum. Hatta evimde bile uzerime alacak bir elbisem olmadığından yıkadığım camaşırlarım kuruyuncaya kadar hicbir kimseyi goruşmeye bile kabul edemiyorum.

Sa'd bin Amir'in bu izahatı karşısında Hz.Omer cok memnun oldu ve ondan sonra Sad'ı hatırladıkca, (Ah Sa'd ah, Allah korkusu seni ne kadar yuceltmiş) der onunla iftihar ederdi.
__________________