Uykuyla hislerimiz bu dunya ile ilgilerini keser kesmez ruya aleminde ayrı şeyler gorduğumuz, farklı konuşmalar dinlediğimiz ,.., gibi, olumle bedenden ayrılan ruhumuz, kabir alemi dediğimiz bir yeni alemle tanışır. Olum anında Azrail aleyhisselamı goren insan bu yeni alemde sorgu melekleriyle karşılaşılır. Muminin guzel amelleri sevgili birer arkadaş gibi onunla bu yeni hayatta birlikte olurlar.
Kabir hayatı dunya hayatıyla ahiret arasında bir koprudur. Bu yuzden bu hayata berzah hayatı da denilir. Bu alem her insan icin farklı bir şekilde kendini gosterir. Şehitler bu hayatı olduklerini bilmez bir halde gecirirken, ilim tahsili uzere olenler bu alemde de ilme devam ederler. İnancsızlar icin ise bu alem cehennem azabının ilk numunelerinin tattırıldığı bir azap ulkesidir.
Olum, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Yaşadığımız Âlemden kabir Âlemine yolculuktur. Ruh, Azrail Aleyhisselam vasıtasıyla "berzah alemi"ne goturulur. Bu alemde goreceğimiz ilk melek Azraildir. O, en kıymetli cevherimiz olan ruhumuzu gonul rahatlığıyla teslim edebileceğimiz guvenilir bir emanetcidir.Olum anında, ruh, beden hapsinden kurtulur; fakat butun butun cıplak kalmaz. Cunku, "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır.
Dunyada kaldığı surece bedene bağlı olan ruh, olum sebebiyle bir derece serbest kalır. Bedendeyken gormek icin goze, işitmek icin kulağa, duşunmek icin beyne muhtacken, artık bu aletlerin varlığına gerek duymadan gorur, işitir, duşunur ve bilir. Ruyada olduğu gibi…..Berzah, "gecit" demektir ve berzah alemi, dunya ile ahiret arasında bulunan bir "bekleme salonu"dur. Ruhlar, orada kıyameti ve dirilişi beklerler. "munker ve nekir taifesinden" olan sorgu melekleriyle karşılaşma, ilk mahkeme, ilk ceza ve ilk mukafat burada gercekleşir.
Berzah, başka bir tabirle kabir hayatı, hadisin ifadesiyle, "ya cennet bahcelerinden bir bahce" veya "cehennem cukurlarından bir cukurdur."Ancak, burada azabın veya lezzetin muhatabı, cisimden mahrum kalan ruhtur. Kabir hayatından sonra, "mahşer"de, yeniden yaratılan bedenine doner, dunyada yaptıkları icin o "buyuk mahkeme"de hesap verir. Sonrası, ebedi cennet veya cehennemdir. Bu menzillerde lezzet de elem de hem cisimle hem de ruhla tadılır; dunyada olduğu gibi.
Kabir hayatını yeniden diriliş takip edecektir. Ruh zaten olmediğinden diriliş beden icin soz konusudur. Ba’s (diriliş) ile ruhlar yeni bedenlerine kavuşurlar ve hesaba cekilmek uzere mahşer meydanına cıkarlar. Orada vakfe denilen bir sure kalındıktan sonra mizan safhasına gecilir. İman ile olen ve bu mizanda sevapları gunahlarından ağır gelenler ebedi saadet menzili olan cennete sevk edilirler. Kufur uzere olenler Allah’ın azap diyarı alan cehenneme giderler. Gunahları sevaplarından daha ağır gelen muminler de bu gunahlarının temizlenmesi o dehşetli cehennem azabını tadarlar. Daha sonra onlar da cennete ulaşırlar.
__________________