Hukum Getirme Yonu İle
Sunnet-i Seniye:
Getirdiği hukumler acısından Sunnet-i seniye uc kısımdır:

1. Kur’an-ı kerim’deki bir hukmu destekler:

Ayet-i kerime’lerin ortaya koyduğu, Resulullah Aleyhisselam’ın da desteklediği ve her ikisinden delili olan emir ve yasaklardır. Haksız yere adam oldurmek, yalancı şahitliği yapmak, hırsızlık ve diğer yasaklanan hususlar Kur’an-ı kerim ve Sunnet-i seniye ile haram kılınmıştır.
Bu durumda o hukmun iki kaynağı ve delili olmuş olur:
a- Ayet-i kerime’ler.
b- Hadis-i şerif’ler.
2. Kur’an-ı kerim’deki kapalı bir hukmu acıklar:
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir taraftan kendisine vahyolunan Ayet-i kerime’leri artırma ve eksiltme yapmadan butunuyle tebliğ ederken, diğer taraftan da onlardan ne gibi manalar kastedilmiş olduğunu sozleriyle, işleriyle tefsir ve izah eder, kapalı hukumleri acıklardı.
Cunku Allah-u Teala ona Kur’an-ı kerim naslarını acıklama yetkisi vermiştir.
Ayet-i kerime’sinde şoyle buyurur:
“Resulum! Biz sana da Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara acıklayasın.” (Nahl: 44)
Allah-u Teala Kur’an-ı kerim’inde namazın farz olduğunu bildirdi. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise Allah-u Tealadan aldığı vahiy ve ilham ile namazın vakitlerini, rekatlarını, adab ve erkanını ve nasıl kılınacağını hem anlattı, hem de muslumanların gozu onunde kıldı. Sonra da:

“Beni namaz kılarken nasıl gormuşseniz, siz de oylece kılınız!”
buyurdu. (Buhari)
Oruc Ayet-i kerime’si nazil olunca, muslumanlar Ramazan orucunun farz olduğunu anladılar ve oruclarını tuttular. Fakat oruclu olduğunu unutarak yenilen veya icilen bir şeyin orucu bozup bozmayacağı hakkında Ayet-i kerime’lerde acık bir hukum yoktu.
Kur’an-ı kerim’de zekatın farz olduğu bildirilmekteydi. Ancak ne kadar malı olana zekatın farz olduğu, hangi mallardan zekat verileceği, nisab miktarları belli değildi. Hacc da boyledir.
Ayet-i kerime’lerde temiz olan şeylerin helal, pis olan şeylerin de haram olduğu haber verilmiş, fakat bunların neler olduğu bildirilmemiştir.
Butun bunları birer birer izah eden Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin Hadis-i şerif’leri ve Sunnet-i seniye’sidir.
İnsanları dunya saadetine ve ahiret selametine ulaştıracak ne varsa hepsini acıklamış, geriye bir şey bırakmamıştır.

3- Kur’an-ı kerim’de yer almayan bir hukmu ortaya koyar:

Bir konu ile ilgili olarak Kur’an-ı kerim’de herhangi bir delil olmadığı zaman, o hukum Sunnet-i seniye ile sabit olur.
Bir kadını teyzesi veya halasıyla birlikte aynı anda nikah altına tutmanın haramlığı, yırtıcı hayvan ve penceli kuşların etlerinin haramlığı, erkeklerin ipek giymesi ve altın yuzuk takmasının haramlığı... hep bu ceşit Sunnet-i seniye’nin misalidir.

“Doğumdan haram olan her şey sutten de haram olur.”
Hadis-i şerif’i de boyledir. (Muslim: 1444)
Goruluyor ki Kur’an-ı kerim ve Sunnet-i seniye hukumleri arasında celişki olması imkansızdır.
Bir Hadis-i şerif’te şoyle buyurulmaktadır:
“Sakın sizden birinizi emrettiğim veya nehyettiğim hususlardan biri kendisine ulaşınca, koltuğuna yaslanıp: ‘Bilmiyorum! Biz Allah’ın kitabında ne buluyorsak ona uyarız.’ derken bulmayayım” (Tirmizi)
Butun bu izahlardan anlaşılıyor ki, Kur’an-ı kerim ve Sunnet-i seniye’yi birbirinden ayırmak mumkun değildir.
__________________