Olum ruhun bedenden ayrılma olayıdır. Olen ruh değil, bedendir. İnsan ise asıl olarak ruh demektir. Beden onun hanesi yahut elbisesi hukmundedir. Elbisenin değişmesiyle, yahut parcalanması, yok almasıyla kişinin varlığına bir zarar gelmez. Bu dunya hayatında bize bu bedeni giydiren ve kainatla olan munasebetimizi boylece kuran Rabbimiz, bizi bu alemden goc ettirdiğinde ruhumuzu bu elbiseden ayırmakta, bu binadan cıkarmaktadır. Berzah dediğimiz kabir hayatından sonra, insanlar ebedi bir hayat icin yeniden diriltildiklerinde, yani ruhlara o aleme uygun bedenler verilecektir. Olum yokluk değildir. Hiclik değildir.
Bu konuda Nur Kulliyatından şu hikmet dersini aktarmak isteriz:
İnsan-ı mumine nur-u iman ile gosterir ki: Mevt, idam değil; tebdil-i mekÂndır. Kabir ise, zulumatlı bir kuyu ağzı değil; nuraniyetli Âlemlerin kapısıdır. Dunya ise, butun şaşaasıyla Âhirete nisbeten bir zindan hukmundedir. Elbette zindan-ı dunyadan bostan-ı cinana cıkmak ve muzic dağdağa-i hayat-ı cismaniyeden Âlem-i rahata ve meydan-ı tayeran-ı ervaha gecmek ve mahlukatın sıkıntılı gurultusunden sıyrılıp huzur-u Rahmana gitmek; bin can ile arzu edilir bir seyahattir, belki bir saadettir. (Sozler, 204)
Sizlere mujde! Mevt idam değil, hiclik değil, fena değil, inkıraz değil, sonmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesaduf değil, fÂilsiz bir inidam değil. Belki bir FÂil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekÂndır. Saadet-i Ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır. Yuzde doksandokuz ahbabın mecmaı olan Âlem-i berzaha bir visal kapısıdır. (Mektubat, 226)
Nasılki hayatın dunyaya gelmesi bir halk ve takdir iledir; oyle de, dunyadan gitmesi de bir halk ve takdir ile, bir hikmet ve tedbir iledir. Cunki en basit tabaka-i hayat olan hayat-ı nebatiyenin mevti, hayattan daha muntazam bir eser-i sanat olduğunu gosteriyor. Zira meyvelerin, cekirdeklerin, tohumların mevti; tefessuh ile curumek ve dağılmakla gorunduğu halde, gayet muntazam bir muamele-i kimyeviye ve mizanlı bir imtizacat-ı unsuriye ve hikmetli bir teşekkulÂt-ı zerreviyeden ibaret olan bir yoğurmaktır ki, bu gorunmeyen intizamlı ve hikmetli olumu, sunbulun hayatıyla tezahur ediyor. Demek cekirdeğin mevti, sunbulun mebde-i hayatıdır; belki ayn-ı hayatı hukmunde olduğu icin, şu olum dahi, hayat kadar mahluk ve muntazamdır.
Hem zîhayat meyvelerin yahut hayvanların mide-i insaniyede olumleri, hayat-ı insaniyeye cıkmalarına menşe olduğundan; "o mevt, onların hayatından daha muntazam ve mahluk" denilir.
İşte en edna tabaka-i hayat olan hayat-ı nebatiyenin mevti; boyle mahluk, hikmetli ve intizamlı olsa, tabaka-i hayatın en ulvîsi olan hayat-ı insaniyenin başına gelen mevt, elbette yer altına girmiş bir cekirdeğin hava Âleminde bir ağac olması gibi, yer altına giren bir insan da, Âlem-i Berzahta, elbette bir hayat-ı bÂkiye sunbulu verecektir. (Mektubat,8)
__________________
Olum Yokluk Mudur?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Olum Yokluk Mudur?