Bahanelerin Golgesindeki Kulluk
“Artık sen Rabbini hamd ile tespih et ve secde edenlerden ol. Sana olum gelinceye kadar Rabbine ibadet et” (1)
Mensubu bulunduğumuz ulvi dinimizin emirlerini yerine getirme cağımız bellidir. Cocukluktan cıkıp buluğ cağına ulaşan her mu’min, olum gelinceye kadar kulluk etmek zorundadır.
Rabbinin sayısız nimetleri karşısında ibadet tacını takmayan, olum anında Hakla vuslata kurtuluş gemisiyle gitme fırsatını kacırmış olacaktır. Musluman hayatının her kademesinde İslamı ayakta tutmakla mukelleftir. İslamı ayakta tutmak; emirlerini yapıp yasaklarından kacınmakla mumkundur. Hayatının akışını İslam’a ayarlayıp programını ona gore cizmelidir.
İman ile en sağlam irtibat, ibadetlerimizdir. İbadetlerini aksatmayan, tokezletmeyen herkes, ağzından cıkan her soze, yaptığı her harekete, kalıcı değer kazandırır. Allah’a kul olmanın derin hazzını duymak, ruhu itminana erdirmekle kalmayıp, aynı zamanda gunluk yaşantıyı da duzene sokar.
“Şuphesiz Allah’ın aylarının sayısı on ikidir” (2) Buyuran Rabbimiz, kulun bir plan icinde hayatını tanzim etmesini; verdiği ayların, gunlerin, saatlerin heba edilmemesini ve onlardan cekileceği hesabı aklından cıkarmamasını istiyor. İbadetler soz konusu olduğunda: “Vakit bulamıyorum fırsatım yok” demek Musluman’ın dilinde asla yer almaması gereken bir cumledir. Bahanelerin arkasına sığınarak kulluktan uzaklaşanlar, Azrail’le hicbir şekilde pazarlığa oturamayacaklarını hatırdan cıkarmamalıdır.
İbadet cephesinden Allah’a yaklaşmaya gevşek davranmak, manevi duyguları da alt ust eder. O vakit oruc tasarruf; comertlik israfa donuşur.
Gunumuz insanının, nefsinin arzularını tetikleyen her turlu meşgaleye zaman ayırdığı halde, farz ve sunnete bahane uretmesi, ne yaman celişki... İnsanı nakit değerindeki vaktini, sanal zaman oğutuculere comertce harcarken; ibadete, sılayı rahim’e ve dost ziyaretlerine bir turlu fırsat bulamadığından dem vurmakta, curuk gerekcelerle oyalanmaktadır.
Oysa insanın yaratılış gayesi Allah’a kul olmakla mana kazanır. Uc ayların golgesinin uzerimizde duştuğu şu gunlerde hayatımızın hesabını yapmalı, kulluk gidişatımızı gozden gecirmeliyiz. Yaratılış gayesini anlayıp yaşantımıza o doğrultuda yon verdiğimizde, attığımız her olumlu adımın oteler Âleminde avantaja donuşeceğini bilmeliyiz.
İbadetin ilk basamağı namazdır. Allah Resulunun “Dinin direği” diye tabir ettiği bu temel ibadet, kendinden onceki butun huzursuzlukları, puruzleri, eğrilikleri yok eder. Kendinden sonraki davranışların istikametini duzene sokar. Bizi Yaratıcımıza yaklaştırmayan hicbir sozun ve hareketin omrumuze faydası dokunmaz. Zira omur değerini ondan alır. Namazda Rabbiyle konuşan bir kuldan daha kuvvetli bir insan yoktur. Gonlunun derinliklerinden gelerek dilinden dokulen samimi dualarla sadece O’ndan istemeyi şiar edinmiş kuldan daha hur insan olamaz.
İbadetleri yaparken nefsin zorlanmaları ve şeytanın vesveseleri ile gelen sıkıntılar kalbi olgunlaştırıp imanın kemale ermesine zemin hazırlar. Kendine verilen omur nimetini bahanelerle bitirenlerden olmamak icin Resullulah’ın mujdesine (s.a.v) kulak verelim: “Omru uzun ameli guzel olan kimseye ne mutlu! (3)
Dipnotlar:
1) Hicr/ 98–99,
2) Tovbe/ 36,
3) Tirmizi 500 O.N.Bilmen
__________________
Bahanelerin Golgesinde Kulluk
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Bahanelerin Golgesinde Kulluk