Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Cunki bazı şerait dÂhilinde dua makbul olur. Şerait-i kabulun ictimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir. Ezcumle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra makbul bir dua olan salavat-ı şerifeyi şefaatcı gibi zikretmeli ve Âhirde yine salavat getirmeli. Cunki iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur. Hem بِظَهْرِ الْغَيْبِ yani "gıyaben ona dua etmek"; hem hadîste ve Kur'anda gelen me'sur dualarla dua etmek. MeselÂ:

اَللّهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَ الْعَافِيَةَ لِى وَ لَهُ فِى الدِّينِ وَ الدُّنْيَا وَ اْلآخِرَةِ

رَبَّنَا آتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ

gibi cÂmi' dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu' ve huzur-u kalb ile dua etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem mevaki-i mubarekede, hususan mescidlerde; hem Cum'ada, hususan saat-ı icabede; hem Şuhur-u SelÂsede, hususan leyali-i meşhurede; hem Ramazanda, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek kabule karin olması rahmet-i İlÂhiyeden kaviyyen me'muldur. O makbul duanın ya aynen dunyada eseri gorunur veyahut dua olunanın Âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek aynı maksad yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.
__________________