
KÂinatın bir misal-i musaggarı olcu ve sistemlerinde terkip edilip, yaratılan insan, yaradılış kanunlarını anladığı ve sağlıklı ve doğru yaşama kaidelerini uygulayabildiği kadarıyla huzura kavuşabilecektir.
İnsanın Sunnet-i Seniyye hayat intizamında yaşadığı olcude, sağlıklı ve huzurlu olacağı ve ne kadar kolaylıkla sağlandığı da gorulecektir. Bu hayat dairesinin dışında kaldığında, hasta ve huzursuz olması, insanın kendi eliyle kazandığı bir tercihi olacaktır. Zira insan organizması mukemmel (ahsen-i takvim uzere) yaratılmış ve butun olumsuz dış şartlara direncli sistemlerle techiz edilmiştir. Butun bu desteklere rağmen, sağlıksız ve huzursuz yaşaması kendi kusuru ve saadet kaynağından uzaklaştığı sonucuna bağlanabilir. Cunku sağlık ve huzura goturen yol, Rehber-i Ekmel’in (asm) Sunnet-i Seniyyesiyle acılmıştır.
Asr-ı Saadet beslenmesinde gıdalar kadar, sağlıklı sindirim kaideleri de onemlidir. En başta tavsiye edilen, iyi ciğneyerek, huzur ve tefekkurle yemek yenmesidir. Cunku gıda ne kadar iyi ciğnenirse, beyin sindirim sistemini o derece motive eder. Ortalama 15-20 ciğneme hareketiyle ciğnenmediğinde, sindirim ilk kademeden itibaren bozulur. İyi ciğnenmeden gelen lokmayı, mide sindiremeden curumeye terk eder. Bu şekilde vucudun direnci kırılarak, hastalıklar zincirine yol acılır. Asr-ı Saadet beslenmesinde farklı gıdaların karıştırılması ve bir arada yenmesi hoş gorulmeyip, yasaklanmıştır. “Peygamberimiz (asm) balık, yumurta, et ve sut urunlerini birlikte, hatta bir hayvanın etini başka bir hayvanın eti veya yağı ile birlikte yememiştir. Mizaca uymayan veya birbirine uygun olmayıp, hazmı icin ayrı enzimler gerektiren yemekler birbiriyle karıştığında sindirilemeden curur.”7 Zira karışık ve duzensiz beslenme sağlıklı yaşama, kişilik gelişmesi ve manevî hayat uzerine etkili olduğu eski hekimlerce de, sağlıklı hayat recetesi olarak şu şekliyle oğretilmiş ve kıllet-i taam (az yemek), kıllet-i kelÂm (luzumsuz konuşmama, az soz), kıllet-i menam (az uyku) formuluyle, maddî manevî huzurun yolu ozetle tarif edilmiştir.
Asr-ı Saadette en değerli beslenme nimeti ekmektir. Sağlıklı gıda ve beslenme konusunu araştıranlar, en sağlıklı ekmeğin kabuk ve kepeğiyle, rafine edilmeden, elenmeden hazırlanan undan ve katkı maddeleri bulunmayan, ekmek gibi ekmek olduğunu onaylamışlardır. Bundan da anlaşılıyor ki, en fıtrî ekmek Asr-ı Saadette yapılmıştır. Buharî’de zikredilen Hadis-i şerif’te “Ebu Hazım (ra) şoyle anlatıyor: Sehl’e sordum: “Resulullah (asm) hic -kepeksiz has undan yapılmış- beyaz ekmek yedi mi?
Bana şu cevabı verdi: ‘ Hayır! Allah’ın O’nu peygamber olarak gonderdiği gunden olunceye kadar hic beyaz ekmek gormedi.’ Ben tekrar sordum. ‘Elekleriniz var mıydı? ‘Hayır’ dedi. ‘AleyhisselÂtu VesselÂm, Allah’ın kendisini peygamber olarak gonderdiği gunden olunceye kadar hic elek gormemiştir.” Bu rivayete binaen Hz. Omer (ra) doneminde un eleklerinin yasaklandığı rivayet edilir.”8 Bu sağlık kurallarına uyulmadığı icin, ekmek diye uretilen şeyler, her gun milyonlarcası israf edilip ekonomiyi tahrip ettiği gibi, beyaz undan yapılmış ekmek -katkı maddesi eklenmemiş olsa bile- şişmanlatır. Ayrıca basur, ulser, diyabet, bağırsak sorunlarıyla, sindirim sistemi, kroner kalp- damar hastalıkları gibi bircok hastalığın tetiklenmesine sebep olur. Aynı zamanda beyaz undan yapılmış ekmek tuketen kimseler, tabiî kanser koruyucusundan yoksun kalıyor.”9
Asr-ı Saadette uygulanan beslenme şekli, Tıbb-ı Nebevî ışığında talim edilirdi. Bu gıdaların alınmasında, bazı besinlerin zararlarını gidermek veya faydalarını arttırmak hususunda rehberlik edilmektedir. Mesel “Abdullah ibn-i Cafer’in (ra) rivayet ettiği“ Resulullah’ı (asm), hurmayı hıyarla birlikte yerken gordum.” buyurulan hadis-i şerif’tir. Bunun hikmetlerinden birisi hurma, enerji kaynağı olmasıyla vucut hararetini arttırır. Hıyar ise, guzel kokulu, serinletici bir sebze olduğundan, midenin yukselen hararetini uygun hale getirir. Onun icindir ki, ozellikle Ramazan orucunda hurma, salatalık, biraz lor peyniri ve 2-3 ceviz cayla birlikte, en ideal enerji kaynağı bir sahur kahvaltısı olur. Hurmanın bazı hallerde yasaklandığı da gorulmuştur. “Peygamber Efendimizin (asm), hastalıktan yeni kurtulan Hz. Ali’nin (kv) hurma yemesine engel oluşunda tedbirin en guzeli vardır. Hz. Ali’nin (kv) onune pazı ve pişmiş arpa konulunca, Resûlullah (asm), Hz. Ali’ye bundan bulmasını emretti, zira arpa hastalığı atmakta olan insan icin en yararlı besin maddesidir. Arpa suyunda serinletme, besleme, inceltme, yumuşatma ve bunyeyi guclendirme gibi hastalıktan yeni kurtulana en uygun ozellikler vardır. Ozellikle kaynatma usûluyle pişirildiğinde arpa, midesinde zayıflık olan kimseler icin en uygun yiyecektir.10
Asr-ı Saadette cok sevilen, Peygamber Efendimiz’in (asm) tavsiye ettikleri şifalı bir corbayı tarif ederek, ozellikle hastalara olan faydalarını anlatacağız: “Hz. Aişe’den (ra) rivayetle “Resulullah (asm) şoyle buyurdu: Gorunuşu hoş olmayan, fakat faydalı bir yiyecek olan TELBİNE’ye devam ediniz. Aile fertlerinden biri hastalandığı zaman Resulullah (asm), hasta iyi oluncaya veya olunceye kadar Telbine tenceresini ateşten indirmezdi. Telbine’ye onem veriniz, hastaya onu yediriniz, Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Telbine, birinizin yuzunu yıkadığı gibi, midenizi yıkar. Telbinede hastanın kalbi icin rahatlık vardır.” buyurdular.11
TELBİNE:
Malzemeler:
1 kg. Yoğurt
1 su bardağı arpa unu (veya tam buğday unu)
1 litre su
2 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı kaya tuzu
YAPILIŞI: Kısık ateşte tereyağı eritilerek, un karıştırılıp hafifce kavrulur. Uzerine bir miktar soğuk su ilÂve edilerek, un eritildikten sonra bulamac haline getirilir. Yoğurt da ilÂve edildikten sonra blender ile karıştırılarak topaklanması engellenir. Kaynayıncaya kadar karıştırmaya devam edilir. Tuzu da ilÂve edildikten sonra servis yapılır. Ayrıca sofralar Sunnet-i Seniyye uyarınca yeşillikle guzelleştirilmelidir.
Ferahlatan, besleyici ve toksinleri temizleyen bu Nebevî gıda soframızın susu olmalıdır.
SAĞLICAKLA KALIN
Dipnotlar:
7- Dr. Aidin SALİH, Gercek Tıp, s. 16 Sade hayat yayınları 2015. 8- Kemal OZER, Musluman’ın Diyeti, s. 33 Hayykitap 2013. 9- A.g.e. s. 34. 10- İbn-ul Kayyim el CEVZİYYE, E’t- Tıbb-un Nebevî, s. 133 Hikmet Neşriyat . 11- A.g.e. s. 155.
http://www.yeniasya.com.tr/feyzullah...lenme-3_435679
__________________