Bulunduğun hÂlden seni cıkarıp da diğer bir hÂlde kullanmasını Allah’tan isteme! Cenab-ı Hak dilerse, seni o hÂlden cıkarmaksızın razı olduğu işlerde kullanır.
İbn Ataullah İskederi
Ey sÂlik! Unutma ki insan cok acelecidir. Duşunup taşınmadan, olcup tartmadan oyle işler yapar ki şaşar kalırsın! İşin evvelini, ahirini hesap etmez; bir an once muşkulu hÂl yoluna girsin, hoşnut olmadığı hÂller hemencecik değişsin ister. Bilmez ki, her şeyin ic yuzunu, en ince ve gizli sırlarını bilen Hak Teala kim bilir o kahrında ne lutuflar ne hayırlar gizlemiştir. Ama acele edersen hem derdine dert katar hem de kahrında gizlediği lutfundan mahrum olursun!
Kendi hÂline bakıp da kederlenme! Cıkmazdayım diye feryat figan eyleme. Her gun bir hÂle sokar bizi Rabbimiz. Hayat yolunda ne badirelerden gecer yolumuz, ne meşakkat ve sıkıntılar duşer payımıza. Sanırsın ki seni cevreleyen o duvarların ardında oylece kalacaksın. Bazen de sevinc ve neşe dolar icimize. Allah’ın cevelan eden kaderinde kederin yerine mutluluk, sıkıntının yerine ferahlık ve genişlik gelir.
Eğer sabreder, her işini hikmetle işleyen Rabbu’l-Âleminin takdirine rıza gosterirsen şer gorduğun hÂlin hayır olduğunu anlarsın.
Ey sÂlik ille de bu iş şoyle olsun deme! Sen işini guzel eyle, tedbirini al ve tevekkulle bekle işin sonunu. İstediğin gibi sonuclanmazsa da sakın uzulme, her iş Hak’tandır, O’nun her işi hikmet uzeredir. Senin aklın almasa da O’nun emrine uy ki rızasını kazanasın. Ne diyor Hz. Mevlana, eğer bir şey olmuyorsa ya hakkında hayırlı değildir ya da Cenab-ı Hak sana daha hayırlısını vermeyi murat etmiştir. Sen de hÂline rıza goster.
Allah dostları der ki, uc şey vardır ki, kul onlarla dunya ve ahiret guzelliklerine kavuşur; belaya sabır, kazaya rıza gostermek ve bolluk halinde şukur ve dua etmek… Cenab-ı Hakk’ın bizim icin takdir ettiği her şey hoşumuza gitsin gitmesin hakkımızda hayırlıdır. Eğer razı olursan takdirine O da senden razı olur. Allah dostları bu sebeple tercihte bulunmaz Allah Teala’nın kendileri icin uygun gorduğu her neyse ona razı olurlar. Onlar icin varlıkta yoklukta, hayat da olum de birdir, sıkıntı da ferahlık da, keder de sevinc de aynıdır. Her hÂllerine şukredip, “kahrında hoş lutfun da hoş!” derler de hÂllerinden zerre miskal şikÂyet etmezler.
İşte onlar ;
“Sizin hoşlanmadığınız bir şey sizin icin hayırlı, sizin hoşlandığınız bir şey de sizin icin şerli olabilir.”
(Bakara, 2/216.)
ayetinin hikmetine vakıf olmuş, kalpleri sukûn ve itminana ermiş kimselerdir. Ey sÂlik bu makama ulaşanlar O tabipler tabibinin devasının bazen acı bazen tatlı geldiğini bilirler. Eğer şifa arıyorsan zehri bal misali yudumlamayı da bileceksin.
Rabbinden gelen her şeye razı olan Rasul- i Ekrem Efendim, sevincli bir durumla karşılaştığında “nimetiyle hayırlı şeyleri tamamlayan Allah’a hamdolsun” diyerek şukrunu izhar ederdi. O sıkıntılı durumlarda hÂlinden şikÂyetci olmaz ve “her hÂlukÂrda hamt, Allah’adır.” (İbn Mace, Edeb, 55.) diyerek her hÂline şukur ederdi.
O, kahrın icindeki lutfu gormuş ve O’ndan gelen ne varsa nimet bilerek hamdolsun diyerek rıza makamına erişmişti.
İşte hem bolluk hem de darlık zamanlarında Allah’a hamt edenlerin kıyamet gu nunde cennete ilk cağrılacaklar olduğu mujdesini veriyordu bizlere. (HÂkim, Mustedrek, II, 706.)
Allah’ın hoşnutluğunu isteyenler once O’ndan razı olmalılar. Zira Allah’tan rıza duasında bulunanlara, “once sen Allah’tan razı ol” diye ikazda bulundu Rabia Hatun. Sonra sordular “kul nasıl Allah’tan razı olur” diye, Rabia; “Kulun musibetle sevinmesi, nimetle sevinmesi gibi olduğunda Allah’tan razı olmuş demektir.’ dedi.
Muminin her işin Allah’tan geldiğine inanır ve başına gelen her ne ise Allah’ın onda hayır murat ettiği şuuruyla hep şukur hÂlinde olur. İşte bu teslimiyet icinde olan muminler vaki olanda hayır vardır diyerek hep rıza hÂlinde olurlar.
Her hÂline hamt eden Allah erlerinden biri de buyuk Âlim İmam-ı Azam Ebu Hanife’dir. Hem ilimle hem de ticaretle meşgul olan Ebu Hanife ders verdiği sırada ticaret icin seferde olan gemisinin battığı haberini duyunca “Elhamdulillah” dedi. Ancak bir muddet sonra batan geminin kendi gemisi olmadığını oğrenince yine buyuk imamın ağzından “elhamdulillah” sozu dokuldu tereddutsuz. Zira onun kalbinde dunya malının varlığı da yokluğu da musavi idi cunku o, Rabbinden gelen her şeye rıza gosteren bir kuldu.
Ey sÂlik dua etmeden once duşun!
İcinde bulunduğundan hÂlden hoşnut değilsen o hÂlin izalesini isteme!
Sana isabet eden hÂl ne ise acele etme, daha iyi olacağını duşunduğun bir hale kalp etmesini isteme Rabbimizden. Nerden biliyorsun belki de icinde bulunduğun hÂl senin icin daha hayırlıdır. Belki de Rabbinin vermesini istediğin şey de hayır yoktur. Belki de Rabbin bununla sana, başka turlu oğrenemeyeceğin bir oğut verdi. Oyleyse tekrar duşun ve “Hayır da şer de Allah’tandır.” de. O’ndan gelene rıza goster ve “lutfun da hoş kahrında hoş” diyerek “sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine don.” (Fecr, 89/28.)
Diyanet Aylık Dergi / Ocak 2017
__________________
Kahrın da hoş lutfun da hoş
Dini Bilgiler0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kahrın da hoş lutfun da hoş