Arkadaşlar bu konu cok onemli ve anlaşılması da bir o kadar basit olan bir konudur.Sabırla okur ve biraz ince duşunurseniz, olayların perde arkasına dair harika bir bilginiz olacaktır diye duşunuyorum. ‘’Hıristiyanlar cennete girecek mi, girmeyecek mi, ne olacak, ne bitecek, sadece La ilahe illallah demek yeterli midir?’’ diye butun millet birbirine girdi. Bilen de yorum yapıyor bilmeyen de. Sadece etrafından duydukları ile karar veren ve hic araştırmadan sorgulamadan hukum veren, surunun koyunu gibi nereye cekersen oraya gidenlerde var.İşte tam bu konu ile ilgili Kur’anda oyle guzel bir ayet var ki Kur’anın Allah Kelamı olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. Kuranın sadece Peygamberimizin asrına değil tum asırlara hitap ettiğinin ayrı bir delilidir bu.
’’ Ey iman edenler! Eğer bir fÂsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu iyice araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa bir cemaate kotuluk edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.’’
(Hucurat Suresi 6. Ayet)
Oncelikle bu konuyu araştırdığınız icin Allah sizden Ebeden Razı Olsun! Yukarıdaki ayeti uyguluyor ve araştırmadan kimse hakkında yorumda bulunmuyorsunuz. Oncelikle belirtmek gerekir ki, bu işin ilginc olan tarafı belki duyuyorsunuzdur Fethullah Gulen Hocaefendi’nin bir İslama hizmet anlayışı var.İnsanlar uygun bulur, uygun bulmaz ‘’Diyalog ve Hıristiyanlarla ya da farklı dinlerle goruşerek onlara hoşgoru ve saygı cercevesinde yaklaşarak İslamı anlatabilmektir, daha doğrusu iletişim kurabilmektir.’’ Tabi bizim kime hizmet ettiği bilinmeyen basın ve Muslumanların icinde dolaşan Musluman gorunumlu munafıklar
bunu şoyle yorumluyor: ‘’ Fethullah Gulen Hoca oralara gidiyormuş ve diyormuş ki: Tamam siz hepiniz cennete gireceksiniz kafanızı fazla yormayın gibi…’’
Emin olun boyle bir kelime yok ve Fethullah Hoca’nın uslubu da bu değil. Ve boyle bir ifadesi de yok.İsteyen araştırsın.Tamamen uydurmasyon. Nedenini yazının devamında anlayacaksınız ve sizin de bu yazılanlara hak vereceğinizi duşunuyorum. Orada yapılan olaya şu cercevede bakmak lazımdır. Bakın arkadaşlar ben 5 yıllık bir universite bitirdim ve 17 yıl okul okudum ve şunun farkına vardım ki: ‘’ Diyalog kuramadığınız hic kimseye bir tek kelime bile anlatamazsınız.’’ Psikolojide bir numaralı kuraldır ve okullarda ders olarak okutulur. İsterseniz deneyin ve gorun. Bir ortama girdiğinizde, bir toplumda bulunduğunuzda birilerine bir şeyler anlatmak istiyorsanız oncelikle o kişi ile iletişime gecmelisiniz, tanışmalısınız ve o kişiyi de tanımalısınız. Nelerden hoşlanır, ne yemeyi sever, İslama bakışı nedir hatta ve hatta tutuğu takımı bile bilmelisiniz ki o kişiye yaklaşabilmek icin bir kale olsun sizin icin.
Bazı duşuncelerimizi anlatabilmek icin diyalog şart ve kacınılmaz. Aynı şekilde bizi sevmeleri ve bizden korkmamaları da lazım. Gelsin beni bulsun İslam’ı anlatayım olayı sadece vizyonu ve ufku sınırlı olan kişilerin duşuncesidir.Oturarak iş yapmak veya İslam’a hizmet etmek mumkun değil. Yapabilen varsa helal olsun. Muslumanlığa girenlerin hayatlarına bir bakın bakalım Kuran’la ve İslam’la nasıl tanışmışlar. Ortak noktaları, hep birinin vesile olması. Hidayeti veren Allah ama sebepleri yaratanda Yuce Allah. Ve yuce yaratan bu sebepler perdesinin arkasına gizlenmiştir. Sozun ozu bircok insanla irtibata gecebilmenin en onemli yolu karşılıklı anlayıştır.
‘’Dinler Arası Diyalog’’ kavramına yahu dinler arası diyalog mu olur? İslam tek din. Hıristiyanlık diye bir din yok Yahudilik diye de bir din yok diyen bircok insan ve hoca var. Eee bunu biz de biliyoruz. Sanki Fethullah Gulen Hoca bilmiyor İslam’ın Allah’ın bizler icin secmiş din olduğunu. Arkadaşlar burada şu gerceği unutmamak lazım Hak din İslam’dır. Ama batıl dinlerde vardır. Ve bu batıl dinleri gormezden gelemeyiz.
‘’Hak geldi batıl zail oldu.’’ kesinlikle, bunda şuphe yok. Ama o insanlar diğer dinleri kabul etmişler. Onun doğru olduğunu duşunuyorlar. ‘’ Bu hizmet anlayışının adı Dinler Arası Diyalog Değil de, Kafir olan Hristiyanlarla Hak Din olan İslam arasında Diyalog’’ olsaydı emin olun kafadan kaybederdik. Cunku Hıristiyanlar kendi inanclarına gore bizim cehenneme gideceğimizi duşunuyorlar ve bizim kafir olduğumuzu sanıyorlar. Cunku bilmiyorlar. Yani empati yapmak şart arkadaşlar. Onların yerine bir de kendimizi koyalım ve oyle duşunelim.
Onlar bize kendi dinlerini anlatmasa, biz onlara kendi dinimizi anlatmazsak, Kuran’ın en onemli farzlarından biri olan irşad ve tebliğ olayı nasıl hayat bulacak? Peygamber Efendimiz zamanında kafirlerle bir araya oturulup yemekte yenmiş, irtibatlar da var, toplantılar da var. Peki ne anlatmış peygamberimiz bu insanlara? Doğru tektir. Bir sorunun iki doğru cevabı olamaz. Tek bir din altında toplanmayı anlatıyor Peygamberimiz (s.a.v) bu şekilde. Herkes bir dinde buluşmalı. Ya biz Hıristiyan veya Yahudi olacağız ya da siz Musluman olacaksınız. Cunku iki taraftan biri yanılıyor ama kim?
Nicin korkuyoruz peki? İslam doğru olan, hak olan din değil mi? İman etmedik mi? Biz şuphe mi ediyoruz doğru yol olduğundan. İslam’ı bulan birinin Hıristiyan olma ihtimali yuzde kactır arkadaşlar. Sınavda doğruyu bilen yanılmaz. Cunku emindir cevaptan. İstediğin kadar yanlışı anlat ona. O cevap değişmez. Ama yanlış bilen, emin olun doğruyu tasdik edebilir. Cunku yazdığı cevap kendini de tatmin etmemiştir. Kendi duşunduğunu de icine alan veya kapsayan daha doğru bir cevap sunabilirsek cozum ortaya cıkar. Ama iletişime gecmeden nasıl olabilir ki bu? Aramızdaki duvarları yıkmak lazım, kuslukler ortadan kalkmalı ve hicbir zaman kendimizi Hıristiyanlara veya Yahudilere oranla ustun gormemeliyiz. Cunku ne olacağımız belli değil.
Bakalım butun cemaatlerin saygı duyduğu (İsmailağa Cemaati olsun, Suleyman Efendi Cemaati olsun, Menzil Cemaati olsun Allah hepsinden ebeden razı olsun) Bediuzzaman Said Nursi, eserlerinde tam bu konu hakkında ne diyor?
26. Mektubun 4.kısmında 5. mesele sizler de okuyun kardeşlerim. Bediuzzaman’a bir soru soruluyor. ‘’Yalnız La ilahe illallah demek kafi midir yani Muhammedur Resullullah demezse bir insan ahiret yurdunda kurtulabilir mi? Soru gayet net ve acık. Ustadın cevabını ozet olarak sizlere acıklamaya calışacağım. Tam orjinalini okumak isteyenler de Risale-i Nur’dan okuyabilir.
Bediuzzaman Said Nursi Hazretleri eserlerinde yukarıda ki cumleyi tebligatı alan yani Peygamber Efendimizi bilenler icin kullanmıştır. Yani Efendimizi biliyor ama ne diyor? ‘’Ben kabul etmiyorum.’’ Yani yokluğunu kendisi tercih ediyor. Ama başka bir adamın ise hicbir tercihi yok.
İslam dininde şu olay vardır arkadaşlar. Bir yaratıcıya inanıyorsa ama teslis inancı gibi değil, yani Hz. İsa Allah’ın oğludur (haşa ve kella) gibi bir inanc olamaz ya da bir ineğe veya puta tapmak gibi değil. Hıristiyanların icinde bazı zumreler sadece Allah birdir ve Hz. İsa (a.s) onun Resuludur diyerek tek bir ilaha inanır. Şimdi bu kısımda bir insan hani hep sorarlar siz de karşılaşmıssınızdır; dağın başında, hicbir şekilde ona din anlatılmamış, hicbir şekilde din, İslam, iman kavramları kendisine ulaşamamış, ama bir yaratıcı olduğunu biliyor. Sadece bir yaratıcı olduğunu biliyor. Onu da ya eski peygamberlerden biliyor ya da kendi cabası ve aklı ile ulaşmış bu duruma. İşte bu insanın durumu nedir diye? Said Nursi hazretlerinin cevabı cok net. Bu cevap aslında Peygamberimizin ve Yuce Kitabımız Kuran’ın da cevabıdır. Boyle insanlar fetrettedir ve cennete gidebilir. Şimdi biraz daha acıklamak gerekir diye duşunuyorum cunku kafalar karışmış olabilir.
Oncelikle şunu tekrar belirteyim. Peygamber Efendimizi bilmiyorlar ve duşunmuyorlar bu insanlar. Hicbir şekilde ne soyleyen olmuş ne de bir tebliğ eden. Size cok ilginc bir fetret orneği soyleyeyim. Oyle ulkeler var ki mesela atıyorum Antartika Kıtası’nın bazı yerlerinde kişilerin din ile hicbir teması yok ve bu insanlar sadece Hıristiyanlarla goruşmuşler zamanında. Oraya İslam dini ile alakalı hicbir şey gitmemiş. Bakın cok ilginc. Bunlar icin de fetrettedir diyor Ustad. Cunku son peygamberin geldiğinden hala haberleri yok. Hem de bu insanlar bu asırda yaşıyorlar.
Bir de televizyon ve iletişim araclarının olmadığı asırları duşunelim. Ulaşım şartlarının bu kadar ilerlemediği asırları duşunelim. Orneğin Amerika Kıtası’nın keşfinden once orada yaşayan insanlar
Peygamber Efendimizi (s.a.v) nasıl bilebilirdi ki? Onlar kendi kavimlerine gonderilmiş olan peygamberlerin inancı ile yaşamıştı coğu zaman. Son peygamberin geldiğini duysaydılar yuksek ihtimalle bir kısmı iman edecek bir kısmı da inkar edecekti. Ama tebliğ bu yerlere ulaşmadığından bu insanlar da ‘’Bir tane Allah vardır’’ dediyse Ahiret Yurdunda Cenab-ı Hakk’ın rahmeti sarıp kuşatacak bu insanları ve cennete gidecekler inşallah. Ama yaratanın tek olduğuna inanmaları gerekiyor. Yani ‘’La ilahe İllallah’’ demiş olmalılar bir bakıma. Amerika’yı keşfeden Hıristiyanlar da sadece kendi dinlerini anlatmışlardı oraya gittiklerinde. Sozun ozu Muslumanların tebliği ulaşana kadar oralarda yaşayan bircok insan fetrette kalmıştır arkadaşlar.
Fakat tebliğin ulaştığı insanlar yani Peygamber Efendimizi bilen ve tanıyan toplumlar sadece
‘‘La ilahe illallah’’ demekle kurtulamaz. Cunku fetrette kalanlardan durumları cok farklı. Peygambere ve Yuce Kitap Kuran’a iman etmediklerinden ebedi cehennemlik olacaklardır.
Evet arkadaşlar, Risale-i Nur’larda bu kadar acık, 12 yaşındaki bir cocuğun ders olarak yapabileceği kadar net bir konu varken yok Fethullah Gulen Hoca demiş ki butun Hıristiyanlar kurtulacak. Tam dinlemiyor ve araştırmıyorlar ki. Eeee bir dinlesene kardeşim. Cımbızla cekip alıyorsun ve
‘’Hristiyanlar Cennete Girecek’’ dedi Fethullah Gulen. Bu nasıl hoca Kur’anın ayetlerini inkar ediyor. O zaman bu kafirdir.
Ama siz de okudunuz hangi Hıristiyanlardan bahsettiğimizi. Sormuyor, araştırmıyor. Karala kardeşim karala. Camur at, izi bi şekilde kalır mantığı. Şu an kac kişi bu acıklamaları onların ağızlarından duyduğu icin Musluman kardeşleri hakkında ileri geri konuşup, gıybetini yapıyor ve kul hakkına giriyor. Yukarı da bir ayet yazmıştım. İşte Kuran ne guzel her cağa ışık tutuyor değil mi? Biz kurana ve Ehli Sunnet hocalarımızın ağızlarından cıkanlara değil de birkac munafığın ağızlarından cıkanlara birkac Tv Kanalından duyduklarımıza itibar ettiğimiz icin maalesef ki kaybediyoruz.
Evet arkadaşlar, yukarıdaki yazı size soruyorum net değil mi? Aklınızın almadığı ya da size tuhaf gelen bir yer var mı? Belki tam anlaşılmamıştır tekrar o kısmı ifade ediyorum. ‘’ İslam adına hic bir şey duymamışsa, işitmemişse, sadece Hıristiyanlığı duyurmuşlar, oradaki Hıristiyanlarda hicbir şekilde İslam’dan ve Peygamberimizden (s.a.v) bahsetmemişler, işte bu kişiler kurtuluşa erebilirler.’’
Ama neydi şartı? ‘’La ilahe illallah’’ demek. Yani Yaratıcı birdir Hz. İsa (a.s) peygamberdir, ilah değildir demeleri gerek. Efendimizi (s.a.v) bilseler belki ona da inanacaklardı biz bilemeyiz. Ama diğerleri işitti ve inanmadı ise gecmiş olsun, ebedi olarak cehennemde kalacaktır.
Bu kısmı bazı arkadaşlara anlattığımda ‘’Yaa işin bu şekilde olduğunu bilmiyorduk, aksine Fethullah Gulen Hoca’nın onlara hizmet ettiğini bile duşunmuştuk ama şimdi işin ic yuzunu anladık‘’ demeleri bazı munafıkların amaclarına nasıl ulaştıklarını acık ve net şekilde gosteriyor. Medya da fırtınalar kopardılar. Cocuklar bile guler bu insanlara bu cahillere. Fethullah Gulen Hocaefendi Risale-i Nur’ları hepimizden daha iyi okumuş ve anlamışken bazı kişiler Fethullah Gulen Hoca aleyhine konuşur. Anlamak mumkun değil.
Peki biz bu durumdan ne anlayacağız? Ya bu fırtına koparan medya veya buyuk cemaatlerden herhangi birine bağlı olmayan, hoca olup olmadığı belli olmayan insanlar bu konuyu anlamadı ya da anlamak istemiyor. Ya da işin korkunc kısmı bazıları onlara diyorlar ki: ‘’Anlama!’’
Cunku eğer anlarsa ‘’ Musluman cemaatler birbirine girmez, araları iyi olur, iyi gecinirler, hic biri diğerinin kusurunu araştırmaz. ‘’ Munafıkların ve ne olduğu belli olmayanların pek sevmediği bir durumdur bunlar. Munafıklar hep isterler ki ‘’ O cemaat o cemaate vursun, bunlar birbirlerini kırsınlar, hepsi bunların yok olup gitsin.’’ Boylece biz de istediğimiz gibi muslumanlara dinsizliği empoze edelim. Onlar istiyorlar ki Yuce Yaratan’ın emri olan şu yuce ayetin emrini dinlemesinler.
“Şuphesiz muminler birbiri ile kardeştirler; oyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını duzeltin.’’
(Hucurat, 10.Ayet)
İşte bu ayete tam ters hareket eden mumin midir bilinmez ama munafıklar bizim kardeş olmamızı istemezler. Bu yuzden cemaatler hakkında menfi olarak konuşurlar. Boylece fitne doğmuş olur. Cık işin icinden cıkabilirsen. Gelin biz hicbir cemaat ve hocamız hakkında konuşmayalım. Eğer ki varsa bir sorun, bir gunah, bir yanlış, bunun hesabını soracak olan Yuce Yaratan’dır. Biz daha doğru duzgun ibadetlerimizi bile hakkını vererek yapamazken boyle konularda alim kesiliyoruz. Cok yazık. Unutulmamalıdır ki, her insanın fıtratı ve ozellikleri farklıdır. İnsanlar kendi fıtratına uygun gorduğu cemaatte İslamiyet’i yaşar. Buna hic birimiz karışamayız ve o kardeşimizi ayıplayamayız. Cunku bilmeliyiz ki o cemaatlerdeki kardeşlerimizi, oraya Yuce Allah istihdam etmiştir.
Aman haa kardeşlerim sakın munafıklara yardımcı olmayalım. Cunku gercekten bu işi cok iyi başarıyorlar. Fitne fesat cıkarmakta onlardan daha iyisi yok. Biz sakın fitneye ortak olmayalım. Yoksa Ahiret gunu bu olayda adı gecenler de kendi ismimizi de goruruz de helak olup gideriz. Fitne fesada yardım edenler listesine Allah duşurmesin bizi. Dikkat etmek lazım. Yazının başındaki ayeti tekrar hatırlatmak istiyorum. Umulur ki ders alırız bu yuce ayetten!
’’ Ey iman edenler! Eğer bir fÂsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu iyice araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa bir cemaate kotuluk edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.’’ (Hucurat Suresi 6. Ayet)
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu…
__________________
Bakalım hıristiyanlar nasıl cennete girebilecek?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Bakalım hıristiyanlar nasıl cennete girebilecek?