İslamda Lukataların (Buluntu Malların) Mahiyeti ve Hukumleri
Bir yerde bulunan ve sahibi bilinmeyen yitik bir mala "Lukata" denir. Bunu o yerden alıp kaldırmaya "İltikat" ve bunu kaldırıp alan kimseye de "Multakıt" denir.
Başkalarının rızası olmaksızın mallarını haksız yere almak haram olduğu gibi, yitik malları alıp benimsemek de haramdır.
Bir kimse bir yerde yitik bir miktar para veya eşya bulsa, bunu sahibine vermek uzere, oradan alıp kaldırabilir. Fakat kendisi icin alıp kaldıramaz, Bu bir hırsızlık sayılır.
Yitik eşyayı alıp kaldırmakta şu hukumler vardır:
1) Gorulduğu yerde alınmayıp bırakıldığı zaman zayi olmasından korkulmayan bir yitiği alıp kaldırmak mubahtır.
2) Alınmayıp bırakıldığı takdirde zayi olmak ihtimali bulunan bir yitği almak ve sahibi icin saklamak mendubdur.
3) Zayi olacağı anlaşılan bir yitiği almak ve saklamak vacibdir.
4) Herhangi bir yitiği sahibine vermeyip kendisine mal edinmek maksadı ile almak haramdır.
Bir kimse, bir yitiği bulunca bunu sahibine vermek uzere aldığına başkasını şahid tutar, sonra sahibi cıkınca, kendisine ait olduğunu isbat edince malı ona teslim eder. Sahibine verilmek uzere şahidlik huzuruna alınıp saklanan bir yitik, onu bulanın yanında bir kusuru olmaksızın zayi olsa, sahibine bedelini odemesi gerekmez.
Yitikleri hukumete teslim etmek de caizdir. Hele gayrimuslimlere ait olduğu anlaşılan yitikler, devlet hazinesine konmalıdır. Sahibleri cıkarsa, aynen kendilerine verilir, eğer satılmışlarsa, bedelleri odenir. Sahibleri cıkmazsa, toplumun ihtiyaclarına harcanır.
Yitiği bulan, kendisindeki yitiği uygun bir şekilde ilÂn eder ve yitiğin kıymetine gore uygun bir muddet bekler. Sahibi cıkmazsa onu fakirlere sadaka olarak verir. Onu bulan fakir ise, bundan faydalanabilir. Fakat sonradan sahibi cıkarsa bedelini borclanır.
Sahibinin aramayacağı anlaşılan pek az şeyler ise, bir muddet beklemeye gerek yoktur. Bir kuruş, bir meyve, adi bir mendil gibi...
Yollarda, bostanlarda, ağacların altlarında bulunan başaklarla meyveler hakkında da yitik hukumleri uygulanır. Bu konuyu acıklamak gerekir. Şoyle ki: Yazın şehirlerde ağacların altlarına dokulen meyveler, acık olarak veya Âdeta bağlı olarak herkesin faydalanmasına bırakılmışsa, bunlar alınıp yenilebilir; değilse, yenilemez, haramdır.
Şehirlerde bahce ve bostan icinde bulunan meyveler, ceviz gibi bozulmayıp kalabilecek şeylerden, sahiblerinin acık izni bulunmadıkca yenmez. Cabuk bozulacak şeylerden ise, sahih gorulen goruşe gore, acıkca veya Âdet bakımından yasaklık yoksa alınıp yenebilir. Diğer bir goruşe gore de, sahiblerinin rızaları bilinmedikce alınıp yenmez.
Bu durum koylerde olunca bakılır: Eğer meyveler bozulmayıp kalabilecek şeylerden ise, sahiblerinin izinleri bilinmedikce, onlar alınıp yenmez. Fakat bozulacak şeylerden olurlarsa, sahih goruşe gore, yasaklandığı bilinmedikce (ortaya cıkmadıkca) alınıp yenebilir.
Ağac uzerinde bulunan meyvalara gelince, bunlar her nerede bulunurlarsa bulunsun, sahiblerinin izinleri bulunmadıkca, iyi olan alınıp yenmemesidir. Ancak cok bol olur da, yenmesi sahiblerine ağır gelmezse, yenilebilir. Bu durumda o meyvalardan bir miktar alınıp orada yenebilir. Fakat toplanıp başka bir yere goturulemez, bu caiz değildir.
Kaynak : Omer Nasuhi Bilmen-Buyuk İslam İlmihali
Ahmet Şahin-Fetvalar
__________________
İslam'da Buluntu Malların Hukmu
Dini Bilgiler0 Mesaj
●42 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- İslam'da Buluntu Malların Hukmu