Sual: (Kur’andan başka kaynak tanımam, benim icin sadece Kur’an delildir. Meal okuyup onunla amel ederim) diyenler haklı değil midir? Allah’ın kitabı yetmiyor mu, başka kaynağa ne ihtiyac var?
CEVAP
Bunu soyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur. Boyle soyleyenler Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar. Kur’an-ı kerime inansalar, onun bildirdiklerine de inanırlar.
Allahu teÂlÂ, (Yalnız bana tÂbi olun, yalnız bana itaat edin) buyurmuyor. Resulune ve Âlimlere de uyulmasını emrediyor. Şu Âyet-i kerimeleri, hangi mezhepsiz inkÂr edebilir ki:
(Allah’a ve Resulune itaat edin!) [Enfal 20] (Resule itaat de Kur’an-ı kerimin emridir.)
(Allah ve Resulune itaat eden, en buyuk kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71]
(Resulum de ki: “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]
(Allah’a ve Resulune inanmayan [kÂfir olur] kÂfirler icin cılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulune inanmayan da kÂfirdir. Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanıp hepsini beğenmek demektir.)
(De ki, Allah’a ve Resulu’ne itaat edin! [İtaat etmeyip] yuz cevirenler [kÂfir olanlar], bilsinler ki, Allah, kÂfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32] Allah’tan değil, Resulunden de yuz ceviren kÂfirdir.)
(Resulumun verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
(O Peygamber, guzel şeyleri helal, cirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Allahu teÂlÂ, haram kılma yetkisini Resulune de vermiştir.)
(Resulume uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah’a ve Resulune karşı gelen, apacık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]
(Allah ve Resulune itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]
(İhtilaflı bir işin hukmunu Allah ve Resulunden [Kitap ve sunnetten] anlayın!) [Nisa 59]
(Biz her Peygamberi, kendisine itaat edilsin diye gonderdik.) [Nisa 64]
(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kÂfirdir.) [Nisa 150,151]
Allahu teÂlÂ, Resulune Kur’anın acıklamasını, hukum koymasını emredip, iman, itaat ve kelime-i şehadette de Resulunu kendisiyle birlikte bildiriyor. İki Âyet-i kerime meali:
(Kur’anı insanlara acıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]
(Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi oğreten bir Resul gonderdik.) [Bekara 151] İmam-ı Şafii hazretleri buyuruyor ki: Bu Âyetteki hikmet, sunnettir. Once Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir. (Risale s.78)
Bu konudaki hadis-i şerifler de şoyledir:
(Cebrail, Kur’anla beraber, onun acıklaması olan sunneti de getirdi.) [Darimi]
(Bana Kur’anın misli kadar daha hukum verildi.) [İ. Ahmed]
(Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler cıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi, Darimi]
(Bana uyan Cennete girer, bana isyan edense Cennete giremez.) [Buhari]
(Ummetim bozulunca, sunnetimi ayakta tutana şehit sevabı verilir.) [Hakim]
(İhtilaflarda, sunnetime ve hulefa-i raşidinin sunnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]
(Bana uyan, Allah’a uymuş, bana asi olan da, Allah'a asi olmuş olur.) [Buhari]
Mezhepsizler, dindeki dort delilin ikisini kabul etmeyip, kitap ve sunnetten başka delil yok diyorlar. Mezhepsizleri de geride bırakan turediler, kitap ve sunnet tabirine bile saldırıp, (Kur’andan başka, sunnet adı altında din cıkarılıyor, Kur’anı getirmekle Peygamberin işi bitti, o bir postacıdır) diyerek sunneti Kur’andan farklı gibi gosteriyorlar. Âyet-i kerimelerde bunların kÂfir oldukları bildiriliyor.
Gorulduğu gibi, yalnız Kur’an diyerek, Resule uymayanların, sahtekÂr birer kÂfir olduklarını, Allah ve Resulu bildirmektedir. Bunların, Kur’ana inanıyorum demeleri yalandır; cunku Kur’an-ı kerimi toplayanlar da, hadis-i şerifleri bildirenler de Eshab-ı kiramdır. Birine inanıp oteki inkÂr edilmez. Resulullah efendimiz, bunların cıkacağını mucize olarak 14 asır once bildirmiştir. Uc hadis-i şerif meali:
(Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar cıkar. Bir hadis soylenince, “Resulullah boyle şey soylemez. Bunu bırak, Kur’andan soyle” derler.) [Ebu Ya’la]
(Bazı kibirli kişiler cıkacak, “Allah Kur’anda bildirilenden başka bir şeyi haram kılmadı” diyecek. Yemin ederim ki, benim de emrettiğim, yasakladığım, koyduğum hukumler vardır. Bunların sayısı Kur’andaki hukumlerden daha coktur.) [Ebu Davud]
(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler cıkacak.) [Ebu Davud]
Kur’an-ı kerimde, (yalnız Kur’ana uyun) denmiyor, (Allah’a ve resulune uyun) deniyor. Resulunu dışlayıp, Kur’anın acıklaması olan hadisleri delil saymayan, Kur’anın ifadesiyle kÂfir olur.
(Bize yalnız Kur’andan soyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri, (Ey ahmak! Kur’anda, namazların kac rekÂt olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hazret-i Omer, farzların seferde kac rekÂt kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Kur’anda bulamadığımızı, Resulullah’tan gorduğumuz gibi yaparız. O, seferde, 4 rekÂtlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ul-kubra)
Resulullah’a uymanın onemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin acıklaması olan hadis-i şeriflere de uymak gerektiği anlaşılır. Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kac rekÂt olduğu ve nasıl kılınacağı, zekÂtın, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hic kimse, bunları Kur’an-ı kerimden cıkaramazdı. Şu halde Kur’an-ı kerimi anlamak icin, onun acıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyac vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak icin Âlimlere ihtiyac vardır. Allahu teÂlÂ, (Peygambere sorun, Âlimlere sorun) buyuruyor. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere ne luzum kalırdı? Kur’an-ı kerimi doğru anlayamadıkları icin 72 sapık fırka meydana cıktı? Uc ayet-i kerime meali:
(Eğer onun hukmunu peygambere veya ulul-emre [yetkililere, Âlimlere] sorsalardı, oğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83] (Demek ki, ulul-emre de uyulması gerekiyor.)
(Verdiğimiz bu misalleri ancak Âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız Âlimlere sorun.) [Nahl 43]
Bu Âyetler, Kur’an-ı kerimi anlamak icin Âlimlerin acıklamasına da ihtiyac olduğunu bildiriyor. Zaten Kur’an meali okuyan, murad-ı ilahiyi oğrenemez. Tercume edenin bilgi derecesine gore, yaptığı acıklamayı oğrenir. Bir cahilin veya bir sapığın yazdığı meali okuyan da, Allahu teÂlÂnın bildirmek istediğini değil, tercume edenin anladım sanarak kendi kafasından anlatmak istediğini oğrenir. Kur’an-ı kerim mealini okuyan, amel ve ibadetle ilgili bilgileri oğrenemez. İtikada ait bilgileri ise oğrenmesi hic mumkun olmaz; cunku 72 dalalet fırkası, Kur’an-ı kerime yanlış mana verdiği icin sapıtmıştır.
Kur’an-ı kerim, dinin anayasası hukmundedir. Yuz binlerce hadis-i şeriflerle acıklanmıştır. Âlimler, Kur’an-ı kerimi ve hadis-i şerifleri acıklamıştır. Bu acıklamalar olmadan Kur’an-ı kerime uyulamaz. Bugunku Anayasa da oyledir. Kanunlar, tuzukler, yonetmelikler ve mahkeme ictihadlarıyla ulke yonetilmektedir. Bunlar olmadan sırf anayasa ile ulke yonetilmez. Anayasa hep kanunlara havale eder. Kur’an-ı kerim de hep Resulullaha havale eder, Âlimlere havale eder. Onun icin, sırf anayasa ile memleket idare edilmez, Kur’an mealinden de din oğrenilmez.
__________________
Kur’andan başka delil var mıdır?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Kur’andan başka delil var mıdır?