R E S İ M L E R İ
[IMG]http://img100.**************/img100/3198/2zd6.jpg[/IMG]
[IMG]http://img100.**************/img100/5605/20sj8.jpg[/IMG]
G U Z E L S O Z L E R İ N D E N B İ R K A C I
“Dikkat ediniz! Kisi gunese yuzunu dondu mu, golgesi arkasinda kalir. Artik o nereye giderse gitsin, golgesi hep pesinden gelir. Lakin kisi gunese arkasini donerse golgesi hep onunde kalir. Ne kadar ugrassa da golgesini yakalayamaz. Iste bunun gibi, insan, Allah'a yuzunu donerse, mal-mulk, aile ve coluk cocugu ayni golgesi gibi onun pesinden kosar. Fakat kisi Allah'a arkasini donerse o kisi mal ve iyalim pesinden ne kadar kosarsa kossun, golgesini tutamayacagi gibi onlara nail de olamaz”.
“Iyilige iyiligi HER adam yapar Iyilige kotulugu SER adam yapar Kotuluge iyiligi ER adam yapar”.
“Zikrullah bir nurdur. Onu sonmekten koruyan cam fanus ise sohbet ve ilimdir. Eger ilminizi gelistirmezseniz, iki ayakli bir seytan nurunuzu ufleyip sondurur”.
M U B A R E K H A Y A T I
islam aleminin ve Tasavvuf yolunun mustesna bir ferdi, ilim, irfan, edep, tevazu, ask ve vecd hali ile, Islam'in rahmet kapilarini insanliga acan Hadim-ul Fukara Nevsehirli Abdullah Gurbuz (KS) Hazretleri 5 Nisan 1933 yilinda Nevsehir ilinin Herikli Mahallesinde Dunyaya tesrif etmislerdir.
4 erkek, 1'i kiz, 5 kardes olan Abdullah Baba(KS) Hazretleri'nin Babasi, Nevsehir esrafindan (Gubbasanogullari) lakabiyla taninan Mahmut efendi, muhterem valideleri ise Feride hanimdir.
Abdullah Baba (KS) Hazretlerinin daha cocuk yaslarda iken, pek cok harikulade halleri ve ruyalari cereyan etmistir. Emsalleri ile oynamaya ve eglenmeye iltifat etmeyerek Allah-u Teala Hazretlerine kul olmanin en buyuk saadet oldugunu anlamis ve kucuk yaslardan itibaren, Hak'k yolda mucadele etmeye baslamistir. bunun yaninda da elinden geldigi kadar insanlara yardimci olmaya calismistir.
Ucsuz bucaksiz bir feyiz kaynagi olan Abdullah Baba (KS) Hazretleri, henuz 7 yaslarinda iken babasi Mahmut Efendi, Kursunlu Camii Imami Saatci Hafiz Efendiye goturur ve ona Kur-an'i Kerimi ogretmesini soyler. O Camide, hem Kur-an' Kerim ogrenip, hem de Muezzinlik gorevini surdurur. Fatihayi Serifi her okudugunda “Bu ummil kitaptir, bunun sirrina mahzar olalim Ya Rabbi” , diye aglar, dualar eder.
Abdullah Baba (KS) Hazretleri genc yasta ticarete atilmis ve henuz 17 yasinda iken muhterem zevceleri, Amine Hanim ile evlenmislerdir. 3'u kiz, 3'u erkek, 6 cocuklari olmustur. Fakat, Zuleyha ismindeki kizi ve Ebubekir ismindeki oglu kucuk yasta vefat etmislerdir.
Bu ikisinden haric, 1953 yilinda buyuk kizi Hatice dunyaya gelmistir. Bundan sonra 7 yil cocuklari olmamis, 1960 yilinda, ikinci cocugu Hasan dunyaya gelmistir. 1964 yilinda ortanca kizi Aise ve 1966 yilinda da kucuk oglu Nuh Naci dunyaya gelmistir.
1953 yilinda askere giden Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1956 da, askerlik vazifesini tamamlayarak memleketine dondukten sonra, bir yandan ailesinin nafakasini kazanmak ile ugrasirken, asil gayesi olan Allah'a kulluk gorevini yerine getirmek icin ibadetler yapiyor, ayni zamanda ilim kitaplari okuyordu, bunlar arasinda, Saidi Nursi Hz.lerinin risalei nur kulliyatini buyuk bir ihlas ve samimiyetle okumaya devam eder.
Aradan bir muddet gecer ve o zamanda Said-i Nursi Bediuzzaman Hazretleri ruyasinda ona risalesinin tamam oldugunu ve Kadir-i Tarikatindan bir Mursid-i Kamile intisap etmesini soyler.
Ruyayi gordugu gunun sabahi Sih Aga isminde bir zat evlerine gelerek;
Sen, bugun ne ruya gordun?, diye sorar. Daha sonra Sih Aga cebinden bir kagit cikarir;
“Abdullah Efendi, bu ders, Abdulkadir Geylani Hz.'lerinin dersidir”, buna iyi calis, diye nasihat eder.
Bundan sonra, onun verdigi dersi cekmeye baslar, bir yandan da baba meslegi olan deri imalatciligina devam ederek imal ettigi derileri, civar illere goturup satar, bu sekilde gecimini saglardi.
Bir gun Iskilip'e deri satmaya gider ve asil tasavvuf yolundaki en onemli yolculugu bu vesile ile baslar. Kendisi, Corumda ki, Mursid-i Kamil Haci Mustafa Anac (KS) Hz.'leri ile gorusup 1960 yilinda gordugu ruyasini o zata anlatmis ve ondan da Rufai dersi almistir.
Bu tarihten itibaren Abdullah Baba (KS) Hazretleri bir takim manevi haller yasamaya baslar ve icindeki yangini sondurecek, kendini Allah ve Resulune vasil edecek Hak dostu bir Mursid-i Kamili, Cenab-i Zulcelal Hazretlerinden niyaz eder ve bu yakarisi sonunda ruyasinda 1965yilinda, Hizir (AS) ve Adem (AS)'in isareti ile Antep de bulunan Kadiri ustadi Muhammed Bilal Nadir (KS) Hazretlerine intisap etmistir.
Bilal Nadir Hazretlerinin himmet ve feyzi ile kisa zamanda kendisinde buyuk manevi degisimler zuhur etmistir fakat Bilal babanin 1969 yilinda vefat etmesinden dolayi durmayarak, kendisini Hakka vasil edecek olan Mursid-i Kamili istiharesinde Hizir (AS), Ilyas (AS) ve Zekeriya (AS)'in isareti ile, Corumlu Haci Mustafa Efendi Hazretlerine intisap etmistir.
Bundan sonra Abdullah Baba (KS) Hazretleri gonlundeki volkani bir nur seli halinde akitacak, Ledunni Ilminin anahtarini verecek, gayelerin gayesi olan Allah'a kavusturacak, O'na teslim edecek zati bulmus ve ustadina tam bir teslimiyet gostererek manevi yolda ilerlemeye baslamistir. Bununla beraber maddi yonden sikintili ve cok mesakkatli gunleri olmus ama bir an dahi Hakk'in rizasindan ayrilmamistir.
1971 yilinda ustadi ayakkabi alip satmasini soyler ve bu tarihten itibaren kundura isine baslar. Bir yandan ailesinin gecimi icin calisiyor diger yandan Allah ve Resulune olan bagliligi, muhabbeti gun gectikce artiyordu.
Corumlu Haci Mustafa Anac Hazretleri, Abdullah Baba (KS) Hazretlerinde ki cevheri gormus ve onun vuslata erebilecek kabiliyette birisi oldugunu anlayarak manen onun yetismesi icin calismistir.
1978 yilina gelindiginde Abdullah Baba (KS) Hazretleri Konya ya Mevlana Celaleddin-i Rumi (KS) Hazretlerini ziyarete geldiklerinde, turbenin hizmetinde bulunan bir zat kendisine iltifat gostererek;
Efendim, bu gece divan burada toplandi. Size manevi gorev verilmesi icin isaret ettiler. Mevlana hazretleri sizin icin cok hos seyler soyledi. Butun piranlar tasdik ettiler ancak Muhammet Naksibendi hazretleri daha erken oldugunu soyledi ve ileri bir zamana tehir ettiler. Sizinle tanismak istedim, bizlere duaci olun, der.
Yil 1980'e geldiginde ise Abdullah Baba (KS) Hazretleri ruyasinda kirklar divaninin toplandigini ve orada bir takim sorular sorup o hali musahede ettigini gorur. Ertesi gun ustadi corumla Haci Mustafa Efendi Hazretlerine giderek gordugu ruyasini anlatir. O zat da kendisine;
Masaallah, Subhanallah evladim kirklar divanina girmissin. Sen hayret makaminda gormussun. Ibrahim Hakki hazretleri de boyle hayret etmisti de hayret makaminda su dizeyi soylemisti.
Hak serleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif ani seyr eyler
Mevla gorelim neyler
Neylerse guzel eyler
Ancak gece ve gunduz calismamiz lazim, koy koy, kasaba kasaba, kaza kaza dolasip, Allah'i unutan bu millete, Allah'i sevdirmeyi ona kul olmayi ogretmeliyiz, der.
1982 yilinda ustadinin isareti ile itikafa girmis, Nefsin yedi makamini asarak Seyri sulûkunu tamamlamistir. Artik Abdullah Baba (KS) Hazretleri, denizlerin kendisine aktigi bir umman olur.
Yasadiklari donemde, insin ve cinnin en hayirlisi ve en sereflisi olan Mursid-i Kamil zatlar, Hakk'a arz olunduktan sonra yer ehli, gok ehli, butun alemler bu zatlari tanirlar. Onlar icin;
Peygamber Efendimiz (s.a.v) soyle buyurmuslardir:
- Allah bir kulunu sevdigi zaman Cebrail'e (a.s.) ;
- Ben onu seviyorum . Sende sev der.
Cebrail'de o kulu sever. Gok halki arasinda Allah ( c.c ) filan kulu seviyor sizde seviniz diye haber verir. Onlarda onu severler, sonrada yer yuzunde muminlerin kalbine onun sevgisi yerlestirilir .”(R.Salihin C:2/S:327)
Allah'u Teala Hazretleri onlar hurmetine yagmur verir, onlarin hurmetine zor isler kolay olur. Onlarin dualari ret olunmaz. Cunku, onlar halkin icinde Hak ile bir olmuslar, Cenab-i Zulcelal Hazretlerinin zatinda degil, sifatlarinda fani olmuslardir. O zatlar icin hicbir zorluk yoktur. Onlar, yeryuzunde ki secilmislerin secilmisidir. Onlar, Allah-u Teala Hazretleri tarafindan hem bu dunya da, hem ahiret de mujdelenmislerdir .
Itikaftan ciktiktan sonra, Corum'a Ustadinin yanina Nevsehirlilerle beraber gider ve Corumlu Haci Mustafa Efendi Hazretleri orada bulunan cemaata;
-“Oglum Abdullah ile bu fakirin sekline suretine, seytan giremez, ruyada kendisini gorurseniz sahihtir.” der.
Yine 1982 yilinda ustadimiz Abdullah Baba (KS) Hazretleri bir ruya gorur ruyasinda;
Buyuk bir caminin icerisinde, butun peygamberlerin, sahabelerin ve piranlarin ve evliyanin oldugu halde kendisine vaaz etmesi soylenir ve o mubarek topluluga sohbet etme serifine nail olur. Bu haleti ruhiye icerisinde uyandiktan sonra ertesi gun ustadinin yanina giderek yasadigi hadiseyi anlatir. Corumlu Haci Mustafa Hz.leri;
Masallah evladim, zaten Bilal Nadiri hazretleri, sana cok teveccuh etmis, cok sevmis. Nakib-i Nukaba makamina kadar getirmis, bundan sonra her yere ders verebilirsin, cavus, nakib yapabilirsin. Uc tane hilafet yazdim, piranlar muhurledi, ama Rasulullah Efendimiz muhurlemedi. Insallah olmeden once aciklayacagim, bir bayram yapacagiz der.
Abdullah Baba (KS) Hazretleri ise;
Aman efendim bir sey istemiyorum, “Ilahi Ente Maksudi ve Rizake Matlubi Ya Hazreti Allah” der.
Corumlu Haci Mustafa Efendi Hazretleri kisa bir sure sonra Nevsehir'e ziyarete geldiginde, orada bulunan talebelerine Nevsehir den bir gunes dogacak butun cihani aydinlatacak, diye soyler.
Bu arada Abdullah Baba (KS) Hazretleri adim adim maksadina dogru ilerliyor, insanlari Hak yola davet ediyordu.
1984 yili icerisinde mana aleminde kendisinin, Peygamberlerin, piranlarin, mezhep imamlarinin ve buyuk bir cemaatin Cuma Namazi kilmak icin toplandiklarini musahede eder ve yine orada kendisine vaaz etmesi telkin edilir ve orada vaaz eder.
Ertesi gun Corum'a ustadinin yanina gider ve ruyasini anlatir. - “Masaallah! Evladim, sen irsat ile vazifelendirileceksin! Boylece insanlara Hakk 'i anlatip onlari dogru yola getireceksin” buyurur.
Corumlu Haci Mustafa Efendi Hazretleri sagliginda emanetleri teslim edecek bir Mursid-i Kamil yetistirmenin sevk ve muhabbeti ile Muharrem ayinda, 29 Eylul 1984 tarihinde, kendi fakirhanesinde, Abdullah Baba (KS). Hz.'leri ile birlikte Nevsehir den gelen bir grup ihvanin oldugu zikir halakasinda, cok sevdigi Rabbisine kavusmustur.
Abdullah Baba (KS) Hz.'leri, ustadinin vefatindan sonra insanlara vaaz ve nasihatlarda bulunarak her dem Hakk'in rizasini gozetmistir. Ustadinin vefatindan 1 yil sonra 1985 yilinin 20 Subat'inda bir ruya gorur.
Ruyasinda;
Rasulullah (SAV), evliyaullah ve 12 Piran hazretlerinin bulundugu bir mecliste Abdul Kadir Geylani Hz.'leri bir beyaz kagit uzatir ve;
Bu senin irsat icazetindir, der.
Efendi Hazretleri;
Efendim ben ummiyim, vazife istemiyorum. Dervis olayim, bana kafidir der. 3 defa bu teklif kendisine yapilir. Efendi Hazretleri reddeder. O esnada Mevlana (KS) Hazretleri de;
“Evladim, herkes ben seyh olayim, Mursid-i Kamil olayim diye aglayip sizlanirken, sana teklif edildigi halde, sen reddediyorsun” diye soyler.
Bunun uzerine Abdullah Baba (KS) Hazretleri;
“Bu cok mesuliyetli, veballi bir vazifedir. Ben ummiyim. Ustelik piranlardan vazife alanlarin helak olduklarini cok gorduk”. Eger bana Rasulullah (SAV) efendimiz vazife verirse, bende bunu kabul ederim, buyururlar. Boyle soyleyince, Rasulullah (SAV) efendimiz memnun olur ve tebessum ederek;
Evladim Abdullah, senin istedigin 5 Nisan da verilecek, buyurur.
Nihayet 5 Nisan 1985 mubarek Cuma gecesi Efendi Hazretleri ummeti Muhammedi irsat ile vazifeye getirildigi gunu mana aleminde seyreder.
O gece Corum da, butun gecmis Peygamberler (AS) bir yerde, piranlar bir yerde, mezhep sahipleri bir yerde, velhasil herkes intizamla yerlerinde toplu bir halde iken Rasulullah (SAV) efendimiz, mubarek parmagindaki muhru onunde duran suslu bir icazete basar. Sari renkli bir muhur daha alarak ayni kagida tekrar basar ve ardindan mubarek agzindan su kelimeler dokulur;
“Bunu mu istiyordun, evladim Abdullah?”.
Iste bu esnada Efendi Hazretlerinde bir takim haller meydana gelir ve kendisine talebe olacak insanlarin hepsini gosterirler. Efendi Hazretleri sayisini ancak Allah'in bildigi, kendisine talebe olacak bu toplulugu gorunce;
Ya Rasulallah! Bu insanlara nasil yetiseyim ve nerede bulayim der.
Rasulullah (SAV) Hazretleri de;
Bazen onlar senin ayagina, bazen de sen onlarin ayagina gideceksin. Hakki ve sabri tavsiye et. Kalpler Allah'in elindedir, bundan sonra ismin Hadim-ul Fukara dir, evladim, buyururlar.
Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1985 yilinda irsat vazifesine baslayarak Yurticinden ve Yurtdisindan binlerce talebesine Allah ve Resulunun sevgisini asilamaya ve bu gaye ile hayatlarini surdurmeleri icin onlerinde her zaman isik olmustur.
O tarihten itibaren memleketinden ziyade Yurtici ve Yurtdisi seyahatlerinde bulunarak gittigi her beldede insanlara vaaz ve nasihat ederdi. Mubarek zatin pek cok kerametlerini bizatihi goren insan sayisi oldukca fazladir. Sohbetlerinde her zaman Allah ve Resulunun soylediklerini dustur edinmemizi ve hayatimizi bu olcude yasamamizi ogutlerdi. Alim, ilim adami ve cesitli meslek gruplarindan feyiz ve sohbetinden istifade eden pek cok kisi var idi.
Kendisi ayni zamanda Mevlevi ustadi olup Mevlana ve Sems Hazretlerinin caglar ustu actiklari ask ve muhabbet yolunun murebbisi ve onderi idi. Gerek Yurticinde ve gerekse yurtdisinda sema gosterileri tertip ederek insanlara;
‘‘Gel, gel yine de gel, bin kere tovbe sisesini kirsan da yine gel. Bu dergah umitsizlik dergahi degildir'' sozu ile kucak acmis, sefkat ve merhamet ile yaklasmistir. Alemlerin efendisi Hz. Mumammed Mustafa (SAV)'in her hal ve hareketini hayatinin her zerresinde tatbik ederek, Ummet-i Muhammed'e isik tutmustur.
Buyuk mursidin, ilim ve irfan nesri, guzel aleme kavusmasina sebep olan hastaligina kadar devam etmis, 19 yil irsat seccadesinde oturmuslardir.
Sureti ve sireti seriati mudahharaya ve sunnet-i seniyyeye uygun, guzel tabiatli, zahit, comertligi ve elinin acikligi herkese samil, kutsi nefesleri ve acik kerametleri ile taninmis kamil bir mursit idiler.
Vefatlarina sebep olan hastaligina 15 gun kala talebelerine haber gondererek, kendisinin Hakk yolcusu oldugunu ve gormek isteyenleri kabul edecegini duyurmus ve binlerce insan onu son kez dunya gozu ile gormek ve helallasmak icin Nevsehir'e gelmislerdir.
Nihayet (Kulli nefsin zaikatul mevt) ayeti celilesi fehvasinca, fena diyarindan beka diyarina, 2004 Muharrem ayinin 23.gunu Pazar sabahi sayili nefeslerini ikmal ederek, hayati boyunca hasreti ile yanip tutustugu Rasuller Rasulune kavustu. Vefat haberi duyulunca sanki yer yerinden oynadi, binlerce insan o buyuk mursidin cenazesine katilmak ve salina dokunmak icin bir birleri ile yaristi.
Daha sonra Nevsehir Kursunlu Camiine eller uzerinde gelen mubarek naasi, ogle namazina muteakip kilinan Cenaze Namazindan sonra tekrar eller uzerinde ve Tevhid-i Serifler okuyarak, cemaati kubra halinde Kaldirim Mezarliginda o buyuk mursidi ebedi aleme ugurladilar. (Kaddesallahu Esrarehul Âliye)
Allah-u Teala Hazretleri, o mubarek zati rahmeti ile kusatsin, sevenlerinin uzerinde himmet ve feyzini daim kilsin.
Daha geniş bilgi icin http://www.abdullahbaba.com
__________________
Allah Dostu Hadİm-Ul Fukara Abdullah GUrbUz (ks) Hazretlerİ
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Allah Dostu Hadİm-Ul Fukara Abdullah GUrbUz (ks) Hazretlerİ