Papa yanılıyor, Hıristiyan ve Yahudiler İslam’a minnettar

28/09/2006 - 10:16




Uri Avnery




Halkın tarihini bilen tum durust Yahudiler, İslam 50 kuşağı korurken, kılıcla dinlerini değiştirmeleri icin Yahudileri katleden Hıristiyan dunyası karşısında İslam’a yonelik derin bir minnettarlık hisseder.



Roma imparatorlarının Hıristiyanları aslanlara attığı gunlerden bu yana, imparatorlar ve Kilise’nin tepesindekiler arasındaki ilişkiler cok değişti. 1700 yıl once imparator olan Constantine, Filistin de dahil imparatorluğu icinde Hıristiyanlığın uygulanmasını teşvik etti.


Yuzyıllar sonra, Kilise doğu ve batı olarak ikiye bolundu. Batıda, sonraları Papa’ya intisap eden Roma Piskoposu, imparatordan kendi ustunluğunu kabul etmesini istedi. İmparatorlar ve papalar arasındaki mucadele Avrupa tarihinde cok onemli bir rol oynadı ve halkları boldu. Bazı imparatorlar, bazı papaları surgun etti, kovdu ya da bazı papalar imparatorları kovdu. Ancak, imparatorlar ve papaların barış icinde yaşadıkları zamanlar da oldu. Bugun, boylesi bir doneme şahitlik ediyoruz. Mevcut Papa ile halihazırdaki imparator George Bush II, mukemmel bir uyum icinde. Papa’nın gecen haftaki konuşması dunya capında fırtınalar kopardı ve Medeniyetler Catışması kapsamında Bush’un “İslamofaşistlere” karşı savaşı ile iyi uyum sağladı. Papa, konuşmasında, Hıristiyanlığın akla dayandığını savunurken, İslam’ın bunu reddettiğini soyledi. Ben, Yahudi bir ateist olarak, bu tartışmaya girmeye niyetli değilim. Cunku mevzu, Papa’nın mantığını anlamamı zorlaştırıyor. Ancak, “medeniyetler savaşının” kenarında yaşayan bir İsrailli olarak beni kaygılandıran bir hususa değinmeden gecemeyeceğim. Papa, İslam’ın mantıktan yoksun olduğunu kanıtlamak icin, Peygamber Muhammed’in takipcilerine dini kılıcla yayma emri verdiğini iddia etti. Papa’ya gore bu durum mantık dışı cunku inanc vucuttan değil ruhtan doğar. Peki, kılıc ruhu nasıl etkiler? Papa, bu tezini guclendirmek icin eski Bizans imparatorundan alıntılar yaptı. Ancak onun bu sozleri uc soruyu beraberinde getiriyor. a) İmparator bu sozleri neden soyledi? b) Gercekler mi? c) Şimdiki Papa bu sozleri neden alıntılıyor?

Oncelikle, imparator o donemde Osmanlı Turklerinin tehdidi altında idi. Osmanlılar Tuna’ya kadar gelip dayanmıştı. Birkac yıl sonra da zaten imparatorluğun başkenti İstanbul Turklerin eline gecti ve imparatorluğa nokta koydu. O donemde, Manuel (Bizans imparatoru) Avrupa’nın desteği icin propaganda yaptı. Kilise’yi yeniden birleştirme sozu verdi. Hıristiyan ulkeleri Turklere karşı kışkırtmak ve Haclı seferleri başlatmak icin bu sozleri sarf etti. Yani din siyasete alet edildi. Bu acıdan, mevcut imparator George Bush II de, Musluman dunyasına karşı Kilise’yi birleştirmek istiyor. Dahası, Turkler bu kez barışcıl bir bicimde Avrupa’nın kapısını calıyor. Cok iyi biliniyor ki, Papa Turklerin uyeliğine karşı cıkıyor.

Muslumanlar hep hoşgoruluydu...

Ciddi ve unlu bir teolog olarak, Papa yazılı metinleri yalanlayamaz. Bu nedenle, Kur’an’ın inancın zorla yayılmasını ozellikle yasakladığını kabul ediyor olmalıdır. Papa’nın Kur’an’dan alıntıladığı “dinde zorlama yoktur” ayeti, o kadar dolambacsız ki, birisi cıkıp da bunu nasıl gormezden gelebilir? Papa, acık bir bicimde bu emrin onun peygamberlik yıllarının ilk doneminde geldiğini; ancak onun sonraları inanc yolunda kılıcın kullanılması emri verdiğini iddia ediyor. Ancak, Kur’an’da boylesi bir emir vaki değil. Muhammed’in, kendisine karşı cıkan kabilelere (Hıristiyan, Yahudi ve diğer Arap kabileleri) karşı kılıc kullanma emri verdiği doğru; ancak bu dinî değil politik bir hareketti ve inancın yayılması değil toprak elde etme amacına dayanıyordu. İsa şoyle demişti: “Siz onları meyvelerinden tanırsınız.” Eğer Muslumanlar, “inancı kılıcla yayıyor idiyseler”, nasıl oldu da bin yıldan fazla gucu ellerinde tuttular? Cunku, inancı kılıcla yaymadılar.

Muslumanlar, yuzyıllar boyunca Yunanistan’ı yonettiler. Rumlar Musluman mı oldu? Kimse onları İslamlaştırmaya mı calıştı? Aksine, Hıristiyan Rumlar Osmanlı yonetiminde en yuksek konumlara getirildiler. Bulgarlar, Sırplar, Romanyalılar, Macarlar ve diğer Avrupalı uluslar Osmanlı yonetimi altında Hıristiyan inancına bağlı yaşadılar. Kimse, onları Musluman olmaya zorlamadı, aksine onlar samimi Hıristiyan olarak kaldılar. Arnavutlar İslam’a gecti, tıpkı Boşnaklar gibi. Ancak kimse onların zorla Muslumanlaştırıldıklarını iddia edemez. 1099 yılında, Haclılar, İsa adına Kudus’u işgal etti ve Muslumanları, Yahudileri ayrım gozetmeksizin katletti. Ancak, Filistin’in 400 yıl boyunca Muslumanlar tarafından yonetimi sırasında, Hıristiyanlar hÂl ulkenin coğunluğunu oluşturuyordu. Bu uzun donem boyunca kimse onları İslam’a gecmeye zorlamadı. Haclıların ulkeden ayrılması sonrasında, yerleşimcilerin coğu Arap dilini ve Musluman inancını secti ve bugun onlar mevcut Filistinlilerin ataları. Ek olarak, İslam’ı Yahudilere empoze etme gibi bir cabanın da kanıtı hic olmadı. Cok iyi biliniyor ki, İspanya’daki Musluman yonetimi altında Yahudiler, neredeyse gunumuze kadar yaşadıkları en guzel ve rahat donemlerini yaşadı. Arapca yazan Yehuda Halevy gibi şairler harika eserler bıraktı. Musluman İspanya’da Yahudiler bakan, şair ve bilim adamı oldu. Musluman Toledo’da Hıristiyan, Yahudi ve Musluman akademisyenler birlikte calıştı ve eski Yunan filozoflarının eserlerini cevirdi. Aslında bu ‘Altın Cağ’ idi. Peki bu nasıl mumkun oldu? Peygamber Muhammed’in “dini kılıcla yaymasıyla” mı?

Ancak esas bundan sonra yaşananları soylemek lazım. Katoliklerin İspanya’yı yeniden feth etmesi ile, tam bir dinci teror havası estirdiler. Yahudiler ve Muslumanlar hain bir secimle baş başa bırakıldılar: Ya Hıristiyan olmak, ya katledilmek ya da terk etmek. Ve, inancını değiştirmeyi reddeden yuz binlerce Yahudi nereye kactı dersiniz? Neredeyse tumu Musluman ulkelerin kollarını acmaları ile kurtuldu. İspanya Yahudileri Musluman ulkelere yerleşti, Fas’tan, Irak’a ve o donem Osmanlı’nın bir parcası olan Bulgaristan’a, Sudan’a kabul edildiler. Hicbir yerde zulum gormediler. Holokost’a kadar tum Hıristiyan ulkelerde var olan engizisyon, katliam ve kitle olumlerini tatmadılar. NEDEN? Cunku İslam “insanların kitabına” zulmetmeyi yasaklamıştı. İslam toplumunda, Yahudi ve Hıristiyanlar icin ozel bir yer bulunmaktadır. Tam eşit olmasalar da buna yakındılar. Ekstra vergi oduyorlardı; ancak askerlik hizmetinden de muaftılar. Halkın tarihini bilen tum durust Yahudiler, İslam 50 kuşağı korurken, kılıcla dinlerini değiştirmeleri icin Yahudileri katleden Hıristiyan dunyası karşısında İslam’a yonelik derin bir minnettarlık hisseder.

(25 Eylul 2006, Gush Shalom)

Not : Alıntıdır.
__________________