Hazret-i Sehl rahimehullaha:

-Cehaletten daha kotu bir şey bilir misin? Diye sorduklarında:

-Bilmediğini bilmemek. Diye cevap vermiştir.

Zira bir kimse kendi cehaletini bilmezse, ilim kapıları ona tamamen kapanmıştır. Allah Teala’ya yapılan amellerin efdali, ilim oğrenmektir.

İyinin iyi olduğu, kotunun de kotu olduğu İslami (şer’i) ilimlerle oğrenilir. Cehalet ise, insanı yanlış yollara surukler... Mal-mulk. Makam-

mevki talebine ve hevai arzuların girdabına sevk eder... Boylece nefis ve şeytanın aldatma işi de kolaylaşır. Ona, gunahı gunah olarak

gostermez; butun cirkinlikleri iyi, iyilikleri de kotu olarak takdim ederler. Bunun icindir ki, yine Sehl hazretleri şoyle demiştir:

“Cehaletten daha buyuk bir gunahla Allah’a isyan edilmemiştir.”

Arapca bir muammada da, “İz kÂne’l-cîmu cîmeten fi’l-cîmi le-teraktu’l-cîme va’htertu’l-cîm” denilmiştir. Yani, “cÂhil cennette komşum

olsa, cenneti terk eder, cehennemi tercih ederdim.” Tabii ki buradaki “cÂhil”den kasıt, kafirdir. Allah’ı tanımayan, iman nedir bilmeyen

cahil... Yoksa sıradan bir cehalet değil.

Oyleyse gelin, ilme ve ulemaya değer verelim. İnsanımızın cahil kalmaması icin, bahusus dini ilimler sahasındaki talim ve terbiyeleri icin

elimizden gelen maddi ve manevi gayreti esirgemeyelim. Ummet-i Muhammed’in evladının okuması icin onayak olalım. Okutanlara,

okuyanlara ve onlara yardımcı olanlara destek olalım. Olamıyorsak, bari kostek olmayalım
__________________