Elmalılı Hamdi Yazır..

AL-İ İMRAN:
35 - İmran'ın karısı: "Rabbim, karnımdakini tam hur olarak sana adadım, benden

kabul buyur, şuphesiz sen işitensin, bilensin." demişti.

36 - Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken- şoyle dedi:

"Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim.

Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum".

37 - Bunun uzerine Rabbi onu guzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu guzel bir

bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman

kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem!

Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şuphesiz

Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.

42 - Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni secti, seni tertemiz yarattı ve seni

dunya kadınlarına ustun kıldı.

43 - Ey Meryem! Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve ruku' edenlerle beraber

ruku' et" demişlerdi.

MERYEM SURESİ...

16 - (Ey Muhammed!) Kur'Ân'daki Meryem kıssasını da an (insanlara anlat). Hani

o, ailesinden ayrılarak (evinin veya mescidin) doğu tarafında bir yere

cekilmişti.

17 - Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meleğimiz

(Cebrail)i gonderdik de ona tam bir insan şeklinde gorundu.

18 - Meryem: "Ben senden RahmÂn (olan Allah) a sığınırım. Eğer Allah'dan

korkuyorsan (dokunma bana)" dedi.

19 - Melek: "Ben, sana temiz bir oğlan bağışlamak icin, Rabbinin gonderdiği bir

elciyim" dedi.

20 - Meryem: "Benim nasıl cocuğum olabilir? Bana hicbir insan dokunmamıştır.

Ben iffetsiz de değilim" dedi.

21 - Melek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız cocuk

vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve

rahmet kılacağız. Hem, bu onceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi.

AL-İ İMRAN

45 - Melekler şoyle demişti: "Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi

mujdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dunyada da ahirette de itibarlı,

aynı zamanda Allah'a cok yakınlardandır.

46 - Beşikte de, yetişkin cağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden

olacaktır.

47 - (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl cocuğum

olur?" dedi. Allah: "Oyle ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını

dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi.

MERYEM SURESİ...

22 - Nihayet (Allah'ın emri gercekleşti) Meryem İsa'ya gebe kaldı ve o haliyle

uzak bir yere cekildi.

23 - Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. "Keşke

bundan once olseydim de unutulup gitseydim" dedi.

24 - Melek, Meryem'e, aşağı tarafından şoyle seslendi. "Sakın uzulme, Rabbin

alt tarafında bir ırmak akıttı."

25 - "Hurma dalını kendine doğru silkele, uzerine devşirilmiş taze hurmalar

dokulsun."

26 - "Ye, ic, gozun aydın olsun. Eğer insanlardan birini gorursen, ben RahmÂn

(olan Allah)a bir oruc (susmak) adadım. Onun icin bugun hicbir kimseyle

konuşmayacağım" de.

27 - Sonra Meryem onu (İsa'yı) yuklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler

icinde şoyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen gorulmemiş bir şey yaptın."

28 - "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kotu bir adam değildi, annen de

iffetsiz bir kadın değildi."

29 - Bunun uzerine Meryem cocuğu gosterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir cocukla

nasıl konuşuruz?" dediler.

30 - (Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şoyle) dedi: "Şuphesiz ben Allah'ın

kuluyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."

31 - "Beni, nerede olursam olayım mubarek kıldı. Hayatta bulunduğum muddetce

namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti."

32 - "Beni anneme hurmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı."

33 - "Doğduğum gun, oleceğim gun ve dirileceğim gun selam ve emniyet benim

uzerimedir."

AL-İ İMRAN SURESİ

59 - Doğrusu Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu

gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi.

48 - Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i oğretir.

49 - Allah onu İsrailoğullarına (şoyle diyecek) bir peygamber olarak gonderir:

"Şuphesiz ki ben size Rabbinizden bir Âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş

biciminde camurdan birşey yaparım da icine uflerim, Allah'ın izniyle o, kuş

olur; anadan doğma koru ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle oluleri

diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber

veririm".

50 - "Onumdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri

helal kılmak icin (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim.

Artık Allah'tan korkun da bana uyun".

51 - "Şuphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun icin hep O'na

kulluk edin! İşte bu, doğru yoldur".

52 - İsa onların inkÂrlarını hissedince: "Allah yolunda yardımcılarım kim?"

dedi. Havariler: "Allah yolunda yardımcılar biziz. Allah'a iman ettik. Şahit ol

ki, biz muhakkak muslumanlarız." dediler.

53 - Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk. Artık

bizi şahidlerle beraber yaz.

MAİDE SURESİ...

12 - Allah, İsrailoğularından soz almıştı. İclerinden on iki mufettiş

gondermiştik... Allah şoyle demişti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı

dosdoğru kıldığınız, zekatı verdiğiniz, peygamberlerime iman ettiğiniz ve

onlara yardımda bulunduğunuz, (mallarınızı) Allah yolunda guzelce sarfettiğiniz

takdirde, gunahlarınızı mutlaka orter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere

korum. Fakat sizden her kim de, bundan sonra kufrederse, dosdoğru yoldan sapmış

olur.

13 - Sozlerini bozdukları icin onları lanetledik ve kalblerini katılaştırdık.

Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Uyarıldıkları şeyden pay almayı

unuttular. İclerinden pek azı haric, daima onlardan hainlik gorursun. Yine de

onları affet, aldırma. Cunku Allah guzel davrananları sever.

14 - "Biz hıristiyanız" diyenlerden de soz almıştık. Onlar da kendilerine

hatırlatılan şeylerin coğunu unutmuşlardı. Biz de onların arasına, kıyamete

kadar surecek kin ve duşmanlık soktuk. Allah, ne yapmış olduklarını onlara -

elbette haber verecektir.

15 - Ey kitap ehli! Kitaptan gizlemiş olduğunuz şeylerin coğunu acıklayan,

coğundan da vazgecen peygamberimiz size geldi. Ayrıca size, Allah'tan bir nur

ve apacık bir kitap da gelmiştir.

AL-İ İMRAN SURESİ...

55 - O zaman Allah şoyle dedi: "Ey İsa, şuphesiz ki seni oldureceğim, seni

kendime yukselteceğim ve seni inkÂrcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları,

kıyamete kadar o kufredenlerin ustunde tutacağım. Sonra donuşunuz banadır,

ayrılığa duştuğunuz hususlarda aranızda hukmedeceğim".

NİSA SURESİ...

157 - Bir de "Biz Allah'ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih'i oldurduk"

demeleridir. Oysa onu ne oldurduler, ne de astılar. Fakat oldurdukleri kimse,

onlara İsa gibi gosterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa duşenler, ondan yana tam

bir kuşku icindedirler. O hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar.

Onu kesinlikle oldurmediler.

MAİDE SURESİ...

116 - Ve Allah demişti ki: "Ey Meryemoğlu İsa, sen mi insanlara: 'Beni ve

annemi, Allah'tan başka iki tanrı edinin' dedin?". "HÂşÃ‚, dedi, sen yucesin,

benim icin gercek olmayan birşeyi soylemem bana yakışmaz. Eğer demiş olsam, sen

bunu bilirsin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin nefsinde olanı

bilmem, cunku gaybları bilen yalnız sensin, sen!".

117 - "Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini soyledim. Benim ve sizin

Rabbınız olan Allah'a kulluk edin, dedim. Aralarında olduğum muddetce onlara

şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gozetleyen yalnız sen oldun.

Sen herşeyi gorensin.

SAF SURESİ...

6 - Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları! ben size Allah'ın elcisiyim. benden

once gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir

peygamberi mujdeleyici olarak (geldim)." demişti. Fakat onlara apacık

delillerle gelince "Bu, apacık bir buyudur." dediler.

--------------------------------------------
Birazda incilin gozuyle bakalım....

Yuhanna 16:1 - 17

«Bunları size, sendeleyip duşmeyesiniz diye soyledim. 2Sizi havra dışı

edecekler. Evet, oyle bir saat geliyor ki, sizi olduren herkes Tanrı'ya hizmet

ettiğini sanacak. 3Bunları, ne Baba'yı ne de beni tanımadıkları icin

yapacaklar. 4Bunları size şimdiden bildiriyorum. Oyle ki, saati gelince bunları

size soylediğimi hatırlayasınız. Başlangıcta bunları size soylemedim. Cunku

sizinle birlikteydim.

5«Şimdiyse beni gonderenin yanına gidiyorum. Ne var ki, icinizden hicbiri bana,

`Nereye gidiyorsun?' diye sormuyor. 6Ama size bunları soylediğim icin yureğiniz

kederle doldu. 7Size gerceği soyluyorum, benim gidişim sizin yararınızadır.

Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gonderirim. 8O gelince

dunyanın gunah, doğruluk ve gelecek yargı konusundaki sucluluğunu dunyaya

gosterecektir. 9Gunah konusunda - cunku bana iman etmezler. 10Doğruluk

konusunda - cunku Baba'ya gidiyorum, artık beni gormeyeceksiniz. 11Yargı

konusunda - cunku bu dunyanın egemeni yargılanmış bulunuyor.
12«Size daha cok soyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız. 13Ne

var ki O, yani Gerceğin Ruhu gelince, sizi her gerceğe yoneltecek. O

kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini soyleyecek ve gelecekte

olacakları size bildirecek. 14O beni yuceltecek. Cunku benim olandan alacak ve

size bildirecek. 15Baba'nın her nesi varsa benimdir. `Benim olandan alacak ve

size bildirecek' dememin nedeni budur.
16«Kısa sure sonra beni artık gormeyeceksiniz; yine kısa sure sonra beni

goreceksiniz.»

17Oğrencilerinden bazıları birbirlerine şoyle dediler: «`Kısa sure sonra beni

gormeyeceksiniz; yine kısa sure sonra beni goreceksiniz'
__________________