DAVUT a.s

sad suresi...

17 - Şimdi sen onların dediklerine sabret de kuvvetli kulumuz Davud'u hatırla.

Cunku o, zikir ve tesbih ile bize yonelmişti.

18 - Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam-sabah onunla birlikte tesbih

ederlerdi.

19 - Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir

ve tesbih ederlerdi.

sebe suresi...

10 - Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "Ey dağlar!

Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşlara da (emrettik) ve ona demiri

yumuşattık.

embiya suresi...

80 - Ona, sizi savaşta korumak icin zırh yapma sanatını oğrettik, artık

şukreder misiniz?

sebe suresi...

11 - Bol bol zırhlar yap ve bicimlemede olcuyu gozet dedik. Siz de iyi işler

yapın, cunku ben her yapacağınızı gozetiyorum.

embiya suresi...

79 - Biz onu(n hukmunu) hemen Suleyman'a bildirmiştik; (zaten) herbirine hukum

ve ilim vermiştik. Davud'la beraber tesbih etsinler diye, dağları ve kuşları

buyruk altına aldık. (Butun bunları) yapan bizdik.

bakara suresi...

249 -Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: "Allah sizi mutlaka bir nehirle

imtihan edecek. Kim ondan icerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o

bendendir. Ancak eliyle bir avuc alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)."

Derken iclerinden pek azı haric, hepsi de varır varmaz ondan ictiler. Talut ve

beraberindeki iman eden kimseler nehri gectiklerinde. "Bizim bugun, Calut ile

ordusuna karşı duracak gucumuz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp,

bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice

cok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir."

250 -Calut ve ordusuna karşı savaş meydanına cıktıkları zaman da şoyle dediler:

"Ey Rabbimiz! Uzerlerimize sabır dok, ayaklarımızı sabit tut ve kÂfirler

topluluğuna karşı bize yardım et!"

sad suresi....

20 - Biz onun mulkunu kuvvetlendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıldan

ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

21 - Bir de davacıların kıssası geldi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba

ulaşmışlardı.

22 - Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe duştu. Ona "Korkma!"

dediler, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen

aramızda hak ile hukum ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına cıkar.

23 - Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim

ise bir tek dişi koyunum var. Boyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada

beni yendi" diye anlattı.

24 - Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak

istemesiyle sana zulmetmiştir. Gercekten bir cemiyette yaşayanların coğu

mutlaka birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edip de salih amel

işleyenler başka. Ama onlar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan

ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diledi, ruku ederek yere kapandı,

tevbe ile Allah'a yoneldi.

25 - Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışladık. Şuphesiz yanımızda onun bir

yakınlığı ve guzel bir donuş yeri vardır.

26 - Ey Davud! Gercekten biz seni yeryuzunde bir halife yaptık. Artık insanlar

arasında hak ile hukum ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan

saptırmasın. Cunku Allah yolundan sapanlar, hesap gununu unuttukları icin

kendilerine cok şiddetli bir azab vardır.

maide suresi...

78 - İsrailoğulları'ndan kufredenler, Davud ve Meryem'in oğlu İsa diliyle

lanetlenmişlerdir. Bu, onların isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yuzundendi.
__________________