İslam dininde ''11 ayın sultanı'' olarak gorulen Ramazan ayında tutulan oruc, Hristiyanlıktan, Budizme, Yahudilikten Brahmanizme kadar bir cok dinde farlılıklar gosterse de uygulanıyor. İşte dinlere gore oruc ibadeti...
İslam dininde ''11 ayın sultanı'' olarak gorulen Ramazan ayında tutulan orucun, Hristiyanlıktan Yahudiliğe, Hinduizmden Brahmanizme kadar bircok dinde değişik şekillerde de olsa uygulandığı bildirildi. Uludağ Universitesi İlahiyat Fakultesi Dinler Tarihi Bolum Başkanı Prof. Dr. Ahmet Guc, AA muhabirine yaptığı acıklamada, orucun, Allah'ın buyruğunu yerine getirmek ve hoşnutluğunu kazanmak icin belirli bir sure zarfında her turlu yeme, icme ve cinsel ilişkinin terk edilmesi olduğunu soyledi. Oruc ibadetinin, tarihte bilinen hemen hemen butun dinlerde olduğunu, bugun de mevcut dinlerin coğunda oruc veya ''perhiz'' şeklinde bir uygulamanın bulunduğunu ifade eden Guc, orucun Muslumanlara ve onceki milletlere farz kılındığının Kuran-ı Kerim'de Bakara Suresi'nde belirtildiğini anımsattı. Oruc ibadetinin İslam dininden once de bilinen ve İslamdakinden farklı da olsa uygulanan bir ibadet olduğuna değinen Guc, şunları soyledi:
''Aklı selim tarafından acık olarak gorulen faydaları ile fıtrata uygun duştuğu icin olacak ki Allah, kullarına rahmet, ihsan, siper ve kalkan olarak orucu her millete farz kılmıştır. Ayette gecen, 'Sizden oncekilere' ifadesinden maksat birinci derecede Yahudiler ve Hristiyanlardır. Ayrıca, bazı Hint kokenli dinlerde de oruc ibadetine rastlanmaktadır.''
YAHUDİLİKTE ORUC
Gunumuzde Hz. Musa tarafından emredilen ''Keffaret'' orucunu benimseyen Yahudilerin, ekim ayına rastlayan yılbaşlarının ilk 10 gununden sonraki ''Keffaret Gunu''nden once, gun batımından itibaren 26 saat suren oruc tuttuklarını dile getiren Prof. Dr. Guc, Yahudilerin, gunahların bağışlandığı gun olarak kabul ettikleri bu oruc gunune ''Kippur'' adını verdiklerini kaydetti. Guc, ''Keffaret'' orucunun bu dinde tutulması mecburi olan bir oruc olduğunu, ayrıca Yahudi takviminde belirtilmiş başka oruc gunlerinin de bulunduğunu da belirtti.
HRİSTİYANLIKTA ORUC
Orucun Hristiyanlıkta, tarihi gelişim icinde ceşitli değişikliklere uğradığını, Hz. İsa'nın, kendisine peygamberlik gorevi verilmeden once 40 gun oruc tuttuğunu ve Hristiyan din adamlarının da bunu ibadet olarak kabul ettiklerini anlatan Guc, her ne kadar Kuran-ı Kerim'de, onceki milletlere de orucun farz kılındığı belirtilse de, bu orucun mahiyeti ve şartları hakkında kesin bilgi bulunmadığını soyledi. Prof. Dr. Guc, Hz. İsa'nın oruc konusunda hukumler koymadığı, geride bazı prensipler bıraktığı ve bu konuda kiliseye serbestiyet tanıdığının belirtildiğine dikkati cekerek, şunları kaydetti: ''Bugun Hristiyanlıkta, 'Okaristik ve Eklesiyastik oruc' adında 2 ceşit oruc vardır. Okaristik oruc, Komunyondan (ekmek-şarap ayini) once belirli bir sure katı besinlerin yenilmesinin yasaklanmasıdır. Bu oruc, eskiden gecenin saat 12'sinden Komunyon zamanına kadar hicbir şey yememek, icmemek şeklindeyken şimdi, Komunyondan 1 saat once hicbir şey yememek ve 3 saat oncesinden alkol almamak şeklinde icra edilmektedir. Eklesiyastik oruc ise Katolik kilisesinde 40 gunluk perhiz donemidir. Bu oruc, gunumuzde oldukca hafifletilmiş ve azalmıştır. Tutulması, gunduz tek bir yemek almak, sabah ve akşam da hafif yiyeceklerle yetinmek şeklindedir. Hristiyanlıkta orucun ulkelere gore değişen hukum ve gelenekleri vardır. Bazıları yumurta ve meyve yemekten kacınır, bazıları yalnız kuru ekmek yer, bazıları da bunların hicbirini yemez. Bazıları hayvani besinleri yemeyip bitkisel besinleri yiyerek oruc tutarlar.''
HİNDUİZM, BRAHMANİZM VE CAYNİZM
Hinduizmde nefis temizliği icin senenin belirli gunlerinde ve bayramlarda oruc tutulduğunu ifade eden Guc, bu dinin mensuplarının dua ve ibadetle gecirdikleri ozel gunleri bulunduğunu ve bugunlerde coğunlukla yemek yemediklerini, butun gece kutsal kitaplarını okuyarak vakit gecirdiklerini vurguladı. Hinduizmde orucun, genellikle cok sayıda besini yememe şeklinde, bir ceşit perhiz şeklinde olduğunu kaydeden Guc, Brahmanlarda ise orucun geniş bir yer tuttuğunu ve uygulandığına işaret etti. Guc, ''Brahmanlar, hala mahalli ayların 11 ve 12'nci gunlerinde oruc tutarlar. Boylece tuttukları orucun sayısı, bu geleneği devam ettirenlere gore, 24 gune ulaşmaktadır'' dedi. Guc, Hint kokenli dinlerden olan ''Caynizm''de de orucun geniş yer tuttuğunu, bu dine inananların arka arkaya 40 gun oruc tuttuklarını ve bu orucun cok sayıda besini yememe şeklinde uygulandığını vurguladı.
İSLAMDAKİ ORUCUN DİĞERLERİNDEN FARKI
Orucun en belirli ve en ozel şeklinin İslam dininde uygulandığını, orucun şartlarının, zamanının ve hukumlerinin net olduğunu belirten Guc, sozlerini şoyle surdurdu:
''İstisnalar bir tarafa, keyfi bir durum soz konusu değildir. Hic kimsenin, hicbir kurumun belirtilen hukumleri değiştirme yetki ve selahiyeti yoktur. İslamda oruc ayet ve hadislerle belirlenmiştir. İslam dışındaki dinler, oruc gunlerini başlangıc ve sonuclarıyla belirlememiş, bağlayıcı hukumler koyarak tam bir ibadet disiplini haline sokamamış, işi tamamen oluruna bırakmışlardır. Bircok dinde insanlar oruc tutacakları gunleri secmekte, sayılarını tayin etmekte, tamamen veya kısmen yeme ve icmeden kesilme şekillerinden birini tercihte serbest bırakılmıştır. Bu keyfi durumlar orucun kıymet ve kuvvetini zayıflatmış, oructan bekleneni verememiştir. Orucun isteğe bırakılması insanların haddi aşmalarına, oructan beklenen ahlaki fayda ve fonksiyonların kaybolmasına sebep olmuştur. İslam, orucu belirli bir disiplin ve kurala bağlamış, insanların keyfi tasarrufundan cıkarmış, fıtrata en uygun, en kolay, manevi faydaları en fazla icinde bulunduran, fert ve topluma en cok etkili bir hale sokmuştur. İslamın yaptığı yeniliklerden birisi de, Yahudilikte matemin ve tarihi felaketlerin hatırası olan orucu, uğursuz ve karanlık bir cerceveden kurtarıp iyimserliğin hakim olduğu aydınlık ve sevinc verici, sonu bayramlı bir devreye donuşturmesidir. İslam dışındaki dinlerin coğunda oruc, guneş aylarıyla hesap edildiği icin, belirli bir mevsimde donup kalmasını gerektirmiştir. İslamda oruc ayın gorulmesine bağlanmış, orucun başlangıc ve bitişinde kameri aylar esas alınmış ve bundan dolayı en az 45 yıl yaşayan insan, her mevsimde oruc tutmanın zevkini tadabilmiştir.''
AA
__________________
Dinlerin vazgecilmez ibadeti
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Dinlerin vazgecilmez ibadeti