Ana Hakkı

Hazreti Peygamberimiz (s.a.s.) eshabıyla oturmuş sohbet ediyordu. Bir kadın sahabe Resulullah'ın huzuruna telaşla girerek:

- Ya Resûlellah! Şu anda kocam olum doşeğinde, belki biraz sonra olmuş olacak... Yalnız yanında kelime-i şehadet getirdiğimi anladığı ve kendiside getirmeye calıştığı halde şehadet kelimesi getiremiyor. Kocamın imansız gitmesinden korkuyorum. Bu hususta bir yardımınızı bekliyorum, dedi.

Hazreti Peygamberimiz:

- Kocan sağlığında ne gibi kotu harekette bulunurdu? diye sordu.

Kadın hicbir kotu amelinin olmadığını, namazını kılıp her turlu ibadetini noksansız yerine getirmeye calıştığını soyledi.

Bu sefer Peygamberimiz:

- Kocanızın dunyada kimi var? diye sordu.

Kadın ihtiyar bir annesi olduğunu soyleyince Peygamberimz (s.a.s.) kadının kocası Alkama'nın anasın huzura cağırdı. Hazreti Alkama'nın anası, Hazreti Peygamberimizin huzuruna cıktı. Peygamberimiz:

- Oğlun sana karşı nasıl hareket ederdi? Oğlundan memnunmusun? diyr sordu.

Alkamanın anası:

- Ya Resulullah, oğlum evleninceye kadar cok iyi muamele ederdi. Evlendikten sonra hanımını dinledi, bana hor bakmaya başladı. Hatta son zamanda evini bile ayırdı. Ben de uzuldum, onun bu hareketine, dedi.

Peygamberimiz (s.a.s.) yaşlı kadına; oğlunun olum doşeğinde olduğunu, hakkını helÂl etmediği takdirde cehennem azabı cekeceğini soylediyse de kadın:

- Hakkımı helÂl etmem ey Allah'ın Resûlu, dedi.

Alkama ise evde yatıyor, hÂl şehadet kelimesi getiremiyordu.

Hazreti Peygamberimi, kadının annelik şefkatini harekete gecirmek icin, orada bulunanlara:

- Bana biraz odun hazırlayın, diye emir verdi.

Kadın hayretle :

- Odunu ne yapacaksın ya Resûlellah! diye sormaktan kendini alamadı.

Cunku o da şuphelenmişti.

Peygamber Efendimiz :

- Oğlunu yakacağım... Zira yarın cehennemde yanacağına cezasını burada ceksin, daha iyi buyurunca, kadın dayanamadı,

- Oğlumun gozumun onunde yanmasına razı olamam ya Resûlellah ! Ona hakkımı helal ediyorum, dedi.

Murat hasıl olmuştu... Hazreti Peygamberimiz, BilÂl-ı Habeşi Hazretlerini gondererek :

- Git bakalım, Alkama ne haldedir? buyurdular.

- BilÂl-i Habeşi Alkam'nın yanına varıp şehadet kelimesei telkin ettiğinde, Alkama'nın dili acılmıştı :

- LÂ ilÂhe illallÂh, Muhammedun Resûlullah, deyip ruhunu Allah'a teslim etti.

Kaynak: Buyuk Dini Hikayeler, İ.Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi
__________________