Birinci Ad kavmi helak olduktan sonra, onların geri kalanları VÂdi"l Kura ve Şam taraflarını imar ederek hÂl eserleri bakî olan bir takım eski menziller meydana getirdiler. Buyuk binaları barındıran şehirleri, kasabaları ve dağ zirvelerinde oyulmuş san"at eseri mağaraları vardı. Bunların merkezi olan Hıcr şehrinin bakiyesi olarak bir koy vardır ki, Semûd medeniyetinin eserleri Hıcr"in etrafındadır. Birinci Âdın bakiyesi olan bu Semûd kavmi muşrik ve putperest idiler. Allahu TeÂl kendilerine tevhid akidesini oğretmek uzere iclerinden biri olan kan kardeşleri Salih AleyhîsselÂm"ı peygamber olarak gonderdi. Salih AleyhisselÂm Semûd kavminin orta halli bir ailesine mensuptu. Ancak soy bakımından en itibarlı bir aile idi. Hazreti Salih kavmini hakka davete başlayarak şu nasihatlerde bulundu:
— Ey kavmim! Siz burada muşrik olduğunuz halde Olumden, Âfetten emin olarak bırakılır mısınız? Bu bahceler, bostanlar, pınarlar, ırmaklar, ekinler, meyvesi hoş hurma ağacları icinde kalır mısınız? Bir de ince san"atla dağlardan hayrete değer evler yontuyorsunuz. Bunların icerisinde şirk uzere ebedî kalır mısınız? Şu halde Allah"dan korkunuz ve onun Resulu olan bana itaat ediniz!. Ve yeryuzunu fesada verip İslahına calışmayan şu muşriklerin sozlerine kapılmayınız! Fakat Semûd kavmi Salih AleyhisselÂm"ın bu dÂvetine isyan ettiler ve: — Muhakkak sen sihre tutulmuş, cıldırmış kimselerden birisin! Sen de şuphesiz bizim gibi yiyip icen bir kişisin. Eğer sen doğru Peygamberlerden isen, doğruluğuna delîl olacak bir delîl getir! dediler. Hazreti Salih onlara — Ey kavmim, Allah"a kulluk ediniz! O Allah ki, sizin icin O"ndan başka ibÂdet edecek hic bir ilÂh yoktur. Bunun Rabbiniz tarafından muhakkak bir delili gelmiştir ki, o, sizin icin bir delîl olarak Allah"ın gonderdiği şu dişi devesidir. Onu kendi haline bırakınız!. Varsın Allah"ın toprağında Hıcr vadisi otlarından yesin!. Sakın ona bir fenalıkta bulunmayınız!. Sonra sizi cok elemli bir azab yakalar. Şunu da hatırlayınız kî, Allah sizi, Ad kavmini helak ettikten, sonra onlara halef kıldı. Ve sizi bu toprakta yerleştirdi. Duz ovalarında yazlık koşkler ediniyorsunuz. Dağlıklarında da kışlık evler yontuyorsunuz. Artık Allah"ın nimetlerini hatırlayınız da O"na iman ediniz! Ve yeryuzunde fesadcı bir zumre halinde gezmeyiniz!. İşte şu bir deve peygamberliğimin doğruluğuna bir delildir. Bu kuyunun suyunu nobetle muayyen bir gun devenin icmek hakkı vardır. Muayyen bir gun de sizin icmek hakkınız vardır. Sakın bu deveye fenalık dokundurmayınız, bunu kesmeyiniz!. Sonra sizi buyuk bir gunun azabı yakalar! dedi. Salih AleyhisselÂm"ın kavminden îmÂn etmeyi kibirlerine yediremiyen eşraf guruhu, etbÂlarından îmÂn eden fukara zumresine, onlarla alay ederek: — Siz Salih"in hakikaten Rabbi tarafından bize ve size gonderilmiş bir Peygamber olduğuna inanıyor musunuz? dediler. Fakirler ve zayıflar takımı da onlara: — Biz Allahu TeÂlÂ"nın Salih AleyhisselÂm"a gonderdiği dîne inanmış kişileriz! diye cevap verdiler. Kibirlenip de îmÂn etmeyen guruh ise: — Sizin iman ettiğiniz o dîni biz inkÂr ediyoruz! dediler ve Allah"ın mu"cizesi olan dişi deveyi boğazladılar ve Allah"ın emrini kabul etmekten kacındılar. . Salih AleyhisselÂm"a da: — Ey Salih, eğer sen hakikaten Peygamberlerden isen bizi korkutup durduğun azabı getir de gorelim! dediler. Bunun uzerine onları bir zelzele, yeryuzunu sarsan şiddetli bir sayha yakaladı da onlar evlerinde coke kalarak sabaha erdiler. Salih AleyhisselÂm ise onlardan dondu ve donmeden once de kendilerine: — Ey kavmim, ben size Rabbimin emirlerini, nehiylerini tebliğ ettim, size guzel oğut de verdim, Ancak siz hayrınız icin calışanları sevmezsiniz! dedi. Semûd kavminin merkezi olan Hıcr şehrinde dokuz kişilik bir şerli cete vardı. Bunlar Semûd"un mutegallibe takımı idiler. Semûd diyarını İslah değil, ifsÂd ediyorlardı. Devenin nobet gunu kuyunun suyunu icip kurutmasına, hayvanların susuz kalmasına canları sıkılarak bu cete ferdleri, Allah adına and icerek aralarında sozleştiler ki, muhakkak Salih AleyhisselÂm"a ve ona îman edenlere bir gece baskını yapalım, oldurelim. Sonra onun vÂrislerine: — Biz Salih"in ve ehlinin oldurulduğunu gormedik! diye yemin edelim. Artık sozumuz sozdur, sozumuzde sadık kimseleriz! dediler. Onlar boyle bir hile tuzağı kurdular. Halbuki Hazreti Allah da onlara bir ceza ve helak hazırlamıştı ki, onlar hÂl anlamıyorlardı. Sonunda muşrikler deveyi boğazladılar, sonra da oldurduklerine pişman oldular. Bu hadiseden uc gun sonra bir sabah vakti azÂb sayhası kendilerini yakaladı da, onlara oydukları sağlam binalar, o kadar servetleri hic bir fayda vermedi.. imansızların hepsi toptan helak oldu. Yontulmuş evleri yaptıkları zulumler yuzunden bom - boş kaldı. Şuphesiz bu hadisede anlamak ve bilmek kaabiliyeti olan bir kavim icin buyuk ibret vardır. İman edenler topluluğu ise bu badireden selÂmete cıkarıldı. Cunku onlar şirkten uzaklaşmışlardı. Salih AleyhisselÂm ile birlikte kurtulan mu"minler dort bin kişi idi. Hazreti Salih bu azabın vaki olmasından once ummetiyle beraber Semûd kavminin arasından cıkarak Şam tarafına gelmiş, Remle kasabasında kalmıştır. Hazreti Salih kavmi ile yirmi sene yaşadıktan sonra yuz elli sekiz yaşında iken Hadramut"da vefat etmiştir. Hazreti Salih"in yukarda gectiği gibi, mucize olarak bu dişi deveyi ortaya koyması, Semûd kavminin kıymetli malının deve olmasındandır. Devenin icazkar hali de dolu bir kuyunun suyunu bir defada icmesidir. Bu mubarek hayvan dağlarda otlar, su nobeti kendisinin olduğu gun gelir, başını kuyuya sokarak bir defada kuyunun suyunu tamamen icermiş. Ertesi gun de Semûd kavmi kuyudan su alır, hayvanlarını su-larlarmış. Resûlullah aleyhisselÂm Tebuk harbinde Semûd"un helak olduğu yerde konakladığı zaman sahabîlerine, buranın kuyusundan su icmemelerini ve buradan su almamalarını ilÂn etti. AshÂb «Ey Allah"ın Resûlu, biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğurduk, su kaplarımızı da doldurduk» deyince, Peygamber aleyhisselÂm «oyle ise hamuru atın, o aldığınız suyuna dokun!» buyurdular. (Â"rÂf, Hıcr, Nemi ve Şuar Sûreleri)
__________________