Sual: Kibir kac ceşittir?
CEVAP:Kibir, kendini başkasından ustun gormektir. Yapıldığı yerlere gore uce ayrılır:
1- Allahu teÂlÂya karşı kibirdir:
Kibrin en kotusu budur. Nemrud, Firavun boyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahu teÂl buyuruyor ki:
(Buyuklenerek bana ibadet etmeyenler alcalmış olarak Cehenneme girecektir.) [Mumin 60]

2- Peygamberlere karşı kibirdir:
Bazıları, Peygamberleri kendileri gibi bir insan gordukleri icin, kibirlenerek onlara uymayı kabul etmediler. Mesela Peygamber efendimiz icin dediler ki:
(Bu da sizin gibi bir insan. Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz, husrana uğrarsınız.) [Muminun 33, 34]

3- İnsanlara karşı kibirdir:
Herhangi bir hususta kendini başkasından ustun goren kibirlidir.

Şam Ordusu kumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretleri buyuk bir kalabalıkla Hazret-i Omer’i karşıladı. Hazret-i Omer kolesi ile nobetleşe deveye bindiğinden, Halife devesinden indi. Yerine kolesi bindi. Devenin yularından tuttu. Ayakkabılarını cıkarıp deredeki sudan gecti. Bunu goren kumandan dedi ki:

— Efendim, butun Şamlılar, bilhassa Rumlar, muslumanların halifesini gormek icin toplandılar. Size bakıyorlar. Bu yaptığınızı nasıl izah edebiliriz?

Hazret-i Omer buyurdu ki:
— Ya Eba Ubeyde! Senin bu sozunu işitenler, insanın şerefini, vasıtaya binerek gitmekte ve suslu elbise giymekte sanacaklar. Biz daha once zelil ve hakir bir kavimdik. Allahu teÂlÂ, bizleri muslumanlıkla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allahu teÂl bizi zelil eder, her şeyden aşağı eder.

Kibir ve tevazu
Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hic kibredebilir mi? İnsan aşağılığını, acizliğini, Rabbine karşı her an izhar etmek mecburiyetindedir. Bunun icin her an her yerde aczini gostermesi, tevazu uzere bulunması gerekir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Allah rızası icin tevazu edeni, [kendini, Muslumanlardan ustun gormeyeni] Allahu teÂl yukseltir.) [Bezzar]

Ehl-i sunnet Âlimleri buyuruyorlar ki:
Allahu teÂl ilim gibi, kudret gibi butun sıfatlarından kullarına biraz ihsan buyurmuştur. Fakat yalnız uc sıfatı kendine mahsustur. Bu uc sıfattan hicbir mahlukuna vermemiştir. Bu uc sıfatı, kibriya, gani olmak ve yaratmak sıfatlarıdır. Kibriya, buyukluk, ustunluk demektir. Gani olmak, başkalarına muhtac olmamak, her şey Ona muhtac olmak demektir. İnsan ise ihtiyac sahibidir. Allah yaratıcıdır, insan ise yaratıktır, fanidir.

Bunun icin kibirlenmek, Allahu teÂlÂnın sıfatına, hakkına tecavuz etmek olur. Kula kibirlenmek yakışmaz. En buyuk gunahtır. Hadis-i kudside buyuruldu ki:
(Azamet ve kibriya bana mahsustur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, cok acı azap ederim.) [Muslim]

Tevazu sahibi olabilmek icin dunyaya nicin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir. İnsan, hic yok idi. Once bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu. Şimdi de, her an hasta olmak, olmek korkusundadır. Nihayet olecek, curuyecek ve toprak olacaktır. Dunya zindanında, her an, ne zaman azaba goturuleceğini beklemektedir. Olecek, leş olacak, boceklere yem olacak, kabir azabı cekecek, sonra diriltilip kıyamet sıkıntılarını cekecektir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu icinde yaşayan kimseye tekebbur mu yakışır, tevazu mu?

Kibir ne kadar kotu ise, tevazu da o kadar iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah icin affedenin şerefi artar, tevazu eden de yucelir.) [Muslim]

(Kişi kibirlenince, iki melek, "Ya Rabbi bunu alcalt!" derler. Tevazu ederse, "Ya Rabbi bunu yukselt!" derler.) [Beyheki]

__________________