1) Nice insanlar gordum, uzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gordum, icinde insan yok.
2) Aşk, davaya benzer, cefa cekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki..
3) Sen diri oldukca olu yıkayıcı seni yıkar mı hic?
4) İsa’nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
5) Dert, insanı yokluğa goturen rahvan attır.
6) Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
7) Leş, bize gore rezildir ama, domuza, kopeğe şekerdir,helvadır.
8) Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bulbul, kuzgun bağırıyor diye guzelim sesini keser mi hic?
9) Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye calışır.
10) Dikenden gul bitiren, kışı da bahar haline dondurur. Selviyi hur bir halde yucelten, kederi de sevinc haline sokabilir.
11) Nasıl olur da deniz, kopeğin ağzından pislenir, nasıl olur da guneş uflemekle soner?
12) Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yone ucar
13) Tovbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dunyadan goğe sıcrayıverir.
14) O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise olum zehiri ile. İcindekine bakarsan padişahsın, kabına
bakarsan yolu yitirdin.
15) Genişlik, sabırdan doğar.
16) Korkunc bir kurban bayramı olan kıyamet gunu, inananlara bayram gunudur, okuzlere olum gunu.
17) Kim daha guzelse kıskanclığı daha fazla olur. Kıskanclık ateşten meydana gelir.
18) Dunya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kacının.
19) Irmak suyunu tumden icmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar icmemenin de imkanı yok.
20) Gurzu kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Cunku bu ten gozu, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
21) Ey altın sırmalarla suslu elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.
22) Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şuphe eder.
23) Birisi guzel bir soz soyluyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
24) Oruc tutmak guctur, cetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
25) Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gulun, dikene sabretmesi, gule guzel bir koku verir. Arslanın, sabredip
pislik icinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.
26) Zahidin kıblesi, lutuf, kerem sahibi Allah’tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.
27) Allah ile olduktan sonra olum de, omur de hoştur..
28) Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “ozrum vardı, kendimde değildim”der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana,
onu sen cağırdın.
29) İnsan gozdur, goruştur, gerisi ettir. İnsanın gozu neyi goruyorsa, değeri o kadardır.
30) Birinin başına toprak sacsan başı yarılmaz. Suyu başına doksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpic yapman gerek.
31) Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa onunde yuzlerce dağ var
32) Kabuğu kırılan sedef uzuntu vermesin sana, icinde inci vardır.
33) Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulum nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak.
34) Hicbir kafire hor gozle bakmayın. Musluman olarak olmesi umulur cunku.
35) Şu deredeki su,kac kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.
36) Yol kesenler olmadıkca ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkca,sabırlılar ,gercek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır?
37) Oyun ,gorunuşte akla uymaz ama cocuk oyunla akıllanır.
38) Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da koylulerde.
39) Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden cıkar.
40) Alışsan guvercin sallanan kamıştan kacar mı hic?O kamıştan goklere ucan yere alışmamış olan guvercin urker,kacar.
41) Mal, sadakalar vermekle hic eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur.
42) Calınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına goturur.
43) Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur.
44) Her korkuda binlerce eminlik vardır,goz karasında onca aydınlık mevcut.
45) Verdiğini geri alan kişi, kopek gibi kusmuğunu yemiş olur.
46) Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzını,şarabı verene ac.
47) Ekme gunu gizlemek toprağa tohumu sacmak gunudur. Devşirme gunuyse tohumun bittiği gundur,karşılığını bulma gunudur.
48) Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıctır.
49) Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl guler?
50) Bulbullerin guzel sesleri beğenilir de bu yuzden kafes ceker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
51) Meyve ekşi bile olsa, olmadıkca ona ham derler
52) Cayırlıktan, cimenlikten esip gelen yel, kulhandan gelen yelden ayırt edilir.
53) Dunya malı, bedene tapanlara helaldir.
54) Gercek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sozun kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, soz soyleyenin soluğundan anlaşılır.
55) Her dil, gonlun perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
56) Ahlaksızların bağırışıyla, yurekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.
57) Kotu nefis, yırtıcı kuştur.
58) Hırsın yemdir, cehennemse tuzak.
59) Doğan, avdan av getirir, fakat kendi kanadıyla ucar da avlanır. Padişah da bu yuzden onu keklikle, cil kuşuyla besler.
60) Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.
61) Yemekle dolu karın, şeytanın pazarıdır.
62) Sozle anlatılan şey, yalan bile olsa, kokusu, gercek olduğunu da haber verir, yalan olduğunu da.
63) Canım bedenimde oldukca, kulum, koleyim, secilmiş Muhammet’in yolunun toprağıyım. Birisi sozlerimden bundan başka soz
naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sozden de.
64) Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, oluler dirilir. Sevgiden, padişahlar
kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
65) Mumundur karanlık veren sana. Anlatırdım bunu ama, gonlunun beli kırılıverir. Gonul şişesini kırarsan artık, yaşamak fayda vermez.
66) Ruşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparca olmuş gonul hırkalarını diker, yamarız biz.
67) Aşıkların gonullerinin yanışıyla gozyaşları olmasaydı, dunyada su da olmazdı, ateş de.
68) İki parmağının ucunu gozune koy. Bir şey gorebiliyor musun dunyadan? Sen goremiyorsun diye bu alem yok değildir.
Gorememek ayıbı, gostermemek kusuru, uğursuz nefsin parmağına ait işte.
69) İnsan, gozden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Goz ise ancak dostu gorene denir. .
70) Bir gomlek derdine duşeceksin ama belki o gomlek kefen olacaktır sana.
71) Dun gecti gitti. Dun gibi, dunun sozu de gecti. Bugun yepyeni bir soz soylemek gerek.
72) Saman copu gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman copune değmezsin.
73) O dağa bir kuş kondu, sonra da ucup gitti. Bak da gor, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
74) Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra
75) Gordun ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
76) Nefsin, uzum ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukca, ruhunun uzum salkımını gorebilir misin ki?
77) Ağzını kapa ve altın dolu avucunu ac. Ceset cimriliğini bırak da comertliği sec.
78) İnanmışsan, tatlı bir hale gelmişsen, olum de inanmıştır, tatlılaşmıştır. Kafirsen, acılaşmışsan, olum de kafirleşir, acılaşır sana.
79) Doğruluk, Musa’nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya cıkınca, butun eğrilikleri yutar.
80) Bir kotuluk yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah’ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir.
81) Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir gunahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.
82) Uzerinde pek cok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru ceker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi
havada olur.
83) Topluluk bizim yanımıza geliyor. Susacak olsak, incinirler. Bir şey soyleyecek olsak, onlara gore soylemek lazım geldiğinden o zaman da biz inciniriz
84) Umit, guvenlik yolunun başıdır.
85) Kuş seslerini oğrenen kimse, kuş olmadığı gibi aynı zamanda kuşların duşmanı ve avcısıdır.
86) Dert, insana yol gosterir.
87) İman, namazdan daha iyidir. Cunku namaz beş vakitte, iman ise her zaman farzdır.
88) İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dort kanatlı oldukları halde ucamazlar, cunku ikilik mevcuttur.
89) Sokak kopeğine ister altın, ister yunden tasma tak, yine sokak kopeği olmaktan kurtulamaz.
90) Cubbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında bulunan bir hunerdir.
91) Değil mi ki gonul mutfağında yemekler tabak tabak, peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım?
92) Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda boyle bir şupheye duşuyorsun?
93) Testi taştan korkar ama o taş ceşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.
94) Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Cunku bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları ortmek yaraşır.
95) Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?
96) Varlık peteğini oren arıdır. Arıyı vucuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur
97) Dunya kopuktur. Tanrı sıfatlarıysa denize benzer. Fakat şu cihan kopuğu, denizin arılığına, duruluğuna perdedir.
98) Sozun icini elde etmek icin harf kabuğunu yar. Saclar da sevgilinin yuzunu, gozunu orter.
99) Burnuna sarımsak tıkamışsın, gul kokusu arıyorsun.
100) Biz, tulumla, kuple, testilerle tatmin olmayız. Bizi cekip ırmağınıza goturun.

__________________