arkadaşlar, bugun ku gazetelerden birinde okudum bu yazıyı ofise gelirken... kendimizden ve cevremizdekilerden cok şey var bu yazıda... kac kez oldurduk sevdiğimizi???????? buyrun okuyun...
Sahnedeki Hurrem gozlerini kırpmadan ama kederle cevap verdi gencliğine: "İnsan sevdiğini oldurur."
Kısa bir sessizlik asılı durdu aralarında...
Sahnedeki Hurrem'lere yazarın hunerle soylettiği keskin, acı, serin, sıcak, irkilten, inandıran kelimelerin sihrine kapılmış, gozumuzu kırpmadan izliyorduk: "insan sevdiğini oldurur" dedi Hurrem, gırtlağından cıkan son nefes gibi sesle. Bir ihtirasın ruzgÂrı onune katmış suruklerken Hurrem'i, o, ruzgÂrla dans eden bir kadın hikÂyesi anlatıyordu. "İktidar'ı, en cok isteyen değil iktidarla baş etmesini bilenler elde eder" diyordu. "Ben bu sarayın koridorlarında icimden onlarca kadın cıkarmayı ve o kadınları saray halkına inandırmayı oğrendim" diyordu. "Gokyuzundeki onlarca yıldızın arasında Ay olmak da vardı, bir gun bunu anladım" diyordu...
***
Kendiniz olmaya başladığınız yıllardan kalma bir isim, bir gun bir yerde "başansıyla" karşınıza cıktığında tatlı bir mutluluk, tuhaf bir gurur duyarsınız, herkese bunu soyleme isteği icinde. Benim icin o isimlerden biri, yukarıya aldığım satırların yazan Ozen Yula. Ben universite birinci sınıftayken hayranlıkla dinlediğimiz, yuksek lisansını yapan bir "edebiyat ve tiyatro delisi"ydi. Kitaplar, oyunlar yazdı. Oduller, oduller aldı. Yıllarca daha vitrindeyken sevdim yeni cıkan her kitabını.
Gectiğimiz hafta "artık İstanbul'da tiyatroya gitmek istemiyorum" dedim kulağına. Gerekcelerimi sıraladım. Dinledi, hak verdi coğuna ama her zamanki o ağırbaşlı ve zarif haliyle "Seni Gayriresmi Hurrem'e. davet ediyorum. Seyret, sonra konuşuruz" dedi...
***
Sahnedeki iki kadının; Rozet Hubeş (nasıl tadına doyulmaz bir olgun, oturmuş oyunculuktur o) ve Şebnem Kostem (genc, belli ki coook calışkan, tempolu, cok yetenekli; umut, gelecek, enerji dolu, harika) yaptıkları benim icin cok onemliydi; Ayşenil Şamlıoğlu'nun muhteşem yonetmenliği ve Feyza Zeybek in tasarımlarıyla "tiyatro yaşar" diyorlardı. Bunu tam uc sezondur soyluyorlar.
Oyundan sonra soğuk bir sonbahar gecesine cıktık. Ozen'e sanldım sevgiyle, gurur ve gıptayla... Karşıya gecerken "İnsan sevdiğini oldurur" diye mırıldandım... Ozen bana bakıp "Oscar Wilde" dedi. İyi dize hayatta cok kez yerini bulur...
Eve geldim, bilgisayanmı actım ve Oscar Wilde'ın daha once okumadığım o şiirini buldum. Diyordu ki:
"Bu boyle bilinsin herkes tarafından, Kiminin ters bakısından gelir olum, Kiminin iltifatından, Korkağın opucuğunden, Cesurun kılıcındanl"
Gozlerim biber dokulmuş gibi yanıyor yorgunluktan. Gece yansı, tarihin icinden bir kadına soyletilmiş "bugunun cumlesi" kafamı kurcalıyor. Bir daha, bir daha okuyorum. "Kimisi aşkını genclikte oldurur, Yaşını başını almışken kimi; Biri Şehvet'in elleriyle boğazlar, Birinin altındır elleri"
Yatak odamda, makyaj masamda okuyorum bu satırları. Az once aynaya baktim. Duşundum; kac kişiyi oldurdum acaba? Ya da kac kişi oldurmuştur beni, kac sabah? "Yumuşak kalpli bıcak kullanır Cunku ceset soğur hemen"
Sabah olmak uzere. Etkisi soğumadan yazayım istedim. Anladım ki hayatta kalma cabasının otesinde bir cırpınış bizimkisi... Nefes almak icin insan sevdiğinin nefesini cekip alıyor ciğerinden. Gozlerim yanıyor. "Kimi pek az sever, kimi derinden, Biri muşteridir, diğeri satıcı; Kimi vardır, gozyaşlarıyla bitirir isi, Kiminden ne bir ah, ne bir figan: Cunku her insan oldurur sevdiğini"
Oyundan sonra bir masada oturuyorduk. Ozen birden "uzun bir yol var onunde; bil, gul ve inan" dedi. Yazar bazı cumlelerin karşısına diyalog yazmaz. Yonetmen yorum ister oyuncudan. Bazen "Bir bakış yeter her şeyi anlatmaya." Sadece baktim. "Oyundaki ince işcilik beni bitirmiştir" dedim. Guldu.
Peki ne diyor Oscar Wilde şiirin sonunda? Hep yaşadığımız gerceği:
"...Gene de olmez insan." Siz kac kere oldum sandınız?
İclal AYDIN
__________________
her insan oldurur sevdiğini...(mi?)
Sohbet Muhabbet0 Mesaj
●16 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sohbet Muhabbet
- her insan oldurur sevdiğini...(mi?)