Tevbe İle Arinmak
--------------------------------------------------------------------------------
TEVBEYLE ARINMAK
İstiğfar ve tevbe farzdır. İstiğfar amel defterini gunahlardan, tevbe kalbi gunah kirlerinden temizler. Biri dille, diğeri kalple olur. İstiğfar kolay, tevbe zordur. İstiğfar, Yuce Allah'a donuşun başı, tevbe ise sonudur. Tevbenin kabulu de, kulun ilÂhi dostluğa alınmasıdır.
İnsan, işlemiş olduğu gunahların ahiret gununde karşısına cıkmaması icin Allah'tan mağfiret diler, yani istiğfar eder. Aynı gunahları tekrar işlememek icin de kalben tevbe eder ve bir daha yapmamaya azmeder. Bunun icin gosterdiği gayret de kalbinin temizlenmesine sebep olur.
Temizlenmeyi isteyen, bu isteğin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Bu iş, Yuce Allah'tan hayırlı rızık, ilim ve şifa istemeye benzer.
Bir kimse, “ Allahım, senden hayırlı rızık istiyorum” diye dua ediyor. Ardından rızkın gelmesini beklemiyor, rızık icin meşakkatlere katlanıyor, yol arıyor, sebeplere yapışıyor, yoruluyor ve sonucta nasibine ulaşıyor. Yuce Allah'tan ilim ve sıhhat isteyen kimse icin de durum aynı. Bunun gibi isteyen talep eder, talep eden peşine duşer, arayan bulur...
Yuce Allah, “Şuphesiz nefsini temizleyen kurtulmuş, onu gunah kirleri icinde bırakan ise helÂk olmuştur.” (Şems, 9-10) buyurarak ebedi saadeti tevbe ve temizliğe bağlamıştır.
Tevbe isteyen kul da terbiye yoluna girer. Terbiyenin sebeplerine yapışır, sıfatlarını guzelleştirme derdine duşer. Yuce Allah'tan yardım ister, kendisine yardım edilir, yol acılır.
Gule bahcıvan gerek
İstiğfar tek başına olur, fakat terbiye tek başına olmaz. Buyuk veli Ebu Ali ed-Dekkak rh .a., terbiye murşidsiz olmaz der ve kendi başına terbiye olmak isteyenlerin durumunu şu misalle anlatır:
“Kendi başına kalan kimse, dağ başında buyuyen ağaca benzer. Onun yaprağı olur, fakat meyvesi olmaz. Olsa da tatlı olmaz.”
Kalpteki kinin, hasedin, rızık korkusunun, kendini beğenmenin, aşırı dunya sevgisinin, şehvet ve şohret tutkusunun kendiliğinden gitmeyeceğini bilmelidir. Butun gunahlar, kalbi ve ruhu hapiste tutmakta ve gaflete, Sevgili'den ayrı kalmaya sebep olmaktadır.
Kotulukleri iyilikler giderir
Mumin, kalbinin hallerini, sıfatlarını, niyetlerini kontrol edip kurtuluş yolunda ne kadar ne yaptığını duşunmelidir. Kalbini duşunmeyen kimsenin terbiye olması, kotu sıfatlardan kurtulması, ilÂhi aşkla boyanıp Yuce Allah'a doğru yol alması mumkun değildir.
Nasuh tevbesi etmeli, temizlenmelidir. Alimler, boyle bir tevbe ile Yuce Rabbi'ne dost olmak isteyen kimselere şunların gerekli olduğunu bildirmişlerdir:
Allahu TealÂ'ya isyan etmenin haram, itaat etmenin farz olduğunu bilmek,
Bir gunaha duştuğunde, hemen tevbe edip onda ısrar etmemek,
Olene kadar istikamet uzere itaat icinde yaşamaya azmetmek,
Mağfiret edilmeyi umit etmek,
İşlediği kusura kefaret olması icin, Rasulullah s.a.v.'in: “Kotulukten sonra bir iyilik yap ki onu temizlesin” (Tirmizî, Darimî, Ahmed) hadisine uyarak, gunahın peşinden guzel bir iş yapmak.
Once sabır, sonra sabır
Alim olsun cahil olsun, her muminin en buyuk hedefi, kalbini temizleyip Yuce Allah'ın sevgisine ulaşmaktır. Bunun icin her careye başvurmalı, sabretmelidir.
İmam Gazalî rh .a.'in naklettiğine gore, Ebu İshak el- İsferÂyinî şoyle demiştir:
“Otuz sene boyunca Allahu TealÂ'nın bana nasuh tevbesi nasip etmesi icin dua ettim, sonunda nasip oldu. Kendi kendime, ‘ Subhanallah ! Bir hacetim icin Allahu TealÂ'ya otuz sene dua ettim. İsteğim yeni kabul edildi' dedim. O sırada bir ruya gordum. Ruyamda birisi şoyle diyordu:
Bu işe hayret mi ediyorsun? Sen Allahu TealÂ'dan ne istediğini biliyor musun? Tevbe ile Yuce Allah'ın seni sevmesini istiyorsun. ‘Şuphesiz Allah, cokca tevbe edenleri ve guzelce temizlenenleri sever' ayetini işitmedin mi? Bu basit bir hacet midir?”
Bu nakilden sonra İmam Gazalî rh .a. diyor ki:
“Şu buyuklerin guzel haline, kalplerinin ıslahı ve ihyası icin gosterdikleri gayrete ve ahiretlerine azık hazırlamak icin cektikleri zahmete bak!” (MinhÂcu'l-Âbidîn)
Muridin gayreti, murşidin himmeti
Gercek tevbe ve terbiye, sadece ahlÂk kitaplarını, tasavvufî eserleri ve tarihteki ornekleri okumakla gercekleşmez. KÂmil bir murşidin rehberliği, nazar ve feyzi olmadan, bu manevi temizlik ya noksan olur, ya hic olmaz. Bu konuda Omer Ziyauddin Dağıstanî k.s. şu uyarıda bulunur:
“Tasavvufî eserleri okumakla boş yere omur tuketeceğine, o eserlerde anlatılanları hallenmiş bir murşide teslim olup, onun işareti uzere amel eder, zikir, fikir ve huzur ile Allah'tan gayrıyı kalbinden temizlemeye calışırsan, bu senin icin daha hayırlı olur.” (Omer Ziyauddin, Tasavvuf ve Tarikatlarla İlgili Fetvalar)
Bu konuda ariflerin kutbu Şah-ı Nakşibend k.s. diyor ki:
“Bize katılmak isteyenlerin yapması gereken, sohbetimizin tesiri oluncaya kadar bizimle beraber olmasıdır. Cunku bu beraberliğin sonucunda kendisinin yetenekleri ortaya cıkar.
Sohbetimize katılanların kalbine ilÂhi muhabbet tohumları ekilir. Ne var ki, bazı kimseler, iclerini saran şehvet ve dunyevî kirlerden dolayı bu muhabbet tohumlarını geliştiremezler.
Bize duşen gorev, talebelerimizin kalplerinden kirleri gidermek, ilÂhi muhabbet tohumlarının gelişmesini engelleyen şeyleri temizlemektir. Kalplerinde muhabbet tohumu olmayan kimseler icin yapmamız gereken, onların gonullerine ilÂhi muhabbet tohumlarını ekmemizdir.
Eğer bu kimseler elden geldiği kadar hallerini korumaya gayret gosteriyor ve feyz almak icin nefsin engellerini aşmaya caba harcıyorlarsa, bu durumda bize duşen vazife, feyiz ve şefkatle onların terbiyesi ile meşgul olmaktır.
Bu terbiye gece gunduz devam eder. Onların bize uzak veya yakın olmaları fark etmez.” (Ahmed Sıddıkî, Şah-ı Nakşibend)
__________________
TOvbe İle Arinmak
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- TOvbe İle Arinmak