Kurban
Adak Etinden Kimler Yiyemez
Adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını fakirlere vermesi gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak verir. Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve furruna ve gecimi uzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yukselen soya denir. Furu, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Adak yapılan hayvanın cinsi belirtilmezse
Adakları yerine getirmek din bakımından sorumluluk taşıdığı icin zorla yerine getirilemez. Bunlar her mukellefin manevi sorumluluğuna bağlı olan şeylerdir. Başkasının mudahalesi olamaz. Adak yapan yapılan hayvanın cinsi belirtmezse, adak yapsa, bir koyun kurban etmesi gerekir.
Akika Kurbanı
Yeni doğan cocuğun başındaki tuyune (Akîka) denir. Boyle bir cocuk icin Cenab-ı Hakk'a şukur yerine gecmek uzere kesilen kurbana da "Akîka" adı verilmiştir. Bunun muslumanlarca asıl adı "Nesîke"dir.
Akîka, bizce mubah ve guzeldir. Uc İmama gore ise sunnettir. Zahiriyye meshebinde vaciptir.
Akîka kurbanı, cocuğun doğduğu gunden buluğ cağına erinceye kadar kesilebilir. Fakat yedinci gunu kesilmesi daha faziletlidir. Cocuğun yedinci doğum gunu adı konulur ve başının sacları kesilip ağırlığınca altın veya gumuş sadaka verilir. Aynı gunde bu kurban kesilir; cunku boyle yapılması uc İmama gore mustahabdır.
Kurbana elverişli olan hayvan akîkaya da yeterli olur. Erkek cocuk icin bu kurban kesilebileceği gibi, kız cocuk icin de kesilir. Bunlardan her biri icin bir koyun kesilmesi yeterli olur. Erkek cocuk icin iki kurban kesilmesi gereğini soyleyenler de vardır.
Akîka kurbanının kemikleri, cocuğun sağlık ve selametine bir hayır dileği olsun diye, kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve oylece pişirilir. Bunu yapmak mustahabdır. Diğer bir bakımdan da, cocuğun mutevazi olmasına ve kotu huylardan korunmuş olmasına bir işaret olsun diye kemiklerin kırılması mustahab gorulmuştur.
Akîka kurbanının etinden sahibi yiyebilir, başkalarına da yedirebilir, sadaka da verebilir.
Asgari Ucretliye Kurban Duşer mi?
Kurban bayramı gunlerinde, borc harc dışında, eldeki para miktarı 85 gram altının tutarını geciyorsa kurban kesilir. Seksen beş (85) gramın altındaki altına da zekÂt duşmez. Bu mikdarı gecerse kırkta bir oranında zekÂtı vardır.
Bayram Namazı
Guneş doğduktan ve kerahet vakti cıktıktan sonra, oğleye kadar kılınır. Herhangi bir sebeple ilk gunu kılınamazsa ertesi gunu kılınır. Bayram namazı Cuma namazı gibi ancak cemaatle kılınır. İki rekattır. Şoyle niyet edilir:
"Niyet ettim Allah rızası icin kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama.'' Bundan sonra tekbir alınır. Birinci rekatta "Suphaneke" okunur. Sonra imam acıktan, cemaat tarafından da gizlice uc defa "Allahu ekber" diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir. Ucuncu tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır. İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır. İkinci rekata kalkıldığında imam once Fatiha ve sûre okur. Sonra birinci rekatta olduğu gibi uc defa tekbir alınır. Her uc tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir. Dorduncu tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyÂt ve salli barik okunur, sonra selÂm verilir.
Gayr-i Muslim Ulkede Kurban Kesilir mi?
O ulkede yaşadığınıza gore, şu anda orası sizin ikÂmet ettiğiniz yer (vatan-ı ikÂmet) oluyor. Boyle bir yerde, namaz, oruc, zekÂt ibÂdetlerini yerine getirdiğiniz gibi, kurban da kesebilirsiniz, kesmelisiniz; cunku o da bir ibadettir. Kestiğiniz kurbanın etini sadece aile fertlerinin yemesinde dînî acıdan bir mahzur soz konusu değildir. Kurban etinin uce taksim edilip bir bolumunun fakirlere, bir bolumunun akraba ve dostlara dağıtılması bir bolumunun de ev halkıyla yenilmesi tavsiye edilen bir faziletli davranıştır. Nitekim hane halkı kalabalıksa, tamamının o evde tuketilmesinin sakıncalı olmadığı da yine fakihlerin tavsiyesi cumlesindendir.
Hacı kurbanı burada kesilemez mi?
Hacıların hacda kesmek zorunda oldukları şukur kurbanının burada, ulkemizde kesmeye imkan yoktur!
Şu acıdan imkan olmaz. Hacılar, kurbanlı hacca niyet etmeleri halinde bu kurbanı, Harem sınırları icinde kesmeye mecburdurlar. Değil ulkemizde kesmeleri, Mekke'de bile kesseler Harem sınırları dışında keserlerse yine borclu kalmış olurlar.
Hangi Ayıplar Hayvanın Kurban Olmasına Mani Olur?
Bilindiği uzere kurban bir ibadettir. Bunun icin kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır. Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir. Bu kusurlar kısaca şunlardır:
-İki veya bir gozu kor olan,
-Aşırı derecede zayıf olan,
-Kesim yerine yuruyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
-Kulağının, kuyruğunun veya tenasul organının ucte birinden fazlası gitmiş olan,
-Dişlerinin yarıdan fazlası duşmuş olan,
-Doğuştan kulağı ve tenasul organı olmayan,
-Koyun ve kecide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
-Burnu kesilmiş olan,
-Dilinin coğu kesilmiş olan,
-Olum derecesinde hasta olan.
Boyle kusuru olan hayvanları kurban etmek cÂiz değildir. Bunun icin kurbanlık satın alınırken kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekir.
Hangi Hayvanlar Kurban Edilir?
Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keci, deve, sığır ve mandadır.
Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile kecinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyunlar altı ayı tamamladıkları halde bir yaşını doldurmuş gibi gosterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir.
Bir koyun veya keciyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Ortakların tek veya cift olmalarında bir sakınca yoktur.
Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır. Mesel ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir. Cunku hepsinin niyeti ibadettir. Fakat ortaklardan biri her hangi bir ibadet değil de et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz, diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar.
Hayvan Kesilmeden Kurban Gunleri Gecerse
Kurban bayramında kesilmek uzere satın alınmış olan kurban hayvanı, kesilmeyip de kurban kesme gunleri gecmiş bulunsa, o hayvanın, mevcut ise bizzat kendisini, olmuş ise kıymetini fakirlere sadaka olarak vermek gerekir. Ertesi seneye bırakılmaz.
İki ayrı maaş alan eşlerin ayrı kurban kesmeleri gerekir mi?
Karı koca ikisi de memur olsa, ikisi de maaş alsa veya ikisi de ticaret yapsa, kazancları ayrı değilse, kadının parası kocasının, erkeğin parası karısının sayılıyorsa, yani hepsi aynı kazanın icine giriyorsa, bunların ikisinin ayrı kurban kesmeleri gerekmez, ikisi icin bir kurban kifÂyet eder. Fakat zenginlikleri ayrı ise, yani kadın kendi parasının sahibi ise veya kadının kendi malı olan ve mikdarı 85 (seksen beş) gramı gecen altını bulunmakta ise yahut bayram gunlerindeki rayic uzerinden 85 gram altına tekabul eden parası varsa, bu durumda onun da kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmek icin, zekÂtta olduğu gibi sahip olduğu zenginliğin uzerinden bir sene gecmesi gerekmez. Kurban bayramı gunlerinde zengin olan kimse kurban keser.
Kaza Kurbanı Niyetiyle Ortak Olmak
Soru: Ortaklardan biri gecen senenin kurbanına niyet etse, bu ortaklık gecerli olur mu?
Cevap: Gecerli olur. Yalnız kaza niyetiyle katılan ortağın kurbanın etinden faydalanması caiz değildir. Tamamını fakirlere dağıtması gerekir.
Kurban Etinin Taksimi
Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde etleri ortaklar arasında tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir. Ancak bir ailenin fertleri icin kurban edilen hayvanın etini taksim etmek gerekmez. Bunun gibi ortaklaşa kurban kesenler kurban etini tamamen yoksullara veya bir hayır kurumuna verecek olurlarsa yine kurban etini taksim etmeleri gerekmez.
Kurban etinin hepsini yoksullara sadaka olarak dağıtmak veya kendisi ve coluk cocuğu icin alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı, kurban etini uce taksim edip, birini kurban kesmeyen yoksullara sadaka olarak dağıtmak, bir bolumunu de akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi coluk cocuğu ile yemektir.
Kurban etinden musluman olmayan komşulara da vermek caizdir.
Şayet kurban kesen kimsenin coluk cocuğu kalabalık ve hali vakti de cok iyi değilse bu takdirde kurban etini sadaka ve hediye olarak dağıtmayıp, tamamını coluk cocuğu icin alıkoyması daha uygun olur. Cunku kan akıtmakla kurban vecibesi yerine getirilmiştir.
Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu?
Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar: Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın ruknu, kurban edilmesi cÂiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olur.
Yalnız kurban kendisine vacip olan kimse satın aldığı kurbanı her hangi bir sebeble kurban gunlerinde kesmez veya hic kurban satın almaz ise kurban gunleri gectikten sonra, bu kimse kurbanlık hayvanının kıymetini fakirlere sadaka olarak verir. Satın alıp kesmediği kurbanını ise canlı olarak fakire verir. Kurban gunleri gectikten sonra daha once satın alınmış kurbanlık artık kesilmez.
Kurbanın Kazası
Kurban kesme gunlerinde kurbanını herhangi bir nedenle kesmeyen bir kimse, bir an once bunu kaza etmesi gerekir. Bu da ya bedelini fakirlere sadaka olarak vermek, ya da mevcut kurbanlık hayvanı canlı olarak fakire vermek veya kesip etin tamamını dağıtmak suretiyle olur. Etinden hic istifade edemez.
Kurban Ailede Kimin Adına Kesilir?
Hanefi Âlimlerinin goruşlerine gore, aile icinde, şahsı adına kimin serveti varsa kurban onun adına kesilir. Aile icinde her zengin şahıs, kendi adına kurbanını kesmekle mukellef olur. Ailede kendi adına serveti bulunmayanların ise hicbirine kurban gerekmez. Yani zengin olmayan aile fertleri kurbanla mukellef olmazlar...
Diyelim ki servet, aile reisinin şahsına aittir. Oyle ise kurban borclusu da servetin sahibi olan aile reisidir. Aile icinde serveti olmayan otekilerin kendi adlarına kurban kesme mecburiyetleri soz konusu olmaz.
Bu sebeple de serveti olmayan aile fertlerinin kurbanı kendi adlarına kestirmek istemelerine gerek olmaz. Cunku boyle bir mukellefiyetleri soz konusu değildir. Bilindiği uzere borc kimin ise odeme mecburiyeti de ona aittir. Borcu olmayanın odeme mecburiyeti de olmaz. Hanefi mezhebinin gereği budur. (4)
Kurban Bir İbadet midir Yoksa Gelenek midir?
Kurban bir gelenek değil, kitap ve sunnetle meşrûiyeti sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekat gibi Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kur'an-ı Kerim'de şoyle buyuruluyor:
"Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin icin onlarda hayır vardır. O halde onları on ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken uzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Boylece onları sizin emrinize verdik ki, şukredesiniz." (Hacc, 36)
Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şoyle buyurmuşlardır:
"Ademoğlu kurban bayramı gunu, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şuphesiz ki o kesilen kurban kıyamet gunu boynuzları ve kılları ile gelir. Hic şuphe yok ki, kurbanın kanı yere duşmeden once Allah katında kabul gorur. Oyle ise gonullerinizi kurban ile hoş edin."
Kurban Borcu Duşer mi?
Gecen yıl kurban kesecek durumda olmamıza rağmen kurban kesmemiştik. Şimdi maddi durumum iyi değil. Kurban borcum uzerimden duşer mi?
Kurbanın vacip olmasında kurban kesme gunlerinin sonu muteberdir. Size gecen yıl kurban vacipti. Şuan ki durumunuz borcu uzerinizden duşurmez. Kurbanın kazası olarak, bedelini Musluman bir fakire vermelisiniz.
Kurban Kesmenin Şartları Nelerdir?
-Kurban kesecek kimsenin: Musluman, hur ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir.
-Akıllı ve bulûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilÂf vardır. İmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf'a gore kurban kesmekle mukellef olmak icin akıllı ve bulûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan cocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed'e gore ise akıl ve bulûğa ermek şarttır. Fetva bu goruşe goredir.KÂfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyÂm-ı nahr (Kurban kesme gunleri) da musluman olana veya bulûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir
-Seferî olanlar kurban kesmekten muaftır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vucûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler icin bu vucûbiyet duşmez. EyyÂm-ı nahr'da yolculuğa cıkan kişi, vakit cıkmadan mukîm olursa kurbanla mukelleftir. EyyÂm-ı nahr'ın ilk gunlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gun sefere cıkan kişiden vucûbiyet duşer.
-Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla mukellef olmaktır. Bu durumdaki muslumana kurban kesmek vaciptir.
-Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mukellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına duşerse eyyÂm-ı nahr'da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez.
Kurban Nasıl Kesilir?
Hayvan incitilmeden kesilecek yere goturulur. Devenin dışındakiler kıbleye karşı sol tarafları uzerine yavaşca yatırılır. Kolaylık olması icin uc ayağı da bağlanır. Sonra kesecek olan:
"Allahu ekber, Allahu ekber, l İlÂhe illallahu vellahu ekber, Allahu ekber ve Lillahilhamd. BismillÂhi Allahu ekber'' der, ara vermeden buyuk ve keskin bir bıcakla keser.
Sadece "BismillÂhi Allahu ekber'' diye kesse de olur.
Usulune gore bir kesim yapmış olmak icin, hayvanın yemek ve nefes boruları ile iki şah damarının kesilmesi gerekir.
Kurban kesildikten sonra sahibi, Allah rızası icin iki rekat namaz kılar, sonra da dua ederek CenÂb-ı Hak'tan dileklerde bulunur.
Kurban Nedir
Kurban bayramı gunlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban, Allah TealÂ'nın ihsan buyurduğu varlığa bir teşekkurdur.
Kurban Nicin Kesilir?
Kurban Allah'a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Allah'ın rızasını kazanmak icin kesilir. Allah'tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve boyle yapanlara Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Allah'tan başkası nÂmına hayvan kesene Allah lÂnet etsin" şeklindeki ifÂdeleriyle uyarmıştır.
Kurban ve Seferilik
Sual: Evli olup ailesi ile beraber gurbette bulunduğu şehirde uzun yıllar bulunsa ve fakat omur boyu yerleşmeyi duşunmese, buradan doğup evlendiği yere bayramda 15 gunden az sure ile gidip orada kurban kesse kesilen kurban vacip kurban olur mu?
CEVAP : Bir gunluğune de gitse orada mukim olur, kestiği kurban vacip olur.
Sual: Bircok insan Kurban bayramında memleketine gidip kurbanı orada kesiyorlar. Bunlar bilerek veya bilmeyerek yaşadıkları şehre yerleşmeye niyet etmişse, fakat kurbanları bayram vesilesiyle gittiklerinde doğdukları yerde kesseler bunlar vacip olan kurban borcundan kurtulur mu?
CEVAP: Gittikleri yerlerde mukim oluyorlarsa vacip olarak keserler. Seferi iseler zaten kurban vacip olmuyor, keserlerse nafile olur.
Sual: Vatan-ı aslimiz İstanbul’dur. Hanımım nisap miktarı mala sahip olduğu icin kurban kesmesi vacip. Bayramda Tekirdağ’a gidiyoruz. Tekirdağ’da birisine kurban icin vekalet verdik. Fakat Tekirdağ’da seferi oluyoruz. Vacip sevabı almak icin ne yapmak gerekir?
CEVAP: Tekirdağ’da kurban kesilirken İstanbul’da bulunursanız yani mukim olursanız kurban vacip olur. Telefonla oğrenirsiniz. Kestik derlerse buradan hareket edersiniz.
Sual: Seferde olan zengin birisi kurban bayramının ucuncu gunu vatan-ı aslisinin icinden transit gecse kurban kesmesi vacip olur mu?
CEVAP: Şehir kucuk ise, icinden geciyorsa vacip olur. Buyuk şehir ise, evleri ile cevre yolu arasında, mezarlık, fabrika, kışla, ırmak, deniz, harman yeri, futbol sahası gibi yerler var ise, o zaman vatan-ı aslisine girmemiş olur, vacip olmaz.
Sual: Bir zengin, işi olduğu icin bayramın birinci gunu kurban kesmeden sefere cıksa gunaha girer mi?
CEVAP: Kurban, bayramın ucuncu gunu kesilmesi vacip olduğu icin sefere cıkmakla gunaha girilmiş olmaz.
Sual: Bir zengin, kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere cıksa ve bayramın ucuncu gunu de seferde olsa, vekalet verip o koyunu kestirmesi gerekir mi?
CEVAP: Kestirmesi gerekmez, yani seferde olduğu icin kurban kesmesi vacip olmaz. Ama alınmış bir kurbanı kesmek, nafile de olsa cok sevaptır, Sırattan gecirir. Bu bakımdan zengin olan kimse, sevaptan mahrum kalmamak icin seferi de olsa kurban kesmelidir. Kendi kesemezse, kesen birine vekalet verip kestirmelidir.
Sual: Zengin, bayramın ucuncu gunu, kurbanını kesmeden sefere cıkarsa, gunaha girmiş olur mu?
CEVAP: Ucuncu gunu kesmeden cıkarsa, uzerine vacip olduktan sonra cıktığı icin gunaha girer. Bedelini bir fakire altın olarak vermesi gerekir. Birinci veya ikinci gunu cıksa idi kendisine vacip olmadan cıktığı icin gunah olmazdı.
Sual: Zengin, sefere cıkarken kurbanını kesmek icin birini vekil etse, gittiği yerde mukim olsa, vekilin, kestiği hayvan vacip kurban olur mu?
CEVAP: Evet. Sefere cıkarken kurbanını kesmek icin birini vekil eden zengin, gittiği yerde mukim olsa, vekilin kestiği hayvan, vacip kurban olur. Cunku zengin mukimdir ve vekaletle istediği şehirde kestirebilir.
Sual: Hacca giderek, orada 15 gunden fazla kalan kimse, mukim olduğundan kendisine kurban vacip olur. Bu vacip kurbanını kestirmek uzere telefonla Turkiye’deki bir yakınına vekalet verip kestirebilir mi?
CEVAP: Evet kestirebilir. Fakat şukur kurbanını Harem’de kesmesi gerekir, vekaletle Turkiye’de kestiremez.
Sual: İstanbul’a temelli yerleştik. Bayramda memleketim olan Rize’ye gidip orada kurban kesmemde mahzur var mıdır?
CEVAP: Hic mahzuru yoktur. İstanbul’a temelli yerleşmekle Rize, vatan-ı asli olmaktan cıkar. 15 gunden az kalmak uzere Rize’ye gidince orada seferi olursunuz. Seferde, kurban kesmek gerekmez. Kesilirse sevap olur.
Sual: Bayramın birinci veya ikinci gunu kurbanını kesip sefere cıkan, vacip sevabı alır mı? Ucuncu gunu seferden donenin, tekrar kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP: Bayramın birinci veya ikinci gunu kurbanını kesip sefere cıkarsa, vacip sevabı alır. Ucuncu gunu seferden donene, artık tekrar kurban kesmek gerekmez.
Sual: Kurban kesmeden sefere cıkan ve ucuncu gunu memleketine gelip mukim olan zengin gunaha girer mi?
CEVAP: Kurban kesmeden sefere cıkan zengin, seferde iken kurban kesmiş olsa bile, ucuncu gunu mukim olunca, tekrar kesmesi vaciptir. Mesela, İstanbul'da oturan ve kendisine kurban kesmek vacip olan bir kimse, bayramda Ankara’ya gidip ikinci gun kurbanını Ankara’da kesse, ucuncu gunu İstanbul’a gelse, Ankara’da seferi olduğu icin kestiği nafile olur, İstanbul’a gelince bir kurban daha kesmesi gerekir.
Sual: İstanbul’da doğdum buyudum, vatan-ı aslim İstanbul’dur. Fakat bir seneyi aşkın bir zamandır yurt dışında yaşıyorum. Nasipse birkac sene daha kalacağım.Yaklaşan kurban bayramı icin İstanbul’a gitmeye niyetliyim.10 gun kalmayı planlıyorum. Bu durumda İstanbul’da kalacağım sure icin seferi sayılır mıyım? Kurban kesmem vacip mi?
CEVAP: Vatan-ı aslide bir saat bile kalsanız mukim olursunuz. Kurban kesmeniz vacip olur.
Sual: İstanbul’da oturuyorum. Her yıl bayramda memleketim olan Kayseri’ye gidip kurban kesiyorum. Bir mahzuru oluyor mu?
CEVAP: Kayseri vatan-ı asliniz ise, bir gunluk icin de gidilse mukim olursunuz ve kurban kesmeniz vacip olur. Eğer İstanbul’a temelli yerleşmişseniz, Kayseri vatan-ı asli olmaktan cıkar. Gittiğinizde seferi oluyorsanız kurban kesmek gerekmez. Şayet keserseniz cok sevap alırsınız.
Sual: Seferi olan vekil, vekaleten kurban kesebilir mi?
CEVAP: Vekilin seferi olmasının onemi yok.
Kurbanda Mekruh Olan Davranışlar
Kurbanlık hayvanın yununden veya sutunden yararlanılması; kurbanlık hayvanın değiştirilmesi; kurbanlık hayvana binilmesi; bulunması mekruh olan kusuru taşıyan hayvanın kurban edilmesi; kurbanın ehl-i kitaptan birine kestirilmesi; satın alınan kurbanlığa sonradan ortak olunması; kurban etinin veya derisinin satılması; kurban etinin nakledilmesi; kurban etinin veya derisinin kasap ucreti olarak verilmesi.
Kurban Kimlere Borctur?
Kurban, mukim olan ve sadaka-i fıtır nisabına malik olan her kadın ve erkek muslumana vaciptir.
Bu tariften şu anlaşılıyor: Musluman olmayan, seferde bulunan muslumana ve fakir olana kurban vacip değildir.
Hz. Ebû Bekir ile Hz. Omer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir. Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse, kurban kendisine vacip olduğu icin değil, nafile olarak kesebilir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz.
İmam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf'a gore kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik cağına gelmiş olma şart değildir. Yani zengin olan cocuğun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler. Bu kurbanlardan sadece kendileri yiyebilir, başkaları yiyemez.
İmam Muhammed ile İmam Zufer'e gore kurbanın vacip olması icin akıl ve erginlik cağına gelmiş olma şarttır. Bu itibarla zengin olan cocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez. (Fetv da bu goruşe goredir, yani zengin de olsalar cocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez.
Kurbanın Daha Faziletlisi
Soru: Ortaklaşa kurban kesmek mi daha faziletlidir, yoksa tek başına bir koyun kesmek mi daha faziletlidir?
Cevab: BismillÂhirrahmanirrahim.
Bu hususta asıl kaide şudur: Eğer et ve değer itibariyle eşit olurlarsa, eti daha lezzetli olan efdaldir. Şayet bu konuda aralarında fark olursa, daha fazla olan evlÂdır.
Buna gore eğer et ve kıymette eşit olurlarsa, bir koyun bir ineğin yedide birinden efdaldir. Şayet ineğin yedide birinin eti fazla olursa, o zaman inek kesmek efdal olur. Eğer etleri ve kıymetleri eşit olacak olursa, koc koyundan efdaldir. Değilse koyun efdaldir. Kecinin dişisi etleri eşit olduğu takdirde, burulmamış ise erkeğinden efdaldir. Devenin ve sığırın dişisi et ve kıymet bakımından eşit oldukları takdirde erkeğinden efdaldir. Cunku dişilerinin eti daha lezzetlidir. Buna gore burulmuş erkek efdaldir, değilse dişisi efdaldir. Boynuzlu ve beyaz olanı başkasından efdaldir. İmkÂn dahilinde kurbanın daha faziletli olanını kesmeğe gayret etmek gerekir. Cunku Ebû Seid (R.A.)’den rivayete gore Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Kurbanlarınızı buyuk buyuk, seckin yapınız. Cunku onlar, sırat koprusu uzerinde sizin binekleriniz, yani kolayca gecmenize vesile olacaktır," buyurmuşlardır.
Kurbanın Hukmu
İslÂm alim ve muctehitleri kurbanın hukmu hakkında farklı ictihatlarda bulunmuşlardır.
İmam Azam Ebû Hanife'ye gore kurban vaciptir. Delili de:"Rabbin icin namaz kıl ve kurban kes"(Kevser, 2) Âyet-i kerimesinin delÂletiyle peygamberimizin :
"Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın."Hadisindeki vaid (korkutma) dır. Boyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki icin yapılır. Yani İmam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene boyle bir tehditte bulunmazdı.
ŞÃ‚fiî, MÂliki ve Hanbelîler ile Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf'a gore ise kurban vacip değil, sunnet-i muekkededir.
Kurbanın sunnet olduğunu soyleyenlerin dayandıkları delillerin bir kısmı aşağıdaki hadis-i şeriflerdir:
Ummu Seleme (r.a.)' den rivayete gore Peygamberimiz şoyle buyurmuştur:
"Bilinen on gun girdiği vakit elinde kurbanı olup kurban kesmek isteyen kimse (bedeninden) asla bir kıl almasın, tek bir tırnak kesmesin."
Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır. Bu ise onun vacip olmadığını gosterir.
Bir başka hadis-i şerif ise meÂlen şoyledir:
"Uc şey vardır, bunlar bana farz, size nafiledir. Onlar da vitir, kurban ve kuşluk namazıdır."
Kurbanda Mustehaplar
-EyyÂm-ı nahr'dan once kurbanlığı bağlamak.
-Hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek.
-Kesilecek yere guzellikle, eziyet vermeden goturmek.
-Yemek borusu, nefes borusu ve iki şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak.
-Boğazlamayı enseden değil boğazdan yapmak.
-Kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa muslumana kestirmek. Ehl-i kitab'tan birine kestirmek mekruhtur.
-Hayvanı kıbleye karşı kesmek. Hayvan kesilirken orada hazır bulunmak.
-Dua etmek ve besmeleden once veya sonra: "Allahumme minke ve leke salatî nusukî ve mahyÂye ve mematî lillahi Rabbil-Alemine l şerike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine'l-muslimîn." "Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, olumum ve dirimim eşi benzeri olmayan Âlemlerin Rabbi Allah icindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım" demek.
-Dua ile besmeleyi birbirinden ayırmak. Besmeleden once veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur.
-Kurban olacak hayvanın imkan olcusunde en semizi, en buyuğu olması.
-EyyÂm-ı nahr'ın ilk gunu gunduzleyin kesmek.
-Kurban bıcağının cok keskin olması.
-Hayvanı kesildikten sonra soğumaya ve canın iyice cekilmeye bırakılması, soğumadan ve can cekilmeden once yuzmek mekruhtur. -Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Cunku bu Allah'ın bir ziyafetidir.
-Etinden başkalarına vermek.
-Kurban Bayramında kesilmek uzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram gunleri gecerse, hayvanın tasadduk edilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir aynı hukme tabidir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban kesmediği takdirde kurbanın kıymetini tasadduk etmesi gerekir. Ertesi yıla bırakamaz.
-Oluye kurban keseceğini soyleyen bir kimse, kurbanını bayram gunlerinde kesmesi ona vacib olur.
Kurbanda VekÂlet
-Bir musluman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir muslumana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
-Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifÂde edilebileceği gibi, izne delÂlet eden soz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Mesel bir musluman kurbanlık satın alsa kurban bayramı gunu hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban icin yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez.
-İki musluman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar. Eğer boyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helÂlleşirler.
-Aralarında anlaşmazlık cıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini oderler. Eğer eyyÂm-ı nahr gecmiş ise bu paralan tasadduk ederler.
Kurbanın Vakti Ne Zamandır?
-Kurban, eyyÂm-ı nahr (Kurban kesme gunleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci gunleri kesilir.
-Onuncu gun kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu gunu ikinci fecir doğmadan once kurban kesmek cÂiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci gunu guneş batıncaya kadar gecen zaman icinde gece ve gunduz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur.
-Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhud miktarı oturmadan once kurban kesilmesi caiz değildir, SelÂm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir. (14)
Kurbanlık Hayvanlar ve Bu Hayvanlarda Aranan Şartlar
-Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keci, sığır, manda ve devedir.
-Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Ciftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî'de olsa bu yavrudan kurban etmek cÂizdir. Cunku hayvanlarda yavru anneye tÂbidir.
-Koyun ve kecinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar gosterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak icin bu durum gecerli değildir.
-Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir.
-Koyun ve keci bir kişi adına kurban edilebilir.
-Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri musluman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar.
-Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hic birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek uzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffÂret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettu veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler.
-Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır.
-Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, cok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları kucuk olan hayvan, dişlerinin azısı duşmuş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek cÂizdir.
-Bir veya iki gozu kor, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun coğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sutten kesilmiş olan koyun-keci ile, ikisi sutten kesilmiş sığır-deve, dort ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar.
-Bu konuda ulemadan bazıları şoyle bir genel kaide koymuşlardır: "Hayvandan tam olarak, guzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir." Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin icindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir icin ise her hÂlukÂrda kesmek cÂizdir.
Kurbanlık Olan Hayvan Boğazlanmadan Once Yavrularsa
Yavru da annesiyle beraber kesilir. Bu hukum kendisine kurban vacip olmadığı halde kurbanlığı satın alıp kendine vacip kılan fakir hakkındadır. Cunku kurban bizzat o hayvana taalluk etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa parasını tasadduk etmek gerekir. Şayet yavru eyyÂm-ı nahr gecinceye kadar boğazlanmaz ve elde tutulursa tasadduk edilir. Zengin, yavruyu eyyÂm-ı nahr'dan once veya sonra kesebileceği gibi eyyÂm-ı nahr'da diri olarak tasadduk da edebilir. Eğer eyyÂm-ı nahr'da satılmış olursa kıymeti tasadduk edilir. Yavru kesilmez ve satılmaz ise diri olarak tasadduk edilir.
Kurbanlıktan Nasıl Faydalanılır?
-Kurbanlıktan tuylerinin kırpılması ve sutunun sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur.
-Eğer kırpılmış ise tuyu ve sutlu ise sutu sağılıp tasadduk edilir.
-Hatta karışmasın diye alÂmet olmak uzere alman tuyleri bile tasadduk etmek gerekir.
-Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir.
-Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifÂde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak uzere satmakta da bir sakınca yoktur.
-Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum ucte birini tasadduk, ucte birini dostlara ikram, ucte birini de evde alıkoymaktır.
-Kurbanlık yapmak uzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak cÂizdir. Eğer paradan arta kalan olursa tasadduk edilir.
-Kurbanlığa binmek, onunla yuk taşımak veya herhangi bir iş icin ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da tasadduk edilir.
-Kurbanın eti, yağı, başı, tuyu, sutu vb.lerinin satışı cÂiz değildir. Eğer satılmış ise tasadduk etmek gerekir.
Olmuş Kimse İcin Kurban Kesilir mi?
Olu kurbanı veya kabir kurbanı diye bir kurban ceşidi yoktur. Ancak, olu adına veya sevabı oluye bağışlanmak uzere kendi malından kurban kesilebilir. Vasiyeti yoksa, olen kimseler icin mirascılarının kurban kesmeleri gerekmez. Ancak bir kimse, sevabını olmuş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak uzere, ceşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtac kişilere bağışta bulunabileceği gibi, kurban da kesebilir. Olenin kendisi icin kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa, kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi, kendisi ve zenginler de yiyebilir. Vasiyet varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir.
Olen kimsenin vasiyeti olmaksızın, sevabı onun ruhuna bağışlanmak uzere kesilen kurbanın herhangi bir zamanda kesilmesi caiz ise de, kurban bayramı gunlerinde kesilmesi daha faziletli ve daha sevaplıdır. Olenin vasiyeti gereğince kesilen kurban ise, ancak kurban bayramı gunlerinde kesilir. Arefe gunu kesilemez. Cunku, kurban niyeti ile kesilecek hayvanlar ancak kurban gunleri kesilebilir. Halk arasında oluler icin kesilecek kurbanlar arefe gunu kesilir, şeklindeki yaygın inanış yanlıştır.
Satın Aldıktan Sonra Kurbana Ortak Almak
Soru: Tek başına kesmek niyetiyle kurban alan bir kimse, daha sonra başkalarını kurbanına ortak alabilir mi?
Cevap: Alabilir, fakat bu mekruhtur. Cunku bu kimse ahdini, sozunu bozmuş sayılır. Bu durumda en guzeli, bu kimsenin ortaklarından aldığı hisse tutarlarını sadaka olarak fakirlere vermesidir.
Fakat bu durumdaki kimse fakir ise, bir goruşe gore başkalarını ortak edemez. Cunku yukumlu değilken onun keseceği bu kurban, bir adak kurbanı derecesindedir. O kimse, bu kurbanı almakla kendisine vacip kılmıştır.
Bir kimsenin daha sonra başkalarını ortak etmek niyetiyle tek başına kurban alması caizdir. Bu kimse şayet ortak bulamazsa bile tek başına keser, caizdir.
Zenginliğin Olcusu
Herhangi mali bir ibadetin borc olması icin on gorulen zenginlik olcusu 'Nisap' kelimesi ile ifade edilmektedir.
Kurban nisabı, kişinin temel ihtiyacları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek icin olan hayvanı, uc kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yukumlu olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80, 18 gr. altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir. Bu kimseye yılda bir defa kurban gunlerinde kurban kesmek vacip olur.
Bu olcu aynı zamanda zekat icin de gecerlidir. Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve uzerinden bir yıl gecmiş bulunması şarttır. Kurban nisabında bunlar aranmaz. Kurban kesme gunlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.
KURBAN DA HİJYEN VE GIDA GUVENLİĞİ
GIDA MUHENDİSLERİ ODASI UYARIYOR
KURBAN BAYRAMINI SAĞLIKLI GECİRMEK İCİN HİJYENE VE GIDA GUVENLİĞİNE DİKKAT!
KURBAN BAYRAMINI SAĞLIKLI GECİRMEK İCİN HİJYENE VE GIDA GUVENLİĞİNE DİKKAT!
Kurban Bayramı nedeniyle kesimi gercekleştirilen hayvanlardan elde edilen etlerin ve sakatatın guvenli bir bicimde tuketilebilmesi icin bazı konulara dikkat edilmelidir. Oncelikle kesilecek hayvan sağlıklı olmalı ve kurban kesimi, bu iş icin adres gosterilen uygun ve hijyenik ortamlarda ve gerekli kontroller altında uzman kişiler tarafından gercekleştirilmelidir. Hijyenik olmayan ortamlarda ve hayvan hastalıkları acısından gerekli kesim oncesi ve sonrası muayenelerin yapılmadığı kurban kesimlerinde sadece eti tuketenler değil, kesenler, taşıyanlar ve parcalayanlar da risk altında olacaktır. Ayrıca, kesimin ardından elde edilen etler ve sakatat tuketim aşamasına kadar doğru bicimde muhafaza edilmeli ve zamanında tuketilmelidir. Evlerde ve ozellikle boyle donemlerde kurban eti bağışının yoğun olduğu kurumlarda, etlerin ve sakatatın gıda guvenliğine uygun bicimde muhafaza edilmesi ve guvenle tuketilebilmesi icin aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi buyuk onem taşımaktadır:
- Hayvanların kesilmesi, yuzulmesi, karkasın parcalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tuketime sunulması aşamalarında hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.
- Hayvanların bağırsaklarından yararlanılacaksa, bağırsaklar oncelikle hayvan kesilir kesilmez, yani bağırsaklar kesim sıcaklığında iken kaba yağlarından temizlenmelidir. Bu işlem yapılırken bağırsakların kesilmemesi ve patlatılmamasına dikkat edilmeli, ardından bağırsakların icerisi boşaltılmalıdır. Daha sonra bağırsak iceriği su ile tamamen temizlenmelidir.
- Kurban etleri, parcalar halinde temiz kaplara konulmalı ve oncelikle guneş gormeyen serin bir yerde (14–16°C ‘lerde), 5–6 saati gecmeyecek şekilde bekletilmelidir. Bekletme sırasında etlerin hava alması sağlanmalı ve bu sure sonunda oda sıcaklığına ulaşan etler buzdolabına kaldırılmalı, +4 °C ile +5 °C arasında muhafaza edilmelidir. Kurbanlık etler henuz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet icinde veya hava alamayacak bir durumda buyuk parcalar halinde ust uste konulursa, buzdolabı sıcaklığı etin ic kısımlarını soğutmaya yetmeyecektir. Bu durumda, etin hava almayan kısımlarında cok kısa surede (2. gun) bozulma ve kokuşma meydana gelecek, hatta daha ileri aşamalarda yeşillenme gorulecek ve bu değişim sağlık acısından risk oluşturacaktır. Bu nedenle, on soğutma koşullarına ozen gosterilmeli, buna rağmen bozulma olan etler kesinlikle tuketilmemeli ve imha edilmelidir.
- Kurban etlerinin uzun sure muhafazasında oncelikle kesim sırasında hayvanın kanının cok iyi akıtılmış olması buyuk onem taşımaktadır. Kan mikroorganizmalar icin iyi bir ortam oluşturacağından kanı iyi akıtılmamış hayvanların eti dayanıksız olur ve cabuk bozulur. Kurbanlık etin dayanma suresi, kesim kalitesine ve parcaların buyukluğune gore değişmekle beraber normal buzdolabı koşullarında en fazla 3–4 gundur. Ancak, etler kıyma haline getirilirse bu sure 1–2 gun kadardır. Etlerin, daha uzun sure muhafaza edilebilmesi icin buzlukta (dondurucuda) -18 °C’de dondurulmuş olarak saklanması gerekir. Diğer taraftan dondurulmuş etlerin de belirli bir raf omru olduğu unutulmamalı ve saklama suresi 4–6 aydan fazla olmamalıdır.
- Dondurulmuş etler cozduruldukten sonra hemen tuketilmeli, asla tekrar dondurulmamalıdır. Cozdurme işlemi buzdolabı koşullarında gercekleştirilmelidir. Etin mikroorganizmalar tarafından kısa surede bozulabilecek bir urun olduğu bilinmelidir. Cozunme dıştan ice doğru olur ve merkezdeki donmuş kısım cozulene kadar, yuzeydeki sıcaklık artarak mikrobiyal gelişmelere neden olur. Bu durumda gıda guvenliği riskinin ortaya cıkması kacınılmazdır.
- Hemen tuketilmeyecek etler kavurma yapılarak da muhafaza edilebilir. Kavurma yapılacaksa, once yağın iyice erimesi beklenmeli, et tuzlandıktan sonra yağda kavrulmalı veya kavurma yapıldıktan sonra uzerine tuz ilave edilmelidir.
- Tuketilmesi planlanan sakatat, kesim sırasında temiz bir şekilde cıkarılmalı, sakatat ile etler aynı ortamda bulundurulmamalı ve muhafaza edilmemelidir.
- Etler kesinlikle ciğ veya az pişmiş olarak tuketilmemeli, pişirme sırasında etin merkezinin de tam olarak pişmesine ozen gosterilmelidir. Diğer yandan, cok kuvvetli ateşte pişirme, etin merkezi tam olarak pişene kadar, dış yuzeyde yanmaya neden olabilmekte, oluşan yanma urunleri ayrı bir sağlık riski oluşturmaktadır. Guvenli olan, dış yuzu yanmamış ve merkezi tam olarak pişirilmiş olan etlerdir. Sağlık acısından; etlerin pişirilmesi aşamasında kızartmak yerine haşlama veya ızgara gibi yontemler tercih edilmelidir.
- Pişirilen etler en kısa surede tuketilmeli, tuketilmeyen kısım buzdolabında saklanmalıdır. Birden cok ısıtma ve takiben dolaba kaldırma işlemi, yine mikrobiyal bozulmalara yol acacağından; pişirilmiş etler bir seferde tuketileceği miktarda ısıtılmalıdır.
Et muhafazası ve tuketiminde yukarıda bahsedilen noktalara dikkat edilmemesi halinde; mikrobiyal kaynaklı hastalıklar, gıda zehirlenmeleri ve istenmeyen maddelerden kaynaklanan hastalıklar gorulebilir. Uygun koşullarda ve kontrol altında yapılmayan kesimlerden elde edilen urunlerde bu risk daha da artarak sağlıksız hayvan kaynaklı sorunları da icine alır. Sağlıklı bir Kurban Bayramı gecirmeleri icin halkımızı sesimize kulak vermeye cağırıyoruz.
R.Petek ATAMAN
TMMOB Gıda Muhendisleri Odası
Yonetim kurulu Başkanı
15.12.2007
Et Ceşitleri ve Bolgeleri Dana Koyaş Yayınları,
Kaynak : http://www.islamisohbet.com/forum/ku...31.html#post32
__________________